27 Nisan 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.

1xbetbetpasmariobet
a
en iyi rulet siteleri

Sakarya Meydan Muharebesi

Türk ordusunun, Batılı devletlerin güdümündeki Yunan ordusunu hezimete uğrattığı Sakarya Meydan Muharebesi, Türk Kurtuluş Savaşı'nın zaferle sonuçlanacağının en büyük müjdecisi oldu.

Türk ordusunun, Batılı devletlerin güdümündeki Yunan ordusunu hezimete uÄŸrattığı Sakarya Meydan Muharebesi, Türk KurtuluÅŸ Savaşı’nın zaferle sonuçlanacağının en büyük müjdecisi oldu.

AA muhabirinin Sakarya Zaferi’nin 99’uncu yıl dönümü dolayısıyla derlediÄŸi ve duayen tarihçilerden aldığı bilgiler ışığında, 22 gün süren yoÄŸun çatışmaların ardından zaferle sonuçlanan Sakarya Meydan Muharebesi, Türk ve dünya tarihinin önemli savaÅŸları arasında yerini aldı.

Atatürk AraÅŸtırma Merkezi (ATAM) BaÅŸkanı tarihçi Prof. Dr. Adnan SofuoÄŸlu, Türk yurdunun kurtulmasındaki önemli muharebeye iliÅŸkin yaptığı açıklamada, 6-11 Ocak 1921 Birinci Ä°nönü Savaşı’nın ardından 23 Mart-1 Nisan 1921 Ä°kinci Ä°nönü Muharebesi’nde Yunanların yenik duruma düÅŸtüÄŸünü, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) zafer kazandığını belirtti.

SofuoÄŸlu, Yunanların bu zaferlerden sonra büyük saldırı için hazırlandıklarını, Ä°ngilizlerin de örtülü desteÄŸiyle Yunan askeri gücünün son haddine kadar artırıldığını ve tepeden tırnaÄŸa kadar silahlandırıldığını kaydetti.

Hedefin, Türk ordusuna kesin darbeyi vurarak, TBMM Hükümeti merkezi Ankara’ya girmek, böylece Sevr AntlaÅŸmasını tartışmasız kabul ettirmek, aynı zamanda kendi büyük ideallerine (Megali Ä°dea) ulaÅŸmak olduÄŸunu ifade eden SofuoÄŸlu, Yunan Kralı Konstantin’in 7 Temmuz’da Ä°zmir’den UÅŸak’a, cephenin ileri hattına gelmesiyle 8 Temmuz 1921’de hareketlenen Yunan ordusunun 10 Temmuz’da büyük saldırıyı baÅŸlattığını ve saldırının 24 Temmuz’a kadar devam ettiÄŸini söyledi.

SofuoÄŸlu, ilk etapta önemli ilerleme kaydeden Yunan ordusunun, Kütahya ve EskiÅŸehir’i ele geçirdiÄŸini, Türk ordusunun da Yunan taarruzuna karşı savunma tedbirlerini güçlendirmeye çalıştığını ve esas savaşı kabul edeceÄŸi yere kadar, baÅŸarılı bir ÅŸekilde çarpışarak geri çekilme harekatı gerçekleÅŸtirdiÄŸini dile getirdi.

SofuoÄŸlu, savaşın seyrini ÅŸu sözlerle anlattı:

“Sakarya Nehri’nin doÄŸusuna çekilerek Yunan Ordusu ile arasında mesafe koyan Türk ordusunda da önemli hazırlıklar sürmekteydi. Mustafa Kemal PaÅŸa, 5 AÄŸustos 1921 itibarıyla üç ay süreyle BaÅŸkomutanlık görevine getirildi. Mustafa Kemal PaÅŸa ilk iÅŸ olarak ordunun baÅŸarıya ulaÅŸmasında en önemli faktör olan lojistik destek kaynaklarını artırmak için 7-8 AÄŸustos’ta Tekalif-i Milliye emirlerini yayınladı. DoÄŸu Cephesi’nden ve Merkez Ordusu’ndan seçkin bazı birlikler, Batı Cephesi’ne kaydırıldı. Böylece ordunun Sakarya’nın doÄŸusuna çekiliÅŸinden itibaren geçen bir aylık sürede, beklenen bir Yunan genel taarruzuna karşı köklü bazı savunma tedbirleri alınmış oluyordu. Sakarya Meydan Muharebesi’ni üç aÅŸamada deÄŸerlendirmek mümkündür. Birincisi, 23-31 AÄŸustos arasında Yunanlıların sürekli taarruzda bulunup, Türk kuvvetlerinin bu taarruzlara baÅŸarılı bir ÅŸekilde karşılık verdiÄŸi çarpışmalar. Ä°kinci aÅŸama, 1-5 Eylül arasıdır ki, bugünlerde Yunanlılar bazı tepeleri ele geçirmiÅŸ ve Türkler aleyhine bazı mevzi deÄŸiÅŸiklikleri olmuÅŸtur. Üçüncü ve son aÅŸama, 6-12 Eylül arasında Türk kuvvetlerinin taarruza geçtiÄŸi ve kesin sonuca ulaÅŸtığı muharebelerdir.”

Yunan ordusunun 23 AÄŸustos 1921’de ciddi olarak 100 kilometreyi bulan hat boyunca, Türk mevzilerine taarruza baÅŸladığını, muharebenin, 100 kilometrelik cephe üzerinde meydana geldiÄŸini kaydeden Prof. Dr. Adnan SofuoÄŸlu, ÅŸunları aktardı:

“25 AÄŸustos’a kadar aralıksız 20 saat devam eden muharebe sonucunda, Yunan ordusu umduÄŸunu bulamamış ve oldukça fazla kayıp vererek püskürtülmüÅŸtür. Yunan ordusunun Türk savunma hatlarını zaman zaman kırdığı böyle bir ortamda BaÅŸkomutan Mustafa Kemal PaÅŸa, 26 AÄŸustos’ta çizgiye baÄŸlı cephe sistemini deÄŸiÅŸtiren o meÅŸhur emrini vermiÅŸtir: ‘Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaşın kanıyla ıslanmadıkça düÅŸmana terk olunamaz.’ BaÅŸkomutanın bu emrini alan Türk ordusu ile Yunan ordusu arasında takip eden günlerde çarpışmalar bütün ÅŸiddetiyle sürmüÅŸtür.”

SofuoÄŸlu, 23 AÄŸustos’tan 31 AÄŸustos’a kadar bir hafta boyunca gece gündüz bütün cephede ÅŸiddetli muharebelerin devam ettiÄŸinin altını çizerek, “Bu muharebeler her iki taraf için de büyük kayıplara sebep olmuÅŸ ve özellikle taarruz hareketi yaptığından Yunanlıların kaybı doÄŸal olarak daha fazla olmuÅŸtur. Yunan ordusu muharebenin genel seyrini kendi lehine çevirebilecek önemli hiçbir baÅŸarı saÄŸlayamamıştır. Muharebe devam ettikçe de çeÅŸitli yokluk ve zorluklara raÄŸmen Türk ordusunun mukavemeti gittikçe artmıştır.” dedi.

SofuoÄŸlu, Yunan basınının, kayıpları sonrasında Sakarya doÄŸusundaki tahkimatın Kütahya ve EskiÅŸehir’deki tahkimattan daha kuvvetli olduÄŸunu, Yunan karargahının böyle bir ÅŸiddetli Türk direniÅŸi karşısında kalacağını ümit etmediÄŸini ve Türklerin önemli sayıda yedek kuvvetlerini ve hatta BolÅŸevik askerlerini yardıma getirdiÄŸini bile yazmaya baÅŸladıklarını, Fransız, Ä°talyan ve Ä°ngiliz basınının da Yunan kayıplarının büyük olduÄŸunu ve Yunanların Türk ordusunu maÄŸlup etmeleri ihtimalinin azaldığını yazdıklarını vurguladı.

Mustafa Kemal PaÅŸa’nın ifadesiyle “Sakarya Melhame-i Kübrası”

Türk komuta heyetinin, 10 Eylül 1921’de genel taarruz emrini verdiÄŸini belirten SofuoÄŸlu, Beylikköprü, Duatepe ve Kartaltepe muharebelerinin çok ÅŸiddetli geçtiÄŸini, Yunan ordusunun tam anlamıyla hezimete uÄŸradığını, 13 Eylül sabahı Sakarya Nehri’nin batısında Yunan ordusundan eser kalmadığını ifade etti.

SofuoÄŸlu, “23 AÄŸustos gününden 13 Eylül gününe kadar 22 gün ve 22 gece aralıksız devam eden, Mustafa Kemal PaÅŸa’nın ifadesiyle ‘Sakarya Melhame-i Kübrası’, yeni Türk devletinin tarihine, cihan tarihinde ender olan büyük bir meydan muharebesi olarak geçmiÅŸtir. Türk ordusu Sakarya’da bozguna uÄŸrayan Yunan ordusunu EskiÅŸehir ve Afyon hattına kadar kovalamıştır. Bozgun halinde kaçan düÅŸman, yenilginin acısını sivil halktan çıkarırcasına geçtiÄŸi köyleri ateÅŸe vermiÅŸ, halkı katletmiÅŸ ve nakledebildiÄŸini beraberinde götürmüÅŸtür.” dedi.

“Yunanlıların Megali Ä°deası Sakarya’da durduruldu”

Milli Mücadele’ye sıfırdan baÅŸlayarak giren Türk milletinin önce halkın baÄŸrından çıkan Kuvayımilliye birlikleriyle kuvvetli ve muntazam düÅŸman ordularıyla çarpışmaya baÅŸladığını, çok büyük fedakarlıkla meydana getirdiÄŸi ordusuyla, kuvvetli ve maÄŸrur Yunan ordusunu Sakarya Meydan Muharebesi’nde hezimete uÄŸratarak Milli Mücadele’nin ve Türk tarihinin akış ve talihini deÄŸiÅŸtirdiÄŸinin altını çizen SofuoÄŸlu, sözlerini ÅŸöyle sürdürdü:

“Aslında burada maÄŸlup olanı yalnızca Yunanlılar olarak düÅŸünmek doÄŸru olmaz. Buradaki galibiyet, Sevr’i, daha geniÅŸ anlamda Åžark meselesini bir an önce gerçekleÅŸtirmek isteyen Batı emperyalizmine ve bunun sürekli lokomotifi olagelmiÅŸ Ä°ngilizlere karşı elde edilen bir galibiyet idi. Bu yüzden zaferin yurt dışında ve yurt içinde çok büyük yankıları olmuÅŸtur. Yunanlıların Megali Ä°deası da Sakarya’da durdurulmuÅŸ ve Sakarya ırmağı bir kement olmuÅŸtur. Sakarya Zaferi rolleri de deÄŸiÅŸtirmiÅŸtir. Bu zamana kadar savunma savaşı veren Türk ordusu, artık inisiyatifi ele alıp taarruz durumuna geçecek Yunan ordusu ise savunma durumunda olacaktır. Yani artık taarruz sırası Türk Ordusu’na gelmiÅŸti. Sakarya Zaferi aynı zamanda pusuda fırsat bekleyenlerin yüzlerinde patlamış bir tokattır.”

“Topyekün bir iradenin simgesiydi”

Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-CoÄŸrafya Fakültesi Tarih Bölüm BaÅŸkanı Prof. Dr. NeÅŸe Özden de Sakarya Zaferi’nin Türk KurtuluÅŸ Savaşı’nın dönüm noktası olduÄŸunu vurguladı.

Özden, “Bu vesileyle, bir kez daha, baÅŸta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, aziz vatanımız uÄŸrunda ebediyete intikal eden tüm ÅŸehitlerimizi ve gazilerimizi minnetle ve saygıyla anıyorum.” dedi.

Özden, Sakarya Meydan Muharebesi’nin görünürde iÅŸgalci Yunanların Ankara’yı hedef alan büyük taarruzunu kırmak için yapıldığını belirterek, “Aslında tüm Türkiye’nin ayakta ve hazır olduÄŸunu gösteren topyekün bir iradenin simgesiydi.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.

Yunan kuvvetlerinin ve onların destekçileri olan itilaf devletlerinin, Ankara’nın ele geçirilmesiyle iÅŸgale direnen Türk gücünün merkezinde sarsılması, 1921 baÅŸlarında Ä°nönü muharebelerindeki Yunan yenilgisinin rövanşının alınması, 1920 tarihli Sevr Barış AntlaÅŸması’nın yürürlüÄŸe girmesinin temini gibi farklı beklentilere sahip olduÄŸunun altını çizen Özden, “Bu nedenledir ki, Sakarya Muharebesi Sevr’e karşı bir duruÅŸtu ve BaÅŸkumandan Mustafa Kemal PaÅŸa’nın da ifade ettiÄŸi gibi ‘tarih-i harpte misli belki olmayan’ bir meydan muharebesiydi.” ifadesini kullandı.

Prof. Dr. Özden, muharebe sonrasına bakıldığında da Sakarya Zaferi’nin askeri sonuçları kadar siyasi ve diplomatik kazanımlarının da kayda deÄŸer olduÄŸunu belirterek, “Zaferden sonra, 20 Ekim 1921’de itilaf devletlerinden Fransa ile Ankara Ä°tilafnamesi ve 13 Ekim 1921’de Kafkas Cumhuriyetleri ile Kars AntlaÅŸması imzalanarak, güney ve doÄŸudaki mücadelemizde büyük bir ilerleme daha kaydedilmiÅŸ oldu.” dedi.

100 subaydan 80’i ÅŸehit oldu

13 Eylül 1921’deki Sakarya Zaferi ile iÅŸgal altındaki sahanın düÅŸmandan temizlendiÄŸini anlatan Özden, kahraman Türk ordusunun bu muharebe sonunda, ÅŸehit ve gazi olmak üzere büyük can kaybı verdiÄŸini, birlik mevcutlarına göre subay zayiat oranının yüzde 70-80’e ulaÅŸtığını, bu sebeple Sakarya Meydan Muharebesi için “Subay Muharebesi” de denildiÄŸini ifade etti.

BaÅŸkomutan Mustafa Kemal’e, 19 Eylül 1921’de kanunla “Gazilik” unvanı ve “MüÅŸir (MareÅŸal)” rütbesi verildiÄŸini kaydeden Özden, sözlerini ÅŸöyle sürdürdü:

“TBMM Reisi ve BaÅŸkumandan Gazi Mustafa Kemal PaÅŸa, 19 Eylül’de TBMM’deki beyanatında, Genelkurmay BaÅŸkanı Fevzi (Çakmak) PaÅŸa’yı ‘muharebe meydanlarının hemen her noktasında gece ve gündüz hazır bulunmuÅŸ’ ve gerekli tedbirleri ‘mahallinde icabedenlere tebliÄŸ etmiÅŸ’ olmasından dolayı, Garp Cephesi Kumandanı Ä°smet PaÅŸa’yı ise ‘derin bir zeka, yorulmaz bir azim’ ile gece gündüz harekatın en ufak noktalarına varıncaya kadar ordusunu sevk ve idare ederek baÅŸarıya ulaÅŸtırmış olmasından dolayı tebrik etmiÅŸtir.”

Özden, Milli Savunma Bakanı Refet PaÅŸa’nın muharebe boyunca ordunun ihtiyacı olan her ÅŸeyi zamanında yetiÅŸtirmesinden de takdirle bahsedildiÄŸini aktararak, Mustafa Kemal PaÅŸa’nın, “Bütün dünyanın bilmesi lazımdı ki Türk halkı, TBMM ve Hükümeti, her medeni millet ve hükümet gibi varlığının, hürriyet ve istiklalinin tanınması talebinde katiyen musır ve kararlıydı ve bütün davası da bundan ibaretti. EÄŸer Yunan ordusunun bizi, meÅŸru olan, haklı olan davamızdan sarfı nazar ettireceÄŸi düÅŸünülüyorsa, bu gayrimümkündü.” sözlerini hatırlattı.

Prof. Dr. Özden, sözlerini ÅŸöyle tamamladı:

“Ulu Önder Atatürk’ün sözlerinden de anlaşıldığı üzere, dün de bugün de Türk ulusunun kararlılığı, meÅŸru olan ve haklı olan davasından asla vazgeçmeden yaÅŸamın her dalında gayretini ve mücadele ruhunu yüksek tutmak, ulusal birliÄŸini ve dünya barışını korumak, aklın ve bilimin ışığında çağın daha da ötesine geçecek ÅŸekilde ilerlemektir.”

AA

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Antalya’ya gelen yabancı turist sayısı 2 milyona yaklaÅŸtı

HIZLI YORUM YAP



Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.