24 Kasım 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.

1xbetbetpasmariobet
a
en iyi rulet siteleri

Sektörler YeÅŸil Mutabakat’a uyum için kolları sıvadı

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), reel sektörün Avrupa Yeşil Mutabakatı ile sınırda karbon düzenlemesine hazırlıklı olması için çalışmalarını hızlandırırken her sektöre yönelik bilgilendirme toplantılarına başladı.

Avrupa Komisyonu, Avrupa YeÅŸil Mutabakatı’nın bir parçası olarak 2030 yılına kadar karbon emisyonlarını yüzde 55 azaltma hedefi içeren paketi “Fit for 55” adı altında açıklarken sınırda karbon düzenlemesinin geçiÅŸ dönemi sonrası 2026’dan itibaren hayata geçirilmesi planlanıyor.

TOBB, YeÅŸil Mutabakat’a hazırlıklı olabilmek için konuyu yakın takibe aldı. TOBB çatısı altında, Ekim 2020’de özel sektör temsilcilerinden oluÅŸan YeÅŸil Mutabakat Çalışma Grubu kuruldu. Çalışma grubu bünyesinde, sınırda karbon düzenlemesi kapsamına dahil edilmesi planlanan sektörlerin stratejilerinin belirlenerek, yol haritalarının hazırlanmasına, sorun ve çözüm önerilerinin belirlenmesine ağırlık verildi.

Reel sektörün bu konudaki farkındalığını artırmak için çalışmalar yapan TOBB, eylül ayından itibaren sektör meclis başkanlarının katılımıyla konuyla ilgili webinarlar düzenlemeye başladı. Sektör bazlı webinarlarda, konuya ilişkin genel ve sektörel bazda detaylı bilgilendirmeler yapılıyor. Sektörlerin konuya ilişkin soruları da canlı yanıtlanıyor. Özellikle sınırda karbon mekanizmasına dahil olan ve yakın zamanda kapsama girecek sektörlerin almaları gereken önlemler ayrıntılı anlatılıyor.

Bunun yanı sıra sektörler özelinde gelecek dönemde AB sınırlarında alınacak tedbirler, kullanımı kısıtlanacak veya yasaklanacak ürünler, sektörlerin döngüsel ekonomiye geçiş olanakları, tedarik edilen ürün ve servislerin de düşük karbon ayak izi olmalarının önemi vurgulanıyor.

Bundan sonraki süreçte de sektör meclisleri aracılığıyla Yeşil Mutabakat ile ilgili bilgilendirme ve farkındalığın artırılması amacıyla ülke genelinde çalışmalar yapılacak. Öncelikle tüm TOBB üyelerinden başlamak üzere ülke genelinde hazırlıkların hızlanması sağlanacak.

“Sanayide üretim metodu deÄŸiÅŸikliÄŸine gidilmeli”

TOBB Türkiye Enerji Meclisi BaÅŸkanı Zeki KonukoÄŸlu, AA muhabirine, Türkiye ihracatının yüzde 60’ının yapıldığı AB ülkelerindeki YeÅŸil Dönüşüm sürecinin sektörleri yakından ilgilendirdiÄŸini söyledi. Sınırda karbon düzenlemesine öncelikli olarak çimento, demir-çelik, alüminyum, gübre ve enerji gibi sektörlerin tabi tutulacağını ve bunları kimya, otomotiv, ambalaj, plastik, tekstil, inÅŸaat ve kağıt sektörlerinin takip edeceÄŸini belirten KonukoÄŸlu, “Söz konusu sektörlerin yoÄŸun karbon salınımı olması ve konulara kolaylıkla adaptasyon donanımlarına sahip bulunmaları, uygulamaya geçiÅŸte önemli rol oynayacak.” dedi.

AB’ye ihracat yapan firmaların karbon ayak izlerini düşürmek adına çalışma baÅŸlatmaları gerektiÄŸine iÅŸaret eden KonukoÄŸlu, şöyle konuÅŸtu:

“Firmaların gerek süreçleri esnasında meydana gelen doÄŸrudan karbondioksit emisyonlarını düşürmesi gerekse tedarikçilerinden temin ettikleri ham madde, yardımcı maddeler ile ambalaj enerji, lojistik gibi faaliyetlerinden kaynaklı dolaylı emisyonlarını azaltmak adına çalışmalar yapması önemli olacaktır. ÖrneÄŸin tükettikleri elektriÄŸi yeÅŸil enerji santrallerinden aldıklarını sertifikalandırmaları önemli bir adım niteliÄŸi taşıyacaktır. Bunun yanı sıra tüm tedarik zincirlerini de sürecin içinde görmeleri ve tedarikçilerini de bu doÄŸrultuda yönlendirmeleri önemlidir.”

Konukoğlu, sanayicilerin de süreç içinde üretim metodu değişikliklerine gitmelerinde ve bu konularda tanımlanabilecek teşvikleri gündeme taşımalarında fayda olacağını bildirdi.

“Paris AnlaÅŸması ile hız kazanacak”

TOBB Türkiye Dayanıklı Tüketim Malları Meclisi BaÅŸkanı Fatih EbiçlioÄŸlu da beyaz eÅŸya, tüketici elektroniÄŸi, küçük ev aletleri sektörlerini temsil eden dayanıklı tüketim malları sektörünün toplam ihracatının yüzde 58’ini AB’ye gerçekleÅŸtirdiÄŸine dikkati çekerek, “Avrupa YeÅŸil Mutabakatı’na uyum için eÄŸer gerekli adımlar zamanında atılabilirse ihracatımız açısından önemli bir fırsat penceresi açabilecektir. Åžu anda Türkiye için gördüğümüz en büyük risk sınırda karbon düzenlemesi nedeniyle rekabetçiliÄŸimizin zarar görmesidir. Önümüzdeki süreçte gerek kamu kurumları ve gerekse özel sektörün planlamaları için daha net ve somut hedeflerin ortaya konulması gerektiÄŸini düşünüyoruz.” dedi.

Sınırda karbon düzenlemesine hazırlık için atılması gereken en öncelikli adımın, Türkiye’de AB’ye uyumlu bir Emisyon Ticaret Sistemi’nin ivedilikle hayata geçirilmesi ve bu sayede düzenlemeden muafiyet saÄŸlanması olduÄŸunu vurgulayan EbiçlioÄŸlu, “Bu ÅŸekilde karbon maliyetlerinin ülke içinde kalması ve ülkedeki çevre ve iklim yatırımları için deÄŸerlendirilmesi saÄŸlanabilecektir. Sektör özeline baktığımız zaman yenilenebilir enerji yatırımlarının yapılması, enerji verimliliÄŸi çalışmalarının hız kazanması, tüm deÄŸer zincirini karbonsuzlaÅŸtıran faaliyetlere yönelmeleri gerekli. Paris AnlaÅŸması’nın onaylanmasıyla birlikte azaltım ve uyum faaliyetlerimiz daha da hız kazanacaktır. Bu kapsamda endüstrilerin kendi 2030 azaltım hedeflerini belirlemeleri ve 2050 karbon-nötr hedefine göre bir yol haritası oluÅŸturmaları kendi verimlilikleri ve bu alanda oluÅŸturulacak küresel fonlardan daha fazla yararlanabilmeleri için büyük önem taşıyacak. Bu dönüşüme ayak uyduramayanların her anlamda kaybedeceÄŸi artık açıktır.” ifadelerini kullandı.

“YeÅŸil dönüşüm yapacak kuruluÅŸlara destek verilmeli”

TOBB Türkiye Demir ve Demir Dışı Metaller Meclisi Başkanı Veysel Yayan da bu süreçte özellikle karbon kaçağı riski yüksek çelik, çimento, alüminyum gibi sektörlerin etkilenmesinin beklendiğini belirterek şunları kaydetti:

“Sınırda karbon vergisinin aramızdaki Gümrük BirliÄŸi ve serbest ticaret anlaÅŸmaları sebebiyle Türkiye’ye uygulanmamasının gerektiÄŸi deÄŸerlendirilmektedir. Ä°klim deÄŸiÅŸikliÄŸiyle mücadelede daha fazla karbon emisyonu azaltımı yapabilmek ve karbon kaçağı riskini azaltabilmek için Türkiye’deki sanayi kuruluÅŸlarının Avrupa’daki kuruluÅŸların, özellikle AB Emisyon Ticareti Sistemi’nin ilk fazında yararlandığı ücretsiz tahsisatlardan yararlandırılması, halen sektörlerden kesilen çevre katkı payı gibi uygulamalara son verilmesi, uygulanacak Emisyon Ticareti Sistemi’nden saÄŸlanacak gelirlerin tümüyle yeÅŸil dönüşüm yapılacak kuruluÅŸlara tahsis edilmesi önem taşımaktadır.”

AA

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Ä°malat sanayi ne durumda?

HIZLI YORUM YAP