23 Kasım 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.

1xbetbetpasmariobet
a
en iyi rulet siteleri

Stagflasyon endişesi başladı

Gelişmiş ülkelerde 1973'te ortaya çıkarak bir dönemin kabusu haline gelen stagflasyon kavramının, yüksek enflasyon ve düşük büyüme problemleriyle mücadele edilen bir ortamda yeniden tehdit haline gelebileceği belirtiliyor.

Ekonomilerde durgunluk ve yüksek enflasyonun bir arada gerçekleÅŸmesi olarak bilinen stagflasyon, 1970’li yıllarda OPEC üyesi ülkelerin petrol fiyatlarını yaklaşık 3 katına çıkarması sonucu geliÅŸmiÅŸ ekonomilerde görüldü.

Dönemin en popüler iktisat teorisi olan ve yüksek enflasyon ortamında durgunluğun gerçekleşemeyeceğini savunan Keynesyen politikalarını çürüten bu kavram, iktisat literatürüne de ekonomiler için büyük bir tehdit unsuru olarak girdi.

Bugüne gelindiğinde, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sonrası halihazırda yüksek enflasyonla mücadele eden gelişmiş ekonomilerde toparlanmanın istenen boyutta olmamasına tedarik zincirindeki aksaklıklar sonucu artan petrol ve doğal gaz fiyatları da eklenince, stagflasyona doğru gidiş ihtimali tartışılmaya başlandı.

Henüz en uç senaryolardan biri olarak görülse de 50 yıl öncesini anımsatan problemlerin varlığı, stagflasyon konusunda uyarı yapan ekonomist sayısının da her geçen gün artmasını beraberinde getiriyor.

Stagflasyon ihtimalini göz ardı etmeyen ekonomistler, enflasyon beklentilerindeki yükseliş ve daha uzun süreli bir enflasyonist ortamın varlığına işaret eden gelişmelere dikkati çekerken, tedarik zincirindeki aksama, yüksek petrol fiyatları ve iş gücü piyasasındaki sorunların mevcudiyetini koruması gibi risklerin ciddiye alınması ve hükümetlerin arz yönlü tedbirleri devreye sokması gerektiğini belirtiyor.

Merkez bankalarının enflasyonu dizginlemek için gerekli araçlara sahip olduÄŸunu, aşılamanın yaygınlaÅŸması ve tedarik kanallarındaki sorunların çözülmesi ile büyüme endiÅŸelerinin giderilebileceÄŸini belirten ekonomistler ise çoÄŸunluÄŸu oluÅŸtururken, ÅŸimdilik sadece “korku saçan” stagflasyonun bir tehdit olmadığı görüşünde birleÅŸiyor.

“Hafif denilebilecek stagflasyonun sürdüğü söylenebilir”

Dünyaca ünlü ekonomist Nouriel Roubini, Project Syndicate’de kaleme aldığı yazısında, ABD ekonomisinde enflasyonist baskılar ve büyüme zorluklarının arz sıkıntılarından kaynaklandığı ve geçici olduÄŸu yönünde bir fikir birliÄŸi bulunduÄŸunu ancak iyimserlerin hayal kırıklığına uÄŸrayacağını düşünmek için birçok neden sayılabileceÄŸini ifade etti.

GevÅŸek para, kredi ve maliye politikalarının bileÅŸiminin toplam talebi aşırı derecede canlandıracağı ve enflasyonda aşırı ısınmaya yol açacağı konusunda uzun zamandır uyarılarda bulunduÄŸunu vurgulayan Roubini, “Orta vadeli arz ÅŸokları da sorunu daha karmaşık hale getirerek, potansiyel büyümeyi azaltacak ve üretim maliyetlerini artıracak. Söz konusu talep ve arz dinamikleri, 1970’ler tarzı stagflasyona ve sonunda ciddi bir borç krizine yol açabilir. Orta vadeli risklere odaklandığımızda ‘hafif’ denilebilecek stagflasyonun halihazırda sürdüğü söylenebilir.” deÄŸerlendirmelerinde bulundu.

Roubini, ABD, Çin, Avrupa ve diğer büyük ekonomilerde büyümede gözlenen yavaşlamanın, emek ve mal piyasalarındaki arz darboğazlarının sonucu olduğuna işaret ederek, politika yapıcıların ve ekonomistlerin ise bu hafif stagflasyonun geçici olacağı ve yalnızca arz sıkıntıları sürdüğü sürece gündemde kalacağı yönünde bir iyimserliğe sahip olduğunu kaydetti.

Enflasyonun sadece hedefin üzerinde değil, giderek daha kalıcı hale geldiğine dikkati çeken Roubini, olumsuz arz şoklarının orta ve uzun vadede devam etmesinin muhtemel olduğunu dile getirdi.

“Stagflasyona dair emareler olsa da 1970’lerdeki gibi bir sertlikte yaÅŸanmayacak”

İstanbul Medipol Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kerem Alkin, stagflasyonun bir gelişmiş ülke hastalığı olduğunu, çünkü yüksek enflasyon ve büyüyememe problemlerinin gelişmekte olan ekonomilerde aynı anda çok nadir görüldüğünü söyledi.

Küresel petrol fiyatlarının beklenenin üzerinde artmasının, geliÅŸmiÅŸ ülkelerde yönetilemeyen bir maliyet ve talep enflasyonu yarattığını anlatan Alkin, “Firmalar bu durumu yönetebilmek adına iÅŸ gücü maliyetlerini kısmaya baÅŸlıyor. Bu da beraberinde ciddi bir iÅŸsizlik problemi yaratıyor. Enflasyonist baskılarla fiyatlar arttığı için hane halkları para harcayamıyor, talep azalıyor derken bütün durumlar birbirini tetikliyor ve ağır bir ekonomik durgunluk yaÅŸanıyor.” diye konuÅŸtu.

Alkin, küresel ve bölgesel enerji fiyatlarının ABD’den baÅŸlayarak ülkelerin çoÄŸu için yönetilemez hale gelmesi durumunda ekonomik durgunluÄŸun tetikleneceÄŸini vurgulayarak, ÅŸunları kaydetti:

“Yurt dışında enerji faturalarının iÅŸ yerleri ve vatandaÅŸ için arttığına dair haberler çıkmaya baÅŸladı. Hane halkı birden bire aylık gelirinin büyük bir bölümünü elektrik ve doÄŸalgaz faturasına ayırır ve bu paralelde tüketimini yavaÅŸlatırsa, fabrikalar da aynı gerekçeyle üretim yapmaktan vazgeçerse, bu geliÅŸmiÅŸ ekonomiler için resesyon tehdidi haline gelir ve mevcut enflasyonist ortamda stagflasyon oluÅŸabilir. Baktığımızda stagflasyon olgusuna yönelik tartışmaları rahatlıkla alevlendirecek bir tablo var.

Tedarik zincirleri ile enerji arzına iliÅŸkin sorunlar da bu süreci destekliyor, ancak ben fiyat anormallikleri benzerlik gösterse de stagflasyon ihtimalinin henüz uzak olduÄŸunu düşünüyorum. Çünkü hükümetlerin ve merkez bankalarının destekleyici politikaları devam ediyor. Enflasyon göstergeleri de 1970’lerdeki seviyelerine kıyasla daha düşük. Dolayısıyla, stagflasyon sürecine dair emareler olsa da 1970’lerdeki gibi bir sertlikte yaÅŸanmayacak, ılımlı kalacaktır.”

“Politika yapıcılar stagflasyon riskini önlemek için gerekli araçlara sahip”

BBVA Araştırma Ekonomik Analiz Birimi Başkanı Rafael Domenech ise kısa vadeli tahminlerinin enflasyonda süregelen yukarı yönlü baskıların geçici olduğuna işaret ettiğini söyledi.

Üretim kapasitesi arttıkça enflasyonist baskıların azalacağını belirten Domenech, şunları kaydetti:

“Aslı soru ÅŸu ki; yeni Kovid-19 varyantları ve bulaÅŸ riski göz önüne alındığında, arzın talebi karşılaması ne kadar sürer? Ä°leriye dönük bakıldığında kilit nokta; fiyat ve ücret artışlarındaki döngüden ve enflasyon beklentilerindeki bozulmadan kaçınmak olacak. Bu, para politikasının beklenenden daha erken hareket etmesini ve hatta aşırı tepki vermesini gerektirebilir.

Toparlanmanın 2020’nin dip seviyelerinden olduÄŸu gibi hızlı gerçekleÅŸmeye devam etmesi beklenmese de kısa vadeli öngörüler; ABD ile Avrupa’da büyümenin 2021 ve 2022 yıllarında potansiyelin üzerinde olacağına iÅŸaret etti. Hem enflasyon hem de büyümeye bakıldığında, geliÅŸmiÅŸ ekonomilerdeki politika yapıcılar stagflasyon riskini önlemek ve hatalardan kaçınmak için gerekli araçlar ve zamana sahip.”

AA

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Borsa güne düşüşle başladı

HIZLI YORUM YAP