‘Teröristler güvenli bölgeden çıktığında harekat sona erer’

0

BEÄžENDÄ°M

ABONE OL

News

0

Türkiye CumhurbaÅŸkanı ve AK Parti Genel BaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuÅŸmada, yeni yasama yılının ilk grup toplantısının hayırlara vesile olması dileÄŸinde bulunarak, yurt dışı programları dolasıyla grup toplantılarını gerçekleÅŸtiremediÄŸini belirtti.

Sırbistan ziyaretini anlatan ErdoÄŸan, Sırbistan-Türkiye iliÅŸkilerine ivme kazandıracağını düÅŸündüÄŸü temaslarının son derece verimli ve baÅŸarılı geçtiÄŸini ifade etti.

ErdoÄŸan, Ä°kinci Yüksek Düzeyli Ä°ÅŸbirliÄŸi Konseyi Toplantısı’nın ardından Sırbistan ile 9 anlaÅŸma imzalandığını hatırlatarak, Ä°ÅŸ Forumu’nda da iki ülkenin iÅŸ adamlarının somut iÅŸ birliÄŸi imkanlarını deÄŸerlendirdiÄŸini aktardı.

Bu ziyaret vesilesiyle Türk ÅŸirketleri tarafından kurulan 6 fabrikanın açılışını, bir fabrikanın da temel atma törenini icra ettiklerini vurgulayan ErdoÄŸan, TÄ°KA’nın tamamladığı çeÅŸitli projelerin açılışını da yaptıklarını aktardı.

ErdoÄŸan, Türkiye – Bosna Hersek – Sırbistan Üçlü Zirve Toplantısı’nın düzenlendiÄŸini, Belgrad-Saraybosna otoyol projesinin temel atma törenini gerçekleÅŸtirdiklerini ve bu projenin yeni bir dostluk köprüsü olacağına inandığını belirtti.

“5 devlet bir millet” vurgusu

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, Türk Konseyi 7’inci Zirvesi dolayısıyla gerçekleÅŸtirdiÄŸi Azerbaycan ziyaretine de deÄŸinerek, bu kapsamda Azerbaycan CumhurbaÅŸkanı baÅŸta olmak üzere, Türk Konseyi Zirvesi’ne iÅŸtirak eden Kazakistan kurucu CumhurbaÅŸkanı, Kırgızistan, Özbekistan CumhurbaÅŸkanları ve Macaristan BaÅŸbakanı ile gerçekleÅŸtirdiÄŸi temaslarda ikili ve bölgesel konuları ele aldıklarını belirtti.

Bugüne kadar söylenen “iki devlet bir millet” sözüne atıfta bulunan ErdoÄŸan, “Dün ÅŸunu ifade ettim. Bundan sonra artık ‘beÅŸ devlet bir millet’. Ä°nÅŸallah Türkmenistan’ı da buraya kattığımız zaman ‘Altı devlet bir millet’ olmak suretiyle bölgede çok daha güçlenerek yürüyeceÄŸiz.” ifadelerini kullandı.

ErdoÄŸan, görüÅŸmelerde Türk dünyasına ve bölgeye iliÅŸkin ortak gündemdeki meseleleri etraflıca deÄŸerlendirme fırsatı bulduklarını, daha önce onur konuÄŸu olarak katılan Özbekistan’ın bu defa zirvede tam üye olarak yer aldığını kaydetti.

Macaristan’ın geçen sene olduÄŸu gibi gözlemci sıfatıyla zirveye katıldığını aktaran CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Böylece Türk Konseyi daha da güçlenmiÅŸ oldu. Ayrıca Macaristan, BudapeÅŸte’de Türk Konseyi’nin ofisini açtı. Bundan böyle Avrupa’nın içinde de Türk Konseyi’nin bir iletiÅŸim merkezi oluÅŸtu.” diye konuÅŸtu.

ErdoÄŸan, zirvede Kazakistan’ın kurucu CumhurbaÅŸkanı Nursultan Nazarbayev’in teklifi üzerine Türk Konseyi Onursal BaÅŸkanı ünvanının tevdi edildiÄŸini belirtti.

TÜRKPA, TÜRKSOY, Türk Akademisi, Türk Kültür ve Miras Vakfı ile Türk Sanayi ve Ticaret Odası arasında iletiÅŸimi kuvvetlendirmek amacıyla Türk Konseyi Koordinasyon Komitesi’nin kurulmasını kararlaÅŸtırdıklarını bildiren ErdoÄŸan, 8’inci zirvenin gelecek yıl Türkiye’nin ev sahipliÄŸinde düzenleneceÄŸini açıkladı.

“Bu dönem çok daha hassas olmak lazım”

Grup toplantısını çarÅŸamba da olsa gerçekleÅŸtirmek istediklerini kaydeden ErdoÄŸan, 4-6 Ekim’de de 29. Ä°stiÅŸare ve DeÄŸerlendirme Toplantısı’nda bir araya geldiklerini hatırlattı.

AK Parti 7. OlaÄŸan Kongre Süreci’nin baÅŸladığı ÅŸu günlerde gerçekleÅŸen bu toplantının gelecek dönemde çalışmalarına ışık tutacağına inandığını ifade eden ErdoÄŸan, ÅŸunları söyledi:

“Meclis gündeminde de çok önemli hazırlıklarımız, kanun tasarılarımız bulunuyor. Yargı Reformu’nun birinci paketi baÅŸta olmak üzere tüm bu çalışmaları arkadaÅŸlarımızın titizlikle takip ettiklerine inanıyorum. Ancak bir parantez açıyorum, milletvekili arkadaÅŸlarımızın Meclis’e iÅŸtirak noktasında zayıf olduklarını Grup BaÅŸkan ve BaÅŸkanvekili arkadaÅŸlarımdan istihbar ettim. Bu tabii bizim gibi böyle güçlü bir partiye yakışmıyor. ArkadaÅŸlar bizim salı, çarÅŸamba, perÅŸembe fevkalade haller dışında üç günümüzü Meclis çalışmalarına örnek bir parti olan AK Parti olarak vermezsek, bize yazıklar olsun. Burada hassas olmamız lazım. Hele hele bu dönem çok daha hassas olmak lazım. ArkadaÅŸların, sizleri bahçelerden toplayıp gruba getirmemesi lazım. Bunu özel bir ricam olarak söylüyorum.

Bunun yanında bu dönemde Cumhur Ä°ttifakı olarak Meclis’i etkin ÅŸekilde çalıştırmakta kararlıyız. Ancak bu iÅŸtirakleri tam yaparsak… Ülkemizin ve milletimizin hayrına olduÄŸuna inandığımız her konuda Meclis’te temsil edilen diÄŸer siyasi parti grupları ve milletvekilleri ile uzlaÅŸma yollarını aramayı sürdüreceÄŸiz. Bununla birlikte Meclisin gereksiz yere oyalanmasına, kilitlenmesine, iÅŸlevsiz hale getirilmesine yönelik hiçbir giriÅŸime de eyvallah etmeyeceÄŸiz.”

“Ülkemiz, müttefiklik hukukunun gereklerini yerine getirmiÅŸtir”

Suriye’de 9 Ekim’de saat 16.00’da baÅŸlatılan Barış Pınarı Harekatı’nın baÅŸarıyla devam ettiÄŸini anlatan ErdoÄŸan, “Türkiye, Barış Pınarı Harekatı’nı baÅŸlatma noktasına bir anda gelmemiÅŸtir. Bu iÅŸin bölücü terör örgütüyle mücadelemiz bakımından yaklaşık 40 yıllık, Suriye sorunu bakımından 8 yıllık mazisi var. Bugün geldiÄŸimiz noktada 40 yıldır on binlerce vatandaşımızın canına mal olan, ülkemize yüzlerce milyar dolar maliyet getiren bölücü terör meselesinin nasıl ortaya çıktığını ve büyüdüÄŸünü daha iyi anlıyoruz. Ülkemiz, her hal ve ÅŸart altında müttefiklik hukukunun gereklerini yerine getirmiÅŸtir. Buna karşılık müttefiklerimizin yüzümüze baÅŸka konuÅŸtuÄŸu arkamızdan ise baÅŸka iÅŸler çevirdiÄŸi inkarı mümkün olmayan bir ÅŸekilde açığa çıkmıştır. Her ÅŸeye raÄŸmen Türkiye’nin tavrı barıştan, huzurdan, esenlikten yana olmuÅŸtur, böyle de olacaktır.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.

ErdoÄŸan, Suriye meselesinin kuzey Afrika ve Orta DoÄŸu coÄŸrafyasının yeniden dizayn edilmesini amaçlayan bir projenin ürünü olduÄŸunu vurgulayarak, Suriye yönetimine ortada henüz hiçbir çatışma yokken demokrasiden, hukuktan, haktan, adaletten yana tavır takınması için çok tavsiyede bulunduklarını, bunun için çok çabaladıklarını hatırlattı.

“Özellikle vatandaÅŸ dahi sayılmadıkları için ezilen, horlanan, dışlanan Kürt kardeÅŸlerimize, ülkemizle irtibatları sebebiyle baskı altında tutulan Türkmen kardeÅŸlerimize hakkaniyetle davranılması için ısrarcı olduk. Bunu bizzat Esed’in kendisine defaatle söylemiÅŸ bir liderim.” diyen ErdoÄŸan, ne yazık ki bu tekliflerin deÄŸerlendirmeye alınmadığını tam tersine baskı, ÅŸiddet ve zulüm yolunun seçildiÄŸini söyledi.

Suriye’de yaklaşık 1 milyon masum insanın hayatına mal olan krizin böyle baÅŸladığını anımsatan ErdoÄŸan, son 8 yılda ülke nüfusunun yarısından fazlasını oluÅŸturan 12 milyon kiÅŸinin evlerinden kaçmalarına, bu kiÅŸilerinin yarısının da ülke dışına gitmesine yol açan çatışmaların yaÅŸandığını aktardı.

Suriye dışına giden 6 milyon civarındaki Suriyelinin 4 milyonun da Türkiye’ye geldiÄŸine dikkati çeken ErdoÄŸan, bu kiÅŸilerin 3 milyon 650 bininin ağırlıklı olarak Arap, Türkmen, Ezidi, Keldanilerden, 350 bin kiÅŸinin de ağırlıklı olarak Kobani’den gelen Kürtlerden oluÅŸtuÄŸunu anlattı.

“Ey Arap Ligi, acaba siz ne kadar Suriyeliyi kabul ettiniz?”

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Dikkat edin tamamına yakını Arap olan bu mülteciler. Maalesef ifadeyi kullanmakta bile edep ettiÄŸim Arap Ligine hiç yakışmıyor. Ey Arap Ligi, acaba siz ne kadar Suriyeliyi kabul ettiniz? Siz Suriye’yi Arap Liginden çıkardınız, ÅŸimdi de Türkiye’ye hakaret etmek için Suriye’yi almak gibi bir projeyi hayata sokmaya çalışıyorsunuz.” diye konuÅŸtu.

YaÅŸanan kaos ortamını fırsat bilen bazı güçlerin “DEAÅž” adı altında bir “cinayet makinesi” icat edip, iplerini sürekli ellerinde tutarak, bu terör örgütünü ortaya saldığını vurgulayan ErdoÄŸan, sözlerini ÅŸöyle sürdürdü:

“Arap Liginin bugün bu mültecilerle ilgili bir Allah kuruÅŸu destek verdiÄŸi vaki mi? Hayır. Avrupa BirliÄŸinin 3 milyar avro uluslararası kuruluÅŸlar vasıtasıyla Kızılay’a, AFAD’a gönderdiÄŸi destek. VerdiÄŸi söz, 6 milyar avroydu ama biz gelse de gelmese de ÅŸu ana kadar bu konuda yaptığımız harcama 40 milyar doları aÅŸmıştır. DEAÅž’ın faaliyet gösterdiÄŸi, katliamlar yaptığı, müdahalelere sebebiyet verdiÄŸi bölgelerin tamamı da coÄŸrafyamızın kadim halklarının yaÅŸadığı yerlerdir. Ä°slam ile uzaktan yakından ilgisi olmayan bu vahÅŸi örgüt Ä°slam ve Müslümanların en büyük düÅŸmanıdır, yüz karasıdır.”

“DEAÅž balonunu söndürdük”

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, bugün dahi hala bölgede Müslümanlar lehine atılabilecek her adımın önüne DEAÅž faktörünün bir engel olarak çıkartıldığının altını çizerek, “Üstelik DEAÅž’ı proje olarak geliÅŸtiren, maddi olarak destekleyen, fiilen yönlendiren ülkeler, bugün karşımıza güya ‘en büyük DEAÅž düÅŸmanı’ görüntüsüyle çıkıyor.” ifadelerini kullandı.

Bu konuda kimin ne rol oynadığını gayet iyi bildiklerini vurgulayan ErdoÄŸan, “DEAÅž’ın bölgedeki çöküÅŸünü baÅŸlatan ise yine biz olduk. Nerede baÅŸlattık bunu, El Bab’da. Orada 3 bin DEAÅž’lıyı etkisiz hale getiren biz olduk. Ama bunlar, baÅŸta FETÖ’cüler olmak üzere hep aleyhte, güya biz ‘DEAÅž’a karşı müÅŸfikmiÅŸiz.’ Tıpkı bir balon gibi sürekli ÅŸiÅŸirilen, gücü sadece masumlara yeten bu örgütün foyasını, Fırat Kalkanı Harekatı ile biz ortaya çıkardık. Bu harekatta yaklaşık 3 bin teröristi etkisiz hale getirerek, DEAÅž balonunu söndürdük.” dedi.

Fırat Kalkanı Harekatı’nın ardından müttefiklere, Rakka ve Deyrizor baÅŸta olmak üzere, Suriye’de DEAÅž’ın elindeki diÄŸer yerleri de özgürleÅŸtirmeyi teklif ettiklerini, hatta harekat planlarının bile hazır olduÄŸunu aktaran ErdoÄŸan, ÅŸöyle konuÅŸtu:

“Ancak o anda anlaşılmaz gibi gözüken ama artık gayet iyi bildiÄŸimiz sebeplerle müttefikler Türkiye gibi meÅŸru bir güç yerine PKK, YPG gibi bir terör örgütüyle hareket etmeyi tercih ettiler. Hala onlarla beraberler. Teröristler Fransa’da bir eylem yaptığında Fransız halkının acısını paylaÅŸmak üzere, tüm dünya ile birlikte biz de oradaydık. Buna karşılık, DEAÅž ülkemizde 50, 100 kiÅŸinin öldüÄŸü pek çok canlı bomba saldırısı gerçekleÅŸtirdiÄŸinde yanımızda hiç kimseyi bulamadık.

Mesele DEAÅž deÄŸil, hele PKK hiç deÄŸil, sadece ve sadece bölgemize yönelik bir projenin hayata geçirilmesi olduÄŸu gerçeÄŸi attığımız her adımda bir kez daha karşımıza çıktı. Bu durumda önümüzde iki yol vardı. Ya Avrupa’da ve Amerika’da yazılan bu senaryoda bize biçilen role teslim olacak, yanı başımıza gelenlere ve geleceklere rıza gösterecek, kasap bıçağına boynumuzu uzatacaktık ya da mücadele edecektik.”

“Milletimizle birlikte mücadele bayrağını yükselttik”

Türkiye’nin ve Türk milletinin mazisinde teslim olma seçeneÄŸinin asla olmadığına dikkati çeken CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Biz de yapmamız gerekeni yaptık. Milletimizle birlikte mücadele bayrağını yükselttik. ‘Ya istiklal ya ölüm’ diyerek devletini kurmuÅŸ bir millete baÅŸka türlüsü zaten yakışmazdı.” dedi.

Suriye’de Türkiye’nin baÅŸlattığı operasyonun ardından DEAÅž tehdidi ortadan kalktığında karşılarında garip bir manzarayla karşılaÅŸtıklarını belirten ErdoÄŸan, ÅŸunları kaydetti:

“Bir tarafta rejim 100 binlerce insanı katlederek, milyonlarca insanı yerinden ederek ilerliyordu. DiÄŸer tarafta ise PKK/YPG, Amerika’nın ve Avrupa’nın sınırsız desteÄŸiyle 1 milyon Kürt’ü, Arap’ı, Türkmen’i, Süryani’yi ve her kesimden insanı yerinden ederek, sınırlarımız dibinde bir terör koridoru oluÅŸturuyordu.

Bugün sivil kayıpları konusundaki hassasiyetlerinden dem vurarak karşımıza dikilenlerin hiçbirinin de o günlerde sesi çıkmıyordu. Biz Ä°dlib’de 4 milyon insanın hayatını kurtarmak için var gücümüzle çalışırken, yasak savma kabilinden cılız sesler dışında bunların hiçbirinden destek göremedik. Zeytin Dalı Harekatı ile Afrin’i teröristlerden temizlerken, destek bir yana sürekli eleÅŸtiriye maruz kaldık. Åžimdi Barış Pınarı Harekatı’nı yürütüyoruz. Bu defa çok daha aleni bir dirençle hatta saldırıyla karşı karşıyayız.”

‘Bunlara hiç güvenmeyin’

ErdoÄŸan, “Birkaç tane batılı lider Barış Pınarı Harekatı’nı durdurmamız için bizi arıyor. ‘Bu harekatı durdurun’ diyor. Ama bugüne kadar teröristler tarafından ülkemize atılan 900’e yakın havan ve roketler için üzüntülerini bildirmek üzere kimse aramadı. Bizi, bu saldırılarda hayatını kaybeden 20 vatandaşımız için baÅŸsaÄŸlığı, yaralanan 170 vatandaşımız için geçmiÅŸ olsun dileklerini iletmek üzere de kimse aramadı.” ifadelerini kullandı.

Türkiye’yi eleÅŸtirenlere güvenilmemesi gerektiÄŸini belirten ErdoÄŸan, ÅŸunları kaydetti:

“Bunları iyi tanıyın. Bunlara hiç güvenmeyin. Zira bunlara güvenilmez. Hatta terör örgütünü korumak için bizi arayanlar, ÅŸöyle bir yarım ağızla dahi olsun bu konuda tek kelime etmediler. Bunların derdi, Türk ordusunun bu kadar süratle mesafe alacağını bunlar beklemiyordu. Baktılar ki hesap tersine döndü, bunun üzerine aramaya baÅŸladılar. Sadece terör örgütü temsilcilerinin yönlendirmesiyle bizi itham etmeye, teröristlerden beslenen medyanın malzemeleriyle bizi eleÅŸtirmeye kalktılar. Hepsine de gereken cevabı verdik, veriyoruz.”

“Bu, yeni karşılaÅŸtığımız bir durum deÄŸil”

ErdoÄŸan, bu tavrın yeni karşılaşılmış bir durum olmadığının altını çizerek ÅŸunları kaydetti:

“GeçmiÅŸte de aynı tavırlarla karşılaÅŸmıştık. Bir gecede 251 insanımızı ÅŸehit verdiÄŸimiz 15 Temmuz darbe giriÅŸiminde sınırlı sayıda dostumuzun desteÄŸi dışında tamamen yalnız bırakılmıştık. Bize bugüne kadar terörle mücadelenizde ‘size nasıl yardımcı olabiliriz’ diye gelen neredeyse hiç olmadı. Sadece ve sadece teröristlerin iddialarını, taleplerini, çıkarlarını korumak için karşımıza çıktılar.”

ErdoÄŸan sözlerine ÅŸöyle devam etti:

“Åžimdi sesleniyorum, ey Batı, ey Arap Ligi, ey azıcık da olsa ahlak ve vicdan sahibi tüm ülkeler. Hepinize sesleniyorum. Bu devran elbet dönecek. Asla böyle bir duruma düÅŸmenizi istemeyiz. Ama ÅŸunu bilin ki yarın öbür gün siz de bizimle benzer sıkıntılarla karşı karşıya kalacaksınız. Ä°ÅŸte o zaman birileri de sizin karşınıza terörle mücadelenize destek için deÄŸil de teröristlere kol kanat germek için çıkacak. Emin olun o zaman bizi çok iyi anlayacaksınız. Ama iÅŸ iÅŸten geçmiÅŸ olacak. Teröristler kapınıza dayandığında, sınırlarınızdan içeri düÅŸen bombalarla vatandaÅŸlarınız ölür ve yaralanırken, ÅŸehirleriniz canlı bomba saldırılarıyla, terörist eylemleriyle sarsılırken, terör örgütü mensupları müttefik dediÄŸiniz ülkelerde ellerini kollarını sallayarak dolaşır, en üst düzeyde ağırlanırken, evet iÅŸte bunlar olurken, bakalım teröristleri destekleyenlere siz ne diyeceksiniz, nasıl davranacaksınız? Unutmayın, bu dünya, etme bulma dünyasıdır.”

“Bu mücadeleyi birlik ve beraberliÄŸimiz sayesinde baÅŸarıya ulaÅŸtırırız”

Türkiye’nin binlerce yıllık güçlü devlet geleneÄŸi, kadim medeniyet mirası, milletinin sarsılmaz birliÄŸi ve beraberliÄŸi sayesinde bu mücadeleyi Allah’ın izniyle baÅŸarıya ulaÅŸtıracağını söyleyen ErdoÄŸan, ÅŸunları ifade etti:

“Bundan hiç kimsenin ÅŸüphesi olmasın. Ama bakalım o kara gün geldiÄŸinde siz ne yapacaksınız? Kendinizi güvende sandığınız sırça köÅŸkünüz paramparça olup üzerinize çökmeye baÅŸladığında, vatandaÅŸlarınız yakanıza yapıştığında bakalım teröristlere bugünkü gibi sahip çıkmayı sürdürebilecek misiniz?”

ErdoÄŸan, Türkiye’nin bugüne kadar nerede bir masum kanı akmışsa, nerede bir mazlumun ahı göÄŸe yükselmiÅŸse, nerede bir garip çaresizce etrafına bakınmışsa tüm kalbiyle ve imkanlarıyla hep orada olmaya çalıştığını vurguladı.

“Teröristler canınızı yakmaya baÅŸladığında da yine bu asil millet yanınızda olacaktır.” diyen ErdoÄŸan ÅŸunları kaydetti:

“Onun için diyorum ki gelin bu mücadelede Türkiye’nin karşısında deÄŸil, yanında yer alın. En azından karışmayın, hele hele NATO üyesi ülkelere sesleniyorum. Geçenlerde söyledim. Bu PKK/YPG ne zaman NATO’nun üyesi oldu da benim haberim olmadı. Bu nasıl iÅŸtir? NATO üyesi ülkeler YPG’nin, PYD’nin yanında yer alıyor, onlara her türlü desteÄŸi veriyor. Silahsa silah, mühimmatsa mühimmat. BaÅŸta Amerika. 30 bin tır Irak üzerinden bunlara silah, mühimmat, araç-gereç desteÄŸi veriyor. Öbür tarafta Avrupa. Almanya’sıyla, Fransa’sıyla her türlü desteÄŸi veriyor. Ä°ÅŸte ÅŸu anda tüneller var. 90 kilometreyi aÅŸkın tünel. Nerede? Suriye’de. Bunun çimentosu nereden geliyor? Lafarge. Lafarge nerede? Bu bir Fransız firması. Neyle izah edeceksiniz? Kimi aldatacaksınız? Bunların durumu deve kuÅŸu gibi. Saklayamıyorlar, her ÅŸey meydanda. Ama bunların da hesabını verecekler.”

Türkiye aleyhinde yürütülen kampanyanın en önemli malzemelerinden birinin “sivil katliamı” iftirası olduÄŸunu dile getiren ErdoÄŸan, “Türkiye tarihinin hiçbir döneminde sivil katliam yapmamıştır ve yapmaz. Bizim ne inancımız ne kültürümüz, ne ahlakımız buna izin vermez.” dedi.

“Sayın Macron’a ‘aynaya bak aynaya’ dedim”

ErdoÄŸan, Türkiye’ye karşı bu ithamı yöneltenlerin geçmiÅŸlerinin sivil katliamlarıyla dolu olduÄŸuna iÅŸaret ederek sözlerini ÅŸöyle sürdürdü:

“Geçen Sayın Macron’a söyledim. Ruanda’da yüz binlerce insanı katleden siz deÄŸil misiniz ya? dedim. Cezayir’de yüz binleri katleden siz deÄŸil misiniz? dedim. Sen bana nasıl bunları söylersin dedim. Aynaya bak aynaya dedim. Bunlar için Afrika’nın kitabını ÅŸöyle bir açtığımız zaman, Afrika’nın kitaplarında neler var neler. Maalesef bu tür kara kaplı defter ve kitaplarla bunların mazisi dolu.”

Türkiye’yi sivil katliamı yapmakla suçlayanlara tepki gösteren ErdoÄŸan, ÅŸu ifadeleri kullandı:

“Sivil katliamı görmek istiyorsanız hemen yanı başımızda Suriye’nin Halep’inden Ä°dlib’ine, Haseke’sinden Rakka’sına, Deyrizor’undan Dera’sına kadar Türkiye’nin ayak basmadığı yerlere bakın. Bitmedi. Sivil katliamı görmek istiyorsanız Afganistan’a bakın. Sivil katliamı görmek istiyorsanız Arakan’a bakın. Sivil katliamı görmek istiyorsanız Kafkaslarda Yukarı KarabaÄŸ’a, Balkanlarda Bosna’ya bakın. Sivil katliamı görmek istiyorsanız, Türkiye’nin müdahalesinden önce Kıbrıs’a bakın. Sivil katliamı görmek istiyorsanız hemen burnunuzun dibinde neredeyse her gün Müslümanların sokaklarda taammüden öldürüldüÄŸü Filistin’e bakın. Sivil katliamı görmek istiyorsanız, bölücü terör örgütünün kadın, yaÅŸlı, çocuk demeden ülkemiz topraklarında 40 yıldır yaptığı terör eylemlerine bakın. Velhasıl sivil katliamı görmek istiyorsanız, aynanın karşısına geçin ve tarih boyunca ellerinize bulaÅŸmış olan masum kanlarına bakın. Türkiye bu konuda asla itham edilebilecek bir ülke deÄŸildir. Türkiye’yi sivilleri katletmekle suçlayanların gözü kör, kulağı sağır, dili çatal, yüreÄŸi taÅŸlamış, vicdanı kararmış demektir.”

‘Åžu ana kadar bin 220 kilometrekare alanı temizledik’

ErdoÄŸan, Barış Pınarı Harekatı’na deÄŸinerek, “Bugün dünyada böylesine kapsamlı bir terörle mücadele operasyonu yürütüp de Türkiye kadar temiz iÅŸ çıkartan baÅŸka bir ülke yoktur. Suriye’de bizi sivilleri hedef almakla itham edenleri, ‘Suriye operasyonunu, Irak operasyonunu, Afganistan operasyonunu hatırlayın’ demekle uyarıyorum. Neredeyse her gün güya yanlışlıkla vurulan sivil hedeflere, evlere, okullara, hastanelere, pazar yerlerine, sokaklara, düÄŸünlere, otobüslere iliÅŸkin haberlerin, resimlerin, görüntülerin utancıyla güne baÅŸlıyorduk. Biz yurt içindeki ve yurt dışındaki tüm operasyonlarımızda kendi güvenlik güçlerimizin hayatlarını riske atma pahasına tek bir sivilin zarar görmemesi için çalışmış bir ülkeyiz.” dedi.

ErdoÄŸan, hiç kimsenin Türkiye’nin taammüden hedef aldığı tek bir sivil gösteremeyeceÄŸinin altını çizerek ÅŸöyle devam etti:

“Barış Pınarı Harekatı’nda teröristler sırf sivil kayıp oluÅŸsun diye askerlerimize evlerden, parklardan, kiliselerden, camilerden, okullardan, hastanelerden saldırırken, biz bunlara asla aynısıyla mukabele etmedik. Kiliseden sniperlarla ateÅŸ ediyorlar. Niye? ‘Kiliseyi vuralım’ diye. Ama biz vurmadık. Çünkü orası bir ibadethaneydi. Biz bu kadar hassasız. Hep onların çıkmalarını, meydanda olmalarını bekledik. Kaldı ki bunlar bizim topraklarımızda da deÄŸildi, Suriye’nin kuzeyindeki bölgelerde. Ve öyle bir dezenformasyon yaptılar ki güya biz ibadethaneleri de bombalıyormuÅŸuz. Bunları anlatmaya gayret ettiler ve tabii bunun üzerinden de maalesef batı medyası bunları kullanmaya çalıştı. Biz teröristleri takip ettik, sivillerden uzaklaÅŸtıkları anda da imha ettik. Bu ÅŸekilde adeta adım adım ilerleyerek ÅŸu ana kadar bin 220 kilometrekare alanı temizledik.”

“DEAÅž’lıları da etkisiz hale getirmeyi de sürdüreceÄŸiz”

Konuyla ilgili hususları sıralamak istediÄŸini belirten ErdoÄŸan, Türkiye’nin Suriye’de ne Kürtleri ne Arapları ne de bir baÅŸka kesimi deÄŸil, sadece ve sadece teröristleri hedef aldığını vurguladı.

ErdoÄŸan, sözlerini ÅŸöyle sürdürdü:

“Ülkemiz Suriye topraklarında iÅŸgal ve istila deÄŸil, terörle mücadele harekatı yürütüyor. Suriye halkına karşı deÄŸil, Suriye halkıyla birlikte zalimlere karşı mücadele ediyoruz. Siz ne derseniz deyin. Biz teröriste ‘terörist’ demeye ve öyle muamelede bulunmaya devam edeceÄŸiz.

Sırf ülkemize zarar vermek için teröristleri makamlarında ağırlayanlar bunun utancını ömür boyu taşıyacaklardır. Bunları yüzlerine söylüyorum, onu da söyleyeyim. Öyle gizli kapaklı deÄŸil. Åžunu da söyleyeyim, bu teröristlerle bize arabuluculuk yapmaya çalışan bazı liderler var. Dedim, ‘siz uluslararası savaÅŸ hukukunda veya siyaset biliminde ne zamandan beri devletlerin terör örgütleriyle masaya oturduÄŸunu duydunuz. O tür devletler varsa bile Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihinde bir devlet olarak bir terör örgütüyle aynı masaya oturmak yoktur ve bundan sonra da bizden böyle bir ÅŸeyi beklemeyin. Bunun için de ara bulucu filan aramıyoruz. Buna da ihtiyacımız yok.”

Türkiye’nin operasyon bölgesi içinde kalacak DEAÅž’lıların sorumluluÄŸunu üstlenmeye hazır olduÄŸunu en baÅŸta ifade ettiÄŸini anımsatan ErdoÄŸan, “Kime? Sayın Trump’a. Buna karşılık birileri tarafından ısrarla korunup kollanan PKK/YPG terör örgütü ÅŸantaj malzemesi olarak kullandığı DEAÅž mensuplarını serbest bırakmaya baÅŸlamıştır. Nerede? Cezaevinde. Bakın kimin eli kimin cebinde belli. Biz ülkemizi hedef almaya kalkacak DEAÅž’lıları bir ÅŸekilde tepeleriz. Gerisini bunların yöneleceÄŸi diÄŸer yerlerin yöneticileri düÅŸünsün. Kontrol altına aldığımız yerlerde PKK, YPG’lilerle birlikte DEAÅž’lıları da etkisiz hale getirmeyi de sürdüreceÄŸiz.” diye konuÅŸtu.

“Biz sadece inÅŸa ederiz ama asla zulmetmeyiz”

ErdoÄŸan, Türkiye’nin, Suriye’nin toprak bütünlüÄŸüne ve siyasi birliÄŸine saygılı olduÄŸunun altını çizerek, “Bundan kimsenin tereddüdü olmasın. Bu ülkede tüm kesimleri temsil eden meÅŸru bir hükümet kurulduÄŸunda güvenliÄŸini saÄŸladığımız yerlerin sevk ve idaresini biz kendilerine bırakacağız. Cerablus’ta olduÄŸu gibi, El Bab’da olduÄŸu gibi, Afrin’de olduÄŸu gibi. Biz sadece inÅŸa ederiz, ihya ederiz ama asla zulmetmeyiz.” dedi.

Suriye toprakları terörist iÅŸgali altındayken bu ülke adına söylenen hiçbir sözün ve atılan hiçbir adımın kıymeti olamayacağını ifade eden ErdoÄŸan, ÅŸu deÄŸerlendirmede bulundu:

“Barış Pınarı Harekatı, Münbiç’ten Irak sınırına kadar olan hattın tamamında daha önceden ilan ettiÄŸimiz 30-35 kilometrelik derinliÄŸe ulaÅŸana kadar sürecektir. Bu konuda hiçbir istisnamız, hiçbir tereddüdümüz, hiçbir açık kapımız yoktur. YürüdüÄŸümüz bu yolda bize destek olanları da, yolumuza taÅŸ ve diken döÅŸeyenleri de not ediyoruz. Zira Sayın Trump 20 mil yani 32 kilometre derinliÄŸi ifade ettiÄŸinde daha sonra kendileriyle bunları konuÅŸup, en doÄŸudan 444 kilometrelik batıya olan o bölgeyi biz güvenli bölge olarak ilan ettik ve bu güvenli bölgede de biz ÅŸu anda bütün plan çalışmalarımızı yaptık, yapıyoruz. Hatta Çevre ve Åžehircilik Bakanlığımız burayla ilgili proje çalışmalarını da yapmış bulunuyor. Ben bu proje çalışmalarının da yapılmış olduÄŸu kitapçıkları dünya liderlerine, BM Genel Kurulu’nda, bir kısmını kendileriyle yaptığım görüÅŸmelerde ‘buyurun’ dedim ve anlattım. Åžimdi de yine Türk Konseyi’nde aynı ÅŸekilde kendilerine takdim ettik. Tabii gördüklerinde ‘güzel’ diyorlar. Tabii bal bal demekle ağız tatlanmıyor. Bizim bala ihtiyacımız var. Onun içinde burada paraya ihtiyaç vardır. EÄŸer bu olursa biz bu güvenli bölgeyi halleder ve buranın lojistik desteÄŸini de saÄŸlarız.”

“Çalışmalarımıza destek olmak tüm dünyanın görevidir”

ErdoÄŸan, güvenli hale getirdikleri yerlerde 1 milyon ile 2 milyon arası Suriyelinin geri dönüÅŸü için çalışmalara hemen baÅŸlamak istediklerini ifade ederek, ÅŸunları kaydetti:

“Uluslararası toplumdan ricamız, elindeki imkanları bu projeye destek vermek için kullanmalarıdır. Suriye halkını 8 yıldır yaÅŸadığı azaptan kurtaracak çalışmalarımıza destek olmak tüm dünyanın görevidir.

Türkiye, teröristlerle pazarlık yapılmayacağını, yapılsa da anlamı ve neticesi olmayacağını bilecek kadar tecrübe ve dirayet sahibi bir ülkedir. Yıllardır teröristlerle kucak kucaÄŸa yaÅŸayanlar onlarla istedikleri pazarlığı yapabilirler ama biz bu yola asla tevessül etmeyiz.”

‘Teröristler güvenli bölgeden çıktığında harekat sona erer’

ErdoÄŸan, kendilerini arayarak teröristler adına talepte bulunanlara seslendi. “Madem terör örgütüyle bu kadar içli dışlısınız, madem terör örgütünü bu kadar seviyorsunuz ve kolluyorsunuz, madem masumların akan kanının deÄŸil de teröristlerin ezilen baÅŸlarının derdindesiniz, madem teröristlerin gönlünü etmek uÄŸruna Türkiye’nin müttefikliÄŸini hiçe saymayı göze alıyorsunuz, öyleyse size bir teklifimiz var.” ifadelerini kullanan ErdoÄŸan, ÅŸöyle konuÅŸtu:

“Bizim terörist bile olsa kimseyi taammüden öldürmek gibi bir niyetimiz zaten olamaz. Çünkü biz, sizler gibi deÄŸiliz. Yunus Emre’nin, Hz. Mevlana’nın, Åžeyh Edebali’nin, Hacı Bayram Veli’nin torunları, öldürmek deÄŸil yaÅŸatmak için çalışır. Suriye’deki sorunun en kestirme yolu… Bunun için de teklifimiz, hemen bu gece tüm teröristler silahlarını, malzemelerini, her ÅŸeylerini bırakıp, kurdukları tuzakları imha edip belirlediÄŸimiz Güvenli Bölge’den dışarı çıksınlar. Bölgede bu dediÄŸimiz yapıldığında, sadece teröristleri hedef alan Barış Pınarı Harekatımız zaten kendiliÄŸinden sona ermiÅŸ olacak. Gerçek derdi bölge halkının zarar görmemesi olan herkesin, bu teklife derhal olumlu cevap vermesi gerekir. Åžayet dert bölge halkının can güvenliÄŸi deÄŸil de teröristlerin canını kurtarmak ise yine bu teklife olumlu cevap verilmesini bekleriz. Yok dert, terör örgütünün ülkemize yönelik saldırılarının ve bölge halkı üzerindeki baskısının devamı ise hiç kimse kusura bakmasın, böyle bir ÅŸeye rıza göstermeyiz. Bu yöndeki tekliflere de üstü örtülü veya açık tekliflere de eyvallah etmeyeceÄŸimiz, bugüne kadarki tavrımızla herhalde anlaşılmıştır.”

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, Barış Pınarı Harekatı veya harekat alanındaki herhangi bir yerle ilgili kimseye bir söz verilmediÄŸini vurgulayarak, “Ama Barış Pınarı Harekatı’ndan önce, baÅŸta Amerika olmak üzere Rusya, Avrupa BirliÄŸi üyesi ülkeler, NATO, hepsini bilgilendirdik. Biz, bunları haber vermeden bunu yapmadık. Hepsini haberdar ettik, bilgilendirdik, adımları böyle attık. Soranlara sadece terör örgütünün, sınırlarımızın 30 kilometre uzağına çekilmesiyle ilgili sayısız defa tekrarladığımız duruÅŸumuzu ifade ettik. Ne zaman ki Münbiç’ten Irak sınırına kadar olan hat boyunca istisnasız bir ÅŸekilde 30-35 kilometrelik bir derinliÄŸi kontrol altına aldık, iÅŸte o zaman harekatımız sona erer. Bu hedefe ulaÅŸana kadar hiçbir güç bizi durduramaz.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.

Türkiye’ye yönelik ekonomik tehditlere iliÅŸkin de ErdoÄŸan, “Suriye’deki geliÅŸmeler sebebiyle bizi ekonomik yaptırımla tehdit edenlere de diyoruz ki az dan az gider, çoktan çok gider.” diye konuÅŸtu.

“Bizde açtığınız her yaranın çok daha büyüÄŸü sizin ekonominizde açılır”

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, Çanakkale’de bir tas çorbayı paylaÅŸan bir milletin, Çanakkale destanını yazanların torunları olduklarını hatırlattı.

“Bizde açtığınız her yaranın çok daha büyüÄŸü sizin ekonominizde açılır. Bizim kesilen sakalımız bir süre sonra çok daha gür ÅŸekilde yerine gelir ama sizin kayıplarınızın telafisi o kadar kolay olmaz.” diyen ErdoÄŸan, sözlerine ÅŸöyle devam etti:

“Suriye konusunu görüÅŸmek üzere ülkemize gelecek veya bizi arayacak olan herkes, Türkiye’nin bu gayet açık, gayet samimi, gayet makul yaklaşımını göz önünde bulundurarak hazırlıklarını yapmalıdır. Aksi takdirde beyhude yere zaman ve enerji harcamış oluruz. DüÅŸünün. Bize ülkelerine girme yasağı koyanlar, onların da iyi düÅŸünmeleri lazım. Bu ne demektir? Türkiye gibi bir devlete siz ülkenize girme yasağı koyacaksınız. Bize düÅŸen nedir? Hayırlı olsun… Gelmesek de olur. Batar mıyız, biter miyiz, öyle bir ÅŸey mi var, çok mu meraklıyız? DüÅŸünün. Åžahsıma, aileme, bakan arkadaÅŸlarıma, 3-4 bakan arkadaşıma vize yasağı koyuyorlar. Bu, siyasetten zerre kadar nasibini almış olan insanlara yakışır mı, bir ülkeye, bir devlete bu yakışır mı? Siyaset, duygusallık sanatı deÄŸildir. Siyaset, birinci derecede insan yönetme, iki ülke yönetme sanatıdır. Aziz milletim, ülkemizin zor bir dönemden geçtiÄŸini biliyoruz. En büyük gücümüz, her zaman olduÄŸu gibi milletimizin bizatihi kendisidir. Allah’ın yardımı, milletimizin desteÄŸi, dostlarımızın duası yanımızda olduÄŸu müddetçe bu mücadeleden de baÅŸarıyla çıkacağımızdan ÅŸüphe duymuyoruz. YaÅŸanılan süreç, Suriye meselesinin sadece Suriyelileri ilgilendirmediÄŸini, asıl hedefin bizim ülkemizin ve milletimizin bekası olduÄŸunu tüm açıklığıyla ortaya koymuÅŸtur.”

“Kökü saÄŸlam olan aÄŸacı unutmayın rüzgar deviremez”

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, harekatın, NATO’nun 5. maddesinin uygulanması ve Adana Mutabakatı sebebiyle yürütüldüÄŸünü, ancak ÅŸu anda koalisyon güçlerini Suriye’ye kimin davet ettiÄŸini bilemediÄŸini söyledi. ErdoÄŸan, ÅŸu açıklamalarda bulundu:

“Rejim güçleri deÄŸil, onu biliyorum. Öyleyse niçin? Ama Rusya’yı rejimin davet ettiÄŸini biliyorum. Burada kim davetlidir, kim rastgele gelmiÅŸtir ortada. Kökü saÄŸlam olan aÄŸacı unutmayın rüzgar deviremez. Hamdolsun, biz kökü binlerce yıl ötesine uzanan sapasaÄŸlam bir ülkeyiz. Gerekirse yedi düveli karşımıza almak pahasına bu ümmetin ve bu milletin onurunu, izzetini, haysiyetini yere düÅŸürmedik, düÅŸürmeyeceÄŸiz.

Åžehitler tepesi hiç boÅŸ kalmayacak. Kalmayacak olsa da hak için, hakikat için, ülkemize ve milletimize hizmet için mücadeleye devam edeceÄŸiz. Son nefesimize, gücümüzün son takatine kadar bu yoldan dönmeyeceÄŸiz. En büyük hesabın Allah’ın hesabı olduÄŸu inancıyla bize dayatılan deÄŸil doÄŸru bildiÄŸimiz yolda yürümekte kararlıyız.”

“Biz dik durursak bizim sırtımızı kimse yere getiremez”

Dede Korkut’un “Yer ve gök, yerdekiler ve göktekiler ve yüce Allah ÅŸahit olsun ki sen er oldukça, yiÄŸit oldukça, adam oldukça ve senden olanlar, senin yanındakiler böyle oldukça Türk Milleti’nin sırtı yere gelmez.” sözlerini hatırlatan ErdoÄŸan, “Biz dik durursak, saÄŸlam durursak, bir ve beraber olursak Allah’ın izniyle kimse bizim sırtımızı yere getiremez.” diye konuÅŸtu.

Barış Pınarı Harekatı bölgesi ve diÄŸer yerlerde kahramanca mücadele eden güvenlik güçlerine, Mehmetçiklere baÅŸarı dileyen ErdoÄŸan, Türkiye’nin yanında, cephenin önünde mücadele eden ve ÅŸu ana kadar 46 ÅŸehit veren Suriye Milli Ordusu mensuplarına da Allah’tan muvaffakiyetler temenni etti.

ErdoÄŸan, çeÅŸitli müsabakalarda ÅŸampiyon olan ve baÅŸarıdan baÅŸarıya koÅŸan sporcuların, Mehmetçik’e verdiÄŸi selamların, kendilerine baÅŸarıyla dönmesini diledi.

Yürekleri Türkiye ile atan Suriyelilere, dünyanın dört bir yanında Türkiye’nin haklı davasına sahip çıkan vatandaÅŸlara, dostlara teÅŸekkür eden CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, Somali’den Katar’a, Azerbaycan’dan Libya’ya, Afrika’dan Asya ve Balkanlar’a kadar Türkiye ve Mehmetçik için dua edenlere selam gönderdi.

ErdoÄŸan, “Türkiye’nin bu önemli davasında siyasi ve fikri ayrılık gözetmeksizin, ülkesinin yanında yer alan herkesi yürekten selamlıyorum. Bu ülkenin ekmeÄŸini yiyip, suyunu içip, havasını soluyup, sonra da bulduÄŸu her fırsatta gavurun kılıcını çalanları da milletimizin engin irfanına, takdirine havale ediyorum. Günün kavga etme deÄŸil birlik olma, tek yumruk, tek bilek, tek yürek olma günü olduÄŸu bildiÄŸimiz için bu konuları tartışmayı ileri bırakıyoruz. Bizim niyetimiz de çabamız da hedefimiz de ülkemizin, milletimizin, evlatlarımızın daha güvenli, huzurlu, müreffeh bir geleceÄŸe sahip olmasıdır.” ÅŸeklinde konuÅŸtu.

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ı siyasi partilere gönderdiÄŸini ve Akar’ın da siyasi parti liderlerini ziyaret ederek bilgilendirdiÄŸini hatırlatan ErdoÄŸan, DışiÅŸleri Bakanı Mevlüt ÇavuÅŸoÄŸlu’nun da bugün Meclis’te geniÅŸ bilgilendirme konuÅŸması yapacağını söyledi.

“Ä°ÅŸi nakış iÅŸler gibi hassasiyetle yürüttüklerine” iÅŸaret eden ErdoÄŸan, kendileri için ne istiyorlarsa tüm insanlık için de bunu istediklerini söyledi.

ErdoÄŸan, konuÅŸmasını “Åžahit ol ya Rab, ÅŸahit ol ya Rab, ÅŸahit ol ya Rab.” diyerek, tamamladı.

Rusya seyahatimizle ilgili herhangi bir olumsuz durum yok’

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı sonrası gazetecilerin gündeme iliÅŸkin sorularını cevapladı.

Rusya ziyaretinin gerçekleÅŸip gerçekleÅŸmeyeceÄŸine iliÅŸkin soru üzerine ErdoÄŸan, “Åžu an itibarıyla Rusya seyahatimizle ilgili herhangi bir olumsuz durum yok. Büyük ihtimalle gerçekleÅŸecek.” ifadesini kullandı.

ErdoÄŸan, “Amerika seyahatinizi merak ediyoruz. 13 Kasım’da yapılması planlanıyordu. Son yaÅŸananlardan sonra bir deÄŸiÅŸiklik var mı?” sorusuna karşılık da ÅŸunları söyledi:

“Amerika seyahati, buraya gelecek olan heyetlerle yapılan görüÅŸmelerden sonra deÄŸerlendirilecek olan bir durum. Çünkü kongredeki bu yapılan tartışmalar, müzakereler, konuÅŸmalar; ÅŸahsım, ailem, bakan arkadaşımla ilgili olan bütün bu deÄŸerlendirmeler, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne karşı çok büyük bir saygısızlıktır, haddini bilmemektir. Dolayısıyla böyle bir durum karşısında tabii ki bunun deÄŸerlendirilmesinden daha doÄŸru bir ÅŸey olamaz. DeÄŸerlendirip ondan sonra kararımızı veririz.”

ErdoÄŸan, ABD’den gelen heyetle bir görüÅŸmesinin olup olmayacağı sorusuna, ABD BaÅŸkan Yardımcısı Mike Pence ve DışiÅŸleri Bakanı Mike Pompeo dışındakilerle görüÅŸmesinin söz konusu olmadığı yanıtını verdi.

UEFA’nın “asker selamı” soruÅŸturması

UEFA’nın, A Milli Takım’da forma giyen futbolcuların 2020 Avrupa Futbol Åžampiyonası elemelerinde Arnavutluk ve Fransa ile oynadıkları maçlarda olası siyasi provokasyon içeren davranışlar sergilediÄŸi iddiasıyla Türkiye Futbol Federasyonuna disiplin soruÅŸturması baÅŸlattığı hatırlatılarak deÄŸerlendirmesi sorulan CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, ÅŸöyle konuÅŸtu:

“Ben onu da doÄŸrusu şık bulmuyorum. Futboldan az çok anlarım. Böyle bir ÅŸey hayatta olmuÅŸ deÄŸil. Biliyorsunuz Griezmann’ın, Fransa CumhurbaÅŸkanı Emmanuel Macron ile böyle bir ÅŸeyi oldu. Griezmann’a bir ÅŸey mi yaptılar, herhangi bir ÅŸey verdiler mi? Burada ise ÅŸu anda milli takımın bir milli bakışı var, bu milli bakışını da oradaki bütün seyircilerle paylaşıyor. Bundan daha tabii bir ÅŸey olamaz. Ben buradan çok ciddi bir ÅŸey çıkacağını tahmin etmiyorum. Olsa olsa bir kınama yapabilirler. Bunun dışında, bu noktaya gelmiÅŸ bir takıma, herhangi bir olumsuz yaklaşım olmaz.”

“Derdimiz bu toprakları sahiplerine teslim etmektir”

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, Münbiç’te SDG ile rejimin anlaÅŸtığı yönündeki iddiaların hatırlatılması üzerine de ÅŸunları kaydetti:

“Rejimin, SDG ile herhangi bir anlaÅŸması olduÄŸuna ihtimal vermek istemiyorum. Zira burayla ilgili bizim Rusya ile daha önce bir anlaÅŸmamız var. Zaten Sayın Putin ile bir araya geldiÄŸimizde o haritaları, bunların Türkçesi, Rusçası hepsi var, kendilerinin önüne sereceÄŸiz. Kaldı ki bizim zaten özellikle Münbiç’te olmak diye bir derdimiz yok. Bizim tek derdimiz var o da ÅŸudur: ama Rusya ama rejim, terör örgütü YPG/PYD’yi buradan çıkarmalarıdır. Bize bu sözü önce Sayın Trump verdi. ’90 günde biz burayı terör örgütünden boÅŸaltacağız.’ dediler bize. 1,5 sene oldu, boÅŸalttılar mı? Hayır. Bizim derdimiz bu toprakları sahiplerine teslim etmektir. Biz bunu istiyoruz. Yoksa, ‘Bize bunu verin.’ diye bir derdimiz yok. SDG dediÄŸimiz, terör örgütünün farklı bir ismidir. YPG/PYD’yi bir ÅŸemsiye altına almışlar, o ÅŸemsiye de SDG.”

ErdoÄŸan, ABD’de Halkbank’a yönelik hazırlanan iddianamenin sorulmasına karşılık da “O da tabii bu iÅŸlerin ne kadar duygusal olduÄŸunun ayrı bir ifadesi. Güya bu iÅŸ kapatılmıştı. Åžimdi bunu yeniden güney New York savcılığı açmak suretiyle maalesef hukuk dışı, çirkin bir adım attılar. Onların alacağı kararları göreceÄŸiz. Ona göre de biz tabii tedbirlerimizi olgunlaÅŸtıracağız.” yanıtını verdi.

AA