26 Nisan 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.

1xbetbetpasmariobet
a
en iyi rulet siteleri

Türk Dil Bayramı

Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün talimatıyla 1932'de düzenlenen "Birinci Türk Dil Kurultayı"nın açılış günü olan 26 Eylül, her yıl "Dil Bayramı" olarak kutlanıyor.

”Türk Dili Tetkik Cemiyeti” adıyla 12 Temmuz 1932’de kurulan ve daha sonra “Türk Dil Kurumu” ismini alan cemiyet, ”Birinci Türk Dil Kurultayı”nı 26 Eylül-6 Ekim 1932 tarihleri arasında yaptı.

YaÅŸamı boyunca Türk diline önem veren Atatürk, daha Türk Dili Tetkik Cemiyeti kurulmadan görüÅŸlerini çeÅŸitli zeminlerde dile getiriyordu.

Atatürk, 2 Eylül 1930’da Prof. Sadri Maksudi (Arsal) Bey’in ”Türk Dili Ä°çin” adlı kitabının iç kapağına, ”Milli his ile dil arasındaki baÄŸ çok kuvvetlidir. Dilin milli ve zengin olması, milli hissin geliÅŸmesinde baÅŸlıca etkendir. Türk dili, dillerin en zenginlerindendir; yeter ki bu dil ÅŸuurla iÅŸlensin. Ülkesini, yüksek istiklalini korumasını bilen Türk milleti, dilini de yabancı diller boyunduruÄŸundan kurtarmalıdır.” ifadelerini yazmıştı.

2 Temmuz 1932’de baÅŸlayan ve 11 Temmuz’da sona eren “Birinci Türk Tarih Kongresi”nin ertesi günü, Çankaya’da dil bilimcilerin de katıldığı toplantı sonunda Atatürk, ”Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti gibi bir de ona kardeÅŸ bir dil cemiyeti kuralım. Adı Türk Dili Tetkik Cemiyeti olsun.” talimatı verdi.

Cemiyet, aynı gün 12 Temmuz 1932’de kuruldu. Cemiyetin kurucuları arasında hepsi milletvekili ve dönemin tanınmış edebiyatçıları, Samih Rifat (BaÅŸkan), RuÅŸen EÅŸref (Ünaydın), Celal Sahir (Erozan) ve Yakup Kadri (KaraosmanoÄŸlu) beyler yer aldı. Amaçlarını, “Türk dilinin öz güzelliÄŸini ve zenginliÄŸini meydana çıkarmak, onu yeryüzü dilleri arasında deÄŸerine yaraşır yüksekliÄŸe eriÅŸtirmek.” olarak ilan eden Cemiyet, 26 Eylül – 5 Ekim 1932 tarihleri arasında Dolmabahçe Sarayı’nda Birinci Türk Dili Kurultayı’nı topladı.

Bu ilk kurultayın açılışı, 27 Eylül tarihli Vakit gazetesinde ÅŸöyle yer aldı:

“Saat 14.00…Herkes yerinde idi. Biraz sonra Türk’ün büyük mürÅŸidi Gazi hazretleri, yanlarında Büyük Millet Meclisi Reisi Kazım PaÅŸa, Maarif Vekili ReÅŸit Galip Bey, Fethi Bey, Ordu müfettiÅŸlerinden Fahrettin, Ali Sait paÅŸalar, kumandanlardan Åžükrü Naili, Salih paÅŸalar olduÄŸu halde salona dahil oldular. Bu esnada ÅŸehir bandosu, Ä°stiklal Marşı’nı terennüm etmeye baÅŸladı.”

Kurultayda farklı meslek gruplarından insanlar yer aldı

Dil bilimcilerin yanı sıra yazarların, her meslekten aydınların, halk temsilcilerinin katıldığı kurultayda çalışma kolları kuruldu.

Ahmet Cevat (Emre) “Sözlük-Terim Kolu”, Ragıp Hulusi (Özden) “Derleme Kolu”, Hasan Ali (Yücel) ”Lenguistik-Filoloji Kolu”, Ä°brahim Naci (Dilmen) “Yayın Kolu” baÅŸkanlığına getirildi.

Türk Dil Kurumu 88 yıl önce, çok sayıda bilim adamı, gazeteci, yazar, devlet adamı ve sanatçı gibi önemli meslek gruplarını topladığı Türk Dili Kurultayı’nda Türkçe’nin önemini vurgulamak için 26 Eylül gününü “dil bayramı” ilan etti.

Cemiyet, 1934’te yapılan kurultayda “Türk Dili AraÅŸtırma Kurumu” adını aldı, 1936’daki kurultayda ise adı, bugünkü “Türk Dil Kurumu” olarak deÄŸiÅŸtirildi.

Atatürk, vefatından kısa süre önce yazdığı vasiyetname ile mal varlığını TDK ile Türk Tarih Kurumuna bıraktı. TDK ve TTK, 1982 Anayasası ile oluÅŸturulan ”Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu”na baÄŸlandı.

Türkçeye verilmesi gereken önemi iÅŸaret eden Türk Dil Bayramını 88 yıldan beri çalışmalarıyla güçlendiren TDK, kurulduÄŸu günden bugüne Türk dilinin geliÅŸmesi, doÄŸru kullanılması ve yaygınlaÅŸması için ulusal ve uluslararası alanda projelerini sürdürüyor.

“Bizi biz yapan asıl ÅŸey dilimiz”

Romanları ve öykülerinin yanı sıra Türk dili üzerine kaleme aldığı kitaplarla tanınan yazar Feyza Hepçilingirler, 26 Eylül Türk Dil Bayramı’na iliÅŸkin AA muhabirine deÄŸerlendirmelerde bulundu.

Hepçilingirler, dilin öncelikle bireysel bir iletiÅŸim aracı olduÄŸunu belirterek, bireyin kendisiyle ive diliyle olan iliÅŸkisini belirlediÄŸini ifade etti.

Öz saygısı olan, kendisinden memnun bireyin dilini de önemseyeceÄŸini, olmadığı birileri gibi, yabancı gibi görünmeye çalışmayacağını belirten Hepçilingirler, “Bizi biz yapan asıl ÅŸeyin dilimiz olduÄŸunu anladığımızda dilimize tam olarak sahip çıkarız. Hangi görüÅŸten olursak olalım Türkçeyi öncelemeyi baÅŸarmamız gerek.” dedi.

“Dilimize karşı takındığımız genel tavır umursamazlık”

Gençlerin kendilerine yeni bir dil yaptığını ve bunu doÄŸal karşıladığını dile getiren Hepçilingirler, gençlerin isyancı olduÄŸunu, verili olana kolayca boyun eÄŸmediklerini belirtti.

Hepçilingirler, ancak gençlere Türkçenin hor görülecek bir dil deÄŸil dünyanın en eski saÄŸlam ve geliÅŸtirilmeye elveriÅŸli diller arasında yer aldığı bilinci aşılanması durumunda onların da diline hoyrat davranması, onu yaralayacak, hırpalayacak icatlardan uzak durmasının saÄŸlanabileceÄŸini ifade etti.

Hepçilingirler, ÅŸunları söyledi:

“Bu bilinci kazanan gencin buluÅŸları, Türkçeyi bozmak bir yana, anlam inceliklerine karşılıklar bularak Türkçeyi zenginleÅŸtirir bile. Toplum olarak dilimize karşı takındığımız genel tavır ise umursamazlık. Bu umursamazlığı toplumun her kesiminde ve yaÅŸamın her alanında görüyoruz. YabancılaÅŸmanın ÅŸiddetli rüzgarıyla doÄŸudan batıya, batıdan doÄŸuya sürüklenip durduÄŸumuz sürece gidiÅŸi Türkçe rayına oturtamayacağımız da açıkça belli. Bence bugün dil devrimini sürdürmenin yolu, Türkçenin Türkçe olarak kalmasını saÄŸlamaktan, yeniden melez bir dil haline gelmesini önlemekten ibaret.”

AA

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

SaÄŸlık Bakanı Koca; ” Karşımızda iki virüs var”

HIZLI YORUM YAP



Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.