23 Kasım 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.

1xbetbetpasmariobet
a
en iyi rulet siteleri

Türkiye Cumhuriyeti 98 yaşında

29 Ekim 1923'te Cumhuriyet'in ilanıyla Türk milletinin tarihinde yeni bir devrin kapıları açıldı ve "Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir" sözü, devlet yönetiminde en belirgin şekliyle yerini aldı.

24 Temmuz 1923’te Lozan AntlaÅŸması imzalanarak yeni Türk devletinin bağımsızlığı kabul edildi.

Ä°kinci dönem Türkiye Büyük Millet Meclisinin toplanmasından 2 ay sonra 13 Ekim 1923’te Ankara, Türkiye’nin hükümet merkezi oldu. Artık mevcut rejimin isminin de bütün açıklığı ile konulması, yeni devletin baÅŸkanının seçilmesi gerekiyordu.

O güne kadar Devlet BaÅŸkanlığı görevi, Türkiye Büyük Millet Meclisi BaÅŸkanı olarak Mustafa Kemal PaÅŸa tarafından yürütülmüştü. DiÄŸer taraftan bazı yabancı ülkeler de Lozan AntlaÅŸması’nın onayı için Türkiye’deki yeni devlet rejiminin daha açık ÅŸekilde belirlenmesini istiyordu.

27 Ekim 1923’te Ä°cra Vekilleri Heyetinin istifası ve Meclis’in güvenini kazanacak bir kabine listesinin oluÅŸturulamaması da bu soruna acil bir çözüm gerektirdi.

“Yarın Cumhuriyet ilan edeceÄŸiz”

Mustafa Kemal PaÅŸa, 28 Ekim 1923 akÅŸamına kadar hükümetin kurulamaması üzerine Çankaya Köşkü’nde arkadaÅŸları için Latife Hanım’a bir sofra hazırlattı.

Ä°smet PaÅŸa, Ali Fuat PaÅŸa, Halit PaÅŸa, Kemalettin Sami Bey’in de yer aldığı akÅŸam yemeÄŸinde yaÅŸananları Mustafa Kemal PaÅŸa, Nutuk’ta şöyle anlattı:

“Gece olmuÅŸtu… Çankaya’ya gitmek üzere Meclis binasından ayrılırken, koridorlarda beni beklemekte olan Kemalettin Sami ve Halit PaÅŸa’lara rastladım. Ali Fuat PaÅŸa, Ankara’dan hareket ederken bunların Ankara’ya geldiklerini o günkü gazetede ‘Bir UÄŸurlama ve Bir Karşılama’ baÅŸlığı altında okumuÅŸtum. Daha kendileriyle görüşmemiÅŸtim. Benimle konuÅŸmak üzere geç vakte kadar orada beklediklerini anlayınca, akÅŸam yemeÄŸine gelmelerini, Milli Savunma Bakanı Kazım PaÅŸa vasıtasıyla kendilerine bildirdim. Ä°smet PaÅŸa ile Kazım PaÅŸa’ya ve Fethi Bey’e de Çankaya’ya benimle birlikte gelmelerini söyledim. Çankaya’ya gittiÄŸim zaman, orada, beni görmek üzere gelmiÅŸ bulunan Rize Milletvekili Fuat, Afyonkarahisar Milletvekili RuÅŸen EÅŸref Bey’lerle karşılaÅŸtım. Onları da yemeÄŸe alıkoydum.

Yemek sırasında: ‘Yarın Cumhuriyet ilan edeceÄŸiz’ dedim. Orada bulunan arkadaÅŸlar, derhal düşünceme katıldılar. YemeÄŸi bıraktık. O dakikadan itibaren, nasıl hareket edileceÄŸi konusunda kısa bir program yaparak arkadaÅŸları görevlendirdim. Yaptığım programın ve verdiÄŸim talimatın uygulanışını göreceksiniz.

Efendiler, görüyorsunuz ki Cumhuriyet ilanına karar vermek için Ankara’da bulunan bütün arkadaÅŸlarımı davet ederek onlarla görüşüp tartışmaya asla lüzum ve ihtiyaç görmedim. Çünkü, onların da aslında ve tabii olarak benim gibi düşündüklerinden şüphe etmiyordum. Halbuki o sırada Ankara’da bulunmayan bazı kiÅŸiler, yetkileri olmadığı halde, kendilerine haber verilmeden, düşünce ve rızaları alınmadan Cumhuriyet’in ilan edilmiÅŸ olmasını bize gücenme ve bizden ayrılma sebebi saydılar.”

“YaÅŸasın Cumhuriyet” sesleri ve alkışlarla karşılandı

Mustafa Kemal PaÅŸa o gece Ä°smet PaÅŸa ile 1921 Anayasası’nın bazı maddelerini deÄŸiÅŸtiren kanun tasarısını hazırladı.

“Türkiye devletinin hükümet ÅŸekli cumhuriyettir.” hükmünün yer aldığı tasarı üzerinde TBMM’de yapılan konuÅŸmalardan sonra saat 20.30’da oturuma katılan 158 üyenin tamamının oyuyla Cumhuriyet’in ilanı kabul edildi. Cumhuriyet’in ilanı “YaÅŸasın Cumhuriyet” sesleri ve alkışlarla karşılandı.

Böylece yeni devletin yönetim biçimi bütün açıklığı ile ismini almış oldu. Cumhuriyet’in ilanı ile “Egemenlik kayıtsız, ÅŸartsız milletindir” ilkesi de artık devlet yönetiminde en belirgin ÅŸekliyle yerini buldu.

Ardından cumhurbaÅŸkanlığı seçimine geçildi. Yapılan gizli oylamada 158 milletvekilinin tamamının oyunu alan Gazi Mustafa Kemal PaÅŸa, TBMM tarafından yeni Türk devletinin ilk cumhurbaÅŸkanı seçildi. Bunun üzerine kürsüye gelen Mustafa Kemal PaÅŸa, yaptığı konuÅŸmasını, “Türkiye Cumhuriyeti mesut, muvaffak ve muzaffer olacaktır.” sözü ile bitirdi.

Böylece devletin adı ve rejimiyle ilgili tartışmalara son verildi ve devlet başkanlığı konusu çözüme kavuştu. Hükümetin kurulma şekli yeniden düzenlendi.

Buna göre, cumhurbaşkanı başbakanı atayacak, başbakan da bakanlarını seçip cumhurbaşkanının onayına sunacaktı. Bu uygulamayla, Meclis Hükümeti Sistemi yerine parlamenter rejime geçilmiş oldu.

1925’ten bu yana “Milli Bayram” olarak kutlanmaya baÅŸlandı

Ä°lk hükümeti kurmakla Ä°smet Ä°nönü görevlendirilirken, Fethi Okyar da TBMM BaÅŸkanlığı’na seçildi.

Türk halkı, 29 Ekim gecesi ve 30 Ekim günü Cumhuriyet’in ilanını kutladı. 26 Ekim 1924’te yayımlanan kararname ile Cumhuriyet’in ilanının 101 pare top atışı ve düzenlenecek etkinliklerle kutlanmasına karar verildi.

Karar doÄŸrultusunda 29 Ekim 1924’teki etkinlikler, kutlamaların baÅŸlangıcı oldu.

Hariciye Vekaleti, 2 Åžubat 1925’te bir kanun teklifiyle 29 Ekim’in bayram olmasını önerdi. Teklif, Meclis Anayasa Komisyonu tarafından incelendi ve 18 Nisan’da karara baÄŸlandı.

TBMM’de teklifin 19 Nisan’da kabul edilmesiyle 29 Ekim, 1925 yılından bu yana “Milli Bayram” olarak kutlanmaya baÅŸlandı.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Koç Holding, Atatürk eserini 29 Ekim’de halkla buluÅŸturuyor

HIZLI YORUM YAP