26 Nisan 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.

1xbetbetpasmariobet
a
en iyi rulet siteleri

Türkiye’nin yüksek teknoloji ihracatı 5 milyar dolara yaklaÅŸtı

Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır:
"Türkiye ekonomisi son 15 yılda yıllık ortalama yüzde 5,5'un üzerinde bir büyüme yakaladı"
"Türkiye'de yılda yapılan patent başvuru sayısı 2000'lerin başında sadece 400'dü. 2017-2018'e geldiğimizde bu sayı 7 binleri aştı. Dijital dönüşüm sadece Türkiye'yi değil tüm dünyayı ve toplumları etkiliyor"

Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır, “Yüksek teknoloji ihracatımız 5 milyar dolara yaklaÅŸmış durumda.” dedi.

Wtech’in düzenlediÄŸi Vodafone Business’ın ana sponsoru olduÄŸu etkinlikte konuÅŸan Kacır, teknoloji ekosistemine yakından baktıldığında Türkiye’de bugün 80’den fazla tekno park 5 bin 400’den fazla tekno park ÅŸirketinin olduÄŸunu söyledi.

Kacır, “Bu ÅŸirketler 30 binden fazla araÅŸtırma geliÅŸtirme projesini tamamladılar. 9 binden fazla Ar-Ge projesini sürdürüyorlar. 1500’ün üzerinde Ar-Ge ve tasarım merkezi özel sektörde aktif olarak faaliyetlerini sürdürüyor. Yüksek teknoloji ihracatımız 5 milyar dolara yaklaÅŸmış durumda. Büyük bir altyapı inÅŸaa ettik ve bu altyapının aslında sonuçlarını görmeye baÅŸladık. Milli gelirimizden Ar-Ge’ye ayırdığımız pay 2006 yılında yüzde 0,5 seviyesinde iken bu pay 2018 yılı itibari ile yüzde 1’in üzerine yükseldi. Aynı zamanda eÅŸ zamanlı olarak özel sektörün Ar-Ge harcamalarındaki payı yüzde 37’den yüzde 60’ın üzerine yükseldi.” dedi.

“Artık Türkiye’de Ar-Ge’ye liderlik eden kamu ya da üniversiteler deÄŸil; özel sektörümüz ve biz bundan büyük bir memnuniyet duyuyoruz.” yorumunu yapan Kacır,  2006 yılından itibaren 54 bin Ar-Ge personeli olan Türkiye’de 2018’de bu sayının 172 bine yükseldiÄŸini ve bunun da aslında ne kadar büyük insan kaynağının Ar-Ge alanında hareketlendiÄŸinin göstergesi olduÄŸuna dikkati çekti.

“Türkiye ekonomisi son 15 yılda yıllık ortalama yüzde 5,5’un üzerinde bir büyüme oranı yakaladı”

Türkiye’de  41 milyon insanın 31 yaşından genç olduÄŸunun altını çizen  Kacır, Türkiye ekonomisinin son 15 yılda yıllık ortalama yüzde 5,5’un üzerinde bir büyüme oranı yakaladığını hatırlatarak,”Satın alma gücü paritesine göre dünyanın en büyük 13. ekonomisi haline geldik. Avrupa’nın geliÅŸmiÅŸ ülkeleri yüzde 1 – 1,5 seviyesinde; geliÅŸmekte olan ülkeler yüzde 3 – 3,5 – 4 seviyelerinde biz hepsinden daha hızlı büyüme oranını 15 yıllık periyotta yakaladık.” diye konuÅŸtu.

Kacır, şunları kaydetti:

“Son 1-2 yılda ekonomimizde büyüme biraz yavaÅŸladı ama gelecek yıldan itibaren inÅŸallah yeniden yüzde 5’in üzerinde büyüme oranlarını yakalıyor olacağız diye ümit ediyoruz. Türkiye’de yılda yapılan patent baÅŸvuruları sayısı 2000’lerin başında sadece 400’dü. 2017-2018’e geldiÄŸimizde bu sayı 7 binleri aÅŸtı. Dijital dönüÅŸüm sadece Türkiye’yi deÄŸil tüm dünyayı ve toplumları etkiliyor ve her ülke bu dönüÅŸümü yönetebilmek ve bu dönüÅŸümden yarar elde etmek adına kendi politikalarını oluÅŸturuyor. Almanya Endüstri 4.0, Japonya Toplum 5.0, Amerika Amerika’da üretin gibi perspektifleri bu bakış açısıyla oluÅŸturuyor. Biz de baÅŸka ülkelerin yol haritalarını kopya etmek yerine kendi yol haritamızı, stratejimizi, fırsatlarımızı, etkinliklerimizi ve alt yapılarımızı dikkate alıyoruz.

 Milli Teknoloji Hamlesi, Türkiye’nin mutlaka yerli ve milli geliÅŸtirmesi gereken yüksek teknolojik ürünlerini Türkiye’de üretmenin adıdır. Bundan bahsedince akla ilk savunma sanayi geliyor. Çünkü savunma sanayisinin yerlileÅŸme ve millileÅŸmesi olmazsa olmaz. Türkiye tam bağımsızlık vizyonuyla kuruldu ve biz bu vizyona milletçe sahip çıkmak dönemi ile baÅŸ baÅŸayız. Savunma sanayisinde yerlileÅŸme ve millileÅŸmede yüzde 20’lerden yüzde 70’e yaklaÅŸan yerlilik oranımız var. Bugünün dünyasında yerlilik ve millilik sadece savunma sanayinden ibaret deÄŸil saÄŸlık, enerji, ulaÅŸtırma ve finans teknolojilerinde kritik bileÅŸenleri yerli ve milli geliÅŸtiremeden ekonomide tam bağımsızlıktan bahsedemeyiz.”

“Toplumları ÅŸu anda tehdit eden ÅŸey organiklikten uzaklaÅŸmak”

Türkiye Cumhuriyeti CumhurbaÅŸkanlığı Ekonomi Politikaları Kurulu Üyesi Dr. Hakan Yurdakul ise eÄŸitim hayatında akademik eÄŸitimler alındığını, iÅŸ hayatında staj yapıldığını, iÅŸ bulduktan sonra mesleki eÄŸitimlerle farklılaÅŸmaya çalışıldığını belirterek, “Uzmanlaşıyoruz veya yönetici oluyoruz. Belli bir süre sonra iÅŸ deÄŸiÅŸtirmeye baÅŸlıyoruz.” ÅŸeklinde konuÅŸtu.

Kariyer yolunu çizerken aslında cinsiyet bağımsız davranıldığının belirten Yurdakul, sözlerini ÅŸöyle sürdürdü:

“Nihayetinde belli bir finansal birikimimiz ve gelirimiz oluyor. Fakat hayat bundan ibaret deÄŸil, burada olmayan ÅŸey sosyalleÅŸme. SosyalleÅŸme diye ayrı bir yer ve kariyer var. SosyalleÅŸme çok küçük yaÅŸlarda baÅŸlıyor. Çocuklar 3-5 yaşına kadar paralel oyun oynuyorlar. Bu sosyalleÅŸmenin giriÅŸ evresi; ardından insanlar birlikte bir ÅŸey yapmaya baÅŸlıyorlar. Bu sosyalleÅŸmenin sonucu organik hayatı ve emekliliÄŸi yaratıyor. Kadınların üzerinde ilahi bir yük ve maliyet var. Toplumları ÅŸu anda tehdit eden ÅŸey organiklikten uzaklaÅŸmak.”

AA

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

AB üyesi bazı ülkelere finansal işlemler vergisi

HIZLI YORUM YAP



Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.