22 Kasım 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.

1xbetbetpasmariobet
a
en iyi rulet siteleri

Türkiye ‘su stresi’ yaÅŸayan ülkeler arasında

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Kurum, Türkiye'nin tatlı su kaynakları bakımından "su stresi" yaşayan ülkeler arasında olduğunu belirterek, "Kişi başına düşen yıllık su miktarımız 1340 metreküplere kadar düştü." dedi.

Çevre, Åžehircilik ve Ä°klim DeÄŸiÅŸikliÄŸi Bakanı Murat Kurum, 22 Mart Dünya Su Günü dolayısıyla BeyoÄŸlu Belediyesince Fatih Sultan Mehmet Vakıf Ãœniversitesi Haliç YerleÅŸkesi’nde düzenlenen “Su ve Sürdürülebilirlik Ä°lk ÇaÄŸrı” programına katıldı.

Programa BeyoÄŸlu’nun ev sahipliÄŸi yapmasını tarihi açıdan anlamlı bulduÄŸunu belirten Kurum, Taksim’in Ä°stanbul’un bütün sularının toplanıp, ÅŸehre ve vatandaÅŸa dağıtıldığı tarihi bir merkez olduÄŸunu anlattı. GeçmiÅŸte Taksim’den Kağıthane’ye kadar her sokak başında bir çeÅŸme bulunduÄŸunu ifade eden Kurum, “Ne yazık ki bu çeÅŸmelerin büyük çoÄŸunluÄŸu yeni imar planları nedeniyle 1950’lere kadar kaldırılmıştır.” dedi.

Åžair Nedim’in bir ÅŸiirinde “Bu ÅŸehri Ä°stanbul ki bi mislü behadır” dediÄŸini hatırlatan Kurum, şöyle konuÅŸtu:

“Bu ÅŸehri ‘iki deniz arasındaki bir elmas parçasına’ benzetmiÅŸ, ‘Ä°stanbul güneÅŸle aynı deÄŸere sahiptir.’ demiÅŸtir. Ä°stanbul’umuzun kıymetini bilmemiz gerekiyor. Ä°stanbul o günlerden bugünlere hala muhteÅŸem bir ÅŸehir. Fakat bu ÅŸiirin yazıldığı günden bugüne geçen 3 asrın ardından, sanayileÅŸmeyle birlikte Ä°stanbul da makus bir talihi yaÅŸadı. Kaderine terk edilen bir BeyoÄŸlu’nu, Haliç’i ve Ä°stanbul’u yaÅŸadık. Sizler göremediniz ama anne ve babalarınız bunu yaÅŸadı. Bu ÅŸehrin makus talihini CumhurbaÅŸkanımız Recep Tayyip ErdoÄŸan Ä°stanbul BüyükÅŸehir Belediye BaÅŸkanı olduÄŸu dönemde deÄŸiÅŸtirdi. Bu eÅŸsiz tarih, kültür ve doÄŸal zenginliÄŸe sahip muhteÅŸem ÅŸehri yeniden o eski iddialı günlerine kavuÅŸturdu. Ben bu vesileyle sizlerin huzurunda Ä°stanbul’u yeniden büyük Türkiye idealimizin kalbine yerleÅŸtiren, geleceÄŸe emin adımlarla yürümesini saÄŸlayan CumhurbaÅŸkanı’mıza en derin şükranlarımı sunuyorum.”

“Suyu kirletmek, hayatı kirletmek demek”

Bakan Kurum, inanca göre de suyu kirletmenin, “hayatı kirletmek” olduÄŸunu söyledi. Suyun, en temel yaÅŸam kaynağı olduÄŸunu vurgulayan Kurum, bugün baÅŸka gezegenlerde yaÅŸama dair izler arayan bilim insanlarının önce suyun izini sürdüğüne dikkati çekti. Dünyada denizler, akarsuları ve göllerin toplam su miktarının 1,5 milyar kilometreküp olduÄŸunu aktaran Kurum, “Fakat genel kanaatin aksine bu toplam su miktarımızın sadece yüzde 2,5’i tatlı sudur. Asıl çarpıcı gerçek ise tatlı suların sadece 10 binde 2’sine eriÅŸebiliyoruz. Özellikle iklim deÄŸiÅŸikliÄŸinin en önemli etkilerinden olan kuraklık ve yeraltı sularının tükenmeye baÅŸlamasıyla su artık çağımızın ve geleceÄŸin en hayati ve stratejik deÄŸeri haline gelmiÅŸtir.” dedi.

Kurum, son 60 yılda 3 milyardan 8 milyara ulaşan dünya nüfusu nedeniyle suya ihtiyacın her geçen gün arttığını, vahşi tarım uygulamaları, bilinçsiz su kullanımı ve küresel israf nedeniyle su kaynaklarının giderek azaldığını bildirdi. Çevre kirliliği nedeniyle temiz su kaynaklarının kullanılamaz hale geleceğini dile getiren Kurum, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Çok acı bir tabloyu sizlerle üzülerek paylaÅŸmak istiyorum: Bugün dünyada 3 milyardan fazla insanın suya doÄŸrudan eriÅŸimi yok. Orta DoÄŸu’da nüfusun yüzde 85’inden fazlası kıtlık koÅŸullarında yaşıyor. 2030 yılına kadar su kıtlığı yüzde 40 seviyesine kadar yükselecek. Önümüzdeki 10 yıl içerisinde insanlık alemi küresel su kıtlığı ve su savaÅŸlarıyla karşı karşıya kalabilir. Gençlerimizi ve çocuklarımızın hayatlarındaki en önemli gündemlerinden biri su olacak. Tam bu noktada bir parantez açmak istiyorum. UNESCO raporlarına göre 140 ülkenin suya eriÅŸebilmesi için yıllık 114 milyar dolar harcama yapılması gerekiyor. Gururla ifade ediyorum ki Türkiye, kamu kurumlarıyla sivil toplum kuruluÅŸlarıyla yardım örgütleriyle üniversiteleriyle gönül elçilerimizle bugün Afrika’da yaklaşık 10 milyon kiÅŸiye, her gün kesintisiz temiz içme suyu saÄŸlayan tek ülke olmuÅŸtur. Ãœlke olarak her alanda olduÄŸu gibi bu alanda da insanlığın, mazlumların, kardeÅŸlerimizin derdine derman olacak, yaralarını saracak adımları medeniyetimizden gelen bir vazife ÅŸuuruyla atıyoruz, atmaya da hep birlikte devam edeceÄŸiz.”

“Tasarruf mekanizmalarını daha etkin hale getirmeliyiz”

Şehircilik kültürünün de suyla ilgili yapılar bakımından son derece zengin olduğuna işaret eden Bakan Kurum, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Ãœzüntüyle ifade etmeliyim ki bu denli kullanım zenginliÄŸine raÄŸmen bugün ülkemiz tatlı su kaynakları bakımından su stresi yaÅŸayan ülkeler arasındadır. Ä°klim deÄŸiÅŸikliÄŸinin de etkisiyle kiÅŸi başına düşen yıllık su miktarımız 1340 metreküplere kadar düştü. Nüfus artışıyla bu daha da azalmaktadır. Ä°ÅŸte tam da bu noktada tasarruf mekanizmalarını daha etkin, daha katılımcı hale getirmeliyiz. Burada karşımıza sürdürülebilirlik kavramı çıkıyor. Bunu hepimiz için somut bir örnekle açıklamak isterim. Bugün hepimizin gündelik yaÅŸamda kullandığı 1 tişörtü üretmek için ne kadar su kullanıyoruz biliyor musunuz? Tam 2 bin 700 litre. Bu, 13 bin 500 bardak su demek. Banyo, tuvalet, mutfak için ortalama günlük 200 litre su kullanmaktayız. 1 kilogram buÄŸday için 1300 litre suya ihtiyaç var. 1 ayakkabı için 17 bin litre su kullanılıyor. Bir bardak kahve için 140 litre su harcıyoruz. Tüm bu rakamları baz aldığımızda bir kiÅŸinin tüm ihtiyaçlarını karşılaması için tükettiÄŸi su miktarı günlük ortalama 7 bin litredir. Haydi gelin hep birlikte salonda toplam kullandığımız su miktarını bir hesaplayalım. Bir takım elbise, gömlek, kravat kombini için kullanılan toplam su yaklaşık 100 bin litredir. Åžu an salonda 500 kiÅŸi olduÄŸumuzu farz ediyorum. Buna göre sadece bu salonda giydiÄŸimiz elbiselerin üretimi için tükettiÄŸimiz su miktarı tamı tamına 50 milyon litredir. Yani 500 ailenin 1 yıllık içme suyu kullanımına denk elbiseler giyiyoruz.”

Kurum, Bakanlık olarak geri kazanılan suları sadece peyzaj alanlarında değil, içme suyu olarak da kullanmayı sağlayacak teknolojileri desteklediklerini ve tesisler kurduklarını anlattı. Tüm tesisleri, yeşil teknoloji ürünü olan biyorafineri tesislerine dönüştürdüklerini belirten Kurum, şunları kaydetti:

“Bunlarla da yetinmeyip, atık sudan hidrolik enerji, arıtma çamurundan biyogaz elde ediyor ve vatandaşımızın hizmetine sunuyoruz. Bugün, arıtılarak kullanılan atık suların oranını yüzde 3,5’e çıkardık. Åžimdi atık su arıtma, biyolojik arıtma ve membran teknolojilerini daha da yaygınlaÅŸtırıyoruz. Bu oranı inÅŸallah 2023 yılında yüzde 5’e, 2030 yılında ise yüzde 15’e çıkaracağız. Sulak alanlar ve ormanlar gibi suyumuzu doÄŸal olarak toplayan, filtreleyen, depolayan ekosistemleri de korumak için yoÄŸun bir gayret içerisindeyiz. Bu kapsamda, 2018 yılında ülkemizin yüzölçümünün yüzde 9’u seviyesinde olan korunan alan büyüklüğümüzü yüzde 11,9’a ulaÅŸtırdık.”

Su kaynaklarını kirletmeyen, su israfını sıfıra indiren üretim üsleri

YeÅŸil Kalkınma hakkında da bilgiler veren Kurum, akarsular, nehirler ve gölleri sanayi atıklarının kirleticilerine karşı koruduklarını söyledi. Burdur ilindeki Salda Gölü için proje gerçekleÅŸtirdiklerini anımsatan Kurum, Van Gölü, Marmara Denizi, Kocaeli ve Uzungöl’e yönelik, dünyaya örnek çevre koruma projeleri yürüttüklerinin altını çizdi. Sıfır atık sanayi ve yeÅŸil OSB çalışmalarıyla tüm sanayi alanlarını dönüştürdüklerine deÄŸinen Kurum, Bu tesisleri su kaynaklarını kirletmeyen, su israfını sıfıra indiren üretim üsleri haline getirdiklerini bildirdi.

Tüm vatandaşların eşit şekilde suya erişimini sağlayacak altyapı çalışmalarını, yeşil altyapı projeleriyle daha da güçlendirdiklerini hatırlatan Kurum, ekolojik koridorlar, millet bahçeleri, bisiklet ve yürüyüş yollarıyla mahalle kültürü ve komşuluk ilişkilerini koruyan yaşam alanları inşa ettiklerini dile getirdi.

Kurum, CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan’ın, Türkiye’nin Paris Ä°klim AnlaÅŸması’na taraf olma kararını tüm dünyaya duyurmasıyla ülkede tarihi bir süreci baÅŸlattıklarını ifade ederek YeÅŸil Kalkınma Devrimi ve Net Sıfır Emisyon 2053 hedefleri doÄŸrultusunda çok önemli adımlar attıklarını vurguladı.

İklim dostu yeşil binaların yapımına öncelik

Su kaynaklarını koruyacak ve atık su miktarını azaltacak iklim dostu yeÅŸil binaların yapımına öncelik verilmesi ve bu kapsamda teÅŸviklerin artırılmasını kararlaÅŸtırdıklarına iÅŸaret eden Kurum, “Åžubat ayında Konya’mızda Türkiye’nin ilk iklim ÅŸurasını 1000’i aÅŸkın uzman katılımcıyla düzenledik. Orada da özellikle su ve kuraklığa dair önemli adımları hep birlikte kararlaÅŸtırdık. Orman, tarım, mera ve sulak alanlarda karbon yutağı kayıplarına sebep olacak erozyon, sel, heyelan, çığ, kuraklık ve çölleÅŸme gibi afet risklerine karşı adımlarımızı artırıyoruz. Entegre sürdürülebilir arazi yönetimiyle yutak alanlar üzerindeki baskıyı azaltacak proje sayımızı artırıyoruz.” ifadelerini kullandı.

Kurum, bilinçli su kullanımına da dikkati çekerek şunları kaydetti:

“DoÄŸal su kaynaklarının korunması amacıyla 2 bin metrekarenin üzerindeki parsellere yapılacak binalarda yaÄŸmur suyu toplama sistemini zorunlu hale getirdik. Bu deÄŸiÅŸiklikle artık suyu ziyan etmeyeceÄŸiz, depolayacağız. Yağışların az olduÄŸu dönemlerde, binalarımızda depolanan bu suyu kullanacağız. Yapılarda suyun daha tasarruflu tüketilebilmesi için, sıhhi tesisat projelerinde lavabo musluk debilerini dakikada 6 litre, duÅŸlarda da dakikada 8 litre ile sınırlandırıyoruz. Buradan 85 milyon vatandaşımıza ve yapı sektörümüze bir çaÄŸrıda bulunmak istiyorum: Biz Bakanlık olarak binalarımızda su israfını engellemeye yönelik gerekli düzenlemeleri yaptık. Yapı sektörümüz projelerini su depolama ve debi kontrolüne dair yaptığımız bu deÄŸiÅŸikliklere uygun bir ÅŸekilde tasarlamalıdır.”

Kurum, konuşmasının ardından 3 boyutlu gözlük ve ekipmanlarla meta müze deneyimine katıldı.

Dünya Su Günü için gerçekleÅŸtirilen töreninde ilk, ortaokul ve lise öğrencileri yarışmalardaki baÅŸarıları dolayısıyla Bakan Kurum’un elinden ödüllerini aldı.

AA

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Asgari ücrette son nokta!

HIZLI YORUM YAP