“Türkiye yıllarca ithalat yapmak zorunda kalacak”

0

BEÄžENDÄ°M

ABONE OL

News

0

CHP milletvekilleri, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Milli Savunma Bakanlığının 2024 yılı bütçelerinin TBMM Genel Kurulundaki görüşmelerinde söz aldı.

CHP Antalya Milletvekili Cavit Arı, hükümetin ülkenin enerjisini bitirdiğini iddia etti. Ülkenin enerji kaynağı olarak gençlerin görüldüğünü ifade eden Arı, gençlerin gelecekle ilgili umutsuz, mutsuz, işsiz olduğunu, çareyi yurt dışında aradığını belirtti.

TAÄ°, Aselsan, Havelsan ve Roketsan’da çalışan yüzlerce mühendisin de ücretlerin düşük olması sebebiyle yurt dışına gittiÄŸini söyleyen Arı, “Türkiye’nin bir süre sonra savunma sanayisi de sıkıntıya düşecek. Ãœlkenin en önemli kurumlarında çalışan gençler bile yurt dışına gitme mücadelesi içerisinde.” diye konuÅŸtu.

CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin 4 ünitesi olduÄŸunu ve 15 yıl boyunca alım garantisi verildiÄŸini anımsattı.

Santralin sahibinin Rusya olduÄŸunu ve yapım maliyetinin 22 milyar dolar olduÄŸunu söyleyen Yavuzyılmaz, 15 yılda Rusya’ya ödenecek toplam alım garantisi tutarının 38 milyar dolar olduÄŸunu kaydetti.

Yavuzyılmaz, Akkuyu Nükleer Santrali’nde Rusya’nın kazançlı olduÄŸunu belirterek, “Rusya 1 koyup 13 kazanacak. Türkiye kendi sınırları içinde yabancı bir santralden yıllarca ithalat yapmak zorunda kalacak. Santralin ömrü 60 yıl. Bu ömrü 20 yıl daha uzatmak mümkün. 20 yıl da sökümü olsa toplam 100 yıl demek. Yani Türkiye’yi 2125 yılına kadar Rusya’ya göbeÄŸinden bağımlı hale getiren berbat bir sözleÅŸme.” ifadelerini kullandı.

Santralin DoÄŸu Akdeniz’de zengin doÄŸal gaz ve petrol yataklarına yakın sıcak çatışma bölgesinin içinde stratejik bir konuma sahip olduÄŸunu belirten Yavuzyılmaz, “Ayrıca, bu sözleÅŸmeyle Rusya Türkiye’de bir nevi ilk askeri üssünü de kurmuÅŸ olacak. 11 kilometrekarelik vatan toprağı 100 yıl boyunca göz göre göre yabancı bir ülkeye veriliyor.” dedi.

Deniz Yavuzyılmaz, Türkiye’de elektrik üretiminin yüzde 81’inin, dağıtımının neredeyse yüzde 100’ünün özel ÅŸirketler eliyle yapıldığına iÅŸaret ederek, “EÄŸer Türkiye Elektrik Ä°letim AÅž özelleÅŸtirilirse stratejik ve kritik çok önemli bir alan olan ve aynı zamanda da bir beka sorununa yol açabilecek olan elektrik, bütünüyle tekel haline gelmiÅŸ olacak.” dedi.

“Zarar bahane edilerek kelepir fiyata satılacak mı?”

CHP Bolu Milletvekili Türker AteÅŸ, Türkiye Elektrik Ä°letim AÅž’nin geçen yıl CumhurbaÅŸkanlığı kararıyla özelleÅŸtirme kapsamına alındığını anımsatarak, “Kâr eden bir kamu iÅŸletmesinin özelleÅŸtirme kapsamına alındıktan sonra zarar etmesi hangi durumu akla getiriyor? Bu kurum, zarar bahane edilerek kelepir fiyata satılacak mı?” diye sordu.

CHP Mersin Milletvekili Gülcan Kış, enerji politikalarının doğru ve sürdürülebilir bir şekilde yönetilmesinin önemini vurguladı.

Enerji sektöründeki özelleÅŸtirmeleri eleÅŸtiren Kış, “Halkın enerjiye rahat ve ucuz ulaşımını saÄŸlayacak politikalardan uzak, sadece sermaye gruplarının çıkarını gözeten bir siyasi anlayışın hakim olduÄŸunu söyleyebiliriz.” dedi.

Akkuyu Nükleer Santrali’nin hukuki zemininin milletlerarası anlaÅŸmaya dayandığını anlatan Kış, “AnlaÅŸma hukuken tartışmalı bir metindir. Toplumun gözü önünden, denetimden, hukuktan ve yargıdan kaçırılmıştır. Akkuyu Nükleer Santrali sadece Mersin için deÄŸil, ülkemiz için ciddi bir tehdittir. Ekonomik bağımsızlığımız gibi enerji bağımsızlığımız da tehlikededir.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.

“Herkes sayenizde depresyona girdi”

CHP Ankara Milletvekili Deniz Demir, enerjinin insan yaşamı için vazgeçilmez olduğunu vurguladı.

Enerji fiyatlarının bir toplumun refah seviyesini gösteren en önemli gösterge olduÄŸunu dile getiren Demir, “Hükümetin enerjiyle ilgili tek politikası var; o da zam. Vatandaşı müşteri olarak gören zihniyet deÄŸiÅŸmedikçe bu sorunlar bitmez.” dedi.

Demir, kış saati uygulamasının 2016 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla kaldırılarak yaz saatinin kalıcı hale getirildiÄŸini hatırlatarak, “Herkes sayenizde depresyona girdi. Bu uygulamanın tasarruf saÄŸlamadığı açık ve son derece anlamsız olduÄŸu ortaya çıkmışken neden kimse konuÅŸmuyor? Tasarruf yerine tüketim oluyor, faturalara yansıyor. Sayenizde toplumda, ‘gün yüzü görmeyen insanlar’ diye bir kavram oluÅŸtu. Ä°nsanlar karanlıkta uyanıyor, karanlıkta evlerine dönüyor; yazıklar olsun. Gelin, bu inadınızdan vazgeçin, kendi ellerimizle depresif, mutsuz bir toplum yaratmayalım.” ifadelerini kullandı.

“Vatan müdafaası sözleÅŸmeyle olamaz”

CHP Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan, FETÖ’nün darbe giriÅŸimi sonrası cumhuriyetin tahrip edilmesi için demokrasinin ve devletin ideolojik aygıtlarının kullanıldığını iddia etti.

Kumpas davalarıyla yüzlerce general, amiral, subay ve astsubayın tasfiye edildiÄŸini söyleyen Ceylan, “Ergenekon ve Balyoz sürecinde TSK’nın insan gücü, bilgi birikimi ve tecrübesi adeta sıfırlanmış, bir savaÅŸta dahi kaybedemeyeceÄŸi birikim ve deneyimi o süreçte yok edilmiÅŸ ve milli güvenliÄŸimiz tehlikeye atılmıştır.” dedi.

Ä°nsansız hava aracının düşürülmesi ile insanlı bir savaÅŸ uçağının düşürülmesi arasında egemenlik haklarının ihlali bakımından hiçbir fark olmadığını dile getiren Ceylan, “Sayın Bakan, bu vahim durumla alakalı ne tepki verdiniz? NATO nezdinde bu konuyu gündeme getirdiniz mi? Bu durum bizim açımızdan kabul edilemez. Suriye’de Rusya ve ABD’nin Türkiye’ye tehdit oluÅŸturan PKK/YPG gibi terör örgütlerini desteklemeleri diplomatik giriÅŸimler ve caydırıcı hamlelerle önlenmeli, Suriye’nin toprak bütünlüğü savunulmalıdır.” diye konuÅŸtu.

Ukrayna-Rusya savaşı, Kafkasya ve Orta DoÄŸu’da yaÅŸanan geliÅŸmelerin Türkiye’nin her türlü senaryoya hazırlıklı olmasını gerektirdiÄŸine iÅŸaret eden Ceylan, “Türk Silahlı Kuvvetlerinin personel gücü nitelikli personelle en üst düzeyde tutulmalı, modern harp silah araç ve gereçleriyle donatılmalı ve ordu siyasetin dışında tutulmalıdır.” dedi.

Özgür Ceylan, Türk Silahlı Kuvvetlerinin personeline özlük hakları konusunda da bütüncül yaklaşan bir perspektifin ortaya konulmasını istedi.

CHP Kırıkkale Milletvekili Ahmet Önal, uzman çavuşlarla sözleşmeli erlerin sorunlarını ve taleplerini aktararak, uzman çavuşların en büyük sorununun sözleşmeyle çalışmaları olduğunu ifade etti.

Vatan müdafaasının sözleÅŸmeyle olamayacağını belirten Önal, “Uzun süredir devam eden bu ayıptan bir an önce dönülmelidir. Uzman çavuÅŸ arkadaÅŸlarımız acilen muvazzaf statüye geçirilmelidir. Uzman çavuÅŸlarımızın halen atama yönetmeliÄŸi bulunmamaktadır. Atama yönetmelikleri de olmadığı için meslek hayatlarının büyük bölümünü operasyon bölgelerinde geçiriyor, bu da uzman çavuÅŸlarımızın aile bütünlüğünü olumsuz yönde etkiliyor.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.

AA