14 Aralık 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.
DışiÅŸleri Bakanı Hakan Fidan, “(Esed’in çöktüğü günler) Minimum can kaybı olması için 2 önemli aktör (Rusya-Ä°ran) ile görüşmeler sürdürerek bunun kansız bir ÅŸekilde olmasının yolunu açtık.” dedi.
Fidan, katıldığı NTV canlı yayınında, dış politika gündemini değerlendirdi, soruları yanıtladı.
Suriye‘de muhalefetin üstün cesareti ve kararlılığıyla devrik BeÅŸÅŸar Esed rejimine karşı ilerleyen bir harekat yapıldığını belirten Fidan, “Biz buradan minimum can kaybı olması için buranın iki önemli kinetik güç kullanabilecek aktör (Rusya ve İran) ile odaklı görüşmeler sürdürerek, bunun kansız bir ÅŸekilde olmasının yolunu açtık.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.
Fidan, Heyet Tahrir Åžam’ın (HTÅž) önceden hakimiyet altında tuttuÄŸu alanlarda 5 milyon Suriyeliyi yönettiÄŸini dile getirerek, “Sadece Ä°dlib’de 4 milyon Suriyeli kardeÅŸimiz vardı. 4 milyon Suriyeliye geçtiÄŸimiz 5-6 yıl içerisinde belediyecilik hizmetleri, eÄŸitim hizmetleri, temel hizmetler, ulaşım gibi birçok konuda hizmet verme konusunda tecrübeleri oldu.” diye konuÅŸtu.
“Suriye’nin artık hakim milli bir hükümeti var. Bunlar gelecekler. YPG tanımazlar bunlar, baÅŸka güç de tanımazlar. Kendi toprağını, kendi egemenliÄŸini geri alır.” ifadelerini kullanan Fidan, Türkiye’den, Irak’tan, Ä°ran’dan ve Avrupa’dan bölgeye giden PKK’lı teröristlerin, petrol çıkartıp kaçakçılarla Kuzey Irak üzerinden dünyaya satmasını ve bundan gelir elde ederek örgüt yönetmesini kimsenin kabul etmeyeceÄŸini kaydetti.
Fidan, Suriyelilerin geri dönüşü konusunda Suriye yönetimine ve halkına güvendiÄŸini vurgulayarak, “Herkes kendi yuvasına dönmek ister muhakkak. Oradaki ÅŸartlar iyileÅŸtikçe, burada bir devamlılık olduÄŸu duygusu oluÅŸtukça ben geri dönüşlerin tabii ki artacağına inanıyorum.” dedi.
Türkiye’nin Åžam BüyükelçiliÄŸi Geçici Maslahatgüzarı olarak görevlendirilen Burhan KöroÄŸlu ve ekibinin bugün Åžam’a doÄŸru yola çıktığını belirten Bakan Fidan, BüyükelçiliÄŸin yarın faaliyete geçeceÄŸini aktardı.
Fidan, Ä°srail’in, Suriye’deki yeni yönetimin elindeki imkan ve kabiliyetleri yok etmek için bir strateji geliÅŸtirdiÄŸini paylaÅŸarak, “Bence bu strateji çok tehlikeli. Bu strateji büyük bir provokasyona yol açabilir. Bunu göz ardı ediyorlar. Her ÅŸey bu kadar güllük gülistanlık gitmeyebilir. Onun için kendilerine haber yolladık. Artık provokasyondan vazgeçin, Suriye yönetiminin kontrolü altında bulunan yerleri bombalamaktan vazgeçin.” diye konuÅŸtu.
Fidan, Ä°srail’in Suriye’de “gerekli gördüğü zaman” havadan ve karadan operasyon yapabileceÄŸi bir alan açmayı istediÄŸini vurgulayarak, bunun Ä°srail’in askeri planlaması olduÄŸunu söyledi.
Suriye’de iç savaşın 2011’de baÅŸladığını hatırlatan Fidan, Suriye halkının yanlış yönetimden kaynaklanan eksikliÄŸi ve baskıyı protesto ettiÄŸini, ardından da iç savaşın baÅŸladığını söyledi.
Fidan, iç savaşın Türkiye’nin yanı başında olduÄŸu için, terörizme ve diÄŸer karşıtlıklara karşı bir refleks geliÅŸtirmesi gerektiÄŸini belirterek, “Devletimiz krizin başından beri bütün organlarıyla bu krizi çok yakından takip etti.” dedi.
“Suriye’yi düşünmediÄŸim hiçbir mesai günüm, baÅŸka normal günüm de olmadı.” diyen Fidan, bu konunun her zaman Türkiye’nin gündeminde olduÄŸunun altını çizdi.
Fidan, Suriye konusunun çok katmanlı olduÄŸunu, CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan’ın da bu konunun her zaman arkasında durduÄŸunu belirterek, ÅŸunları kaydetti:
“Biz de profesyonel bütün metotları geliÅŸtirerek bu krizi hem uluslararası ortaklarımızla, hem yerel ortaklarımızla yürütmeye çalıştık. Biz bir sorunla karşılaÅŸtığımız zaman, bizim niyetimiz ve politikamız belliydi. Biz sorundan önce de Suriye halkının iyiliÄŸini istiyorduk.”
Fidan, zaman zaman karamsar noktaya gelindiÄŸi anlar olduÄŸunu kaydederek, Halep’in düşmesi ve bir takım kuÅŸatmaların yaÅŸanması gibi dönemlerde çok kritik stratejik kararlar alınması gerektiÄŸinin altını çizdi.
Bu süreçte terörle mücadelede atılan adımlara deÄŸinen Fidan, yapılan operasyonları anlattı ve aynı zamanda Türkiye’nin Rusya, ABD ve Ä°ran gibi aktörlerle de bir iliÅŸki tarzı geliÅŸtirdiÄŸine dikkati çekti.
Suriye Milli Ordusu’nun kurulduÄŸu döneme deÄŸinen Fidan, Suriye halkının krizin ilk baÅŸladığı andan itibaren kendini örgütlemeye baÅŸladığını ve Özgür Suriye Ordusu’nu kurduÄŸunu hatırlattı.
Fidan, 2016’ya kadar Özgür Suriye Ordusunun faaliyetlerin sürdürdüğünü hatırlatarak, Astana süreci baÅŸladıktan sonra Suriye’nin Dostları Platformu’nun her zaman Suriye muhalefetinin yanında olduÄŸunu kaydetti.
Ancak bir müddet sonra, ABD’nin fikir deÄŸiÅŸtirmesiyle hem bölgedeki hem de Avrupa’daki bazı aktörlerin alandaki stratejilerini deÄŸiÅŸtirdiÄŸini söyleyen Fidan, “Stratejiyi, muhalefetin aktif desteklenmesinden DEAÅž’la mücadeleye kaydırdılar. Bu daha sonra onlar için inanılmaz derecede jeo-stratejik problemler çıkardı. BaÅŸka yerde de etkilerini gördüler.” diye konuÅŸtu.
Fidan, “O zamanda söylemiÅŸtik, ‘Siz burada bu adımı atarsanız Ruslar bunu okur ve baÅŸka yerde baÅŸka adım atarlar, kurtulamazsınız bundan.’ Ama dar görüşlülük zaten çaresi olan bir hastalık deÄŸil. Maalesef dinlemediler ve baÅŸka bir yerde baÅŸka daha büyük bir problemle ÅŸu anda baÅŸ baÅŸalar.” ifadelerini kullandı.
O dönemde Özgür Suriye Ordusu’nun, Suriye Milli Ordusu’na dönüştürüldüğünü söyleyen Fidan, Türkiye’nin Suriye halkının yanında olduÄŸunu açıkladığını anımsattı.
Fidan, Türkiye için önemli hususlar olduÄŸunu vurgulayarak, “Biz Suriye’deki savaÅŸtan dolayı milyonlarca insanın evini terk etmesinden dolayı ev sahipliÄŸi yaptık. Bu sayı da artabilirdi, Suriye Milli Ordusu’nun dost unsurlarının hakimiyeti altında kalan bölgelerde 5 milyon Suriyeli kardeÅŸimiz yaşıyordu.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’de o dönem Suriye muhalefetiyle iliÅŸkilerin Milli Ä°stihbarat TeÅŸkilatı tarafından yürütüldüğüne iÅŸaret eden Fidan, ÅŸunları kaydetti:
“Bunu Türkiye’nin içindeki emperyal hizmetçiler biliyordu, FETÖ. Uluslararası çevreleri memnun etme adına bunu yaptılar. Biliyorsunuz MÄ°T tırlarını, muhalefete, Türkmenlere yardım götüren MÄ°T tırlarını DEAÅž’a silah götürülüyor propagandası adı altında Batı’ya bunu servis etmeyi, bu ÅŸekilde Batı’dan ve uluslararası kamuoyundan kendine destek alıp, Türkiye’deki iktidarı korsan bir ÅŸekilde ele geçirme operasyonuna bunu alet etmeye çalıştılar. Bunun içerisinde maalesef Jandarma Komutanlığı içerisindeki FETÖ’cü teröristler rol aldılar.”
Bakan Fidan, Suriye meselesinin sadece Suriye sahasında deÄŸil Türkiye’nin içinde de fiili ve siyasi mücadelesinin verildiÄŸi bir konu olduÄŸunu kaydetti.
Esed rejiminin bitmek ve tükenmek üzere olduÄŸunun daha önce Türkiye tarafından görüldüğünü kaydeden Fidan, Türkiye’nin niyetinin, Suriye’de, Suriye halkını mutlu eden, birliÄŸini, bütünlüğünü güvenliÄŸini saÄŸlayan bir Suriye’nin ortaya çıkması olduÄŸunu hatırlattı.
Fidan, Rusya ve Ä°ran ile yürütülen süreçte bunun defalarca dile getirildiÄŸini, CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’ın da bu sorunun çözülmesi için bir el uzattığını hatırlattı.
Rejimin kendi eksikliklerini görecek durumda olmadığını ve yüksek bir savaÅŸ psikolojisi içinde olduÄŸunu söyleyen Fidan, “Savaşın olmadığı, çatışmanın olmadığı bir ortamda, 2016’dan sonraki süreçten bahsediyorum. Rejim, iç savaÅŸ dönemindeki o adrenalin olmayınca kendi eksikliklerini gördü. Bu aslında bir fırsattı, bunu gidermek için de çalışabilirdi.” dedi.
Fidan, rejimin kendi halkını düşman olarak gördüğü için Türkiye ile diyaloğa girmediğini, rejimin karar alma noktasında da yalnız olmadığının da altını çizdi.
Fidan, Suriye’de muhalefetin Halep’e neredeyse silah atılmadan girdiÄŸini belirterek, bunun rejimin çok zayıf olmasından kaynaklandığını söyledi.
Fidan, Astana süreci hakkında “Bu harekat baÅŸladığında iÅŸte bu tam da bu anlattığım sebeplerden dolayı yapılması gereken en kritik konu Rusların da Ä°ranlılarla konuÅŸup askeri olarak denkleme girmemeleriydi.” dedi.
Muhaliflerin, Suriye’de yönetime gelme sürecinin kısa sürede sonuçlanmasının sebebinin arka planda yapılan konuÅŸmalar ve Esed rejiminin destek alamaması olduÄŸuna dikkati çeken Fidan, Rusların ve Ä°ranlıların “hem üstüne yatırım yaptıkları adamın yatırım yapılacak bir adam olmadığını, hem de bölgedeki ÅŸartların artık eski ÅŸartlar olmadığını” anladıklarını belirtti.
Fidan, Suriye’de bütünlüğün saÄŸlanmasının “öncelikli” olduÄŸunu vurgulayarak, “Yeni dönemdeki hedefimiz, uluslararası toplumu ve bölgesel aktörleri, Suriye halkına, Åžam’da yeni kurulan yönetime destek vermeye, sahip çıkmaya ikna edip, onlarla beraber Suriye’de istikrarı tekrar getirmek.” ifadesini kullandı.
Fidan, Suriye’nin bir yeni güç ve nüfuz mücadelesi alanına dönüşmemesi için Türkiye’nin oldukça duyarlı davrandığını belirtti.
Fidan, Heyet Tahrir Şam (HTŞ) konusundaki bazı endişeleri son derece normal karşıladığını belirterek, bu endişelerin giderilmesi gerektiğini söyledi.
Bu endiÅŸelerin giderilmesi için harekat baÅŸladığında Halep düştükten sonra bütün Arap ülkelerinin dışiÅŸleri bakanlarıyla ayrı ayrı görüştüğünün altını çizen Fidan, dünyanın bu konuda Türkiye’nin belirttiÄŸi parametreleri kabul etmiÅŸ durumda olduÄŸunu kaydetti.
Fidan, Suriye’de terörizmin olmadığı, terör örgütü PKK/YPG ve DEAÅž’ın destek bulmadığı, azınlıkların kötü muamele görmediÄŸi, temel ihtiyaçlarını karşıladığı, kitle imha silahlarıyla “kimsenin iÅŸinin olmadığı”, bölge ülkelerine tehdit üretmeyen ve aynı zamanda ülkenin birliÄŸini bütünlüğünü beraberliÄŸini saÄŸlandığı kuÅŸatıcı bir hükümet olan bir yapı istendiÄŸine dikkati çekti.
EndiÅŸeleri gidermek için “bu endiÅŸeleri” Åžam’daki yönetime ilettiklerini belirten Fidan, onlardan gerekli tavrı ve adımları atmasını beklediÄŸini söyledi.
Bazı ülkelerde endiÅŸelerin devam ettiÄŸini belirten Fidan, bölge ülkelerine, “Suriye meselesini diÄŸer konulardan farklı olarak gelin beraber sahiplenelim ve yapıcı bir ÅŸekilde, iyi bir ÅŸekilde, mutlu bir sonla sonlandıralım, bütün ülkelerin burada ortak bir çabası olsun.” çaÄŸrısı yaptıklarını söyledi.
Bakan Fidan, Rusya’nın Suriye’deki alana yayılmış bulunan bütün unsurlarını çektiklerini, alandan üstlere çekildiklerini belirterek, “Bundan sonra yani belli ekipmanları ve malzemeleri hava yoluyla muhtemelen taşıyacaklar Rusya’ya ama daha sonra olayın nasıl geliÅŸeceÄŸini yakın ve orta vadede onu aslında üzerinde çalışılan bir konu, takip edeceÄŸiz kaçarı yok.” dedi.
Ä°srail’in Suriye’ye yönelik saldırılarına deÄŸinen Fidan, Esed rejiminin elindeki askeri kabiliyetlerin Ä°srail’e karşı hiçbir zaman kullanılmadığını hatırlattı.
Fidan, Türkiye’nin terör örgütü PYD/YPG konusunda ABD ile başından beri son derece taban tabana zıt iki pozisyonda olduÄŸunu hatırlatarak, şöyle devam etti:
“Burası bizim milli güvenliÄŸimizle ilgili yaÅŸamsal varoluÅŸsal bir konu yani biz bu konuyu mümkün olan en yüksek ciddiyetle ele almış bir ülkeyiz. Bunun hem sahadaki operasyonel araçlarını hem masadaki diplomatik araçlarını da her türlü ciddiyette kullandık ÅŸimdi bizim pozisyonumuz hala aynı, hiç deÄŸiÅŸmedi.”
Fidan, Suriyeli muhaliflerin yıllardır rejime karşı savaÅŸtıklarını, inanılmaz zulümlere ve kayıplara maruz kaldıklarını belirterek, “Åžimdi vatanlarını tekrar alıyorlar bunlar. Tabii ki ülkenin bütünlüğünü saÄŸlama yolunda adım atacaklar. Bundan sonra olacak olan ÅŸu; Åžam’daki yönetimin kendi milli bütünlüğünü, toprak bütünlüğünü saÄŸlamak için atacağı adımlar neticesinde YPG’nin artık çok bir zemin bulamayacağını düşünüyoruz.” diye konuÅŸtu.
Fidan, Türkiye’nin terör örgütü PKK/YPG ile ilgili stratejisine iliÅŸkin ÅŸunları kaydetti:
“YPG’nin elimine edilmesi, ortadan kaldırılması bizim stratejik hedefimiz. Yani ya bunlar kendi kendilerini feshederler ya feshedilirler yani yok olurlar. Tabii belli parametreler var o parametreleri belki ifade etmek faydalı olur diye düşünüyorum. Birincisi ifade ettiÄŸim gibi yani biz her ne kadar imkan ve kabiliyetlerimiz buna müsait olsa da ilk etapta Suriye’deki kardeÅŸlerimizin kendi toprak bütünlüğünü, milli bütünlüğünü saÄŸlamayla ilgili atacağı adımlarla bu tehdidi bertaraf etmesine yönelik adımları bekleyeceÄŸiz. DiÄŸer taraftan yani burada özellikle YPG elimine edilirken bölgenin kadim ÅŸehirlerinde yaÅŸayan kadim orada yüzyıllardır Kürtlere bir zarar gelmemesi lazım çünkü YPG’nin Araplara yaptığı, Kürtlere yaptığı zulüm her zaman için ortada. Onları baskı ile el altında tutuyor.”
Fidan, birinci aÅŸamada bir an önce YPG/PKK’nın içerisinde bulunan Suriye’deki Suriyeli olmayan uluslararası terörist savaşçı statüsündeki unsurların ülkeyi terk etmesi gerektiÄŸini vurguladı.
Ä°kinci aÅŸamada YPG’nin bütün komuta kademesinin, Suriyeli olanların da ülkeyi terk etmesi gerektiÄŸini vurgulayan Fidan, daha sonra PKK’lı olmayan kadroların yeni yönetimle bir anlayış birliÄŸi içerisinde silahlarını bırakarak, normal hayatlarına dönerek Suriye içerisinde hayatlarına devam etmeleri gerektiÄŸini dile getirdi.
Batılıların, terör örgütü YPG/PKK’ya gardiyanlık rolü verdiklerini belirten Fidan, Avrupalı devletlerin kendi DEAÅž’lılarını alıp götürmeleri gerektiÄŸini vurguladı.
Fidan, DEAÅž’lı tutuklular üzerinden PKK’nın Avrupalılara ÅŸantaj yaptığını ve Amerikalılar ile Avrupalıların bu ÅŸantajı yediÄŸini belirterek, “Åžantaja maruz kalan ülkelerin PKK’ya tepki göstermesi gerekirken, Türkiye’ye dönüp ‘Ya buralara harekat yapmayın, onu yapmayın, bunu yapmayın.’ diyorlar. DEAÅž’la mücadele dedikleri aslında DEAÅž tutuklularına yapılan gardiyanlık iÅŸi.” dedi.
Suriye’de artık bağımsız milli bir aktörün olduÄŸunu belirten Fidan, bu aktörün YPG’yi tanımayacağını vurguladı.
Fidan, Suriyelilerin geri dönüşüne ilişkin ise şunları söyledi:
“Burada hem Suriyeli kardeÅŸlerimizin hem de Suriye’deki yönetimin saÄŸduyusuna güveniyorum açıkçası. Herkes kendi yuvasına, ait olduÄŸu yere dönmek ister muhakkak. Oradaki ÅŸartlar iyileÅŸtikçe, burada bir devamlılık olduÄŸu duygusu oluÅŸtukça ben geri dönüşlerin artacağına inanıyorum. Türkiye’de bir düzen oluÅŸturmuÅŸ olan Suriyeli kardeÅŸlerimizin bu düzeni aniden deÄŸil de aÅŸamalı olarak tekrar deÄŸiÅŸtirip Suriye’de baÅŸka bir hayat kurma yolunda adım atacaklarını düşünüyorum.”
Fidan, Ãœrdün’de Suriye gündemiyle gerçekleÅŸtirilecek toplantıya Suriye’nin komÅŸu ülkeleri, bölge ülkeleri ve Avrupa BirliÄŸi ile ABD’nin de katılacağını hatırlatarak, Suriye’deki yeni yönetim ve durumun görüşüleceÄŸini dile getirdi.
ABD DışiÅŸleri Bakanı Antony Blinken ile görüşmesine de deÄŸinen Fidan, Blinken’la Gazze’deki ateÅŸkesin bir an önce hayata geçirilmesi gerektiÄŸini konuÅŸtuÄŸunu söyledi.
Fidan, Trump’ın iktidarı döneminde Filistin meselesinde birkaç senaryonun olabileceÄŸini belirterek, ÅŸunları kaydetti:
“Olumlu bir senaryo da olabilir, ateÅŸkesin olduÄŸu nispeten insani ÅŸartlarını iyileÅŸtirmeye baÅŸladığı bir senaryo mümkün olabilir veya Ä°srail yayılmacılığının daha da yaygınlaÅŸtığı, Batı Åžeria’yı da içine alan bir operasyonun baÅŸlatılma ihtimali de var. Netanyahu, Trump yönetiminden almak istediÄŸi sinyali ve desteÄŸi alırsa yayılmacılığının maksimumunu yapmak istediÄŸine dair emareler var. Lübnan’daki ÅŸu andaki ateÅŸkesin neticelerini bekliyoruz. Her ne kadar 60 günlük bir ateÅŸkes ilan edilmiÅŸ olsa da zaman zaman Ä°srail’in bu ateÅŸkesi ihlal ettiÄŸini de görüyoruz ve bu ateÅŸkes 60 günden sonra da devam edecek mi ona bakacağız.”
Fidan, Gazze’de her ÅŸeye raÄŸmen “umudun” olması gerektiÄŸini aktardı.
AA
2026 Dünya Kupası yolunda Türkiye’nin rakipleri belli oldu
Türkiye’nin Åžam BüyükelçiliÄŸi 12 yıl sonra açılıyor
Hazine ve Maliye Bakanlığı personel alacak
Bursaspor-Karşıyaka maçı saat 14’te
Elektrikli araç satışları rekor seviyede
TOGG Bursaspor’a sponsor oldu
Bu hafta yatırım araçlarının performansı
Gümrük işlemlerine yönelik ceza tutarı ile fazla çalışma ücretleri yeniden belirlendi
Evcil hayvan mamaları da AB kapılarından dönüyor
2026 Dünya Kupası yolunda Türkiye’nin rakipleri belli oldu
Bursa Adliyesi’ndeki saldırıya yayın yasağı getirildi
Türkiye’nin Åžam BüyükelçiliÄŸi 12 yıl sonra açılıyor
Hazine ve Maliye Bakanlığı personel alacak
Bursaspor-Karşıyaka maçı saat 14’te
Elektrikli araç satışları rekor seviyede
TOGG Bursaspor’a sponsor oldu
Bu hafta yatırım araçlarının performansı
Gümrük işlemlerine yönelik ceza tutarı ile fazla çalışma ücretleri yeniden belirlendi
Evcil hayvan mamaları da AB kapılarından dönüyor
2026 Dünya Kupası yolunda Türkiye’nin rakipleri belli oldu
Bursa Adliyesi’ndeki saldırıya yayın yasağı getirildi