Üniversite sınavları kaldırılacak mı?

0

BEÄžENDÄ°M

ABONE OL

News

0

MHP lideri Devlet Bahçeli’nin grup toplantısındaki konuÅŸmasında, “Ãœniversite sınavlarını kaldıracağımız günler de çok uzak deÄŸildir” sözleri sınavların kaldırılması konusunu yeniden gündeme getirdi.

Medya kuruluÅŸlarının Ankara temsilcileriyle Hacettepe Beyaz Ev’de bir araya gelen Yükseköğretim Kurulu (YÖK) BaÅŸkanı Prof. Dr. Erol Özvar, “üniversite sınavının kaldırılması” tartışmalarına iliÅŸkin açıklamalarda bulundu.

“Åžu anda herhangi bir hazırlığımız yok” diyen Özvar, “Sayın CumhurbaÅŸkanımızın bizlere bir talimatı olursa bu konuda çalışabiliriz, sınavlar konusunda alternatif çalışmalar yapabiliriz” ifadelerini kullandı.

Özvar sınavların kaldırılmasına ilişkin şunları kaydetti:

“Dünyada üniversiteye seçme ve yerleÅŸtirme usulleri farklı olabiliyor. Bazı ülkelerde herhangi bir genel sınav yapılmıyor. Çocuklar ilk, orta eÄŸitimi boyunca ortaya koydukları akademik baÅŸarıyla üniversitelere müracaat ediyorlar, üniversiteler kendi içinde bu öğrencileri deÄŸerlendirerek seçim yapabiliyor. Bizim gibi ülkelerde de genel bir üniversite giriÅŸ sınavı yapılıyor. Bizde yapılmasının sebebi üniversiteye eriÅŸmek isteyen aday sayısının çokluÄŸu. Burada tabii siyasilerin iradesi önemlidir. Bu konuda Sayın CumhurbaÅŸkanı’mızın bizlere bir talimatı olursa, biz bu konuda çalışabiliriz. Sayın CumhurbaÅŸkanı’mızın bu konuda bir iradesi olursa, sınavlar konusunda alternatif çalışmalar yapabiliriz.”

Özvar, Türkiye’nin yükseköğretime giriş sınavlarında büyük bir tecrübesi olduğunu, bunun hizmet ihracatı bakımından pazarlanabilecek ürünlerden sayılabileceğini kaydetti.

Ãœniversite sınavının kaldırılmasına iliÅŸkin bir gündemlerinin ÅŸu an olmadığını bildiren Özvar, “Bu sistemin bir bütün olarak inÅŸa edilmesi lazım. Bütün ortaöğretim ve yükseköğretimi bir bütün olarak deÄŸerlendirerek ancak yapabileceÄŸimiz bir iÅŸtir bu. Bizim ÅŸu anda herhangi bir hazırlığımız yok. Biz önce 2023 yerleÅŸtirme iÅŸlemlerini tamamlamak, ondan sonra neticeyi görmek istiyoruz” dedi.

ÖĞRETİM ELEMANLARININ ÖZLÜK HAKLARI

Özvar, öğretim elemanlarının özlük haklarına ilişkin bir soru üzerine, şunları kaydetti:

“Asgari ücretle alakalı güzel bir çalışma meydana geldi. Kamuda bütün çalışanlarla alakalı hükümetimizin üniversite öğretim elemanlarını da içine alacak ÅŸekilde bir düzenleme hazırlığı içinde olduÄŸunu biliyorum. Biz de ilgili muhataplarımızla üniversitelerimizde çalışan gerek akademik gerek idari personelin özlük haklarıyla ilgili güncel durumu paylaşıyoruz. Bu konuda iyileÅŸtirmeler yapılması için CumhurbaÅŸkanlığı nezdinde gerekli giriÅŸimlerde bulunduÄŸumuzu söylemek isterim.

Bir profesör ÅŸu anda net 32-33 bin lira alıyor. Doçent 27-28 bin lira, araÅŸtırma görevlileri 18-20 bin lira civarında. SaÄŸlık çalışanlarıyla alakalı üniversitelerde birkaç ay önce Sayın CumhurbaÅŸkanı’mızın takdirleriyle yürüttüğümüz bir çalışma vardı. Ãœniversitelerin saÄŸlık alanındaki akademisyenlerde ciddi bir iyileÅŸtirme meydana geldi. Ä°nÅŸallah o iyileÅŸtirmenin saÄŸlık dışında kalan diÄŸer akademik programlarda çalışan öğretim elemanlarını da yakın zamanda teÅŸmil edeceÄŸini umuyoruz. Bunu ilgili muhataplarımızla paylaÅŸtık. Onlar da konuyu gayet iyi biliyorlar. Biz üniversiteleri kamuda çalışan diÄŸer istihdam edilenlerden ayrı gayrı görmüyoruz. Ä°nÅŸallah üniversite öğretim elemanlarıyla da alakalı gerekli çalışmanın neticesinin önümüzdeki bir iki ay içinde alınacağına, diÄŸer kamu çalışanlarıyla birlikte onların özlük haklarında da önemli iyileÅŸtirmeler meydana geleceÄŸine inanıyoruz.”

YÜKSEKÖĞRETİMDE KAYITLI ÖĞRENCİ SAYISI 6 MİLYON 950 BİN

Türkiye’de yükseköğretime ilişkin güncel verileri paylaşan Özvar, 2022-2023 eğitim-öğretim yılı itibarıyla yükseköğretimde kayıtlı toplam öğrenci sayısının 6 milyon 950 bin 142 olduğunu bildirdi.

YKS’YE 34 YAÅž ÃœSTÃœ 168 BÄ°N KADIN ADAY BAÅžVURDU

Bu yıl 34 yaşını tamamlamış kadınlara yükseköğretimde genel kontenjanı bozmadan ek kontenjan ayırdıklarına iÅŸaret eden Özvar, bu kapsamda 168 bin kadınının bu yıl Yükseköğretim Kurumları Sınavı’na (YKS) girdiÄŸini kaydetti.

Depremzede adaylar için deprem bölgesindeki üniversitelerde ek kontenjan ayırdıklarını belirten Özvar, bu şekilde 21 bin kişilik kontenjan ayrıldığını söyledi.

1984 yılında 20 bin 333 olan öğretim elemanı sayısının bugün 184 bin 702’ye ulaÅŸtığını kaydeden Özvar, “Türkiye bir taraftan yükseköğretim kapasitesini artırırken diÄŸer taraftan ülkenin en yetiÅŸmiÅŸ, nitelikli nüfusuna da üniversitelerde yer açmış oluyor. Son yıllarda kadın öğretim elemanlarının sayısında bir artış meydana geldi. Kadınların oranının en yüksek olduÄŸu kategori, araÅŸtırma görevlisi. AraÅŸtırma görevlilerinin yüzde 52’si kadınlardan meydana geliyor. En düşük olduÄŸu oran ise profesör. Bu konuda da zamana ihtiyaç var.” ifadelerini kullandı.

Özvar, lisans, ön lisans ve açık öğretim olmak üzere üniversitelerin bu yılki kontenjan sayısının 1 milyon 73 bin 404 olduğunu bildirdi.

VAKIF ÃœNÄ°VERSÄ°TELERÄ°NDE ÃœCRET ARTIÅžI

Özvar, vakıf üniversitelerinin yaptıkları yüksek ücret artışlarıyla ilgili soruya, “Åžikayet geldikçe ÅŸikayet olan üniversiteye denetleme kurulundan denetçi göndermeye baÅŸladık. Bazı öğrencilerden ÅŸikayet geldi, oraya denetim yapan arkadaÅŸlarımızı gönderiyoruz. Bu konuda vakıf üniversitelerimizden Türkiye’nin içinde bulunduÄŸu durumu dikkate almak suretiyle öğrencilerimizi üzmeden, ailelerini, velilerini dikkate alarak bir artış yapmalarını bekliyoruz. Ãœniversitelere yazı gönderiyoruz ve önceki yıllardaki artışları dikkate alan oranlarda öğrenim ücretlerinde artışa gitmelerini bekliyoruz ve istiyoruz. Orada istediÄŸimiz ÅŸu, TÃœFE-TEFE, buna dikkat edin. Bu önemli. Ä°nanıyorum vakıf üniversitelerimiz bu konuda hassas olmayı sürdürecektir. Bu tür durumlar ortaya çıkarsa da bunları yakından takip ediyoruz.” karşılığını verdi.

YAPAY ZEKA ÃœNÄ°VERSÄ°TESÄ° KURULABÄ°LÄ°R MÄ°?

Özvar, yükseköğretimde yapay zekanın kullanımına iliÅŸkin bir soru üzerine, “Birkaç seneden beri bu saha üzerinde çalışıyoruz. Yapay zeka üzerine çalışan bir komisyonumuz var. Bu o kadar ciddi bir mesele ki sonuçları üzerine çalışan arkadaÅŸlarımız var. Mesela yapay zeka kullanarak sınav, araÅŸtırma yapan, makale yazan, ödev hazırlayan öğrenci, akademisyen veya idari personelle alakalı, bu iÅŸin etiÄŸini, hukukunu ve tekniÄŸini Türkiye’de bizim kurmamız gerekiyor. ‘Yapay zeka yükseköğretime nasıl tesir eder?’, ‘Türkiye’nin kendine mahsus bir yapay zeka modeli olabilir mi?’, bunlar üzerinde tartışmalar Yükseköğretim Kurulu’nda devam ediyor. Bu, fevkalade önemli bir konu. Hatta bir yapay zeka üniversitesi kurulabilir mi, kendi aramızda böyle soruları tartışıyoruz.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.