23 Kasım 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.
Ä°stanbul Barosu avukatları, ÇaÄŸlayan’da bulunan Ä°stanbul Adalet Sarayı önünde açıklama yaptı.
İstanbul Baro Başkanı Filiz Saraç şunları söyledi:
“Anayasa’nın, yüksek bir mahkeme olan Yargıtay tarafından çiÄŸnendiÄŸi, yürütme erki temsilcilerinin yaptıkları açıklamalarla yargı bağımsızlığının olmadığını bir kez daha ortaya koyduÄŸu, ama hepsinden vahimi bu olaÄŸanüstü hukuksuzluÄŸun olaÄŸanlaÅŸtırılmaya çalışıldığı bir sürecin içerisindeyiz. Anayasa Mahkemesi 25 Ekim 2023 günlü kararıyla, Hatay Milletvekili ve Baromuzun üyesi Av. Åžerafettin Can Atalay’ın seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı ile kiÅŸi hürriyeti ve güvenliÄŸi haklarının ihlal edildiÄŸine karar vermiÅŸ ve bu karar 27 Ekim 2023 günlü Resmi Gazete’de yayımlanmıştı. Kararın hüküm kısmında ‘Ä°stanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne (E.2021/178) gönderilmesine’ denilerek ihlalin nasıl ve hangi mercii tarafından giderileceÄŸi belirtilmiÅŸti.
Buna raÄŸmen bugün önünde açıklama yaptığımız adliyedeki Ä°stanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi’nin ihlal kararıyla ilgili bir karar vermeden mahkeme baÅŸkanı imzasıyla dosyayı Yargıtay 3. Ceza Dairesi’ne göndermiÅŸ ve Ä°stanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi BaÅŸkanı hakkında yok hükmündeki kararıyla ilgili 1 Kasım 2023 tarihinde Baromuzca Hakim ve Savcılar Kurulu’na suç duyurusunda bulunulmuÅŸtu. Hukuk adına yapılması gereken Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin Ä°stanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne iade etmesi, Hakim ve Savcılar Kurulu’nun ise Ä°stanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi BaÅŸkanı hakkında derhal soruÅŸturma açmasıydı. Ancak süreç hukuk çerçevesinde ilerlememiÅŸ, Yargıtay 3. Ceza Dairesi 08 Kasım 2023 tarihinde Türk hukuk sistemi ve Ceza Muhakemesi hukukunda olmayan bir ÅŸekilde, ‘…Anayasa Mahkemesi’nin anılan kararına uyulmamasına,-hükümlü Åžerafettin Can Atalay’ın milletvekilliÄŸinin düşürülmesine yönelik iÅŸlemlere baÅŸlanması için kararın bir örneÄŸinin TBMM BaÅŸkanlığı’na gönderilmesine, Anayasa hükümlerini ihlal eden ve kendisine verilen yetki sınırlarını yasal olmayacak ÅŸekilde aÅŸarak hak ihlalinin kabulü yönünde oy kullanan ilgili Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında gereÄŸinin takdir ve ifası için Yargıtay Cumhuriyet BaÅŸsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmasına’ ÅŸeklinde karar vermiÅŸtir.
Anayasa’nın 153. maddesinde yer alan ‘Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazete’de hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kiÅŸileri baÄŸlar’ ÅŸeklindeki açık hükmüne raÄŸmen Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin bu kararı vermesi TCK’nın 257.maddesi baÄŸlamında görevin kötüye kullanılması ve TCK’nın 109. maddesi baÄŸlamında kiÅŸiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu oluÅŸturacak niteliktedir. Hukuk Devleti açısından da kaosa yol açacak, yerel mahkemelerin de Yargıtay Daire kararlarına uymayıp suç duyurusunda bulunabilmesinin yolunu açmaktadır.
3 bin 235 üye imza verdi
Yargıtay 3. Ceza Dairesi BaÅŸkan ve üyelerinin yargıya duyulması gereken güveni zedeleyen ve suç oluÅŸturan eylemleri dolasıyla Ä°stanbul Barosu tarafından gerekli cezai soruÅŸturma için Yargıtay Birinci BaÅŸkanlık Kurulu’na suç duyurusunda bulunulmuÅŸtur. Ayrıca gerekli disiplin soruÅŸturması için Yargıtay Yüksek Disiplin Kurulu ve Hakim ve Savcılar Kurulu’na da suç duyurusunun bir örneÄŸi gönderilmiÅŸtir. Bu hukuksuzluÄŸa hep beraber karşı durmak veya bir baÅŸka deyimle hukuka hep beraber sahip çıkmak için bu suç duyurusu tüm meslektaÅŸlarımızın da imzasına açılmıştır. Bugün itibariyle 3 bin 235 Ä°stanbul Barosu mensubu meslektaşımız da suç duyurusuna imza vermiÅŸlerdir, bu imzalarda bugün Yargıtay Birinci BaÅŸkanlık Kurulu’na iletilecektir.
“Bu durum açıkça suçtur”
Yine süreçte bazı basın organlarınca anayasa yargısını, anayasa yargısının fonksiyonu ve hukuk sistemindeki konumunu hiçe sayan ve anayasa yargısını itibarsızlaştırmaya yönelik ifade ve ithamlarda bulunulduğu gibi, Anayasa Mahkemesi üyeleri açıkça hedef gösterilmiştir. Bu durum Türk Ceza Kanunu’na göre açıkça suç teşkil etmektedir. Anayasanın 2. maddesine göre Cumhuriyetimiz demokratik laik ve sosyal bir hukuk devletidir. Hukuk devleti ilkesi; devletin tüm organlarının üstünde hukukun mutlak egemenliğinin bulunmasını, yasa koyucunun da her zaman Anayasa ve hukukun üstün kuralları ile kendisini bağlı saymasını gerektirir. Bu bağlamda yasa koyucunun yasal düzenlemelerin yapılması sırasında yaparken ki takdir yetkisi, sınırsız ve keyfi olmayıp, hukuk devleti ilkeleriyle sınırlıdır.
“Yargının bağımsız ve tarafsız olmaya ihtiyacı var”
Başka bir deyişle hukuk devleti kuralları belirli, bireylerin öncesinde kuralları ve yaptırımlarının öngörülebilir olduğu devlettir. Yürütmenin beğenmediği karar olunca müdahale ettiği sistemde hukuki öngörülebilirlik ve belirlemede yoktur. Böyle bir durum, Anayasa’nın değiştirilmez hükümleri içerisindeki hukuk devleti kavramını da temelden sarsar. Yargının hakemliğe değil, bağımsız ve tarafsız olmaya ihtiyacı vardır. İstanbul Barosu ve burada bulunan meslektaşlarımız adına siyasal erki elinde bulunduranlara sesleniyoruz. Yargıya müdahale etmekten vazgeçin
Starbucks çalışanları greve gidiyor
Bursa’da “YeÅŸil Sanayi YeÅŸil OSB” Zirvesi
Kemal Kılıçdaroğluhakim karşısında
İçki ve sigara satılan her yere kamera konulacak
Fatih Altaylı ile Ä°smail Saymaz’a soruÅŸturma
Motorine zam bekleniyor
Silecek kaldırmaya hapis cezası
Yangında matematik öğretmeni yaşamını yitirdi
UludaÄŸ’da 1000 liraya satılan çorbaya ceza
Bursa ve Balıkesir’de sağanak ve lodos etkili oluyor
Gemlik’te huzur operasyonu
Bursa’da “YeÅŸil Sanayi YeÅŸil OSB” Zirvesi
Kemal Kılıçdaroğluhakim karşısında
İçki ve sigara satılan her yere kamera konulacak
Fatih Altaylı ile Ä°smail Saymaz’a soruÅŸturma
Motorine zam bekleniyor
Silecek kaldırmaya hapis cezası
Yangında matematik öğretmeni yaşamını yitirdi
UludaÄŸ’da 1000 liraya satılan çorbaya ceza
Bursa ve Balıkesir’de sağanak ve lodos etkili oluyor
Gemlik’te huzur operasyonu