22 Kasım 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.
Özellikle yeni evlenen çiftlerde sık karşılaşılan ‘çocuk istememe’ tartışmalarına yönelik Yargıtay’dan emsal bir karar çıktı.
Yüksek mahkeme; erkeğin eşinden ortak çocuk istememesini kusurlu davranış saydı ve bu durumun kişilik haklarına saldırı mahiyetinde olduğuna karar verdi.
Bir süredir geçimsizlik yaşayan çift, Aile Mahkemesi’ne müracaat ederek boşanmak istedi. Tarafları eşit kusurlu bulan Mahkeme; erkeğin davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verildi. Davacı – karşı davalı erkeğe kusur olarak yüklenilen vakıalar istinaf kanun yoluna başvurulmadığından kesinleşti. Davalı – karşı davacı kadın, kusur belirleme yönünden kararı temyiz edince devreye Yargıtay 2. Hukuk Dairesi girdi.
“TAZMİNAT İSTEYEBİLİR”
Yargıtay’ın geçtiğimiz günlerdeki kararında şöyle denildi: “Erkeğin kesinleşen kusurlu davranışları yanında ‘Kadından ortak çocuk istemediği’ anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu duruma göre boşanmaya sebep olan olaylarda davacı erkeğin davalı kadına oranla daha ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekirken, tarafların eşit kusurlu olduklarının kabul edilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. Türk Medeni Kanunu’nun 174/1-2 maddesi, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan maddi ve manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davalı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların onun kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak davalı kadın yararına uygun miktarda maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekirdi. Hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı kadına verilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. Mahkeme kararının bozulmasına oy birliği ile hükmedilmiştir.”
İsrail’den Gazze’ye hava saldırısı
Bursa ve Balıkesir’de sağanak ve lodos etkili oluyor
Gemlik’te huzur operasyonu
Merkez Bankası faiz kararını açıkladı
Duvara bantlanmış muz rekor fiyata satıldı
Nasuh Mahruki’nin tutuklanma gerekçesi belli oldu
MSB’den ihracı istenen teğmenlerle ilgili yeni açıklama
Visa ve Mastercard hakkında rekabet soruşturması açıldı
Bursa Deniz Otobüsleri seferlerinin tamamı iptal
Merkez Bankası faiz kararını açıklayacak
Bursa’da fırtına ağaçlar ve çöp konteynerlerini devirdi, araçlara zarar verdi
Bursa ve Balıkesir’de sağanak ve lodos etkili oluyor
Gemlik’te huzur operasyonu
Merkez Bankası faiz kararını açıkladı
Duvara bantlanmış muz rekor fiyata satıldı
Nasuh Mahruki’nin tutuklanma gerekçesi belli oldu
MSB’den ihracı istenen teğmenlerle ilgili yeni açıklama
Visa ve Mastercard hakkında rekabet soruşturması açıldı
Bursa Deniz Otobüsleri seferlerinin tamamı iptal
Merkez Bankası faiz kararını açıklayacak
Bursa’da fırtına ağaçlar ve çöp konteynerlerini devirdi, araçlara zarar verdi