22 Kasım 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.

1xbetbetpasmariobet
a
en iyi rulet siteleri

“YÃœKSEK BÃœYÃœME, DÜŞÜK CARÄ° AÇIK. MODELÄ°MÄ°ZÄ°N TEMELÄ° BU”

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, "Türkiye Ekonomi Modeli" ile yeni bir model öne sürdüklerini belirterek, "Öne sürülen modelle dün Cumhurbaşkanımız adeta bir manifesto yayınladı. O andan itibaren de Türkiye'de birçok şey değişti." dedi.

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, TRT1 ve TRT Haber ortak yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

“Türkiye Ekonomi Modeli” hakkında bilgi veren Nebati, “Hem yeni bir model öne sürüyoruz hem de öne sürülen modelle dün CumhurbaÅŸkanımız adeta bir manifesto yayınladı. O andan itibaren de Türkiye’de birçok ÅŸey deÄŸiÅŸti.” dedi.

Nebati, bu deÄŸiÅŸimin “normalleÅŸme” olduÄŸunu belirterek, “Son birkaç aydır kur ataklarıyla ilgili yaÅŸanan geliÅŸmeler ve buna iliÅŸkin yapılan yorumlar aslında normal olmayan bir ÅŸeyin tartışmasıydı. Åžimdi normale döndük. Artık gerçek kiÅŸilerimiz, kurumlarımız, kamu yönetimimiz, siyasetimiz ve sizlerle her ÅŸeyin normal çerçevesi içerisinde devam ettiÄŸi bir sürece giriyoruz.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.

Reel sektörün, ekonomik aktivitede bulunan aktörlerin önünü görebileceÄŸi çok önemli bir sürece girildiÄŸini belirten Nebati, “Özellikle önümüzdeki yıl, bunun da semerelerini çok açık bir ÅŸekilde göreceÄŸimiz bir yıl olacak.” dedi.

“Türkiye 2020’de krizde fırsatları en iyi ÅŸekilde kullanan bir ülke oldu”

Uzun süredir Türkiye modeli, Çin modeli, Güney Kore modeli diye tartışmaların yapıldığına değinen Nebati, modelin neden Türk modeli olduğunu ve diğer ülkelerden nasıl ayrıştığını anlattı.

Nebati, geliÅŸmiÅŸ olan ekonomilerin 90’lı yıllarda dünyadaki ticaretten yüzde 65’ler civarında bir payı aldığını, 2007-2008’de bunun yüzde 50 haline geldiÄŸini, sonrasında ise geliÅŸmekte olan ülkelerin bu payın büyük bir kısmını almaya baÅŸladığını anımsattı.

Türkiye’nin son 19 yılda ortaya koyduÄŸu büyük hamleyle farkını ortaya koyarak öne çıktığını aktaran Nebati, egemen güçlerin aldıkları payların düştüğüne dikkati çekti.

Nebati, birlikte hareket edemeyen, ticaretin daraldığı ama aynı zamanda doğrudan yabancı yatırım girişlerinin de küresel sermaye akımlarının da risk ve oynaklık algısının artmasıyla da azaldığı bir döneme gidildiğini belirterek, şunları kaydetti:

“Bir defa bakın Türkiye 2020 yılında çok önemli bir ÅŸey yaptı. Krizde fırsatları en iyi ÅŸekilde kullanan bir ülke oldu. Bu çok önemli. Bunu kullanmasının temel sebeplerinden bir tanesi bulunduÄŸu coÄŸrafya, ikincisi 19 yıldır yapılmış olan altyapı yatırımlarının tamamlanmış olması, üçüncüsü her türlü pazara yakın olması, aynı zamanda özgün pazar olma niteliÄŸi kazanması, 3,5-4 saatte bir uçaÄŸa bindiÄŸinizde 1,5 milyarlık pazara hızlı ÅŸekilde ulaÅŸabilme ve bu pazarın da aynı zamanda çeÅŸitli olması. Böylesine bir imkanlar silsilesi var.”

Türkiye’nin 2020’de doÄŸrudan yatırımlarının birikimli olarak ÅŸu anda 12,7 milyar dolara ulaÅŸtığını belirten Nebati, “Sıcak para biz sevmiyoruz, istemiyoruz. Çünkü sıcak paranın ne zaman geleceÄŸi belli fakat ne zaman gideceÄŸi belli deÄŸil. Bu giderken de ne tür tahribatlar yapacağını da birçok defalar gördük, yaÅŸadık.” dedi.

Nebati, Türkiye’nin maliyet avantajı, katma deÄŸerli ve yeÅŸil üretime dayalı bir beceriye sahip olması, pazara yakın olması, nitelikli insan sermayesine sahip olan ender ülkelerden birisi olmasıyla dijital altyapıyı geliÅŸtirdiklerini ve cari dengeyi de sürdürülebilir bir alan olan ülkeler sınıfına soktuklarını söyledi.

“Orta gelir tuzağından çıkmak istiyoruz”

Orta gelir tuzağından çıkmak istediklerini aktaran Nebati, şöyle devam etti:

“Kırılganlıklarımızdan bir tanesi, 2013 yılında 12 bin 500 dolar neredeyse kiÅŸi başına düşen gelire ulaÅŸtık ancak o günkü ÅŸartlar içerisinde hepimizin memnun olduÄŸu bir durum vardı. Türk lirasının deÄŸeri tarihi olarak çok yüksek, fakat ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 56 idi. Bir problem daha var. Cari açığımız büyümeyle beraber yükseliyor. Bütün bunlar bizim o günlerden itibaren almaya çalıştığımız ve aslında Sayın CumhurbaÅŸkanımızın sadece son 19 yılda deÄŸil tanıdığımız günden beri ortaya koyduÄŸu bir ÅŸey. Bu ekonomik model Türkiye’nin ÅŸartlarına uygun hale gelirse özgün ve özgür olacak. Dolayısıyla bu kırılganlıklardan bir tanesi olan orta gelir tuzağından çıkmak, reel efektif deÄŸer kurunu kabul edilebilir bir seviyeye getirmek amacıyla da bu çalışmalar yapıldı.”

Nebati, bu oran yakalandığı takdirde optimal noktaya yaklaşılacağını aktararak, “2 liraya mal edilen ÅŸeyi 1 liraya yurt dışında almak emeÄŸinizi, gücünüzü, katma deÄŸerinizi dışarıya sevk etmek demektir. Åžimdiki anlayışımız o optimal noktayı yakalamakla dışarıya vereceÄŸimiz gücümüzü aslında dışarıdan alacağımız imkanlarla deÄŸerlendirmek demektir ki bu kırılganlıklar üzerine gelebilelim.” diye konuÅŸtu.

“Son 1 yılda bir büyüme yok aslında bir sıçrama var.” diyen Nebati, sadece ihracat rakamlarında deÄŸil makroekonomik göstergelerde de bir sıçrama olduÄŸunu anlattı.

Nebati, Türkiye’nin çok önemli özelliklerinden bir tanesinin, dramatik olarak bir düşüş yaÅŸandığında çok hızlı ÅŸekilde toparlanma özelliÄŸini ortaya koyabilmesi olduÄŸunu söyledi.

Geliştirilen modele ilişkin bilgi veren Nebati, modelin temelinin cari açığın sıfırlandığı, hatta pozitif hale dönüştüğü fakat büyümenin de gerçekleştirileceği bir imkanlar silsilesini gerçekleştirebilmek olduğunu anlattı.

Nebati, bunun için de kırılganlık olan enflasyonun kabul edilebilir yani tek haneli seviyelere getirilmesi ve ülke içerisindeki dinamiklerin daha öngörülebilir hale getirilmesini hedeflediklerini vurguladı.

Türkiye’nin geçen yıl yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle yaÅŸanan kapanma ve belirsizliÄŸe raÄŸmen yılı 1,8’lik büyümeyle kapattığına iÅŸaret eden Nebati, “2020 yılındaki muhteÅŸem deÄŸiÅŸime ‘Tesadüfen oldu.’ dediler. Hep tesadüf dediler. Biz her çeyrekte rekorlar kırarak geldik.” diye konuÅŸtu.

Nebati, yıl sonu büyüme tahmininin sorulması üzerine de “Büyümede çift haneye doÄŸru gidiyoruz, hedeflerimizin inÅŸallah ötesine doÄŸru gidiyoruz. ‘Bu 2020’de kendiliÄŸinden oldu, 2021’de gerçekleÅŸtiremeyeceksiniz.’ dediler. 2021’de de büyüyoruz, umudumuz var ve geleceÄŸi çok iyi planlıyoruz.” ifadesini kullandı.

İhracattaki ve sanayi üretimindeki olumlu gelişmelere de işaret eden Nebati sözlerini şöyle sürdürdü:

“Türkiye, dünyanın ihtiyacı olan her türlü ürünü çok hızlı ÅŸeklide sunma becerisine sahip. Türkiye artık bu ÅŸekilde geldiÄŸi noktaya kadar geldi, bundan sonra yapılması gereken ÅŸey, katma deÄŸeri yüksek yatırımlar ve ürünler, ileri teknoloji gerektirecek her türlü imkanın saÄŸlandığı, ihracatın artmasına katkı saÄŸlayacak ürünleri üretme vaktini yakaladı. Onun için Türkiye Modeli diyoruz. Bankalarımız güçlü, sermaye yeterlilik oranı gayet iyi, tahsili gecikmiÅŸ alacaklarda sıkıntı yok, kredi mevduat oranlarında da iyiyiz. Bütçe açığımız düşük, yüzde 3,5 demiÅŸiz, 3,5’un da altında. Cari açığımız da dediÄŸimiz noktaların altında geliyor. Dünya cari açıkla, bütçe açıklarıyla uÄŸraşırken Türkiye yüzde 3,5’un altında bütçe açığı ile gidiyor.”

Nebati, Türkiye’nin hane halkı, reel sektör, kamu sektörü ve finansal sektörün borçluluk oranlarında dünyanın çok altında olduÄŸunu aktararak “Bir masa düşünün, bu masanın bütün ayaklarının saÄŸlam bastığını. Dünya ülkeleri içinde bütün ülkelerle farklı ÅŸekilde ayakları saÄŸlam basan bir masa. Böylesine bir ülkede siz kurlarla oynarsanız, kurların üzerinde birtakım spekülatif, manipülatif oyunlar oynarsanız, bu bir yere kadar gider. Sonra doÄŸru olan ÅŸey, reel olan ÅŸey piyasaya hakim olur.” dedi.

Kurdaki geliÅŸmelere yönelik soru üzerine de Bakan Nebati, CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan’ın açıklamalarının piyasa deyimiyle “satın alındığını” söyledi. Nebati, bireylerin gece geç saatten itibaren dövizlerini bozdurmaya baÅŸladığına iÅŸaret ederek “Büyük bir heyecan var, bazı internet siteleri kilitlendi, çöktü. Niye biliyor musunuz? Geldik, doÄŸruların ve gerçeklerin olduÄŸu ana geldik. Sayın CumhurbaÅŸkanımız Türkiye’de en güvenilir insanların başında. SöylediÄŸi ÅŸey mutlaka karşılık buluyor. Tedbirleri de ortaya koyduktan sonra koÅŸmaya baÅŸladılar.” diye konuÅŸtu.

Nebati, alınan kararlara iliÅŸkin yapılan “müdahale” benzetmesine tepki göstererek “Hayır kesinlikle, hiçbir ÅŸekilde müdahale olmadı.” ifadesini kullandı. Yapılan deÄŸerlendirmelerin spekülatif olduÄŸunu aktaran Nebati, “Türk lirasının güçlü olmasından, birkaç aydır süren dalgalanmasının gitmesinden umutları çöktü, artık Türk lirasına saldırıyı mübah görmeye baÅŸladıkları ana gelmiÅŸtir.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.

Zaten bir köpük olduğunu ve bu köpüğün önceki akşam gittiğini bildiren Nebati, piyasaya kesinlikle bir müdahale olmadığını vurguladı.

“Bununla ilgili bildirimde bulunduk”

Kurdaki düşüşün yerleşiklerin satışıyla gerçekleştiğini bildiren Nebati açıklamalarına şöyle devam etti:

“Çıkmış bir tanesi ne diyor; bir kamu bankası yöneticisi sistemin nasıl yapılacağını açıklamış ocakta tamamlanacakmış. Biz bugün sistemi girdik. Bugün kamu bankaları baÅŸladı, özel bankalar da sistemi iÅŸler hale getirdiler. ‘Parayı 6 aylık yatıranlar dövizdeki artışın yüzde 50’sini alacak.’ diyorlar. Bunu kimden öğrendin, bunu açıklayacaksın. Bununla ilgili biz de bildirimde bulunduk, bunla ilgili dava açılacak. Bu beyefendi hesap verecek. Bu ne demektir, bu Türk lirasına karşı yapılmış haince bir saldırıdır. Dün bir tane daha çıktı; yüzde 18 KDV gelecekmiÅŸ. Döviz alım satım iÅŸlemleri kambiyo iÅŸlemidir, yüzde 18 KDV nasıl gelir ya? Halihazırda, binde 2 oranında Banka Sigorta Muamele Vergisi (BSMV) uygulanıyor. Bizim dövizle, döviz iÅŸi yapanlarla alım satım yapanlarla iÅŸimiz yok.”

“Spekülasyon deÄŸil, manipülasyon deÄŸil, ihanettir”

Sermaye kontrolüne iliÅŸkin tartışmaların sorulması üzerine de Nebati, “Türkiye’de bugüne kadar sermaye kontrolüne gidildi mi, gidilmedi. Serbest piyasa ekonomisi Türkiye’de ‘Serbest piyasa ekonomisi uygulanması gerekir.’ diyen birçok ülkeden daha serbest ÅŸekilde uygulanıyor. Bu ülkede can güvenliÄŸi, mal güvenliÄŸi, ırz güvenliÄŸi, inanç güvenliÄŸi saÄŸlanmıştır. Kambiyo kısıtlaması veya serbest piyasaya iliÅŸkin söylenmiÅŸ her bir laf spekülasyon deÄŸil, manipülasyon deÄŸil, ihanettir. Hepsiyle ilgili iÅŸlem baÅŸlatıldı. Bu tür ihanetlere asla izin vermeyeceÄŸiz.” dedi.

Bakan Nebati, Türkiye’nin kara yolları, havalimanları ve saÄŸlık alanındaki altyapısının güçlülüğüne de dikkati çekerek ÅŸunları kaydetti:

“Türkiye ÅŸu anda altyapısını bitirdi. Bu model için tam zamanı. Türkiye alternatif tedarik merkezi, küresel üretim ve tedarik merkezi olması gereken ülkelerin başında geliyor, doÄŸrudan yatırım çeken ülkelerin başında geliyor. Dolayısıyla Türkiye bu tarihi fırsatı deÄŸerlendirecek. Makroekonomik istikrarı saÄŸlayarak ve yüksek katma deÄŸerli üretimi, ihracatı, istihdamı artıracağız. Cari açık sorununa kalıcı olarak çare bulacağız, orta gelir tuzağını aÅŸacağız, küresel deÄŸer zincirlerinde üst sıralara çıkacağız. Modelimiz yüksek büyüme, düşük cari açık. Önceki modellerde 1990’lı yıllarda düşük büyüme, düşük cari açıktı. Eh güvenli, artık yetersiz. 2002-2020 döneminde yüksek cari açık, yüksek büyüme var; risk var. Åžimdi modelimiz, yüksek büyüme ve düşük cari açık. Modelimizin temeli bu.”

Türkiye’nin bir demokratik geleneÄŸi olduÄŸunu ifade eden Nebati, serbest piyasa tecrübesinin yadsınamayacağını, çok dinamik ve iÅŸtahlı bir ekonominin olduÄŸunu ifade etti.

Nebati, Türkiye’yi durduramadıklarını dile getirerek “Hem çalışkanız hem harcıyoruz ve dünyaya üretiyoruz. Böylesine dinamik bir ülke. Güçlü bir iÅŸ dünyamız var. Bu model ihracat eksenli bir kalkınma ve dikey büyümeyi getiriyor. Ana politikası, ihracat teÅŸvikleri, Ar-Ge’ye destek, yıldız ve sektör firmaları seçme, çevre dostu yenilikçi yatırımları destek. Destekleyici politikalar var, istihdam politikamız, temel bilimlere ve mesleki eÄŸitime destek, vergi ve sosyal politikalar, altyapısı finansal istikrar ve fiyat istikrarı, sürdürülebilir ve dengeli bir maliye politikası.” diye konuÅŸtu.

Asla maliye politikasından taviz vermeyeceklerini belirten Nebati, Türkiye’de para ve maliye politikalarının birlikte yürüdüğü, tüm kurum, kuruluÅŸ ve bakanlıkların ortak bir söylemle, bütüncül bir bakış açısıyla ana politikalara baÄŸlı olmak kaydıyla yürünebilecek bir dönem olduÄŸunu söyledi.

Nebati, yeni ekonomi modelinin, yenilenmiş altyapı ve lojistik avantajları, dinamik reel sektörü, siyasi istikrar ve kapsayıcı kurumlarıyla, serbest kambiyo rejimine tam bağlılıktan vazgeçmemesiyle, ekonomik politikalarını daha şeffaf ve öngörülebilir düsturu ile, dengeli ve sürdürülebilir bir maliye politikasıyla piyasadaki oynaklığı azaltmaya yönelik makro ihtiyati tedbirlerle ve piyasa beklentilerini iyileştirecek reel sektörün önünü daha iyi görmesini sağlayacak bir model olduğunu vurguladı.

Bakan Nebati, Türkiye’nin 1960’lardaki Çin veya Güney Kore olmadığını belirterek şöyle konuÅŸtu:

“Biz 2021 yılındaki Türkiye’yiz. Tüm altyapı yatırımlarını gerçekleÅŸtirmiÅŸ, kiÅŸi başına düşen geliri itibarıyla belli bir noktaya ulaÅŸmış ve umudu olan, dünya pazarının tam göbeÄŸinde olan ve bunu salgında da pekiÅŸtiren, farklılığını ortaya koyan, hiç kimsenin ummadığı bir dönemde bile saÄŸlık sektöründe mucizeler adeta ortaya koyan bir ülkenin bu yeni modelini gerçekleÅŸtireceÄŸi süre, birilerinin tahmin ettiÄŸi gibi ne bir Güney Kore ne de bir Çin süresidir. Süre Türkiye’yi 158 dolarlardan 8500 dolar karşılaÅŸtırmasıyla en az kırk kat üst bir ivme ile gerçekleÅŸtirecek bir süreç demektir. Ne demek bu, bir paket güvenilen, umut duyulan insan tarafından Sayın CumhurbaÅŸkanımız tarafından açıklandı. Åžu an döviz kurlarındaki düzelmeye bakın.”

“Parasını çekmeye gidenler kapıdan geri döndü”

Nebati, kurda çözülmenin baÅŸladığına iÅŸaret ederek “Bireyseller yarışıyor, bu daha da devam edecek. Bugün bankaları da takip ettim, bireysellerdeki likidite talebi geçen cumaya göre 4’te 1’e düştü. Bir hafta öncesine göre normalleÅŸme sınırlarına bugün itibarıyla geldi. Parasını çekmeye gidenler kapıdan geri döndü. Neden? Güven geldi.” ifadelerini kullandı.

Bireylerin akılcı olduğunu her insanın kendi geleceğini düşündüğünü bunun ayıp olmadığını belirten Nebati, şöyle devam etti:

“Ama Türkiye’deki birileri bu ülkedeki kaosla iktidar deÄŸiÅŸimini hedeflediÄŸi için bazen bir yalpalama ve onun neticesinde de bireylerin etkilenmesi söz konusu olabiliyor. Türkiye’deki makroekonomik göstergelerin hiçbir ÅŸekilde doları dün gündüz olan noktalara getirecek bir karşılığı yoktu. Sonuçta bireyler ÅŸunu gördü, güvenli bir açıklama, akılcıl bir tedbirler serisi. Biz bu tedbirlerle Türkiye’de yaÅŸayan tüm bireylerin gerçek kiÅŸilerin ihtiyacını karşılayacak, aynı zamanda kurumsal tüzel kiÅŸilerin de her türlü ihtiyacını giderecek önemli bir tedbirler silsilesi açıkladık, anında uygulamaya girdik.”

Bakan Nebati, kurdaki düşüşün devam edip etmeyeceÄŸinin sorulması üzerine de “Kurda köpüklerin gittiÄŸi, gerçek fiyatlamanın oluÅŸtuÄŸu bir noktaya doÄŸru gidiyoruz. Kur iyi bir yerlerde dengeye gelecektir.” ifadelerini kullandı.

“Sevgili TÃœSÄ°AD sakın ha muhalefet partisinin gazına gelmeyin”

Gerçeklerden, piyasadan uzak olmadıklarını, her ÅŸeyden haberinin olduÄŸunu, bir karar almadan ilgilileri dinlediÄŸini dile getiren Nebati, son birkaç aydır, muhalefetin, sosyal medyanın destekleri ve bazı STK’lerin ortaya koyduÄŸu davranış ile öngörülebilirliÄŸi ve istikrarı zedeleyecek açıklamalarla bu noktaya gelindiÄŸini dile getirdi.

Nebati, Bakan Yardımcılığının son dönemlerinde her alanda sivil toplum kuruluşları ile toplantılar yaptığını ifade ederek bakan olur olmaz ilk toplantılarını iş dünyası ile yaptıklarını hatırlattı. Nebati, şunları kaydetti:

“Ä°ÅŸ dünyasında da Ahmet, Mehmet gelsin o gelmesin bu gelmesin demedik. Hangi ideolojiden olursa olsun beni ilgilendirmez, ülkeye bir katkı saÄŸlıyorsa tamam. Bankacılar da dahil olmak üzere o gün toplantıda 67 kiÅŸi ile 6,5 saat süren bir toplantı yaptık. Modelimizi anlattık, her söz almak isteyen kiÅŸiye söz verdik, 42 kiÅŸi söz istedi, sınırlama yok. Her ÅŸey açık bende kural budur. EleÅŸtiri nezaket kuralları bir saygınlık içerisinde yapıldığı sürece her ÅŸey söylenebilir. Ama ideolojik tutumla, bunlar gitsin de ne olursa olsun anlayışı ile yapıldığında biz anlaÅŸamayız. Her ÅŸey söylendi, tüm talepler dile getirildi. Åžeffafız, açık sözlüyüz, her türlü söylemi dinlemeye hazırız ve dinledik.”

Ä°stiÅŸareye devam edeceklerini, iletiÅŸimi koparmayacaklarını dile getiren Nebati, “Ana muhalefet partisi son 20 yıldır oy oranını yüzde 25’ten yüzde 25,3’e çıkardığı için binde 3’lük bu artıştan dolayı kendisini iktidarda zannetmeye baÅŸladı ve seçim olmayacağını bile bile her gün erken seçim teranesi ile iÅŸ dünyasının önünü kapattı. Zannetti ki bugün akÅŸam iktidar gidiyor. ” diye konuÅŸtu.

Nebati, TÃœSÄ°AD’ın da söz konusu toplantıda olduÄŸunu hatırlatarak şöyle konuÅŸtu:

“TÃœSÄ°AD, sen geldin toplantımdaydın, gayet iyi iletiÅŸimimizi kurmuÅŸtuk, ne oluyor da hemen ÅŸiddetli bir açıklama yapıyorsun? İçeriden de bu açıklamadan rahatsız olduÄŸunu ifade edenler çok. Sevgili TÃœSÄ°AD sakın ha muhalefet partisinin gazına gelmeyin. Çünkü onlar zannettiler ki bu iÅŸ böyle bitiyor. Bak ben size söyleyeyim, siz bize tavır takınırsanız bu millet size tavır takınır. Siz bizim gideceÄŸimizi zannediyorsanız, 2002 yılından bu yana yapılan seçimlerin neticesine bakın ‘Biz geliyoruz’ diyenler hepsinde sizi yalnız bıraktı. Biz yine birlikte çalışacağız. Bizim sizinle bir alıp veremediÄŸimiz yok. Gelin hep beraber bu ülkeye hizmet edelim. Biz bir gemideyiz, siz geminin en üst katında oturuyorsunuz, havuzlu kamaralarınız var, kamaralarınız çok şık. Döviz kurundaki bir deÄŸiÅŸimden en fazla etkilenen sizlersiniz, öyle bir bağırıyorsunuz ki, dövizle iÅŸi olmayan aÅŸağıdaki insanlar koÅŸa koÅŸa döviz alıyorlar sonra da elinde patlatıyorsun. Yazık deÄŸil mi kaybımıza? En fazla kaybeden TÃœSÄ°AD baÅŸta olmak üzere en büyük oyuncularımız. Türkiye’de döviz borcu olanların yüzde 75’i 1000 firmaya ait, bireyler kurumlar borçlu deÄŸil, bu borcu asıl yüklenen sizsiniz. Peki siz bu dövizin köpüklü bir ÅŸekilde makroekonomik göstergelerle asla baÄŸlantısı olmayan böyle bir sonuca nasıl katlanıyor sonra da size bir telefonla ya da bir geliÅŸle iktidara çeki düzen vermeye çalışıyorsunuz?”

Bakan Nebati, asgari ücretliye yüzde 50’nin üzerinde artış yaptıklarını ifade ederek “Asgari ücretliyi biz ezdirir miyiz, olacak ÅŸey mi? Bir işçinin yüzünün asılarak gitmesine biz katlanamayız, Sayın CumhurbaÅŸkanımız hiç katlanamaz. Evine mutlu dönmesi lazım, onun için yaptık.” ifadelerini kullandı.

Sadece asgari ücretlilerden deÄŸil, tüm ücretlilerden damga vergisini kaldırdıklarını, buna memurları da eklediklerini belirten Nebati, “Bu seni ezdirmeyeceÄŸim demek. Çünkü enflasyondan en fazla etkilenecekler bizim gözdemiz. Türkiye’de enflasyonun üstesinden geliriz.” diye konuÅŸtu.

Enflasyonun altında kimseyi ezdirmeyeceklerini, buna izin vermeyeceklerini vurgulayan Nebati, içerisinde ABD ve Almanya’nın da bulunduÄŸu pek çok ülkenin enflasyonla mücadele içerisinde olduÄŸunu ifade etti.

Türkiye’de bu konuda atılacak adımların ve alınacak tedbirlerin belli olduÄŸunu ifade eden Nebati, “Fiyatlar toparlanırken fiyatlarını geri çekmeyenler; kazancın senin ortak deÄŸiliz ancak fırsatçılık yaparsan, bu ülkeye zarar verecek adımlar atarsan, çok farklı hareketlerde bulunursan, bundan sonra Hazine ve Maliye Bakanlığının nasıl bir Bakanlık olduÄŸunu anlayacaksın.” diye konuÅŸtu.

Nebati, bazı sektörlerin gereksiz yere fiyat artışı yapmayarak müşterilerine ihanet etmediğini vurgulayarak bazı kesimlerin ise sebepsiz yere gerçekleşen döviz artışlarını bire bir fiyatlarına yansıttığını dile getirdi.

Böyle bir dönemde bazı kalemlerdeki fiyat artışlarının makul görülebileceÄŸini anlatan Nebati, “Bundan sonra döviz kurlarında hızlı bir toparlanma olacak. Bu konuda hiçbir tavizimiz yok.” ifadesini kullandı.

Nebati, Türkiye’de maalesef bazı kesimlerin sosyal medyanın etkisinde kaldığına iÅŸaret ederek bu konuda gündemi manipüle eden, yalan yanlış pek çok bilginin, geçek olmayan sanal hesaplar üzerinden dolaşıma sokulduÄŸunu anlattı.

“Türkiye dün akÅŸam itibarıyla gerçekleri gördü”

Tüm bu yalan bilgilere karşı gerçeklerin elbet bir gün ortaya çıkacağını dile getiren Nebati, “Türkiye dün akÅŸam itibarıyla gerçekleri gördü. Çünkü makroekonomik göstergelerle asla baÄŸdaÅŸmayan büyük bir çatışma vardı. Bu çatışma düzeldi. Sosyal medya üzerinden yalan yanlış propaganda yapanların canına okuyacağız. Kimsenin Türk Lirası ile özellikle de baÅŸta küçük yatırımcılar olmak üzere bireylere ve Türkiye’ye zarar verme hakkı ve yetkisi yoktur.” ifadesini kullandı.

Nebati, gerçek kişilerin tamamının açıklanan modelden faydalanabileceğini belirterek şunları kaydetti:

“Diyelim ki döviz hesabınız var 10 bin dolar ya da 100 bin liranız var. Ä°ki yoldan gidelim. Getirin 10 bin dolarınızı bugünkü kurdan çevir diyoruz. Üç ay sonra ben dövizimi istiyorum derseniz 10 bin dolar karşılığı liranızı alırsınız, Merkez Bankasının o gün 11.00’de açıkladığı fiyatlarla. Ä°kinci olarak 100 bin lira ile dolar almak isterseniz biz almayın diyoruz. Biz 100 bin lira karşılığı kaç dolar geliyorsa o kurdan parasını lira olarak tutuyoruz. Dönem sonunda kaç dolar karşılığıysa 100 bin liranın üstünü biz tamamlıyoruz. Altta kalırsa git paranı harca diyoruz. Katılım bankaları da sistemin içerisinde resmi olarak. Ama kendileri enstrümanlarını geliÅŸtirerek sisteme adapte olacaklar.”

“Ekonomi aktörleri bu saatten sonra trollere çok sert tepki gösterecek”

Türkiye’nin makroekonomik göstergelerinde bir problem olmadığını ifade eden Nebati, “Hazinemiz ve Merkez Bankamız ile günler süren çalışmalar yaptık, alternatif senaryoları önümüze koyduk. En kötü senaryoda bile bireyler karlı çıkıyor.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.

Nebati, dövizlerin artmasından kaynaklanan problemin en çok bankaları etkilediğini anlatarak bankaların mevcut uygulamadan çok memnun olduğunu dile getirdi.

Dün akÅŸamdan beri Türkiye’deki hızlı deÄŸiÅŸimi hissettiklerini ifade eden Nebati, “Ekonomi aktörleri bu saatten sonra muhalefetin ya da sosyal medyada birtakım trollere, yalan dolan iÅŸlere çok sert tepki göstereceklerdir.” dedi.

“Döviz tevdiat hesaplarından ve döviz cinsinden TL vadeli hesaplara dönülmesi halinde Merkez Bankası mevduat ve katılım fonu destek saÄŸlayacaktır.” diyen Nebati, Bakanlığın da vadeli faiz tutarı ile kur karşılığı arasındaki farkı karşılayacağını bildirdi.

Nebati, yastık altı altın ve döviz alışkanlıklarından ve bunları neden çıkartmak gerektiÄŸinden bahsederek Türkiye’de böyle bir alışkanlık olduÄŸunu söyledi.

Türkiye’de yastık altında 280 milyar dolar karşılığı 5 bin ton altın olduÄŸunun varsayıldığını belirten Nebati, ÅŸunları kaydetti:

“Türkiye altın seviyor. Bunu finansal ekonomik sisteme katmıyor. Paylaşılmasını, görülmesini istemiyor. Diyoruz ki ticarete karıştırılmamış bir parayı altına istiflemenin inanç anlamında da hiçbir karşılığı yoktur. Getir altınını ister altın günüyle ister bankalarımızın ortaya koyduÄŸu yeni enstrümanlarla altını koy. Ä°ster bunu saf altına döndürelim ister bunun karşılığında sertifikanı verelim. Yeter ki sen altınını getir. Pırlantanı da getir diyeceÄŸiz. Bunları getirin koyun. Ekonomiye kazandırılmamış hiçbir malın aslında deÄŸeri yoktur.”

“Yastık altının ekonomiye kazandırılması ÅŸart”

Bunu kur destekli mevduat sistemine adapte etmenin de mümkün olduÄŸuna iÅŸaret eden Nebati, “Bununla ilgili ciddi bir hazırlık yapılıyor. Sadece altın toplama günü deÄŸil, toplanın altınların iÅŸlenmesi, iÅŸlenmiÅŸ olan bu altınların elde edilecek her türlü nemasının paydaÅŸlarla paylaşılması söz konusu.” dedi.

Bakan Nebati, yastık altında “güven”in söz konusu olduÄŸunu ve dünden itibaren güvenin arttığını dile getirerek şöyle devam etti:

“Yastık altında para tutmanın riskleri çok açık. Bir de eÄŸer nema elde etmeyi düşünüyorsanız böyle bir gelir elde etmeyi düşünüyorsanız, yastık altında tuttuÄŸunuz paranın bir bedeli vardır. Bir defa hamallığını yapıyorsunuz. Bunun ekonomiye kazandırılması ÅŸart. Ekonomiye kazandırılmış her bir doların bir gram altının katma deÄŸeri kendisinin kat kat üstünde. Topluma, ülkeye kazandırıyorsunuz, varlığınızı güçlendiriyorsunuz. Bu enstrümanlarla inÅŸallah çok özgün ÅŸeyler geliyor, onu bankalarımız paylaÅŸsın.”

“KDV’nin sadeleÅŸtirilmesi hayalini gerçekleÅŸtiriyoruz”

Borsa Ä°stanbul’da geçen cuma yaÅŸananlardan da bahseden Nebati, “BIST’te yaÅŸananlar sadece bir para çıkışı deÄŸildi. Dünyadaki bütün borsalarda bir düşme yaÅŸandı. Noel yakışıyor. Yurt dışına çıkışlar oluyor ve iki gün sonra paralarını alıyorlar. Yarın da belki bir ÅŸey olur, ondan sonrası bir sıkıntı yok gözükmüyor.” diye konuÅŸtu.

Nebati, CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’ın dün bahsettiÄŸi ihracatçılara dövizdeki oynaklığa karşı saÄŸlanan koruma kalkanına da deÄŸinerek bunun tebliÄŸinin yayımladığını söyledi.

“Ä°leri vadeli kur veriliyor yani bugün dövizinizi getiriyorsunuz, 2 ay sonrasında sizin bir ödemeniz varsa bu ödemenizi bugünden garanti altına almış oluyorsunuz. Herhangi bir kur riski de taşımamış oluyorsunuz.” diyen Nebati, bunun dolarizasyonu engellemesi açısından da önemli olduÄŸunu vurguladı.

Nebati, bireysel emeklilik sigortasında önemli bir değişim yaptıklarını ve şu anda bu alanda çok büyük bir hareketlenme olduğunu belirtti.

Devlet katkı payını yüzde 25’ten 30’a çıkardıklarını hatırlatan Nebati, “Åžu anda fon büyüklüğü 300 milyar liraya doÄŸru gidiyor. Yüzde 30’a çıkarmanın ivmesi çok hızlı olacak. Bu da Türk lirasına olan güvenin artmasını saÄŸlayacak enstrümanlardan bir tanesi.” diye konuÅŸtu.

Bakan Nebati, kurumlar vergisinde yüzde 1’lik bir indirim olduÄŸunu aktararak bunun ihracat ve sanayi ÅŸirketleri için önemli bir indirim olduÄŸunu ifade etti.

Temettü ödemeleri üzerindeki stopajı yüzde 10’a düşürdüklerini de anımsatarak, kararnamesinin de büyük ihtimalle bugün çıkacağını söyledi.

Nebati, piyasayı ilgilendiren bir haber de paylaÅŸarak “Katma deÄŸer vergisinin (KDV) sadeleÅŸtirilmesi hayalini gerçekleÅŸtiriyoruz. Mali müşavirlerimiz yoruluyordu. Özellikle de KDV iadelerini hızlandırıyoruz. SadeleÅŸmeyi gerçekleÅŸtiriyoruz ve her ÅŸeyin güzel tarafı pür hali en iyi halidir diyerek olaylara öyle yaklaşıyoruz.” diye konuÅŸtu.

“Proje bazına geçiyoruz”

Yatırım fonu ve ortaklıklardaki kar paylarına istisna getirdiklerine iÅŸaret eden Nebati, “Aynı ÅŸekilde gelire endeksli senetlerin ihracı geliyor. Önemli bir enstrüman ve bunun ciddi bir ÅŸekilde bir alan bulacağına iliÅŸkin beklentimiz de çok yüksek.” ifadesini kullandı.

Bakan Nebati, ileri teknoloji, enerji, savunma sanayisi, havacılık, ilaç, tarım ve hayvancılık ile turizm gibi yaşamsal öneme sahip sektörlere türlü kredi imkanı sağlanacağını belirterek şöyle devam etti:

“Selektif bir anlayışa geçiyoruz. Proje bazına geçiyoruz ve bundan sonra paramı aldım, ne yaptım yok. Paramı aldım üretime yönelik yatırım yaptım, ithalatı engelleyecek azaltacak yatırımlara yöneldim, yüksek teknoloji ürünlerine yatırım yapıyorum, savunma sanayisine yapıyorum ÅŸeklinde olacak.”

“Birkaç ay içerisinde bunların karşılığını görmüş olacağız”

Kredi ve kefalet imkanı da getirdiklerine dikkati çeken Nebati, temel işletme harcamaları ve yatırım teşvikleriyle uzun vadeli kredi ve kefalet imkanı getirdiklerini, yatırım kredileriyle yeni istihdam imkanı sağladıklarını anlattı.

Nebati, CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’ın dün açıkladıklarını “manifesto” olarak gördüğünü vurgulayarak sözlerini şöyle tamamladı:

“Türkiye baÅŸka bir alana girdi. Dünkü manifesto, cari açığın azaldığı, istihdamın arttığı, üretimin patladığı ve ihracatla elde edilecek o ivmeyle de yepyeni yatırımların yapıldığı, iÅŸtahlı pazarlara iÅŸtahlı bir üretim merkezi haline gelecek bir Türkiye’nin manifestosuydu. Sayın CumhurbaÅŸkanımızın ilan ettiÄŸi manifesto bizi baÅŸka yeni bir Türkiye’ye götürüyor ve birkaç ay içerisinde biz bunların karşılığını görmüş olacağız.”

AA

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

TCMB’den Resmi Gazete’nin mükerrer sayısında iki tebliÄŸ

HIZLI YORUM YAP