02 Mayıs 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.

1xbetbetpasmariobet
a
en iyi rulet siteleri

300 bin TL’nin altında tek model kaldı

Döviz kuruna endeksli otomobil fiyatları, 1 ayda yüzde 50'den fazla arttı. Bazı modellerde fiyat artışı yüzde 100'ü buldu. Türkiye'de 300 bin TL'nin altında tek bir otomobil modeli kaldı. Talepteki azalmaya bağlı olarak bu yıl 2020 rakamlarını yakalama umudunu yitiren sektör, 2022'de ise daha büyük bir kayıptan endişe ediyor.

Yarattığı istihdam ve vergi geliriyle Türkiye ekonomisinin lokomotif sektörlerinden olan otomotivde, kur artışı kaynaklı kriz büyüyor. Döviz kuruna endeksli otomobil fiyatlarına her hafta yeni bir zam gelmeye başladı. Otomobil fiyatlarında son bir aydaki artış, geçen hafta yapılan zamlarla birlikte yüzde 50’yi geçti. Vergi dilimi değişen bazı modellerde ise aynı dönemdeki fiyat artışı yüzde 100’ü aştı. Fiyat artışlarının talepte önemli oranda azalmaya neden olacağı, bir süredir devam eden çip krizinin de etkisiyle pazarda daralmanın hızlanacağı öngörülüyor. Ancak asıl büyük kaybın gelecek yıl yaşanmasından endişe duyuluyor. Sektör yetkilileri, en acil ihtiyaçlarının öngörülebilirlik ve matrah düzenlemesi olduğunu belirtirken, gerekli önlemler alınmadığı takdirde otomotivdeki kaybın, satış sonrası ve sigorta gibi paydaş sektörlerde de istihdam ve ekonomik kayba neden olacağı uyarısını yapıyor.

Yüzde 50 ÖTV diliminde tek bir model kaldı

Dünya Gazetesi’nden Aysel Yücel’in haberine göre, Ağustos 2021’de ÖTV matrahlarında düzenleme yapılmış, bu sayede yüzde 80’den yüzde 50 ÖTV baremine giren 50’den fazla otomobil modelinin fiyatı yüzde 16’ya yakın düşmüştü. Ancak çip krizi nedeniyle tüketici yaklaşık 60 bin TL olan bu vergi avantajından yararlanamadan, kurdaki hızlı yükselişe paralel yüzde 50 ÖTV bareminde kalan model sayısı hızla düşmeye başladı. 300 bin TL’nin altındaki otomobilleri kapsayan bu ÖTV diliminde aralık başında 20’nin altına düşen model sayısı, geçen hafta itibarıyla 1’e indi. ÖTV matrah düzenlemesinin tüketici açısından neredeyse hiçbir avantajı kalmadı. Çünkü ağustos ayında Euro kuru 10 TL civarındayken geçen hafta 19 TL’ye dayandı. Hyundai, Toyota, Renault, Dacia, Kia gibi markaların kısa süre öncesine kadar yüzde 50 ÖTV dilimine giren Clio, Duster, i10, i20, Picanto, Coralla gibi ucuz modellerine gelen kur zamlarıyla bu araçlar da yeniden yüzde 80 vergi dilimine çıktı. Böylece 300 bin TL’nin altındaki tek otomobil modeli Fiat Egea Sedan’ın manuel vitesli baz versiyonları kaldı. Kısa sürede bu modelin de vergi avantajını kaybederek, 300 bin TL’yi açabileceği öngörülüyor.

1 günde aracın fiyatı 100 binden fazla arttı

Son dönemde yapılan fiyat değişimlerine birkaç örnek vermek gerekirse; kasım başında 202 bin TL olan manuel vitesli baz versiyon Cilo’nun (1.0 TCe ECO) liste fiyatı, 19 aralık itibarıyla 404 bin TL’ye ulaştı. Vergi dilimi değiştiği için sadece 1 günde aracın fiyatı 100 binden fazla arttı.

3 Kasım’da 194 bin TL olan Renault Taliant’ın dünkü liste fiyatı 399 bin TL’ydi. Kia Rio’nun manuel vitesli baz versiyonun 3 Kasım’da 191.900 TL olan fiyatı, 19 Aralık’ta 331 bin TL’ye yükseldi.
Hyundai’nin İzmit’te ürettiği i10’nun fiyatı da aynı dönemde yüzde 70’ten fazla artarak 300 bin TL’yi geçti. Ancak web sitesinde liste fiyatları güncellendiği için net zam oranın bugün (pazartesi) belli olması bekleniyor. Diğer yandan, daha üst segmentte yani yüzde 80’lik diliminde olan, birkaç yıl öncesine kadar Türkiye’nin en çok satan modellerinden olan C-SUV segmentindeki Peugeot 3008’in de fiyatı bu dönemde yüzde 55 artarak 753 bin TL’ye çıktı.

Matrahta güncelleme aciliyet kazandı

Sektör temsilcileri, matrah düzenlemesinin yapıldığı 12 Ağustos’tan bu yana döviz kurdaki yüzde 80’ini artışa dikkat çekerek, matrahta yeni bir güncelleme yapılmasının aciliyetine vurgu yapıyor.

Yüce Auto Skoda Türkiye Genel Müdürü Zafer Başar, “Matrah düzeltmesi sektör için öncelikli olarak gerekli olduğunu düşündüğümüz konulardan biri. Söz konusu düzenlemelerin hayata geçirilmesi belli bir fiyat iyileşmesine imkan verecek olsa da bununla birlikte geçtiğimiz yıla göre yüksek bir fiyat artışı gerçeği ile karşılaşacağımız sonucu ortaya çıkıyor” dedi. Başar, fiyat artışlarının 2022’nin ilk yarısında da satış temposuna olumsuz yansıyacağı görüşünde. Başar, “Çip krizinin halen etkilerini 2022 yılının ilk yarısında da etkili olacağı da göz önüne alındığında yılın ilk yarısının 2021’e göre daha düşük bir tempoda ilerleyeceğini ikinci yarısında özellikle son çeyrekte tedarik ve fiyat koşullarının daha olgunlaşmasıyla birlikte toparlanma eğilim göstereceğiniz öngörüyoruz. Bu durumda 500 bin adetlik bir toplam binek pazar sonucu ile karşı karşıya kalabiliriz” diye konuştu.

Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) Genel Koordinatörü Hayri Erce de tüketicinin matrah avantajının kalmadığını dile getirerek, “Her vergi diliminde insanlara alternatif arasında seçme şansı verilmeli. Belirli bir ÖTV dilimine sadece birkaç model olması tüketici açısından doğru değil. İnsanlar rekabet içerisinde gönlüne göre bir araç alabilmeli” dedi.

“Tüm ekosistemde istihdam kaybı olabilir”

Öte yandan Hayri Erce, matrahtan daha önemli bir konunun öngörülebilirlik olduğunun altını çizerek, şunları kaydetti: “Mesele ÖTV matrahlarını da geçti. İnsanlar önünü göremiyor. Öngörülebilirlik tamamen kayboldu. Kurların artması ile otomobile erişim çok zor bir hal aldı. Öncelikle ekonomide öngörülebilirliğin sağlanması gerekiyor. Pazarda çok ciddi bir daralma yaşayabiliriz. 2018’de bunu gördük. Yine böyle bir kriz yaşamıştık ve 1 milyon satış adetlerinden 2019’da 479 binli adetlere kadar geriledik. Eğer bu öngörülebilirlik yakalanmazsa ve gerekli önlemler alınmazsa pazarda ciddi bir daralma kaçınılmaz olacak. Bundan toplumun bütün kesimleri zarar görecek. ÖTV gelirlerine kamu maliyesinin ihtiyacı ortada. Önümüzdeki yıl daha da fazla olacak. Bu nedenle hem tüketici açısından hem sektördeki paydaşlar açısından sıkıntı olacak. Çünkü pazardaki daralma sadece araç satıcılarını etkilemiyor. Satış sonrası sektörünü, kredi veren kurumları, sigorta firmalarını etkiliyor. Dolayısıyla bütün ekosistem bundan zarar görüyor. İstihdam ve iş kayıpları başlar.”

Sektör temsilcileri, gerekli önlemler alındığı takdirde ise biriken talebe bağlı olarak, pazarda işlerin yeniden yoluna girebileceğinin sinyallerini veriyor. Ancak bu konuda umutlar giderek azalıyor.

Aralıkta kayıp yüzde 30’u aşacak, pazar 2020’nin altında kalacak

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

TOGG, Las Vegas’ta görücüye çıkıyor

HIZLI YORUM YAP



Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.