23 Kasım 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.

1xbetbetpasmariobet
a
en iyi rulet siteleri

5 soruda Kovid-19’un ‘Delta’ ve ‘Delta Plus’ varyantına iliÅŸkin merak edilenler

Uzmanlar, Kovid-19'un Delta Plus varyantının, Hindistan'da ortaya çıkan Delta varyantından daha bulaşıcı ve daha ağır hastalığa neden olduğuna dair yeterli verinin bulunmadığını, böyle bir ihtimali de beklemediklerini bildirdi.

Dünya SaÄŸlık Örgütü (DSÖ), yaklaşık 100 ülke ve bölgede Kovid-19‘un Delta varyantına rastlandığını açıklarken, SaÄŸlık Bakanı Fahrettin Koca CumhurbaÅŸkanlığı Kabine Toplantısı sonrasında gazetecilerin soruları üzerine, Türkiye’de 284 kiÅŸide bu varyanta rastlandığını bildirdi. Bakan Koca, ayrıca Delta Plus varyantının 3 kiÅŸide, 3 farklı ilde görüldüğünü belirterek, bu kiÅŸilerin genel durumlarının iyi ve ayakta takip edilen hastalar olduÄŸunu kaydetti.

BaÅŸ aÄŸrısı, boÄŸazda kuruluk, burun akıntısı ve ateÅŸ gibi grip benzeri hastalık belirtilerinin görüldüğü Delta varyantı nedeniyle birçok ülkede bölgesel kapanma adımları gündeme gelirken, Türkiye’de de BangladeÅŸ, Brezilya, Güney Afrika, Hindistan, Nepal ve Sri Lanka’dan uçuÅŸlar durduruldu.

Uzmanlar, dünya genelinde endişe uyandıran, koronavirüsün bulaşıcılığı yüksek Delta varyantı ile Hint-Güney Afrika karışımı olarak da adlandırılan Delta Plus varyantı arasındaki farkları ve alınabilecek önlemler konusunda AA muhabirinin 5 sorusunu yanıtladı:

1-“Delta Plus” varyantı nedir? Åžu ana kadar hangi ülkelerde tespit edildi?

Klinik Mikrobiyoloji uzmanı Prof.Dr Canan Külah:

“Delta Plus, Delta varyantının bir türü ve K417N adı verilen bir ‘spike’ protein mutasyonuna sahip. Bu, daha önce Güney Afrika’da tespit edilen Beta varyantında da açıklanmış mutasyon. Delta’ya bu mutasyonun eklenmesiyle ‘plus’ olarak adlandırıldı.”

Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Deniz Atakent:

“Delta Plus varyantı ilk olarak Nisan 2021’de Hindistan’dan bildirildi. Hindistan’da 6 farklı bölgeden 40 örnekte tespit edildi. Hindistan’a ek olarak ABD, Ä°ngiltere, Portekiz, Ä°sviçre, Japonya, Polonya, Nepal, Rusya dahil olmak üzere 9 diÄŸer ülkeden de bildirilmiÅŸ durumda.”

2- “Delta Plus”ın Delta varyantına göre daha fazla bulaşıcı olduÄŸu ifade ediliyor. Bu bilgi doÄŸru mu? Aşıların bu varyanta olan etkisine yönelik elde edilen bulgular var mı?

Prof. Dr. Atakent:

“Kolay yayılıyor, bulaşıcılığı daha yüksek, akciÄŸer hücrelerine daha kolay tutunabiliyor, monoklonal antikor tedavisine potansiyel olarak dirençli. Ancak orijinal Delta varyantından daha bulaşıcı olduÄŸuna, daha ağır hastalığa neden olduÄŸuna veya daha tehlikeli olduÄŸuna dair yeterli veri yok. Bu mutasyon daha önce Güney Afrika’dan bildirilen Beta ve Brezilya’dan bildirilen Gama varyantlarında da bulunuyor. Gama varyantının bulaşıcılığının daha yüksek olduÄŸu daha önce bildirilmiÅŸti. Beta varyantı da daha önce Güney Afrika’da hastaneye yatış ve ölüm oranlarında artış ile iliÅŸkilendirilmiÅŸti. Delta Plus varyantının yayılım hızı özellikle aşıya bağışık yanıtı yetersiz olanlarda veya aşılanmamış kiÅŸiler arasında bir miktar artmış olabilir. Ancak varyant ile ilgili toplum saÄŸlığı açısından paniÄŸe neden olacak veri yok.”

Prof.Dr Canan Külah:

“Delta Plus varyantı ile ilgili henüz elimizde yeterli veri yok fakat bulaşıcılık veya hastalığı ağır geçirme noktasında Delta varyantından çok büyük bir fark beklemiyoruz. Henüz elimizde bu varyantla ilgili net veriler yok ama antikorlardan kaçmayı saÄŸlayan bir bölge olan Güney Afrika mutasyonunu taşıyor. Bu da aşıyı etkisiz hale getirir mi endiÅŸelerini oluÅŸturuyor.”

3- Delta varyantı, aşıları belli bir oranda etkisiz kılıyor, aynı durum Delta Plus için de geçerli mi?

Prof. Dr. Atakent:

“Sinovac aşısının Delta varyantına karşı koruyuculuk düzeyi hakkında çalışma verisi bulunmamaktadır. Ancak inaktif virüs aşısı olması ve nükleokapsid proteinini de içermesi nedeniyle bu varyanta karşı da bir miktar koruyuculuÄŸunun olması beklenilebilir. BioNTech aşısı ise birinci dozdan sonra Delta varyantı ile semptomatik hastalığa karşı yüzde 33, ikinci dozdan 2 hafta sonra ise yüzde 88 koruma saÄŸlıyor. Aşının etkinliÄŸi, hastaneye yatış gerektiren ağır hastalık ve ölümden koruma açısından deÄŸerlendirildiÄŸinde bu oranların daha da yüksek olduÄŸu düşünülüyor.

Gözlemsel veriler, Güney Afrika olarak bilenen Beta varyantı ile semptomatik hastalıktan korunmada iki doz BioNTech aşısının ağır hastalık ve ölüme karşı etkinliÄŸinin çok yüksek olduÄŸunu ortaya koymuÅŸtur. Brezilya olarak da bilinen Gama varyantı için de bu aşıda bireylerin serumlarının bu varyantı yüksek düzeyde nötralize ettiÄŸi gösterilmiÅŸtir. Delta Plus varyantı, Beta ve Gama varyantlarında bildirilen ‘spike’ proteinindeki K417N mutasyonunu içermektedir. Bu veriler ışığında BioNTech aşısının Delta Plus varyantına da benzer etkinlik göstereceÄŸi düşünülebilir.

Ayrıca araÅŸtırmacılar, ortaya çıkacak yeni varyantlar doÄŸrultusunda mevcut aşı içeriklerinde modifikasyon yapılabileceÄŸini, yeni varyantları içerecek aşıların, gerektiÄŸinde ağır hastalık için risk grubunda bulunan yaÅŸlı bireylere ve altta yatan kronik hastalığı olan bireylere uygulanabileceÄŸini belirtmektedirler.”

Prof.Dr Canan Külah:

“MRNA aşılarının koruyuculuk oranları net bir ÅŸekilde açıklandı. Ä°ki doz aşının özellikle bu tip nokta mutasyonlara karşı etkili olduÄŸunu biliyoruz. 2 doz Sinovac uygulanan kiÅŸilerde 3. dozla da çok yüksek antikor seviyeleri elde ediliyor. Bu sebeple de tüm hücre aşısı olan kiÅŸilerde mutlaka MRNA gibi çok yüksek korunma seviyesi elde edilen aşıları tek doz olarak öneriyoruz.”

4- Özellikle Türkiye açısından her iki varyantın oluşturabileceği tehlikelere yönelik öngörüleriniz nelerdir? Yeni bir dalgaya, tekrar kapanma tedbirlerine sebep olabilir mi?

Prof.Dr Canan Külah:

“Burada alınacak en temel önlem, çift doz aşı ile tüm toplumu korunur hale getirmek. Ayrıca Delta, Delta Plus temaslılarının testlerle çok hızlı saptanması, yakından takip edilmesi gerekiyor. Çok kolay bulaÅŸabildiÄŸi ve antikordan da kaçabildiÄŸi dikkate alındığında testlerle hızlı saptama, temas takibi ve aşılamaya odaklanmak gerekiyor. Böylelikle söz konusu varyantların yeni bir dalgaya yol açma, korktuÄŸumuz ÅŸekilde büyümesi ihtimalinin önüne geçilebilir. ”

5- Aşılamanın bu süreçle mücadele açısından önemi nedir? Vatandaşlara hem aşılarını yaptırmaları hem de maske ve mesafe kurallarına uymaları açısından ne gibi önerilerde bulunmak istersiniz?

Prof. Dr. Atakent:

“Pandeminin bir an önce kontrol altına alınabilmesi, virüsün mutasyona uÄŸrayarak yeni varyantların ortaya çıkışının engellenebilmesi için, hızlı ve etkin, yüksek oranda aşılama saÄŸlanması ile birlikte maske, sosyal mesafe ve el hijyeni gibi temel uygulamalardan taviz verilmemesi hayati önem taşımaktadır.

Toplumda aşılanma oranı arttıkça virüs enfekte edecek duyarlı konak bulamayacağı için yayılım hızı azalacak, pandeminin kontrol altına alınması kolaylaÅŸacaktır. Ayrıca aşılı bireyler enfekte olsalar dahi ağır hastalık olasılığı düşük olduÄŸundan saÄŸlık sisteminin aşırı yüklenmesinin de önüne geçilmiÅŸ olacaktır. Bu nedenle hızlı ve etkin aşılama programı ve bu programa vatandaÅŸlarımızın uyumu son derece önemlidir.”

Prof.Dr Canan Külah:

“Ne kadar az kiÅŸi enfekte olursa mutasyonlar da o kadar az olur, olan mutasyon da o kadar az kiÅŸiye bulaşır. Bu nedenle hızlı aşılama ve bireysel tedbirlere devam edilmesi büyük önem taşıyor. Aşılamada da varyantlardan kaçmak noktasında en yüksek korumayı saÄŸlayan aşıları tercih etmeliyiz. Kapalı alanlarda ise artık aktif havalandırma dediÄŸimiz yöntem öneriliyor. Yani kapı, pencerelerin sürekli açık olduÄŸu ama aynı zamanda içeride bir havalandırmanın çalıştığı bir yöntem bu. Kapalı alanın havası ne kadar sık deÄŸiÅŸirse bulaÅŸ ihtimali de o kadar azalıyor.”

AA

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

35 can kaybı, 4 bin 678 yeni vaka

HIZLI YORUM YAP