20 Nisan 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.

1xbetbetpasmariobet
a
en iyi rulet siteleri

80 yıl içinde kavrulacağız

Prof. Dr. İsmail Yücel, küresel ısınmanın 2100 yılı sonrasında da süreceğini belirterek, yaz aylarında görülecek ısınma miktarının orta ve kötümser senaryolara göre 80 yıl içinde 3,5 - 6,5 derece arasında değişim göstereceğini bildirdi.

ODTÃœ Ä°nÅŸaat MühendisliÄŸi Bölümü Su Kaynakları MühendisliÄŸi Labaratuvarı’nda iklim deÄŸiÅŸikliÄŸi çalışmaları yürüten Yücel, AA muhabirine küresel ısınma ve etkilerine iliÅŸkin deÄŸerlendirmelerde bulundu.

BirleÅŸmiÅŸ Milletler (BM) bünyesindeki Hükümetler Arası Ä°klim DeÄŸiÅŸikliÄŸi Paneli’nin (IPCC) açıkladığı son raporu deÄŸerlendiren Yücel, “BirleÅŸmiÅŸ Milletlerin yeni iklim raporunda da teyit edildiÄŸi gibi küresel ısınma, önümüzdeki on yıllarda devam edecek ve tüm yeni IPCC senaryolarına dayanarak söylüyorum, 2100 yılı sonrasında da sürecek” ifadelerini kullandı.

Raporda, atmosferdeki sıcaklık düşürülebilmiÅŸ olsa dahi kritik deÄŸiÅŸimlerin yaÅŸanacağının belirtildiÄŸini aktaran Yücel, “Isınma, yıllar arasından on yıllığa kadar çeÅŸitli deÄŸiÅŸkenlikler sergilemeyi sürdürecektir. Raporda özellikle dünyanın bazı bölgelerindeki sıcak hava dalgalarının sıklığında ve ÅŸiddetli yağış olaylarının sayısının arttığına dair güçlü vurgu yapılmıştır.” diye konuÅŸtu.

Ä°klim deÄŸiÅŸikliÄŸinin Türkiye’ye etkileri

Bu rapora paralel iklim değişikliğinin etkilerini Türkiye özelinde değerlendiren Yücel, küresel ısınmayla havanın su buharı tutma kapasitesinin yaklaşık yüzde 7 arttığını söyledi.

Daha sıcak bir iklimin farklı zamanlarda veya yerlerde hem kuraklık hem de sel riskini artırdığına dikkati çeken Yücel, “Hızla ısınan dünyamızda, ortalama yağışın yüksek mekansal deÄŸiÅŸkenliÄŸe sahip olması beklenirken, birçok bölge, artan sıklıkta yoÄŸun kısa süreli aşırı yağış olayları yaÅŸayacaktır. Bu duruma, özgül nemdeki artış ve tropik bölgelerden daha yüksek miktarda nem taşınması neden olmaktadır.” dedi.

En yeni iklim simülasyonlarına göre, Türkiye’nin yaz kuraklığının yüzde 30’a varan büyüklükte bir yayılımla sonbahara doÄŸru geniÅŸlediÄŸine iÅŸaret eden Yücel, şöyle devam etti:

“Karadeniz Bölgesi’nin tüm yıl ıslak olarak bilinen yağış rejimi, yaz ve sonbahardaki yağış azalması ile beraber güçlü mevsimsellik gösterecek. Karadeniz Bölgesi’nin doÄŸusu ve Anadolu’nun kuzeydoÄŸusu, kış ve ilkbahar mevsimlerinde gelecek dönemde artan yağış özelliÄŸi ile Türkiye’nin güneyinden pozitif yönde ayrılmaktadır. Yaz aylarında görülecek ısınma miktarı orta ve kötümser senaryolara göre Batı Akdeniz, iç Ege ve güney bölgelerde yüzyıl sonunda 3,5 – 6,5 derece arasında deÄŸiÅŸim göstererek rekor seviyelere ulaÅŸacak. Bu durumda beraberinde kuraklık riskini artırarak, sıcak hava dalgalarının daha sık görülmesine sebep olacaktır. Aşırı sıcakların ardışık olarak en az 3 gün sürmesini anlatan ‘sıcak hava dalgaları’, dünyada ve ülkemizde meydana gelen yangın riskini de artıracak.”

“Birkaç dakikalık aşırı hava olayları küresel ısınma ile artık birkaç saat sürebiliyor”

Prof. Dr. Yücel, yeni iklim simülasyonlarında mevsimler boyunca soğuk-sıcak ve ıslak-kuru gibi aşırı anormalliklerinin daha net vurgulandığını dile getirerek şunları kaydetti:

“Ayrıca simülasyonlardan elde edilen aşırı yağış analizlerine göre, Türkiye’nin kuzey ve güney kıyıları arasında farklı bir aşırı yağış olayı modeli ortaya çıkıyor. Kuzey kıyı rejimlerinin 2 saat ve daha kısa süreli aşırılıkların yoÄŸunlaÅŸmasıyla, güney kıyı rejimlerinin genellikle 6 saat ve üzeri süreli yıllık aşırı yağış olayları nedeniyle en yüksek etkiye sahip olduÄŸu tahmin ediliyor. Türkiye’de kıyı rejimlerinin karasal kesimlerden çok daha fazla yağış aldığına iÅŸaret eden Yücel, Akdeniz ve Karadeniz’de görülen anormal deniz seviyesi sıcaklık deÄŸiÅŸimlerinin, ÅŸiddetli yağış olaylarının etkisini kıyı kesimlerden iç kesimlere ve yukarı seviyelere taşıyarak o bölgelerde de taÅŸkına sebep olduÄŸunu anlattı. Bu durumun özellikle DoÄŸu Karadeniz bölgesinde heyelan riskini de beraberinde getirdiÄŸini kaydeden Yücel, “Genellikle sadece birkaç dakika kadar süren aşırı hava olayları küresel ısınma ile artık birkaç saat sürebilmektedir.”

“Rüzgar ve güneÅŸ enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı da büyüyerek devam etmeli”

Yücel, bu küçük ölçekli ve yerel olayların meydana gelmelerinden çok önce tahmin edilmesinin zor olduğuna işaret ederek, kritik noktalarda gözlem ağlarının geliştirilmesi ve veri asimilasyonu tekniklerinin erken uyarı sistemlerinde kullanılması gerektiğini kaydetti.

Aşırı yağışların yoğunluk-süre-frekans değişimlerinin doğru tahmininin hasarı, can-mal kaybını ve ekosistemler üzerindeki diğer birçok etkiye neden olan tehlikeli kentsel ve kırsal taşkınları önlemek için önemli olduğunu vurgulayan Yücel, şunları kaydetti:

“Bugün yaÅŸadığımız iklim deÄŸiÅŸikliÄŸi, yakın gelecekte bile duraÄŸan koÅŸulların olası olmadığını ortaya koymaktadır ve bu etkiyi hafife almak, çok sayıda hidrolojik sistemin gerekli hizmetleri optimum düzeyde sunma kapasitesinde bir azalmaya neden olacaktır. Genel olarak, politika yapıcılar, Türkiye’de konut ve sanayi yerleÅŸimlerinin yüksek olduÄŸu kıyı bölgelerinin gelecekte aşırı yağış olaylarını yoÄŸunlaÅŸtıracağını ve hidrolojik sistemlerin iklim deÄŸiÅŸikliÄŸine baÄŸlı aşırı yağış olaylarına karşı mevcut kırılganlığının daha da kötüleÅŸeceÄŸini dikkate almalıdır. Ayrıca, iklim deÄŸiÅŸikliÄŸine uyum ile beraber eÅŸ güdümlü olarak azaltım stratejilerinin de dikkate alınmasıyla mevcut kaynaklar verimli bir ÅŸekilde transfer edilebilecek, sosyal ve ekonomik sonuçları daha iyi yönetilebilecektir. Mevcutta devam eden rüzgar ve güneÅŸ enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı da büyüyerek devam etmelidir. “

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Seydikemer’de orman yangını baÅŸladı

HIZLI YORUM YAP



Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.