24 Nisan 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.

1xbetbetpasmariobet
a
en iyi rulet siteleri

Bankacılık sektörü 2020 için güçlü sinyal veriyor

KPMG Türkiye "Sektörel Bakış 2020- Bankacılık" raporuna göre, Türk bankacılık sektörü, yıl içinde yaşanan uluslararası baskıya rağmen beklenenden daha iyi performans gösterdi.
Sektör, finansal koşulların öngörülebilir seviyeye gelmesiyle yeniden büyüme trendine gireceğinin işaretlerini veriyor.

KPMG Türkiye‘nin “Sektörel Bakış 2020-Bankacılık” raporuna göre, 2018-2019 dönemindeki sarsıntıdan büyük hasar almadan çıkan ve sınavını baÅŸarıyla veren bankacılık sektörü 2020 için güçlü sinyaller veriyor.

KPMG Türkiye’nin yayımladığı rapora göre, sektörün bu yıl odağı, güçlü aktif kalitesini korumak olacak. 

Eylül 2019 itibarıyla sektörde 51 banka faaliyet gösteriyor. Personel sayısı hem teknolojik geliÅŸmelerin hem de etkin maliyet yönetiminin sonucu azalıyor.

Eylül 2018’de 207 bin 870 olan yurt içi personel sayısı Eylül 2019’da 204 bin 374 kiÅŸiye geriledi. Bankalar bu dönemde yurt içinde 158 ÅŸube kapatırken yurt dışında 3 ÅŸube açtı. 

“Bankalar dış fonlama kaynaklarına eriÅŸim konusunda daha rahat konumda”

Açıklamada görüÅŸlerine yer verilen KPMG Türkiye Finansal Hizmetler Sektör Lideri Kerem Vardar, ÅŸunları kaydetti: 

“Zorlu geçen 2018’in ardından ikinci yarısı itibarıyla dengelenme sürecinin hız kazandığı 2019 yılında bankalar dış fonlama kaynaklarına eriÅŸim konusunda daha rahat konumdalar. 2018 yılına kıyasla yaklaşık 50 baz puan daha az maliyetle yenilenmeye baÅŸlayan sendikasyon kredileri, bu iyileÅŸme sürecinin en önemli göstergelerinden biri olarak öne çıkıyor.

Bankacılık sektörü, doÄŸası gereÄŸi ekonomik faaliyetlerin canlanması noktasında kritik bir rol oynadığından; buradaki koÅŸulların iyileÅŸmesi ülke ekonomisi genelindeki toparlanmanın temel taÅŸlarından biri olarak belirginleÅŸiyor.” 

Vardar, sektörün güçlü sermaye yapısını ve kriz yönetimi konusundaki baÅŸarısını bir kez daha kanıtladığına dikkati çekerek, “2018-2019 sınavını baÅŸarıyla atlatan sektörün 2020 yılının ana odağı aktif kalitesinin korunması olacak. DiÄŸer yandan, risk iÅŸtahının tekrar artmaya baÅŸlaması ile birlikte ekonomik aktivitenin, ertelenen talepleri de karşılayacak ÅŸekilde desteklenmesi karlılığa önemli katkıda bulunacak.” ifadelerini kullandı. 

Açıklamada verilen bilgilere göre, “2020 Sektörel Bakış-Bankacılık” raporundan öne çıkan baÅŸlıklar ÅŸöyle sıralandı: 

“Dünya genelindeki enflasyon, istihdam görüntüsü ve küresel resesyon yorumları arasında Türkiye’de 2018’in ardından atılan adımlarla 2019 yılında beklenen daralma, yıl başındaki negatif büyüme öngörülerinden uzaklaÅŸarak sınırlı kaldı. Türkiye ekonomisi, yıl içinde yaÅŸanan politik gerilimler ve Barış Pınarı Harekatı’nın ardından oluÅŸan uluslararası baskıya raÄŸmen, beklenenden daha iyi bir performans gösterdi. 

2019’da resesyondan çıkan ve dengelenme adımlarına devam eden ekonominin maruz kaldığı riskler azalmamakla birlikte, kırılganlığının azaldığı gözleniyor. Küresel bankacılık sektörü, hem dışarıdan gelen deÄŸiÅŸimlere hem de rekabet koÅŸullarına uyum saÄŸlamaya çalışırken Türkiye’de de sektör küresel trendleri takip etmenin yanı sıra aktif kalitesini korumak için de önemli bir performans gösterdi.”

Aktif büyüklük korundu 

2018 yılında oluÅŸan hasarın etkileri devam ederken yıl boyunca yaÅŸanan iç ve dış kaynaklı belirsizlikler sebebiyle zorlanan bankacılık sektörü 2019 üçüncü çeyrek sonu itibarıyla aktif büyüklüÄŸünü aynı seviyede tutmuÅŸ görünüyor. Reel anlamda küçülmeye iÅŸaret eden bu veriye göre Türk bankacılık sektörünün toplam aktifleri 4 trilyon 273 milyar TL’ye ulaÅŸtı. 

Yılbaşından bu yana yüzde 16 büyüyen sektör mevduat stoku, Eylül 2019 itibarıyla toplamda 2 trilyon 362 milyar TL’ye ulaÅŸtı. TL’deki yüksek mevduat getirilerine raÄŸmen bu dönemde TL mevduat hacmi yüzde 9, yabancı para mevduatlar ise yüzde 22 arttı. Büyütülmesi arzulanan kıymetli maden mevduatlarında ise grafik yükseldi ve 66,4 milyar TL’ye ulaÅŸan hacimle yüzde 61’lik artış görüldü.

Takipteki alacaklar kritik önemde 

Bankacılık sektöründe kredi artış hızının yavaÅŸlaması ve ekonomik aktivitedeki durgunluk sürdüÄŸünden takipteki alacaklarda geçen yıl baÅŸlayan hızlanma 2019 yılında da devam etti.

BDDK da sektörün takipteki alacak oranının yıl sonunda yüzde 6 seviyelerine ulaÅŸabileceÄŸini duyurdu. Ancak sektörün bu konudaki ihtiyatlı yaklaşımı, bankaların ayırdığı karşılıkların önemli ölçüde artışından görülebiliyor. 

Bankacılık sektörü 2019 yılının 9 ayında 36 milyar TL seviyesinde kar etti. Bu rakam geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 13’lük azalışa iÅŸaret ediyor. 

2018’de düÅŸme trendine giren sermaye yeterliliÄŸi standart rasyosu ve çekirdek sermaye yeterlilik oranları 2019 itibarıyla tekrar yükselmeye baÅŸladı.

2018 sonunda yüzde 17,7 olan bankacılık sektörü standart sermaye oranı eylül sonunda yüzde 18,4’e yükselirken, çekirdek sermaye yeterlilik oranı yüzde 14,2 olarak gerçekleÅŸti. Sektörün tarihi zirvelerde bulunduÄŸu sermaye yeterlilik rasyosu, halen yüksek olan güven algısını daha da destekleyen en önemli unsurlardan. 

Türk bankaları, dijital ÅŸampiyonlar arasında gösteriliyor 

Dijital dönüÅŸüm, Türk ekonomisinin amiral gemisi olan bankacılık sektörünün gündeminde en üst sırada yer alıyor. Türk bankaları pek çok alanda “dijital ÅŸampiyonlar” arasında gösteriliyor.

Bankalar, yatırım harcamalarına ve bütçelerinin giderek daha büyük kısımlarını dijital mecralarını geliÅŸtirmek için tahsis etmeye devam ediyor. Bu durum, iÅŸtahın büyüklüÄŸünü ve bu alandaki büyümenin kısa vadede yavaÅŸlamayacağının kanıtı niteliÄŸinde. 

Türkiye’de “dijital bankacılığı” sadece “geliÅŸtirilmiÅŸ internet bankacılığı” gibi görmemek gerekiyor. Bankaların iç süreçlerini otomatik hale getirerek operasyonel giderlerini optimize etmesi mümkün.

DiÄŸer yandan veri analitiÄŸi araçlarını kullanarak müÅŸterilerine daha iyi temas etmeyi hedefleyen finansal kurumlar orta vadede çok önemli avantajlar elde edecekler. 

Rapora göre, bankacılık sektöründe 2020’de ÅŸunların olması bekleniyor:  

“Toparlanma süreci hız kazanacak. Bankalar bir yandan bilançolarındaki varlıkların kalitesini korumaya ve takipteki alacaklarını yönetmeye diÄŸer yandan karşılaÅŸacakları talebi karşılayarak büyüme sürecine odaklanacaklar. Fonlama anlamında hem alternatifleri hem de maliyetleri iyileÅŸecek. Bu tabloda tekrar büyüme kanalına girecekler. Uzun süredir yatırım yaptıkları dijitalleÅŸme ve operasyonel süreç optimizasyonuna odaklanmaya devam edecekler.” 

AA

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Ä°stanbul, Avrupa’nın en hızlı büyüyen “mega ÅŸehri” olacak

HIZLI YORUM YAP



Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.