25 Nisan 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.

1xbetbetpasmariobet
a
en iyi rulet siteleri

Bilim insanları ‘müsilaj’ için toplandı

YÖK'te buluşan bilim insanları, Marmara Denizi'ndeki müsilaj sorunu için önerilerini sundu.

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) BaÅŸkanlığında, Marmara Denizi’nde yaÅŸanan müsilaj (deniz salyası) sorununa iliÅŸkin üniversitelerde yürütülen bilimsel çalışmalar ile bu çalışma sonuçlarından çıkan önlemler görüşüldü.

Yükseköğretim Kurulu BaÅŸkanı Prof. Dr. Yekta Saraç’ın baÅŸkanlığındaki, “Denizlerimizdeki Müsilaj Sorununa Yönelik Akademik Çalışmaların DeÄŸerlendirme Toplantısı”na, Bandırma Onyedi Eylül, Çanakkale Onsekiz Mart, Gebze Teknik, Ä°stanbul Teknik, Ä°stanbul, Orta DoÄŸu Teknik, Piri Reis, TekirdaÄŸ Namık Kemal ve Yıldız Teknik üniversitelerinden ilgili fakültelerin dekanlarının yanı sıra konuyla ilgili sahada bizzat çalışmalar yürüten akademisyenler katıldı.

Toplantıda, Saraç’ın konuÅŸmasının ardından, müsilaj sorununa iliÅŸkin üniversitelerdeki akademik çalışmalar deÄŸerlendirildi, meselenin çözümüne yönelik önerilen bilimsel yöntemler ele alındı.

Marmara Denizi’nin dijital ikizi çıkarılacak

ODTÃœ Deniz Bilimleri Enstitüsü Öğretim Ãœyesi Prof. Dr. Barış SalihoÄŸlu, ODTÃœ Bilim Gemisi ile Türkiye denizlerinde çalışmalar yürüttüklerini ve Marmara Denizi’ndeki deÄŸiÅŸimlerin kötüye gittiÄŸini bir süredir gözlemlediklerini söyledi.

Çevre ve Åžehircilik Bakanlığının, ODTÃœ Deniz Bilimleri Enstitüsü koordinasyonunda, 2017’den bu yana yürüttüğü Marmara Denizi BütünleÅŸik Modelleme Sistemi (MARMOD) Projesi’nde, Marmara Denizi’nin dijital ikizini ortaya koymayı amaçladıklarını bildiren SalihoÄŸlu, böylece denizin farklı etkiler altında nasıl deÄŸiÅŸeceÄŸini modeller üzerinde gösterebileceklerini aktardı.

Marmara ile ilgili çalışan tüm kurumlar ile bir arada, ortak veri tabanı ve model oluşturduklarını anlatan Salihoğlu, ODTÜ olarak öngörülerinin, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının açıkladığı acil eylem planına girdiğini ifade etti. Prof. Dr. Salihoğlu, eylem planının, bilime dayalı olduğunu, buna katkı vermekten memnuniyet duyduklarını dile getirdi.

SalihoÄŸlu, ODTÃœ Bilim Gemisi ile Marmara’dan topladıkları verilere iliÅŸkin ÅŸu bilgileri verdi:

“Çalışmalarımız sürüyor, tüm denizi taramıştık, ÅŸimdi bir daha taramamız istendi. 100’den fazla istasyonda devam ediyoruz. Son duruma bakıldığında, müsilaj aktif olarak devam ediyor, yüzeyde oksijen yüksek ama 25 metrenin altında çok hızlı azalıyor. Bu kadar azalmaları normalde göremezsiniz, oksijen azalması ciddi boyutta tüm basende var. Optik cihazlarla yaptığımız gözlemlerde, müsilajın deniz yüzeyinin altında da çok yoÄŸun olduÄŸunu görüyoruz ve risk sürüyor.”

Barış SalihoÄŸlu, soruna çözüm olarak görüşlerini sıralarken, üniversitelerdeki deniz bilimlerinin güçlendirilmesi gerektiÄŸini, YÖK’ün 100/2000 burs programının, sayı ve burs miktarında artış beklediklerini dile getirdi. Prof. Dr. SalihoÄŸlu, ÅŸunları kaydetti:

“Müsilaj olmasaydı belki deniz anası patlaması, belki hidrojen sülfür patlaması olacaktı, denizin saÄŸlığı bozulunca, bunun sonuçları oluyor. Marmara ve tüm denizlerimizin saÄŸlığı için, yükseköğretim stratejileri içinde uluslararasılaÅŸma da önemli bir yer tutuyor. Müsilaj iÅŸin görünen yüzü ve sonucu, denizleri bütünlükçü olarak ele almamız gerekiyor ve nasıl daha saÄŸlıklı hale getirebiliriz, bunlara yönelik programlar ve ilerleme saÄŸlamamız gerekiyor. Buna yönelik, bütünleÅŸik bir deniz bilimi yükseköğrenim stratejisi geliÅŸtirilebilir. Bu da daha saÄŸlıklı ve mavi, ekonomik kalkınmayı da destekleyici iÅŸlevi olan bir program olarak ortaya çıkabilir.”

“Ekonomik gelir getiren balıklarımızı kaybetmiÅŸiz”

Ä°stanbul Ãœniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Öğretim Ãœyesi Prof. Dr. Melek Okyar, Marmara Denizi’ndeki müsilaj sorununu “çevre felaketi” olarak nitelendirdi.

Okyar, YÖK BaÅŸkanı Yekta Saraç’a, bu olayda hassasiyet göstererek Türkiye’nin deÄŸerli eÄŸitimcilerini bir araya toplaması dolayısıyla teÅŸekkür etti.

Marmara’nın kirliliÄŸinin, çevresindeki yoÄŸun sanayi ve nüfus nedeniyle yüksek olduÄŸuna dikkati çeken Okyar, habitat kaybı, yabancı ve istilacı türler, plastik ve mikroplastik kirliliÄŸi, aşırı balıkçılık ve deniz taşımacılığının ekolojik sorunların oluÅŸmasına neden olduÄŸunu vurguladı.

Bu sisteme ilk tepkiyi, besin zincirinin üstündeki kılıç balığı, orkinos ve uskumru balıklarının verdiğini ve kirlenmeye bağlı olarak oksijene hassas olan bu türlerin ortamdan çekildiğini belirten Okyar, şunları söyledi:

“Bunun yanında, aşırı deniz anası artışları ve Marmara Denizi’nde bahar aylarında sık rastladığımız aşırı alg artışına baÄŸlı, denizin kırmızı-turuncu renge büründüğü red-tide denilen kırmızı çizgi olayı da görülüyor. Bunlar fırsatçı türler tarafından gerçekleÅŸtiriliyor. Ekonomik gelir getiren balıklarımızı kaybetmiÅŸiz, onun yerine yazılı hani balığı denilen, ekonomik deÄŸeri olmayan yeni bir balık türü baskın hale geçmiÅŸ, deniz kirpisi organizmalardan yoÄŸun olarak toplanmaya baÅŸlamış.”

Ä°lk müsilaj olayının, 2007 Ekim ayında, Ä°zmit ve Erdek Körfezi’nde görüldüğüne iÅŸaret eden Okyar, bunun ardından müsilajın yıkıcı etkisinin Ocak 2008’de Ä°zmit Körfezi’nde görülmeye baÅŸladığını anlattı.

Ä°stanbul Ãœniversitesi olarak TÃœBÄ°TAK Marmara AraÅŸtırma Merkezi ile ortak çalışarak olayı araÅŸtırdıklarını belirten Melek Okyar, “Dip suyunda artık oksijenin, canlı yaÅŸamı için kritik olan seviyenin altında seyrettiÄŸini fark ettik. 2007-2008’deki dönemde denizden aldığımız örneklere bakıldığında, deniz suyunda da bulunan bakterilerin müsilajda daha aktif hale geçtiÄŸini gördük.” bilgisini paylaÅŸtı.

Prof. Dr. Okyar, müsilajın, “turizmde azalmaya, balık stoklarının ve denizdeki oksijenin azalmasına, deniz teknelerinin soÄŸutma suyu deliklerinin tıkanmasına, biyoçeÅŸitliliÄŸin daha da azalmasına neden olacağını” aktardı.

Marmara Denizi’ndeki sorunların ortadan kaldırılması için kısa, orta ve uzun vadede yapılacak çalışmalara da deÄŸinen Okyar, ÅŸu önerilerde bulundu:

“Deniz bilimleri alanında yetiÅŸmiÅŸ elemanlara ve genç arkadaÅŸlara ihtiyacımız var. Bu yönde YÖK 100/2000 Programı ile bize bu konuda destek olacak genç arkadaÅŸlar geliyor. Kısa vadede müsilajın hızlı ÅŸekilde kimyasal yapısının çözülmesi, karakterizasyonunun öğrenilerek bertaraf edilmesi yönünde çalışmalar yapılmalı. Buna neden olan türler hakkında çalışmalar yapılmalı. Orta vadede bu olayın olmasında asıl sebeplerden belki de baÅŸrolü oynayan havzalardan gelen girdilerin ve yüklerin takibinin yapılması gerekiyor. Derelerin ve havzaların kontrol altına alınması lazım. Arıtma sistemlerinin sürdürülebilir olması lazım. Uzun vadede ise deniz ekosistem ve balık stoklarının incelenmesi, meteorolojik dataların izlenmesi ve modelleme yapılıp geleceÄŸe yönelik bir plan oluÅŸturmamız gerekiyor.”

YÖK yetkilileri, toplantı sonrasında oluÅŸturulacak bilimsel deÄŸerlendirme raporunun, YÖK BaÅŸkanı Prof. Dr. Yekta Saraç baÅŸkanlığındaki akademik heyet tarafından CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan’a sunulacağını, CumhurbaÅŸkanlığı Külliyesi’ndeki görüşme sonrasında, sonuç bildirgesinin YÖK tarafından kamuoyu ile paylaşılacağını bildirdi.

AA

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Kabine toplantısı ertelendi

HIZLI YORUM YAP



Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.