“Bu iÅŸte biz deÄŸil, Volkswagen kaybeder”

0

BEÄžENDÄ°M

ABONE OL

News

0

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Ekonomi Muhabirleri DerneÄŸi (EMD) BaÅŸkanı Turgay Türker ile beraberindeki yönetim kurulu üyelerini kabul etti. GörüÅŸmede, Kovid-19 salgınının etkileri, yatırımlar, teÅŸvikler, Türkiye’nin Otomobili, ham madde tedariki, konteyner üretimi ve Volkswagen’in Türkiye kararı deÄŸerlendirildi.

Zor bir yılın geride kaldığını ifade eden Varank, gelecek dönemde hizmet sektörüne baÄŸlı iÅŸ alanlarında güzel geliÅŸmelerin görülebileceÄŸini söyledi.

Varank, salgının başından beri aktif bir mücadele verdilerine dikkati çekerek, ÅŸöyle konuÅŸtu:

“Proaktif olduk ama panik de yapmadık. Yabancı ziyaretçilerle konuÅŸtuÄŸumuzda ‘Bu süreci çok iyi yönettiniz.’ diyorlar. Bu salgın, tüm dünyada tedarik zincirlerini etkiledi. Bu dönem, daha fazla dayanışmanın olması gereken bir dönem. Tek tedarikçiyle, tek kutuplu bir dünyayla artık sistemi devam ettirmek çok mantıklı ve mümkün deÄŸil. Yeni arayışlara, partnerlere, ortaklara yönelindiÄŸini görüyoruz. Bu ortaklıklardan, arayışlardan Türkiye’nin kazanan olabileceÄŸine yüzde 100 inanıyoruz, bunun sinyallerini alıyoruz.”

“Yatırım iÅŸtahı sürüyor”

Yatırım iÅŸtahının ulusal ve uluslararası alanda ciddi ÅŸekilde sürdüÄŸünü vurgulayan Varank, 2019 ve 2020 yılları karşılaÅŸtırıldığında Türkiye’de teÅŸvik belgesi sayısında büyük artış olduÄŸunu bildirdi.

Varank, Türkiye’nin üreten ve her türlü ihtiyacını karşılayabilen bir ülke olduÄŸunu belirterek, ÅŸu deÄŸerlendirmede bulundu:

“Türkiye nitril eldiven üretilmeyen bir ülkeydi. Bu sektörün tamamı Uzak DoÄŸu’daydı. Åžu anda üç firma birden nitril eldiven yatırımı yapıyor. Ä°nÅŸallah mart ayında kendi ülkemizde üretilen eldivenler kullanılacak. Çok basit bir ÅŸey ama biz bunu maskede de gördük. Olmadığında ne kadar deÄŸerli olabildiÄŸini, ülkelerin birbirleriyle savaÅŸ çıkarma noktasına geldiÄŸine ÅŸahit olduk. Yatırım tarafındaki bu iÅŸtah, bizim doÄŸru yolda olduÄŸumuzu gösteriyor. Bu iÅŸtahın devam etmesini bekliyoruz. Bunun, üreten Türkiye’ye kazandıracağını görüyoruz. 2019’da 4 bin 875, 2020 yılında 9 bin 335 teÅŸvik belgesi düzenlenmiÅŸ. Ä°malat sanayisinde 2019’da sadece 2 bin 948 belge vermiÅŸiz, 2020’de verdiÄŸimiz belge adedi 6 bin 419. Hem yatırımlar hem de imalat yatırımları artıyor. Biz gelecekten gerçekten umutluyuz.”

Salgına raÄŸmen giriÅŸimcilerin baÅŸarılarının kendilerini gururlandırdığını vurgulayan Varank, bir oyun firmasının 1,8 milyar dolar karşılığında satıldığını anımsattı. Varank, “Konjonktürün ve Türkiye’nin uluslararası konumlanmasının tam yerinde olduÄŸunu görüyoruz.” ifadelerini kullandı.

“Ä°lk araçlar büyükelçilere”

Varank, Türkiye’nin Otomobili’nin 2022 sonunda seri üretim bandından ineceÄŸini söylediklerini hatırlatarak, açıklanan takvimde an itibarıyla herhangi bir deÄŸiÅŸiklik olmadığı bilgisini verdi.

Otomobilin çok beÄŸenildiÄŸini belirten Varank, ÅŸöyle devam etti:

“Araba konusu herkesi ilgilendirdiÄŸi için bir sahiplenme var. EleÅŸtiriler de var, ‘Global firmalarla çalışıyorsunuz. Parçaların bir kısmını yurt dışından alacaksınız, bu nasıl yerli otomobil?’ diye. Ben onun örneklerini veriyorum. Åžu anda global tedarik zincirlerine baktığınızda hangi araç yüzde 100 bir ülkenin kendi toprakları içinde üretiliyor ki? Nasıl rekabetçi olacaksınız? Ä°nsanların daha fazla satın almasını ikna edeceksiniz, ona göre bir politika izliyorsunuz. Biz, fikri mülkiyet hakları yüzde 100 ülkemize ait olan, mühendisliÄŸini kendi insanımızın yaptığı bir otomobilden bahsediyoruz. Tabii ki tedarikçileri arasında baÅŸka insanlar olabilir. Dünya otomotiv endüstrisi o kadar hızlı geliÅŸiyor ki biz buna artık otomobil demiyoruz, bu artık akıllı bir ürün. Türkiye, çok önemli bir otomotiv üreticisi. 33 milyar dolarlık otomotiv, yedek parça ve mühendislik ihracatı yapan bir ülke. EÄŸer siz sadece tedarikçiyseniz genel merkezlere baÄŸlı dönüÅŸümü yapabilirsiniz. Biz Türkiye’nin Otomobili ile ülkede bu kabiliyetleri kendimiz tetikleyeceÄŸiz, geliÅŸtireceÄŸiz ve Türkiye’de mobilite ekosistemi oluÅŸturacağız. Burada hiçbir sıkıntı yok. Ä°nÅŸallah 2022’nin sonunda bu araçlar banttan indiÄŸinde tüm Türkiye’nin gurur duyduÄŸu bir aracı karşımızda hep birlikte göreceÄŸiz.”

Varank, çıkan ilk araçlardan Türkiye’nin dünyadaki büyükelçilerine göndermek istediÄŸini belirterek, “Büyükelçilerimiz gururla o ülkelerde o araçlara binsinler, ülkelerin caddelerinde bizim otomobilimizle gezsinler, tüm dünyaya bunu göstersinler, böyle bir hayalim var. Bunu da baÅŸarabilirsek hoÅŸ bir ÅŸey olur diye düÅŸünüyorum.” dedi.

“Konteyner üretmek üzere inisiyatif baÅŸlatıyoruz”

Bazı sektörlerdeki ham madde sorununa iliÅŸkin soru üzerine Varank, demir-çelikten, aÄŸaç ve suntadan ÅŸikayetler geliyor. Biz bunların tamamını tek tek deÄŸerlendiriyoruz, üreticileri bir araya getirip, sorunları çözmek istiyoruz.” diye konuÅŸtu.

Varank, her dönem çıkan fırsatçılarla da mücadele ettiklerine dikkati çekerek, ÅŸu ifadeleri kullandı:

“Demir-çelik sektöründeki fiyat artışı gerçekten anormal ama bunun sebebi demir-çelik fiyatlarının global piyasalarda belirlenmesi. Sizin buna müdahale etme ÅŸansınız yok. 240 dolarlarda olan hurda fiyatları 480 dolara çıkmış. Kur maliyetleri bindiÄŸinde fiyatların yükseldiÄŸini görüyoruz. Bu geçici bir süreç. Åžubat ayına baktığınızda yaprak kımıldamadığı için fiyatların aÅŸağı indiÄŸini gördük. Pandemi sürecinde bu tür fiyat oynamaları olacaktır. Yeter ki art niyetli olanları ayıralım ama üreticiyi maÄŸdur etmeyecek ÅŸekilde dengeyi kuralım. Mesela biz sektörlere yazı yazdık, demir-çelikle ilgili sıkıntısı olan kim varsa bize göndersin.”

Salgın süresince kolonya ve dezenfektan üreticilerinde ham madde sıkıntısı yaÅŸanmaması için aldıkları tedbirleri anlatan Varank, “Öyle bir mekanizma kurduk ki ne alkol fiyatlarında oynama oldu ne de kolonyacılar fiyatlarını artırdılar. OlaÄŸanüstü zamanlarda olaÄŸanüstü tedbirler almak durumundayız.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.

Varank, süngerde Türkiye’de kapasite kurulması gerektiÄŸine iÅŸaret ederek, ÅŸunları söyledi:

“Kapasite kurmak isteyen üreticiler var. Bazı ihracatçılarımız konteyner bulmakta sıkıntı çekiyor. Çünkü dünyadaki konteyner piyasası Çin’in elinde. EÄŸer Uzak DoÄŸu’dan bu tarafa konteyner gelirse onlar da boÅŸ konteyneri doldurup ihracat yapabiliyorlar. Åžimdi grupları bir araya getiriyoruz. Neden bu konteyner iÅŸi Türkiye’de yok? Konteyner üretmek üzere inisiyatif baÅŸlatıyoruz. Yeter ki bizim ihracatçımız da ihtiyacı olduÄŸunda konteyner bulabilsin.”

“Siyaseten bu iÅŸi istemeyenlerin olduÄŸunu biliyorduk”

Volkswagen’in Türkiye’ye yatırım yapmaktan vazgeçmesi kararına iliÅŸkin de ilk kez konuÅŸan Varank, ÅŸunları kaydetti:

“Başından beri bir süreç yürüttük. Volkswagen CEO’su Herbert Diess’in bana yazdığı mektup var. ‘Biz Türkiye’yi çok önemli bir ülke olarak görüyoruz. Türkiye’de yatırım yapanın kazanacağını biliyoruz.’ Burada açıkça ÅŸunu da belirtiyor, ‘Ben kiÅŸisel olarak Türkiye’yi çok önemli bir pazar, üretici olarak görüyorum, yatırım yapmanın doÄŸru olduÄŸunu biliyorum ama pandemi sürecinde otomobil endüstrisinde büyük oynaklık oldu. Biz ve yönetim kurulumuz yeni yatırım yapma isteklerinden vazgeçtik. Bütün çözümlerini mevcut fabrikalarında güncellemeye giderek çözmek istiyorlar. Çünkü sektörün ne olacağını bilmiyoruz.’ diyor. Kendisi CumhurbaÅŸkanımız ile görüÅŸmek için 2 kez geldi. Bizim talebimiz deÄŸil, kendisi geldi, ne yapmak istediklerini anlattı. Bize resmi açıklaması bu ama ÅŸunu da biliyorum, bu ÅŸirketler global ÅŸirketler ama yönetim kurullarına baktığınızda yerel yönetimlerin yani eyaletlerin burada etkisi var, sendikaların ortaklığı var, yabancı ortaklar var. Tüm bu dengeleri tutarak yatırım kararları alıyorlar. Tabii ki burada siyaseten bu iÅŸi istemeyenlerin olduÄŸunu biliyorduk. Zaten basına yaptığı açıklamalarda Diess bunu da söyledi.”

Varank, global markaların siyasi karar vermemesi gerektiÄŸine dikkati çekerek, “EÄŸer bu ÅŸirket halka açıksa siz aslında yatırımcınızı kandırıyorsunuz, karlı olana deÄŸil, size yapılan siyasi baskılara göre karar veriyorsunuz demektir. Bunu da kendilerinin basına beyan etmiÅŸ olmaları üzücü ve altı çizilmesi gereken bir husus. Ä°lk toplantıda kendilerine ÅŸu cümleyi kurduÄŸumu hatırlıyorum, ‘Bakın, biz Türkiye olarak önemli bir ekonomiyiz, global yatırımcıyı çok önemsiyoruz ama bu iÅŸi yapacaksak lütfen ekonomik karar verin, siyasi karar vermeyin. Siyasi karar verecekseniz bu iÅŸe baÅŸlayıp enerjimizi harcamayalım.’ O gün bize söyledikleri, ‘Asla siyasi karar vermeyeceÄŸiz.’ idi.” dedi.

“Türkiye’ye yatırım yapan kazanır”

Türkiye’ye yatırım yapan yatırımcının hem kendisinin hem ülkenin kazanacağını vurgulayan Varank, bütün yatırımcılara eÅŸit davrandıklarını bildirdi.

Varank, global firmaların kendileriyle görüÅŸtüÄŸüne iÅŸaret ederek, “Bu iÅŸte de biz deÄŸil, Volkswagen kaybeder. Çünkü yatırımcısını ekonomik deÄŸil, siyasi kararlarla aldattığını kendileri itiraf etmiÅŸ oldu. Biz kendi otomobil projemize güveniyoruz. Bizim yatırımcıya kapımız açık. Türkiye, önümüzdeki dönemde dünyanın üretimde parlayan yıldızı olacak. Türkiye’ye yatırım yapan kazanacak.” diye konuÅŸtu.​​​​​​​

AA