“Çin’e süt ihracatı için anlaÅŸmayı saÄŸladık”

0

BEÄžENDÄ°M

ABONE OL

News

0

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Uluslararası Sütçülük Federasyonu (IDF) tarafından Ä°stanbul’da düzenlenen “IDF Dünya Süt Zirvesi”ndeki konuÅŸmasında Bakanlık bünyesinde yürüttükleri çalışmalar hakkında bilgi vererek, hem çiftçilere hem de yatırımcılara seslendi. 

Türkiye’nin potansiyelini katlayacak kritik birkaç politikayı, önümüzdeki günlerde hayata geçirmek için istiÅŸare ettiklerini bildiren Pakdemirli, ÅŸunları kaydetti:

“Öncelikle, büyükbaÅŸ hayvancılıkta genetik potansiyelimizi artıracak ÅŸekilde ıslah politikalarını destekleyeceÄŸiz. Bunu yaparken de, ülkemizin bölgesel dinamiklerini de gözeterek, et ve sütte, bölgesel teÅŸviklere geçme fikrini deÄŸerlendiriyoruz. Bu sayede, hem ette hem sütte verimliliÄŸimizi artırmayı planlıyoruz.

Yine, sektörün aciliyet arz eden yapısal problemlerini, silsile yoluyla çözecek bir reformun, çiÄŸ sütün sınıflandırılması çalışmalarının da sonuna yaklaÅŸtığımızı müjdelemek istiyorum.”

Pakdemirli, süt fiyatlarının belirlenmesine iliÅŸkin de, “Süt fiyatının belirlenmesinde, tek fiyat uygulamasından, sütün vasıflarını gözeten, özellikle yaÄŸ ve protein deÄŸerlerini önceleyen bir fiyatlama sistemine geçme fikri üzerinde duruyoruz.” ifadelerini kullandı.

“DüÅŸük riskli süt ürünleri için ihracat baÅŸlayacak”

Süt ürünlerinin dünyadaki bilinirliÄŸine iÅŸaret eden Pakdemirli, ÅŸu bilgileri paylaÅŸtı:

“Dış piyasada, Türk süt ürünlerinin bilinirliÄŸi her geçen gün artmakta, özellikle, labne peyniri dünyada Turkish Labne ismiyle tercih edilmektedir. BaÅŸta Orta DoÄŸu’ya yapmış olduÄŸumuz ihracatı, Uzak DoÄŸu pazarına yaymayı hedefliyoruz. Bu kapsamda Çin’e Süt ihracatı yapmak amacıyla, Veteriner SaÄŸlık Sertifikası üzerinde anlaÅŸmayı saÄŸladık.”

Bakan Pakdemirli, 67 adet iÅŸletmenin, Çin’in gıda ithalatı ile ilgili sistemi CIFER’e kaydının yapıldığını dile getirerek, “Çin tarafının onaylamasına takiben, düÅŸük riskli süt ürünleri için ihracat baÅŸlayacak. Ayrıca, Ä°ran ve Özbekistan ile SaÄŸlık Sertifikası konusunda, son bir yıl için anlaÅŸtığımızın da müjdesini vermek isterim.” diye konuÅŸtu.

“Türkiye tarımsal hasıla bakımından Avrupa birincisi”

Pakdemirli, Türkiye’nin sektör için barındırdığı potansiyele iÅŸaret ederek, Türkiye’nin tarım ve hayvancılık ülkesi olduÄŸunu anımsattı.

Türkiye’nin tarımsal hasıla bakımından dünyada yedinci, Avrupa’da birinci sırada yer aldığını belirten Pakdemirli, Avrupa’da küçükbaÅŸ hayvan varlığında birinci, büyükbaÅŸ hayvan varlığında ikinci sırada yer alan ülkenin, süt üretiminde ise dünyada sekizinci, Avrupa’da üçüncü sırada yer aldığını söyledi.

Pakdemirli, BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) 2017 verilerine göre, Türkiye’de 16,1 milyon büyükbaÅŸ, 44,3 milyon küçükbaÅŸ hayvan varlığı bulunduÄŸuna iÅŸaret ederek, ÅŸunları kaydetti:

“Bu hayvan varlığı, dünya büyükbaÅŸ hayvan varlığının yüzde 1’i, küçükbaÅŸ hayvan varlığının yüzde 2’sine tekabül etmekle birlikte dünya çiÄŸ süt üretiminin yüzde 2,5’i, kırmızı et üretiminin yüzde 1,2’si ülkemizde gerçekleÅŸmiÅŸtir. Bu yılın haziran sonu itibarıyla büyükbaÅŸ hayvan varlığımız 18,2 milyon baÅŸa, küçükbaÅŸ hayvan varlığımız 50 milyon baÅŸa ulaÅŸmıştır. Ancak bu oranlarla ve bu mevcut sıralamayla yetinmediÄŸimizi her fırsatta dile getiriyorum. 

Hükümet olarak, verdiÄŸimiz destek ve teÅŸviklerle ülkemiz hayvancılığında son 17 yılda önemli geliÅŸmeler yaÅŸanmıştır. 2002 yılına göre büyükbaÅŸ hayvan sayısında yüzde 74, küçükbaÅŸ hayvan sayısında yüzde 44, süt üretiminde yüzde 163, kırmızı et üretiminde yüzde 166 artış saÄŸlanmıştır. Türk tarımı, bin 730 çeÅŸit tarımsal ürün ihraç eden bir sektör konumuna gelmiÅŸtir. Ülkemiz, tarım ürünlerinde 2018 yılında 12,8 milyar dolar ithalata karşılık 17,7 milyar dolar ihracat yaparak yaklaşık 4,9 milyar dolar fazla vermiÅŸtir.”

“Politikalarımıza buna göre yön veriyoruz”

Bekir Pakdemirli, 2019 yılının 7 ayında hayvan ve hayvansal ürün ihracatının 803,5 milyon dolar olarak gerçekleÅŸtiÄŸini, bir önceki yılın aynı dönemine göre toplam ihracatta yüzde 2,5’lik artış saÄŸlandığını aktardı.

Aynı dönemde süt ve süt ürünleri ihracatının ise yüzde 20 artış göstererek 227,9 milyon dolara yükseldiÄŸini belirten Pakdemirli, ÅŸu deÄŸerlendirmelerde bulundu:

“Sütün katma deÄŸeri yüksek bir ürün olduÄŸunun farkında olarak politikalarımıza buna göre yön veriyoruz. Son 17 yılda hayvancılığımızın geliÅŸmesi için hayvancılık desteklemelerimizi 4 kalemden 10 kaleme çıkartarak 32,7 milyar lira hayvancılık hibe desteÄŸi ödemesi yaptık. Kırsal kalkınma yatırımları ve Avrupa BirliÄŸi fonları olan IPARD kapsamında 2 bin 985 projeye 2,7 milyar lira hibe verdik. Orman köylerimizde çiftlik faaliyetlerinin geliÅŸtirilmesi amacıyla 4 bin aileye 110 milyon lira süt sığırcılığı ve koyunculuÄŸu desteÄŸi verdik. Organik ve iyi tarım uygulamaları kapsamında yetiÅŸtiricilerimizi destekliyoruz. 48 bin 258 baÅŸ hayvanımız bu kapsamda desteklenmektedir.”

“Yaptığımız iÅŸlerde dedikoduya deÄŸil, rakamlara bakıyoruz”

Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli, hayvancılığı geliÅŸtirmek adına verdikleri diÄŸer destek ve yürütülen projeler hakkında bilgi verirken, önümüzdeki günlerde Küçük Aile Ä°ÅŸletmelerinin Optimizasyonu Projesi, Ä°ÅŸletmelerin Sınıflandırılması ve Üretimin Planlanması Projesi, KüçükbaÅŸ Sürü Büyütme ve Yenileme DesteÄŸi ile Sığırlarda Üreme VerimliliÄŸinin Arttırılması projelerinin de yürütüleceÄŸini bildirdi. 

Sütün önemine dikkati çeken Pakdemirli, Türkiye’nin süt üretiminde, yüzde 102 ile kendi kendine yeterli bir ülke konumunda olduÄŸunu vurguladı. Pakdemirli, ÅŸöyle devam etti: 

“Yaptığımız iÅŸlerde dedikoduya deÄŸil, rakamlara bakıyoruz. 2002 yılında 122 kilogram olan kiÅŸi başına düÅŸen süt üretim miktarı, 2017 yılında 256 kilograma, 2018 yılında ise 270 kilograma yükselmiÅŸtir. Bu rakam dünyada 109 kilogram, AB’de ise 330 kilogramdır. Dolayısıyla son 17 yılda yüzde 130’u bulan bu artış, yetiÅŸtiricilerimizin gayreti ve hükümetlerimizin destekleri ile gerçekleÅŸmiÅŸtir. 

Bakanlık olarak, sütten en iyi yararlanma ÅŸeklinin, sütü içerek tüketmek olduÄŸunu düÅŸünüyoruz. Ülkemizde içme sütü tüketimi kiÅŸi başına 41 kilogram, AB’de ise 65 kilogram. SaÄŸlıklı ve dengeli bir geliÅŸim için içme sütü tüketiminin daha da arttırılması gerektiÄŸinin farkındayız. Süte dikkat çekmek, sütün tüketilmesinin ilk ayağı… Bakanlık olarak, 1991 yılında Süt Tüketimini Artırma Kampanyası ile baÅŸladık ve Dünya Süt Günü’nde çeÅŸitli etkinliklerle ilgi toplamayı baÅŸardık. Ä°yi gidiyoruz ama daha da iyi olacağız.”

“Ülkemiz, istisnai dönemler haricinde et ve sütte kendine yeterli bir ülke”

Bekir Pakdemirli, sektörden, karkas et sınıflandırması çalışması için destek istedi. Karkas etin standartlarının belirlenmesinin hem et hem de süt sektörüne doÄŸrudan ve dolaylı katkıları olacağına inancının tam olduÄŸunu belirten Pakdemirli, ÅŸunları kaydetti:

“Ülkemiz, istisnai dönemler haricinde et ve sütte kendine yeterli bir ülke. Ancak bizi çevreleyen coÄŸrafyalardaki pazarlara, ülkemizi lojistik üs olarak kullanarak, hem et hem süt tedariki yapmak mümkün. Türkiye’de 2 bin 242 adet süt ve süt ürünleri iÅŸleyen gıda iÅŸletmesi var. Ä°ÅŸletmelerimizin verimliliÄŸi açısından nitelikli çiÄŸ süt tedariki kritik öneme haiz. Bakanlık olarak, süt sektörünü stratejik bir sektör olarak deÄŸerlendiriyor, saÄŸlıklı yaÅŸam için hayati bir alan olarak telakki ediyoruz. Buna baÄŸlı olarak iç piyasada yerli ve yeterli üretimi, dış piyasada ise ihracat bazlı büyümeyi hedefliyoruz. Ä°nÅŸallah saÄŸlıklı gıda tedarikinde öncü ülkelerden birisi de Türkiye olacak.”

Pakdemirli, sanayicilerin finansmana eriÅŸim konusundaki sorunlarının farkında olduklarını ifade ederek, Ziraat Bankası ile görüÅŸüp çözüm için gayret göstereceklerini bildirdi.

KonuÅŸmasının ardından fuaye alanındaki stantları ziyaret eden Pakdemirli, Atatürk Orman ÇiftliÄŸi standında gazetecilere dondurma ikram etti.

AA