18 Mayıs 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.

1xbetbetpasmariobet
a
en iyi rulet siteleri

ErdoÄŸan’dan 3600 ek gösterge açıklaması

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Personelimizin önemli bir kısmını kapsayan 3600 ek gösterge meselesini önümüzdeki yılın sonuna kadar çözüme kavuşturmayı planlıyoruz." dedi.

CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, Ä°stanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen Memur-Sen Büyük Türkiye BuluÅŸması‘nda, konuÅŸmasına, Memur-Sen çatısı altında ülkenin dört bir yanında emek mücadelesi yürütenlere selam göndererek baÅŸladı.

Bu güzel atmosferde kalplerini buluÅŸturan Memur-Sen Genel BaÅŸkanı Ali Yalçın ve Memur-Sen Yönetim Kurulu’na teÅŸekkür eden ErdoÄŸan, kendileriyle son olarak 2,5 sene önce Ankara’daki yeni hizmet binasının açılışı dolayısıyla bir araya gelip hasret giderdiklerini hatırlattı.

ErdoÄŸan, bugün, “Büyük Türkiye BuluÅŸması”nda bir kez daha kendileriyle beraber olmaktan memnuniyet duyduÄŸunu dile getirerek, ahde vefaları ve muhabbetleri için teÅŸekkür etti.

Memur-Sen üyesi gençlerin, “Dik dur eÄŸilme Memur-Sen seninle” sloganları üzerine, “Dimdik ayaktayız.” ifadesini kullanan ErdoÄŸan, “Rabbim aramızdaki bu dayanışmayı daim ve kaim eylesin diyorum. Bu vesileyle Memur Sen’in kurucu genel baÅŸkanı, fikir, dava, aksiyon ve gönül adamı, ÅŸair ve mütefekkir merhum Mehmet Akif Ä°nan’ı bir kez daha rahmetle yad ediyorum. Merhum Ä°nan ‘Kim demiÅŸ her ÅŸeyin bitiÅŸi ölüm. Destanlar yayılır mezarımızdan’ derken iÅŸte bugünleri anlatıyordu.” ifadelerini kullandı.

“Akif Ä°nan’ın en önemli eseri olan EÄŸitim-Bir-Sen ve Memur-Sen, bugün 1 milyon 50 bine ulaÅŸan üye sayısıyla ülkemizin en büyük konfederasyonu olarak büyük ve güçlü Türkiye davamıza omuz veriyor.” diyen ErdoÄŸan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Vefatının üzerinden geçen 20 yıla raÄŸmen merhum Ä°nan’ın mütevazi imkanlarla kurduÄŸu müesseseler, aziz milletimizle birlikte tüm emekçilere, mazlumlara, maÄŸdurlara hizmet etmeyi sürdürüyor. Memur-Sen kamu görevlilerimizin haklarını savunmanın yanında Akif Ä°nan’ın çizdiÄŸi çerçevede, ülkemizde ve tüm dünyada hakkın, adaletin, merhametin, özgürlüklerin gür sesi oluyor. Ä°nsanı ve insan onurunu esas alan özgün bir sendikacılık anlayışıyla bu çatı altında yürütülen çalışmalar elbette her türlü takdirin üzerindedir. Ä°deolojik sendikacılıkla arasına mesafe koyan Memur-Sen, milli iradenin güçlendirilmesi yönünde atılan her türlü adıma da destek vermiÅŸtir.”

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, Memur-Sen’in 28 Åžubat baÅŸta olmak üzere darbe ve vesayete dönük tüm teÅŸebbüslerin karşısında dik bir duruÅŸ sergilediÄŸinin altını çizerek, “27 Nisan bildirisinden 367 garabetine, gezi olaylarından 17-25 Aralık giriÅŸimine, 15 Temmuz ihanetinden 16 Nisan referandumuna kadar ülkemizi, milletimizi, istiklalimizi, istikbalimizi ilgilendiren her kritik hadisede Memur-Sen onurlu, dirayetli, demokratik bir tavır takınmıştır. Son 19 yılda vesayetçi sisteme, cuntalara, ihanet çetelerine ve terör örgütlerine karşı verdiÄŸimiz zorlu mücadelede daÄŸ gibi yanımızda duran Memur-Sen’e, Memur-Sen’in siz yürekli mensuplarına burada bir kez daha ÅŸahsım, milletim adına teÅŸekkür ediyorum.” diye konuÅŸtu.

“Son 19 yılda elde edilen her baÅŸarının gerisinde çok ciddi bir emek, gayret ve alın teri var”

Kamu görevlilerinin elde ettiÄŸi birçok kazanımın altında Memur-Sen’in de imzası bulunduÄŸunu kaydeden ErdoÄŸan, Memur-Sen’in kardeÅŸ coÄŸrafyalarda sendikal hareketlerin güçlenmesi amacıyla yaptığı çalışmaları da memnuniyetle karşıladıklarını dile getirdi.

Türkiye’nin kamu sendikacılığı alanındaki birikimini ve tecrübesini tüm dünyayla paylaÅŸtığı için de Memur-Sen’i tebrik eden ErdoÄŸan, “Milletimizin koronavirüs salgınıyla mücadelesine verdiÄŸiniz destek için de sizlere ayrıca şükranlarımı sunuyorum. Önümüzdeki dönemde de merhum Akif Ä°nan’ın temellerini attığı, rotasını belirlediÄŸi, hayatıyla bizzat örnek olduÄŸu ÅŸekilde güçlenerek yolunuza devam edeceÄŸinize inanıyorum.” ifadelerini kullandı.

28 Şubat sürecine değinen Erdoğan, şöyle devam etti:

“Buradaki dostlarımızın hemen hepsi Türkiye’nin 19 yıl önceki halini gayet iyi hatırlıyor. ÇoÄŸu arkadaşımız 28 Åžubat döneminin meÅŸum günlerini ya memur ya öğretmen ya da üniversite öğrencisi olarak bizzat tecrübe etti. Aramızda sakalından dolayı tahkikata uÄŸrayanlar, başörtüsünden dolayı okulundan atılanlar, fikirlerinden dolayı soruÅŸturma geçirenler, kimliÄŸinden dolayı sürgüne gönderilenler oldu. Ä°rtica ile mücadele kılıfı altında aralarında kamu görevlilerinin de bulunduÄŸu yaklaşık 6 milyon insanımız vesayetçiler tarafından fiÅŸlendi. Sadece Milli EÄŸitim’de 33 bin öğretmen disiplin soruÅŸturmasına uÄŸrarken 11 bin 890 öğretmen disiplin cezası aldı. 11 bin öğretmen de istifa etti. Devlet kurumlarında çalışan tüm başörtülü hanım kardeÅŸlerimiz, inançları ile meslekleri arasında tercih yapmaya zorlandı. Bürokrasi yanında ekonomiden siyasete, sivil toplumdan günlük hayata kadar her alanda milletimiz çok ağır baskılarla, maddi-manevi kayıplarla karşılaÅŸtı.”

Milletin inancıyla, değerleriyle, kültürüyle kavgalı darbeci zihniyetin Türkiye ekonomisine 300 milyar doların üzerinde zarar verdiğini aktaran Erdoğan, bu rakamın vesayetin millete sadece ekonomide bıraktığı fatura olduğunu, ülkenin geri kalma pahasına vesayete arka çıkanların verdiği zararların hesabının tutulmasının ise mümkün olmadığını söyledi.

Milletin desteğiyle başlattıkları demokrasi ve kalkınma mücadelesini sıkıntılı bir zeminde yürüttüklerini ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:

“Bu faÅŸist zihniyetin mesleki eÄŸitim baÅŸta olmak üzere eÄŸitim sistemimizde yaptığı tahribatın etkilerini ortadan kaldırmak için halen uÄŸraşıyoruz. Tabii bu anlattıklarımızın özellikle yaşı 30’un altındaki genç Memur-Sen’li kardeÅŸlerimiz için uzak tarihlere ait hikayeler gibi göründüğünün farkındayız. AK Parti Türkiye’sinde doÄŸan veya büyüyen gençlerimiz, milletimizin maruz kaldığı bu baskıları, bu zulümleri anlamakta haklı olarak zorlanıyor. Bay Kemal tehdit ediyor deÄŸil mi? Öğretmenleri tehdit ediyor, subayları tehdit ediyor, polisleri tehdit ediyor, hangi memur sınıfında kardeÅŸlerimiz varsa sıradan hepsini tehdit ediyor. Ama bilmiyor ki Allah’ın izniyle benim memur kardeÅŸlerim, kamu görevlilerim bunlara pabucu bırakmayacak. KardeÅŸlerim tüm bunlar ve çok daha fazlası öyle 1-2 asır deÄŸil, daha 20-25 yıl öncesine kadar ülkemizin gerçekleriydi.”

Son 19 yılda elde edilen her baÅŸarının gerisinde çok ciddi bir emek, gayret, sabır, strateji ve alın teri olduÄŸunu aktaran ErdoÄŸan, Türkiye’ye kazandırdıkları her eser, proje ve demokratik reform için çetin mücadeleler verildiÄŸini kaydetti.

Dün, Çanakkale’deki 18 Mart Köprüsü’nün son tabiyesinin vidalarının sıkıldığını hatırlatan ErdoÄŸan, köprünün karadan karaya uzunluÄŸunun 4 bin 200 metre olduÄŸunu, açılışının da 18 Mart’tan önce yapılacağını söyledi.

Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bir zamanlar feribotların havalar bozuk olduÄŸu zaman çalışamadığı Çanakkale’de bu köprüden 6 dakikada karşıdan karşıya geçeceÄŸiz. Peki bu nasıl yapıldı? Bu parayı nereden buldunuz? Evet söyleyeyim. Burası 2 milyar 400 milyon avroya çıkmış olan bir köprü. Ve bunu biz “yap-iÅŸte-devret”le inÅŸallah 12 yıl sonra bu köprü kime kalacak? Devlete, Millete kalacak. Ama bunların kafası bunu basmaz. Diyor ki ‘Nasıl yaptınız bunu?’ Ä°ÅŸte böyle yaptık. Türk firmalarıyla Kore iÅŸ birliÄŸiyle yaptık. Birçok yatırımlarımızı böyle gerçekleÅŸtirdik. Hala gerçekleÅŸtiriyoruz. Åžu anda burada 5 bin kiÅŸi çalışıyor. ‘Millet aç’ diyor. Bu 5 bin kiÅŸi burada çalışıyor. Ve buradan hepsi ücretlerini alıyor. Bu mesele ekonomide kafanız nasıl çalışıyor buna bakıyor. Ä°ÅŸte biz bu noktada ekonominin evelallah kitabını yazdık, yazmaya devam ediyoruz. 19 yıldır Türkiye’nin dört bir yanında eÄŸer yollar yapılıyorsa, 6 bin 100 kilometreden eÄŸer biz bu yolları aldık ve bunu 28 bin kilometreye bu yolları çıkardıysak evet bu iÅŸ bilenin kılıç kuÅŸananın anlayışıyla oldu. EÄŸitimde aynı ÅŸeyleri yaptık. Okullarımızın halini biliyorsunuz, burada benim emsalim kardeÅŸlerim veya benden 10-15 yaÅŸ küçük olan kardeÅŸlerim bilirler. Okullarımızın hali neydi? Kitabımız yoktu. Teksir kağıtlarıyla okuyorduk. Kırtasiyeci dükkanından kitap alamazdık. O günleri yaÅŸadık. Geldik dedik ki, ‘Biz sıralarınızın üzerine kitaplarımızı koyacağız ve yavrularımız ücretsiz olarak okullarını okuyacaklar.’

“Savunma sanayimizi, küresel çetelere raÄŸmen devler ligine taşıdık”

ErdoÄŸan, dün Çanakkale’deki açılışın ardından gençlerle bir araya geldiÄŸini dile getirdi.

“Hani diyor ya ‘Amcanızı dinleyin. Bak amcanız size neler yapacak neler.’ Siz neler yaptınız ki? Åžu anda belediyelerde tüm benim vatandaÅŸlarımı sokaÄŸa atan sizsiniz. Belediyelerimizde işçilerimizi sokaÄŸa atan sizsiziniz. Hani atmayacaktınız? Hani kimseyi kapıya koymayacaktınız? Hepsi yalan, akÅŸam yalan, sabah yalan.” diye konuÅŸtu.

Türkiye’ye ve millete hizmet yolculuÄŸunda gizli veya açık pek çok engelleme giriÅŸimine muhatap olduklarını ifade eden ErdoÄŸan, “Gezi olaylarında Bay Kemal Taksim’de deÄŸil miydi? Taksim’deydi. Ne iÅŸin vardı senin orada? Çünkü o da gezici. Bunlar deÄŸil miydi Bezmialem Valide Sultan Camisinin içine bira kutularıyla girenler? Bezmialem Validesultan Camisinden BaÅŸbakanlık Ofisine loderle oraları kanal açarak gidenler bunlar deÄŸil miydi? Bunlar tahribat yapar, biz ise iÅŸ yaparız. Bunların dikili aÄŸacı yok ama biz sürekli eÄŸitimde, saÄŸlıkta, adalette, emniyette, enerjide, bütün bu alanlarda, tarımda sürekli olarak üretiyoruz.” ifadelerini kullandı.

Erdoğan, daha çok şey üreteceklerini belirterek, şöyle devam etti:

“Devletin içine çöreklenmiÅŸ, millete tepeden bakan, milli iradeyi hiçe sayan jakobenlerin direnciyle hep karşılaÅŸtık. İçerideki vesayet odaklarıyla beraber Türkiye’nin güçlenmesini istemeyen hasımlarımızın operasyonlarına maruz kaldık. Hepsini de rahmetle yad ettiÄŸimiz Menderes’ten Özal’a, TürkeÅŸ’ten Erbakan Hocamıza kadar Türkiye için hayal kuran, kalbi milletimiz için çarpan siyasetçiler daha önce kimlerle mücadele ettiyse, biz de aynı çevreleri karşımızda bulduk. Türk demokrasisinin standardını yükseltme çabamız, kışkırtmalarla, darbe çığırtkanlıklarıyla, siyasi suikastlerle sabote edilmek istendi. Hiçbirine eyvallah etmedik. Onlar AKM’nin gövdesine, teröristlerin dev posterlerini astılar gezi olaylarında. Biz, ‘AKM’yi yıkacak, yeniden muhteÅŸem bir opera binası olarak burayı yapacağız.’ dedik. Yaptık mı? 4,5 yılda opera binası olarak AKM’yi yaptık mı? Yaptık. Taksim Camisi’ni yaptık mı? Yaptık. Bizim iÅŸimiz yapmak, bunların iÅŸi yıkmak, fark bu. İçeriden ve dışarıdan gelen hiçbir baskıya teslim olmadık. Demokrasimizi, darbe ve vesayet tehditlerine raÄŸmen güçlendirdik. Ekonomimizi, çalışmadan zenginleÅŸmeyi alışkanlık haline getirmiÅŸ bir avuç elite raÄŸmen büyüttük. Savunma sanayimiz biz geldiÄŸimizde yüzde 20 yerliydi, ÅŸimdi yüzde 80 yerli.”

Seçimi ilk kazandığında Avrupa ve Amerika seyahati yaptığını ifade eden Erdoğan, şunları anlattı:

“O seyahati yaptığımda o zaman Amerika’da Bush iÅŸbaşında. Bush’a gittiÄŸimde konuÅŸtuk, dedim ki ‘Bak biz terörle mücadele ediyoruz. Terörle mücadelede siz bize insansız hava aracı verecektiniz, vermiyorsunuz.’ O zaman DışiÅŸleri Bakanı Condoleezza Rice. Çağırdı ve ‘Condoleezza, insansız hava aracı Türkiye’ye vermiyormuÅŸsunuz.’ dedi. ‘DoÄŸru.’ dedi. ‘O zaman süratle Türkiye’ye insansız hava aracı vereceksiniz.’ Oradan insansız hava aracını aldık ama 38 saat süreyle. Tabii bu bizi ev sahibi yaptı. Allah rahmet etsin, Bayraktar’ın sahibi Özdemir Bey, buradan ilham alarak evlatlarıyla beraber bu iÅŸe soyundular ve süratle insansız hava aracını Bayraktar üretmeye baÅŸladı. Åžu anda Ä°HA’larımız var mı? Var. SÄ°HA’larımız var mı? Var. Åžimdi bir üst segmente daha çıktık, artık Akıncılarımız da var. Cudi’de, Gabar’da, Tendürek’te, Bestler Deresi’nde, buralarda teröristleri eÄŸer bugün evelallah yok ediyorsak, iÅŸte bunlarla yok ediyoruz, hem içeride hem sınırımızın dışında. Bak nereden nereye… Kötü komÅŸular bizi ev sahibi yaptı. Savunma sanayimizi, bizi kendilerine bağımlı bırakmak isteyen küresel çetelere raÄŸmen devler ligine taşıdık.”

“Bizden önce yapılanların tamamını 3’e, 5’e, 10’a katlayan baÅŸarılara imza attık”

CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, “Ãœretimimizi, hiçbir riske girmeden milletin sırtından palazlanmaya alışmış asalaklara raÄŸmen artırdık. Hak ve özgürlükleri, bu ülkeyi kendi tapulu malı gibi gören azgın azınlığa raÄŸmen geniÅŸlettik. Diplomasimizi, özellikle bürokratik oligarÅŸinin engelleme teÅŸebbüslerine raÄŸmen millileÅŸtirdik. Milletimizle sırt sırta verdiÄŸimiz mücadele sayesinde 28 Åžubat döneminin enkazını ortadan kaldırmanın yanı sıra ülkemize çaÄŸ atlattık. Ekonomide, eÄŸitimde, savunmada, adalette, enerjide, saÄŸlıkta, terörle mücadelede, güvenlikte, demokraside, bizden önce yapılanların tamamını 3’e, 5’e, 10’a katlayan baÅŸarılara imza attık. Aziz milletimiz adına hizmetkarlığını üstlendiÄŸimiz bu kutlu yürüyüşü inÅŸallah hep birlikte çok daha kararlı bir ÅŸekilde sürdüreceÄŸiz.” diye konuÅŸtu.

“Aynı gökte uçarlar ama karganın dünyası baÅŸkadır, ÅŸahinin dünyası baÅŸkadır.” sözüne atıf yapan ErdoÄŸan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Türkiye’nin son birkaç yılda yaÅŸadıklarına baktığımızda bu gerçeÄŸe pek çok alanda ÅŸahit oluyoruz. Bizim dünyamızda sadece kardeÅŸlik, muhabbet varken, karşımızdakiler gerilimden, kavgadan besleniyor. Bizim dünyamızda hangi siyasi görüşe mensup olursa olsun milletimizin tamamını kucaklamak varken, karşımızdakiler insanımızı ayrıştırma, insanımızı ötekileÅŸtirme hesabı yapıyor. Biz, 84 milyonun birliÄŸi ve beraberliÄŸi için uÄŸraşırken, karşımızdakiler vatandaÅŸlarımızı kamplaÅŸtırmaya, kutuplaÅŸtırmaya çalışıyor. Biz ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne taşımak için gece gündüz koÅŸtururken, karşımızdakiler tüm enerjilerini Türkiye’yi paçasından tutup aÅŸağı çekmeye harcıyor. Ãœlkemiz ve milletimiz için herhangi bir hayalleri, herhangi bir vizyonları yok, ama sıra iftiraya, yalana, çirkefliÄŸe, küfre geldiÄŸinde sınır tanımıyorlar. Bu sabotaj siyasetinin kaptan köşkünde uzunca bir süredir hep olduÄŸu gibi yine CHP bulunuyor. Yabancılarıyla, yancılarıyla birlikte milli kalkınma projelerimizi engellemeye çalışmaktan ÅŸehit yakınlarına galiz hakaretler yaÄŸdırmaya kadar her türlü rezilliÄŸi sergiliyorlar. Dün 27 Mayıs’a giden yolu yalan ve provokasyonlarıyla döşeyenler bugün de aynısını çok daha pervasız bir ÅŸekilde yapmak için çırpınıyorlar. Sandıkta milletten yediÄŸi tokadın rövanşını öğretmeninden hakimine, polisinden esnafına, çiftçisinden ÅŸehit yakını ve gaziye kadar ülkesine hizmet eden herkesi tehdit ederek almaya çalışan kirli bir zihniyetle karşı karşıyayız. Bir kadın genel baÅŸkana, parlamentonun çatısı altında Allah aÅŸkına memur kardeÅŸlerim soruyorum sizlere küfretmek yakışır mı? Sen bir kadınsın, o küfrü nasıl yapıyorsun? Ama ÅŸunu bil ki bu millet kime neyi yakıştıracağını çok iyi biliyor. Ãœstelik bunu öyle omurgasız, öyle ahlaksız bir ÅŸekilde yapıyorlar ki inanın Türk siyaseti adına biz hicap duyuyoruz. Mesela seçim döneminde meydanlarda namus sözü diyerek ne taahhüt etmiÅŸlerse belediyelerinde tam tersini yaptılar. ‘Kimsenin ekmeÄŸiyle oynamayacağız.’ diye verdikleri namus sözünü, yerel yönetimlerde son yılların en büyük personel kıyımına imza atarak çiÄŸnediler.”

“Hep birlikte yürüttüğümüz hak ve hakikat mücadelesini sonuna kadar sürdüreceÄŸiz”

ErdoÄŸan, seçimden önce “Liyakati esas alacağız” diye ahkam kesenlerin seçimden sonra belediye kadrolarını bölücü terör örgütünün uzantıları baÅŸta olmak üzere yandaÅŸlarına peÅŸkeÅŸ çektiÄŸini söyledi.

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Yaptıkları kepazeliÄŸi de utanmadan, milletin yüzüne bakarak, en yetkili ağızlardan itiraf ettiler. Kendileriyle aynı ideolojik çizgidekiler dışında hiçbir sendikanın, hiçbir gönüllü kuruluÅŸun etki alanlarında faaliyet yürütmesine izin vermediler. İşçinin, emekçinin, memurun hakkını savunacak, hukuksuzluÄŸa karşı çıkacak, bunların zulümlerine ‘Dur’ diyecek hiçbir yapının yanlarında, yörelerinde varlık göstermesine imkan tanımadılar.” diye konuÅŸtu.

Bu zihniyetin belediyelerde son 2,5 yılda ortaya koyduğu yaklaşım ve uygulamalarla nasıl bir ülke ve yönetim hedeflediğini açık şekilde gösterdiğini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

“YaÅŸadıklarımızın ışığında artık ÅŸu gerçekleri hepimiz çok daha iyi görüyoruz: Bunların hayalindeki Türkiye baskının, diktanın, faÅŸizmin kol gezdiÄŸi, farklılıklara tahammül edilmediÄŸi bir ülkedir. Bunların hayalindeki Türkiye, tıpkı tek parti dönemindeki gibi milletin deÄŸerlerinin aÅŸağılandığı bir ülkedir. Bunların hayalindeki Türkiye, insanımızın öz yurdunda parya muamelesi gördüğü bir ülkedir. Bunların hayalindeki Türkiye, ekonomisi IMF komiserleriyle yönetilen, savunması dışa bağımlı, üretmeyen, büyümeyen bir ülkedir. Bunların hayalindeki Türkiye, bölücü terörle mücadele yerine, teröriste komÅŸu olmayı tercih eden bir ülkedir. Bunların hayalindeki Türkiye, milli çıkarlarını bile savunmaktan aciz, öz güven yoksunu, itibarsız, pespaye bir ülkedir. Bunların hayalindeki Türkiye, Batı baÅŸkentlerinin müstemlekesi haline gelmiÅŸ, ekonomik bağımsızlığı olmayan bir ülkedir. Bunların tek vaadi kendilerinin de sık sık ifade ettikleri gibi eski Türkiye’yi tüm çarpıklıklarıyla yeniden hortlatmaktır. Hep birlikte yürüttüğümüz hak ve hakikat mücadelesini sonuna kadar sürdürerek, milletimizi bu zihniyetin insafına inÅŸallah bırakmayacağız.”

“Eski Türkiye sözü verenlerin ülkeye hayrı dokunamaz”

Sendikal hareketler gibi siyasetin de “cesaret, yürek, aÅŸk ve sevda iÅŸi” olduÄŸunu dile getiren ErdoÄŸan, “Sendikacılık gibi siyaset de ancak ülkeye ve millete hizmet gayesiyle yapılırsa anlamlıdır. Ataların dediÄŸi gibi ‘Tarlada izi olmayanın harmanda yüzü olmaz.’ Sadece eski Türkiye sözü verenlerin ne bu ülkeye ne bu millete ne de kamu görevlilerine herhangi bir hayrı dokunamaz. Memurları tehdit eden, kamu görevlisine parmak sallayan, kendinden olmayanı dışlayanlarla büyük ve güçlü Türkiye inÅŸa edilemez. Yabancı büyükelçiliklerini aÄŸlama duvarına çevirenlerin bırakın Türk demokrasisini, kendi partilerine bile faydası dokunmaz.” dedi.

“Ne kadar saklamaya çalışsalar da bizim gibi milletimiz de bunların çapını, kapasitesini gayet iyi biliyor.” ifadelerini kullanan ErdoÄŸan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Karşımızdaki habis zihniyetin Türkiye’yi sadece geriye götüreceÄŸini, son 19 yılda elde ettiÄŸi kazanımları kaybettireceÄŸini halkımız çok iyi görüyor. Bunun için ÅŸahsımıza ve hükümetimize yönelik onca saldırıya raÄŸmen, milletimizin her kesimi gibi kamu görevlilerimiz de desteklerini ve dualarını bizden esirgemiyor. Biz de insanımızın ve ülkemize aÅŸkla hizmet eden kamu görevlilerimizin güvenini boÅŸa çıkarmamak için gece gündüz çalışıyoruz. Ãœlkemizin imkanları geniÅŸledikçe, diÄŸer emekçilerimiz gibi memurlarımızın da bundan istifade etmesini saÄŸlıyoruz. Hamdolsun, bugüne kadar sabit ücretle çalışan kardeÅŸlerimizi enflasyona ezdirmedik, bundan sonra da ezdirmeyeceÄŸiz.”

“Memurlarımızın taleplerini imkanlar çerçevesinde daima dikkate aldık”

Kamu görevlilerinin maaşlarıyla beraber özlük haklarının genişletilmesi için pek çok olumlu adım attıklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:

“Toplu görüşme ve sözleÅŸme süreçlerinde memurlarımızın tüm taleplerini eldeki imkanlar çerçevesinde daima dikkate aldık. Şöyle bir geriye dönüp baktığımızda bu doÄŸrultuda hiç de azımsanamayacak bir mesafe katettiÄŸimizi görüyoruz. Kamu görevlilerimizin toplu sözleÅŸme hakkını anayasal güvenceye biz kavuÅŸturduk. Toplu sözleÅŸmede anlaÅŸmazlık yaÅŸanması halinde baÅŸvurulacak mekanizmaları biz oluÅŸturduk. Disiplin kurullarında sendika temsilcilerine yer vermenin yanında, disiplin cezalarına yargı yolunu biz açtık. Geçici personel statüsünü sözleÅŸmeliye biz dönüştürdük ve kendilerine sendikaya üye olabilme hakkı tanıdık. ÇeÅŸitli dönemlerde 280 bin sözleÅŸmeli personeli kadroya geçirdik. Kılık kıyafet yasaklarını kaldırmakla kalmadık, inanç özgürlüğü ve haklarıyla ilgili güvenceler getirdik. MaaÅŸ promosyonlarının doÄŸrudan personele ödenmesini temin ederek kamu görevlilerimize ek gelir saÄŸladık. Emekli kamu görevlilerine maaÅŸ promosyonundan bayram ikramiyelerine kadar pek çok destek verdik. Ä°zin süreleri ve kapsamıyla ilgili sıkıntıları çözdük. Sicil notu ve sicil raporu gibi objektiflikten uzak uygulamaları kaldırdık.”

“3600 ek gösterge meselesini önümüzdeki yılın sonuna kadar çözüme kavuÅŸturmayı planlıyoruz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, engellilere ve devlet korumasında yetişen kişilere verilen kamuda istihdam hakkının düzenli bir şekilde işletilmesini temin ettiklerinin de altını çizerek, şunları söyledi:

“Bu kapsamda öğretmenlerimiz baÅŸta olmak üzere personelimizin önemli bir kısmını kapsayan 3600 ek gösterge meselesini önümüzdeki yılın sonuna kadar çözüme kavuÅŸturmayı planlıyoruz. Memur-Sen’in bu konunun neticelendirilmesi hususunda gösterdiÄŸi gayretin yakın ÅŸahidiyiz. Gerçi bizim yıllar önce sözünü verdiÄŸimiz ve hazırlıklarını baÅŸlattığımız 3600 ek gösterge meselesini sahiplenmeye çalışan CHP gibi fırsatçılar olduÄŸunu da görüyoruz. Neyse ki milletimizin ve kamu görevlilerimizin hafıza kayıtlarında bunların hepsi de mevcuttur. Ä°nÅŸallah bundan sonra da Memur-Sen ile iÅŸ birliÄŸi ve dayanışma halinde kamu görevlilerimizin durumlarını iyileÅŸtirmeye devam edeceÄŸiz. Hiçbir ayrım yapmadan, kimseyi ötekileÅŸtirmeden, herkesin huzuru ve refahı için çalışmayı sürdüreceÄŸiz. Bunu da son 19 yıldır olduÄŸu gibi yine hep beraber, omuz omuza vererek gerçekleÅŸtireceÄŸiz. Sizlerin aracılığıyla tüm kamu görevlilerimize ÅŸu çaÄŸrıyı yapmak istiyorum: KardeÅŸlerim, Türkiye’de ne mafyaya ne de mafya siyasetine yer vardır. Tehdit dilini siyasetlerinin öznesi haline getirenlerin bu ülkenin memurunu, öğretmenini, polisini, hakimini, savcısını, bürokratını rahatsız ve huzursuz etmesine asla izin vermeyiz. Biz bu makamda olduÄŸumuz müddetçe Allah’ın izniyle kimse sizin kılınıza dahi dokunamaz. Yeter ki siz çalışın, üretin, ülkemize ve milletimize aÅŸkla hizmet edin. Yeter ki siz görevinizi hakkıyla yerine getirmenin çabasını verin. Yeter ki siz büyük ve güçlü Türkiye’nin inÅŸası hedefinden sapmayın. Gerisi sadece lafügüzaftır, teneke gürültüsünden ibarettir. Biz Memur-Sen’e ve onun hükmi ÅŸahsiyetinde tüm kamu görevlilerimize güveniyoruz.”

Memur-Sen Büyük Türkiye BuluÅŸması’nın hayırlara vesile olmasını dileyen ErdoÄŸan, ülkeye ve millete hizmet eden tüm kamu görevlilerine teÅŸekkür etti.

Merhum Mehmet Akif Ä°nan baÅŸta olmak üzere kuruluÅŸundan bugüne, sendikanın çatısı altında emek verip, ahirete irtihal edenlere Allah’tan rahmet dileyen ErdoÄŸan, Memur-Sen yönetimi ve üyelerine çalışmalarında baÅŸarılar diledi.

Notlar

Programa, CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’ın yanı sıra Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, Memur-Sen Genel BaÅŸkanı Ali Yalçın, AK Parti Ä°stanbul Ä°l BaÅŸkanı Osman Nuri Kabaktepe ve Memur-Sen’e baÄŸlı sendikaların üyeleri katıldı.

KonuÅŸmaların ardından Yalçın, CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’a tablo hediye etti.

Fotoğraf çekiminin ardından program sona erdi.

AA

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

BM Ä°klim DeÄŸiÅŸikliÄŸi Konferansı’nda anlaÅŸmaya varıldı

HIZLI YORUM YAP