15 Ekim 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.
CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, TBMM’nin 28. Dönem 2. Yasama Yılı açılışı dolayısıyla Meclis Genel Kurulundaki konuÅŸmasında, yeni yasa yılının milletvekilleriyle birlikte ülkeye ve millete hayırlı olması temennisinde bulundu.
14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerinde iradelerini sandığa özgürce yansıtarak ülke demokrasisinin gücüne güç katan tüm vatandaÅŸlara tekrar teÅŸekkür eden ErdoÄŸan, bu vesileyle milli iradenin temsilcisi olarak Meclis’teki yerlerini alan 28. Dönem milletvekillerini tebrik etti.
Meclis’in faaliyete geçtiÄŸi 23 Nisan 1920’den bugüne kadar yüce TBMM çatısı altında Türkiye’ye hizmet eden milletvekillerinin her birine ayrı ayrı şükranlarını sunan, vefat eden milletvekillerine Allah’tan rahmet dileyen ErdoÄŸan, Büyük Millet Meclisinin ilk BaÅŸkanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü rahmetle andı.
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, hangi unvanla olursa olsun Türkiye’nin geliÅŸmesi, büyümesi ve güçlenmesi için emek veren, ter döken herkese millet adına teÅŸekkür ederek, “Vatan topraklarının müdafaası, milletimizin birliÄŸi, ülkemizin bütünlüğü, devletimizin bekası uÄŸrunda bin yıldır canları pahasına mücadele eden ÅŸehitlerimizi ve gazilerimizi tazimle yad ediyorum. Rabbim tüm ÅŸehitlerimizin ruhlarını ÅŸad, mekanlarını cennet eylesin.” diye konuÅŸtu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Meclisin her açılışında 103 yıl önceki heyecanı tekrar yaşadıklarını dile getirerek, şunları kaydetti:
“Yeni yasama yılında teklifleriyle, muvafık-muhalif görüşleriyle, temsilcisi oldukları milletle olan yakın irtibatlarıyla, milli iradenin üstünlüğü ilkesine baÄŸlılıklarıyla, bu çatı altında ülkemize, milletimize, ÅŸehirlerimize hizmet verecek, katkı verecek tüm milletvekillerimize baÅŸarılar diliyorum. Sizlerden, milli ülkümüz olan Türkiye Yüzyılı vizyonuna yakışır fikri ve fiili eserler bekliyoruz. Binlerce yıllık devlet geleneÄŸimizin, iki asrı bulan demokrasi arayışımızın, ilk yüzyılını geride bırakmak üzere olduÄŸumuz Cumhuriyetimizin, çok partili siyasi hayata geçiÅŸle birlikte ÅŸekillenmeye baÅŸlayan demokratik teamüllerimizin, velhasıl göz kamaÅŸtırıcı milli hazinemizin en büyük mirası iÅŸte burasıdır, bu yüce kurumdur.”
Her ülkenin meclisinin kendi tarihi, kültürü, istiklali ve bekası için önemli olduÄŸuna iÅŸaret eden ErdoÄŸan, “Ancak TBMM’nin ilki Milli Mücadele, ikincisi 15 Temmuz’da olmak üzere iki defa gazilik payesiyle ÅŸereflenmiÅŸ; darbelerden cuntalara nice badireleri atlatarak dimdik ayakta kalmış, vesayetin tüm baskılarına raÄŸmen daima milletin safında yer almayı baÅŸarmış bir kurum olarak tüm parlamentolar içinde özel bir yere sahip bulunduÄŸuna inanıyorum. Milli Mücadele gibi bir destanı; yokluklar, ihanetler, karanlık hesaplar içinde zafere ulaÅŸtıran Meclisimizin, bugün de Türkiye Yüzyılı’nın ufkunu aydınlatacağından şüphe duymuyorum.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, artık ilk asrını tamamlayan Cumhuriyetin hüdayinabit değil, binlerce yıllık zincirin son halkası olarak ilan ve inşa edildiği gerçeğinin, evlatların zihinlerine kazınması gerektiğine işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Gazi Mustafa Kemal’in 29 Ekim 1923 günü Meclis kürsüsünde dile getirdiÄŸi ÅŸu ifadeleri sizlere hatırlatmak, gençlerimizin de dikkatine getirmek istiyorum: ‘Son senelerde milletimizin fiilen gösterdiÄŸi kabiliyet, istidat, idrak, kendi hakkında suizanda bulunanların ne kadar gafil ve ne kadar tetkikten uzak insanlar olduÄŸunu pek güzel ispat etmiÅŸtir. Milletimiz, haiz olduÄŸu evsaf ve liyakatini, hükümetinin yeni ismiyle cihan-ı medeniyete daha çok suhuletle izhara muvaffak olacaktır. Türkiye Cumhuriyeti cihanda iÅŸgal ettiÄŸi mevkiye layık olduÄŸunu eserleriyle ispat edecektir. Bu yüce müesseseyi vücuda getiren Türk milletinin son dört sene zarfında ihraz ettiÄŸi zafer, bundan sonra da birkaç misli olmak üzere tecellilerini gösterecektir. Milletin teveccühünü daima istinat noktası telakki ederek hep beraber ileriye gideceÄŸiz.’
Cumhuriyetimizin kuruluÅŸundan sonraki süreç, Gazi’nin hayal ettiÄŸi hızda ve içerikte yürümemiÅŸ olsa da bir asır sonra aynı hissiyatla burada buluÅŸmamız, kurucu iradenin geçerliliÄŸini sürdürdüğüne iÅŸaret ediyor. Nitekim tarihe baktığımızda, geniÅŸ bir coÄŸrafyada kurulan Türk devletlerinin büyük bölümünün, ilk asrına gücünün zirvesinde girdiÄŸini görüyoruz. Cumhuriyetimizin önünde katedecek hala epeyce bir mesafe olması, bize daha yapacak çok iÅŸimizin bulunduÄŸunu anlatıyor. ‘Kimsesizlerin kimsesi’ olarak tahayyül edilen Cumhuriyetimiz, inÅŸallah bu vasfına tam manasıyla Türkiye Yüzyılı’nda kavuÅŸacaktır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, maziden atiye kurdukları köprüyü ne kadar sağlam tutarlarsa Türkiye Yüzyılı vizyonunu hayata geçirme azimlerinin de o kadar güçlü olacağını; bunun için topyekun millet ve onun temsilcileri olarak farklılıklarını zenginlik haline dönüştürerek, ortak hedeflerine sıkı sıkıya sarılmaları gerektiğini vurguladı.
Geçen 21 yılda Türkiye’nin kalkınma ve demokrasi altyapısının eksiklerini tamamlayarak bu doÄŸrultuda atılacak daha büyük adımların zeminini hazırladıklarını ifade eden ErdoÄŸan, şöyle konuÅŸtu:
“Hamdolsun artık Meclisin kapısına kilit vurulduÄŸu, milletvekillerinin istiskale maruz bırakıldığı, baÅŸbakanların ve bakanların idam sehpasına gönderildiÄŸi, vesayetin milli iradeyi hiçe saydığı dönemler geride kalmıştır. Meclisimiz ve milletimizle omuz omuza vererek hep birlikte yazdığımız ’15 Temmuz Destanı’, bu bakımdan bir dönüm noktasıdır. Ä°ki asırlık yönetim sistemi arayışlarımızın zirvesi olan CumhurbaÅŸkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçiÅŸin, tarihimizde ilk defa siyasetin, Meclisin ve milletin ortak kararıyla gerçekleÅŸmesi aÅŸtığımız bir diÄŸer önemli eÅŸiktir.
Åžimdi önümüzde yeni bir görev ve yeni bir fırsat var. Bu da ülkemizi, Cumhuriyetin ilk yıllarının ardından tekrar yeni ve sivil bir anayasaya kavuÅŸturmaktır. Genel Kurul salonumuzdaki BaÅŸkanlık kürsüsünün hemen arkasında yazan ‘Hakimiyet kayıtsız ÅŸartsız milletindir.’ ilkesinin hakkını, ancak bu ÅŸekilde verebiliriz. Türkiye’yi, 12 Eylül darbe yönetiminin 41 yıl önce milletimizin sırtına sardığı mevcut anayasa kamburundan kurtarmak hepimizin en öncelikli sorumluluÄŸudur. 41 yıllık tarihinde uÄŸradığı irili-ufaklı 20’den fazla deÄŸiÅŸiklikle adeta yamalı bohçaya dönen bu Anayasa’nın 2023’ün Türkiye’sini taşıyamadığı açıktır. Bu gerçeÄŸe ekonomiden diplomasiye, adaletten hak ve özgürlüklere çok geniÅŸ bir yelpazede farklı vesilelerle ÅŸahit oluyoruz.”
Cumhur Ä°ttifakı olarak 2021’de yeni anayasa için kendi hazırlıklarını yaptıklarını, diÄŸer siyasi partileri de hazırlıklarını yapmaya ve kamuoyuyla paylaÅŸmaya davet ettiklerini belirten ErdoÄŸan, bu samimi davetin karşılık bulmadığını vurguladı. ErdoÄŸan, şöyle devam etti:
“Lafa gelince sürekli darbe anayasasından ÅŸikayet edenler, iÅŸ somut adım atmaya gelince, ne yazık ki konfor alanlarının dışına çıkmak istemediler. Buna raÄŸmen biz ümidimizi asla kaybetmedik. Her anayasanın ayrı bir hikayesi vardır. Türkiye, 1921, 1924, 1961 ve 1982 anayasalarıyla, dönemlerinin olaÄŸanüstü ÅŸartları içinde tanıştı. Bugün ülkemizin ÅŸartlarının, ilk defa demokratik sistemin kendi tabii iÅŸleyiÅŸi içinde bir anayasayı hazırlamaya ve milletin takdirine sunmaya uygun olduÄŸuna inanıyoruz.”
Erdoğan, Türk demokrasisinin ulaştığı olgunluk seviyesinin, anayasa meselesinde 27 Mayıs 1960 darbesiyle başlayan kötü geleneği tamamen sona erdirmeye fazlasıyla yeterli olduğunun altını çizdi.
Anayasanın baÅŸarısı, her siyasi partinin, her toplumsal kesimin, her bireyin kendini içinde bulacağı ve “Benim” diyerek sahipleneceÄŸi kapsayıcı bir metin olmasıyla orantılı olduÄŸuna iÅŸaret eden ErdoÄŸan, devletin ve milletin ortak geçmiÅŸini, ortak geleceÄŸini kuÅŸatmayan bir anayasanın ülkeye fayda getirmeyeceÄŸini belirtti.
“CumhurbaÅŸkanı olarak ÅŸahsım ve Cumhur Ä°ttifakı partileri olarak, grubu olsun olmasın tüm partileri, tüm milletvekillerini, tüm toplumsal kesimleri, bu konuda sözü ve teklifi olan herkesi, yapıcı bir anlayışla yeni anayasa çağırımıza katılmaya davet ediyoruz.” diyen ErdoÄŸan, şöyle konuÅŸtu:
“Darbecilerin direktifi olarak deÄŸil, gerçekten milli, yerli, sivil, vizyoner bir anayasa isteyen herkes bu çaÄŸrının muhatabıdır. Anayasa metninin kısa veya uzun olacağı, hangi konuları içerip hangilerini alt düzenlemelere bırakacağı, milletin her bir ferdinin ortak manifestosu niteliÄŸini nasıl taşıyacağı, bütün bunların tamamını hep birlikte konuÅŸup, tartışıp, kararlaÅŸtırabiliriz. Yeter ki meseleye, ülkenin ve milletin temel deÄŸerlerine, kırmızı çizgilerine, Türkiye Yüzyılı hedefimize uygun ÅŸekilde hüsnüniyetle ve uzlaÅŸmaya açık ÅŸekilde yaklaÅŸabilelim. Bunu baÅŸardığımızda diÄŸer tüm konuların üstesinden geleceÄŸimizden asla şüphe duymuyorum. Türkiye, milletimizin hayali olan böyle bir anayasayı hak ediyor. Türkiye, ülkenin ve toplumun gerisinde kalan deÄŸil, önünü açan, aydınlatan, ufkunu geniÅŸleten bir anayasayı hak ediyor. 15 Temmuz gecesi darbecilerin ölüm kusan silahlarına meydan okuyan bu necip millet, demokrasi mücadelesini sivil anayasayla taçlandırmayı fazlasıyla hak ediyor. Biz de diyoruz ki, bu özlemi daha fazla geciktirmeyelim. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılını yeni anayasayla taçlandıralım.”
ErdoÄŸan, CumhurbaÅŸkanlığı Hükümet Sistemi’nin ilk dönemindeki tecrübelerin ışığında ortaya çıkan iyileÅŸtirme ihtiyacını da yeni anayasa çalışmaları kapsamında deÄŸerlendirebileceklerini böylece, yeni anayasayla birlikte yönetim sistemi tartışmalarını ilanihaye sona erdirme imkanının bulunacağını dile getirdi.
Türkiye’yi ve milleti, Türkiye Yüzyılı anayasasına kavuÅŸturmak için her türlü kolaylığı gösterdiklerini, her türlü uzlaÅŸmaya açık davrandıklarını ifade eden ErdoÄŸan, diÄŸer siyasi aktörlerden ve partilerden de aynı yapıcı yaklaşımı beklediklerini söyledi.
Toplumların, sadece ortak zaferlerle deÄŸil, ortak acılarla da yoÄŸrularak millet ve devlet olduÄŸunu, Türkiye’nin 6 Åžubat’ta ortak acıyla güne uyandığını aktaran ErdoÄŸan, 11 ÅŸehirdeki 14 milyon insanı etkileyen, 50 binin üzerinde can kaybına ve 850 bin bağımsız birimin kullanılamaz hale gelmesine yol açan depremin, yakın tarihin en büyük felaketlerinden biri olduÄŸuna dikkati çekti.
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Dünyada böylesine büyük bir alanda, bu kadar çok insanı etkileyen bir afet karşısında, bu derece hızlı toparlanıp önce arama-kurtarma, ardından acil yardım ve barınma hizmeti saÄŸlayabilen baÅŸka devlet örneÄŸi yoktur. Buna raÄŸmen elbette kimi aksaklıklar, eksiklikler, gecikmeler olmuÅŸtur, belki hala da vardır. Ancak milletimizin bu felaket karşısında gösterdiÄŸi birlik, beraberlik ve dayanışma asırlar boyunca hayırla yad edilecek, tüm insanlığa örnek gösterilecektir. Devlet olarak imkanlarımızın tamamını bölgenin en hızlı ÅŸekilde ihyasına hasretmiÅŸ durumdayız.” diye konuÅŸtu.
Depremzedelerin iaşe ve ibate hizmetlerinin sistematik bir şekilde sağlandığını bildiren Erdoğan, bölgede kurulan 186 bin konteynerde yaklaşık 600 bin vatandaşın barındığını anlattı.
Yaklaşık 327 bin hanedeki 1,3 milyon vatandaşın yararlandığı kira yardımı ve diğer yöntemlerin devreye alınmasıyla açıkta kimsenin kalmadığını belirten Erdoğan, şehirlerin yeniden inşa çalışmalarının süratle ilerlediğini ifade etti.
Erdoğan, yapımına fiilen başlanan konut sayısının 200 bini, yerinde dönüşüm için başvuranların sayısının ise 212 bini geçtiğini aktararak, şunları kaydetti:
“Yakında inÅŸası tamamlanan deprem konutlarının hak sahiplerine teslimine baÅŸlıyoruz. Bu yılki ek bütçeyle bölgeye 762 milyar lira tahsis etmiÅŸtik, 2024’te bu rakam 1 trilyon lirayı geçecek. Eylülün ilk haftası açıkladığımız Orta Vadeli Program’daki önceliklerimizin başında da deprem bölgesindeki yaraların sarılması yer alıyor. Depremin ülkemize toplam maliyetinin 105 milyar doları bulacağı hesaplanıyor. Böyle bir meblaÄŸ, geliÅŸmiÅŸ ülkeler dahil tüm ekonomiler için çok büyük bir yüktür. Ãœstelik Türkiye, diÄŸer alanlarla birlikte ekonomide de ciddi mücadeleler yürüten bir ülkedir. Ãœlkemize yönelik her saldırının bir tarafında ekonomik hesaplar bulunuyor. Buna bir de Kovid-19 salgınının ve kuzeyimizdeki savaşın yol açtığı krizlerin ekonomik sonuçları eklenince ÅŸartlar ülkemiz için daha da zorlaÅŸmıştır. Biliyorsunuz, dünyanın kendi içine kapandığı küresel saÄŸlık krizinde biz, önceliÄŸimizi istihdama ve üretime vererek, farklı bir yol izlemeyi tercih ettik. Hamdolsun, bu sayede salgın krizini en az hasarla atlattık.”
Dünya genelinde enflasyon oranlarının son 60-70 yılın en yüksek seviyelerine ulaÅŸtığına, gıdadan enerjiye, ticaretten istihdama kadar her alanda ciddi sıkıntılar yaÅŸandığına dikkati çeken ErdoÄŸan, geliÅŸmiÅŸ ülkeler dahil hemen hiç kimsenin önünü net bir ÅŸekilde göremediÄŸini, Türkiye’nin de ister istemez bu olumsuzluklardan etkilendiÄŸini belirtti.
Seçimlerin ardından hem mevcut küresel ekonomik görünümü hem de gelecek dönemde karşılaÅŸabilecekleri muhtemel tehditleri dikkate alan bir politikaya yöneldiklerini dile getiren ErdoÄŸan, “Amacımız, bu hassas dönemden ülkemizi en az kayıpla ve ÅŸayet arzu ettiÄŸimiz neticeleri alabilirsek en büyük kazançla çıkarmaktır.” diye konuÅŸtu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla ülkeyi büyütme stratejilerinin, ekonomi politikasının omurgası olmaya devam ettiğini anlatarak, şunları söyledi:
“Milletimizin canını yakan hayat pahalılığını ortadan kaldırmak, deprem baÅŸta olmak üzere ülkemizin acil meselelerini çözmek, ülkemizi büyütmeyi sürdürmek için ne gerekiyorsa yapmakta kararlıyız. Asırlık hayalimiz Türkiye Yüzyılı’nı, diÄŸer alanlardaki hedeflerimizle birlikte gerçekleÅŸtirmeden durmayacağız, duraksamayacağız. Küresel ekonominin geleceÄŸine iliÅŸkin endiÅŸelerin arttığı bir dönemde, biz sadece umudumuzu korumakla kalmıyor; istihdamdan ihracata her baÅŸlıkta artan tempomuzla iddialarımızı somut çıktılara dönüştürüyoruz.”
Türk ekonomisinin başarısının herkesin hayat kalitesini yükselten, aksi durumun ise herkese bedel ödeten bir tablo ortaya çıkardığının asla unutulmaması gerektiğini vurgulayan Erdoğan, ekonominin ruhunu oluşturan güven ve istikrar iklimini bozacak her türlü söz, tutum ve davranıştan uzak durulması gerektiğini ifade etti.
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Ãœlkemizi, küresel ekonominin içinden geçtiÄŸi ÅŸu fırtınalı atmosferden yara almadan sahil-i selamete ulaÅŸtırmak, siyasetçiler olarak hepimizin milletimize karşı ortak mesuliyetidir. Yasama organı Meclisimizin bu konuda göstereceÄŸi hassasiyet, yürütme olarak bizim en büyük moral kaynağımız ve desteÄŸimiz olacaktır.” dedi.
ErdoÄŸan, benzer bir dayanışmaya terörle mücadele konusunda da ihtiyaçları olduÄŸunu dile getirerek, “Ãœlkemize 40 yıldır çok ağır insani ve ekonomik bedeller ödeten bölücü terör meselesini, sınırlarımız içinde büyük ölçüde çözdük.” diye konuÅŸtu.
Terör örgütünün ülke sınırları dışındaki varlığını da ortadan kaldırarak, emperyalistlerin bölge halkının başına musallat ettiÄŸi bu belayı Türkiye için bir tehdit kaynağı olmaktan tamamen çıkartmak istediklerini belirten ErdoÄŸan, “Bu çerçevede son yıllarda elde ettiÄŸimiz tarihi, siyasi ve askeri baÅŸarıları yeni kazanımlarla daha da ileriye taşımak için hazırlıklarımızı yapıyoruz. İçeride veya dışarıda son terörist de bertaraf edilene kadar, mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceÄŸiz. Terör örgütünün siyaseti yönlendirmesine ve ülkemizin kutlu yürüyüşünü engellemesine müsaade etmeyeceÄŸiz.” diye konuÅŸtu.
Ankara’daki terör saldırısına da deÄŸinen ErdoÄŸan, ÅŸu deÄŸerlendirmelerde bulundu:
“Bu sabah, emniyet birimlerimizin vakitli müdahalesi neticesinde iki caninin etkisiz hale getirildiÄŸi eylem, terörün son çırpınışlarıdır. Vatandaşın huzuruna ve güvenliÄŸine kasteden alçaklar, emellerine ulaÅŸamamıştır, asla da ulaÅŸamayacaktır. Olaya müdahale esnasında hafif yaralanan polislerimize Allah’tan acil ÅŸifalar diliyor, Ankaralı kardeÅŸlerimize geçmiÅŸ olsun temennilerimi iletiyorum.”
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, güney sınırının tamamını en az 30 kilometre derinliÄŸinde bir güvenlik ÅŸeridiyle koruma, onun ötesindeki faaliyetleri de mutlak denetim altında tutma stratejilerinin baki olduÄŸunu söyleyerek, “Atacağımız yeni adımlar sadece hazırlık, zaman ve ortam meselesidir. Bunun için, ‘Bir gece ansızın gelebiliriz.’ sözü, kulaklardan hiç eksik olmasın, diyoruz.” ifadesini kullandı.
“FETÖ ihanet ÅŸebekesinin, bilhassa yurt dışında yuvalanan militanları vasıtasıyla yaymaya çalıştığı ‘yıkılmadık, ayaktayız’ havasının, bir çeÅŸit “mezarlıkta ıslık çalma gayreti” olduÄŸunu dile getiren ErdoÄŸan, şöyle devam etti:
“Açık ve net konuÅŸuyorum, bu ülkede bir daha asla FETÖ yeniden dirilemeyeceÄŸi gibi, benzer örgütlerin de yeni ihanetler sergileyebilmesi mümkün deÄŸildir. Ne devletimiz ne milletimiz ne de siyaset kurumu böyle bir durumun ortaya çıkmasına izin verecektir. Operasyonlarımız neticesinde adeta can çekiÅŸen terör örgütlerine siyasi hesaplarla moral aşılamanın vebali çok ağır olacaktır. Özellikle sanat öne sürülerek milli iradeye kastedenlerin propagandasının yapılmasını kabul edemeyiz. Kültür-sanat gibi insanı yücelten ortak deÄŸerlerin, insanlık ve demokrasi düşmanlarının istismar alanı haline dönüşmesine, sorumluluk makamında olan bizlerin karşı çıkması hayati öneme sahiptir. Bunu, her ÅŸeyden ve her türlü siyasi kaygıdan öte, 15 Temmuz gecesi çıplak elleriyle tankları durduran kahramanlara minnet borcumuz olarak görmemiz gerektiÄŸine inanıyorum.”
Türkiye’nin gücünün sadece içerideki imkan ve kabiliyetlerinden kaynaklanmadığını belirten ErdoÄŸan, “Bizim gücümüzün asıl önemli kısmı, ortak medeniyet, tarih ve kültür mirasını paylaÅŸtığımız, insani deÄŸerlerimizle gönüllerine girdiÄŸimiz yüz milyonlarca dostumuzdan geliyor.” diye konuÅŸtu.
Bugün Türk Cumhuriyetleri’nden Afrika’ya, Balkanlar’dan Asya’ya, Kafkasya’dan Körfez’e kadar dünyanın dört bir yanında “Türkiye” denilince insanların gözlerinin dolduÄŸunu, yürekleri huzur ve güvenin kapladığını anlatan ErdoÄŸan, “Milletimiz sevinince sevinen, üzülünce hüzünlenen, Türkiye’nin baÅŸarılarıyla gurur duyan, 6 Åžubat’ta olduÄŸu gibi en zor zamanlarımızda imdadımıza koÅŸan yüz milyonların varlığı, bizim için eÅŸsiz bir kazanımdır. Bunun için özellikle dış politikaya daima çok önem verdik. Kimi zaman yaptığımız fedakarlıkların, verdiÄŸimiz emeklerin karşılığını alamadığımız durumlar elbette oldu. Mesela Avrupa BirliÄŸi’yle iliÅŸkilerimiz bunlardan biridir.” diye konuÅŸtu.
Türkiye’nin Avrupa BirliÄŸi’ne verdiÄŸi her sözü tuttuÄŸunu ancak Avrupa BirliÄŸi’nin verdiÄŸi sözlerin neredeyse hiçbirini yerine getirmediÄŸini vurgulayan ErdoÄŸan, şöyle konuÅŸtu:
“Yönetimler deÄŸiÅŸse de Avrupa BirliÄŸi’nin ülkemize yönelik adaletsiz ve ahde vefa ilkesiyle baÄŸdaÅŸmayan tarafgir tutumunda bir deÄŸiÅŸiklik olmadı. Kağıt üzerinde ortaya koydukları ilkeleri, kuralları, süreçleri hiçe sayan bir yaklaşımla ülkemize haksızlık üzerine haksızlık yapıyorlar. Türkiye olarak 60 yıldır kapısında bekletildiÄŸimiz Avrupa BirliÄŸi’nden herhangi bir beklentimiz yok.
Åžayet, bize karşı örtülü bir yaptırım gibi kullandıkları vize dayatması baÅŸta olmak üzere haksızlıklarından geri dönerlerse, kendi yanlışlarını düzeltmiÅŸ olurlar. Yapmazlarsa siyasi, sosyal, ekonomik ve askeri olarak bizden herhangi bir beklentiye girme hakkını tümüyle kaybederler. EÄŸer, artık iyice lafta kalan tam üyelik sürecini sonlandırmak gibi bir niyetleri varsa, iÅŸin o tarafı da kendi bilecekleri iÅŸtir. Biz, demokrasi, adalet ve özgürlükler noktasında Kopenhag Kriterleri’ni gerekirse Ankara Kriterleri yapar, yine yolumuza devam ederiz.”
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, son 21 yılda hak ve özgürlükler konusunda hayata geçirilen, “sessiz devrim” olarak nitelenen tüm reformları, birileri istediÄŸi için deÄŸil, milletin en iyisine, en ilerisine layık olduÄŸu için yaptıklarını vurgulayarak, Avrupa BirliÄŸi’ne raÄŸmen sabırla bugünlere getirilen tam üyelik sürecinde yeni dayatmalara, yeni ÅŸartlara tahammüllerinin kalmadığını ifade etti.
Avrupa Konseyinin bir kurumu olan Avrupa Ä°nsan Hakları Mahkemesinin verdiÄŸi son kararların “adeta bardağı taşıran damla” olduÄŸunu dile getiren ErdoÄŸan, “Bu karardan cesaret alan terör örgütü mensupları ve yandaÅŸları beyhude yere heveslenmesinler.” dedi.
MaÅŸeri vicdanda mahkum olan FETÖ’cülere bu karardan ekmek çıkmayacağını söyleyen ErdoÄŸan, ÅŸunları kaydetti:
“Türkiye, bu ihanet çetesiyle mücadelesinden milim geri adım atmayacak, herhangi bir tavize, eskiye dönüşe müsaade etmeyecektir. Bir kez ihanet eden, unutmayın her zaman ihanet eder. Milletimiz bir defa ısırıldığı delikten ikinci kez ısırılmayacak kadar basiret ve feraset sahibidir. Bununla birlikte, karşımızdaki tablo, Avrupa’daki muhataplarımızın Türkiye’nin istiklali ve istikbali uÄŸrunda ödediÄŸi bedellere en küçük bir saygılarının kalmadığının iÅŸaretidir.
Bazı ülkelerin etkisi altında kalarak yetkilerini aÅŸan, Türkiye’nin egemenlik haklarını hiçe sayan Avrupa Ä°nsan Hakları Mahkemesine, sistemin kurucu üyesi Ä°ngiltere bile tahammül edememiÅŸtir. Bizim de terör örgütleriyle aynı hizada sıralanan kurumların kararlarına ne saygı duymamız ne de onların dediklerine kulak asmamız mümkün deÄŸildir.”
Ä°slam düşmanlığını adeta kutsayanların ve bu yöndeki her adımı doÄŸrudan veya dolaylı olarak destekleyenlerin, Türklere ve Müslümanlara yönelik nefret suçlarına göz yumanların kendi sonlarını hazırladığını belirten ErdoÄŸan, “Hep söylediÄŸimiz gibi; hangi bahaneyle olursa olsun terör örgütleriyle, Ä°slam’a ve Türklere karşı düşmanlık besleyenlerle aynı çuvala girenler, bir gün aynı akıbete maruz kalmaya mahkumdur.” diye konuÅŸtu.
Türkiye’nin dostluÄŸunun ne kadar deÄŸerli ve kritik olduÄŸunu KarabaÄŸ’dan Libya’ya, Suriye’den Somali’ye kadar tüm kardeÅŸlerin çok iyi bildiÄŸini vurgulayan ErdoÄŸan, “Türkiye’ye karşı hasmane politika izleyip de günün sonunda kazançlı çıkan hiçbir ülke, hiçbir toplum, hiçbir kurum yoktur.” ifadesini kullandı.
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, Türkiye’nin bu bölgelerde adaletten, meÅŸruiyetten ve insan hayatından yana ağırlığını koyarak, zulme ve iÅŸgale geçit vermediÄŸini söyledi.
Son olarak 30 yıllık iÅŸgalin ardından, Azerbaycan toprağı olan KarabaÄŸ’ın özgürlüğüne kavuÅŸtuÄŸunu ve hakkın yerini bulduÄŸunu dile getiren ErdoÄŸan, “Biz, dostlarımızı çoÄŸaltma konusunda samimi bir gayret içindeyiz. Uzattığımız dostluk elini tutan herkesle ortak çıkarlar doÄŸrultusunda yol yürümekten memnuniyet duyarız.” dedi.
Diyalog ve diplomasiye alan açıldığında ne kadar çetrefil olursa olsun çözülemeyecek hiçbir sorun görmediklerini kaydeden Erdoğan, son dönemde bu doğrultuda pek çok önemli adımı başarıyla attıklarının altını çizdi.
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, Türkiye’nin etrafında bir barış ve huzur kuÅŸağı oluÅŸturma hedeflerinde de ciddi mesafe aldıklarını belirterek, şöyle devam etti:
“Bölgesel entegrasyon projeleriyle iÅŸbirliÄŸimizi derinleÅŸtirmeye çalıştık. Bunlara yenilerini eklemeye hazırız. Bize bir adım gelene biz koÅŸarak gideriz. Yeter ki Türkiye’nin egemenlik haklarına, büyük bedeller ödeyerek elde ettiÄŸi kazanımlarına, kırmızı çizgilerine, birlikte kazanma ilkesine saygı duyulsun. Bunları saÄŸladığımızda hiç kimseyle konuÅŸamayacak, müzakere edemeyecek, anlaÅŸamayacak hiçbir meselemiz yoktur. Tüm bu politikalarda Cumhur Ä°ttifakı olarak tesis ettiÄŸimiz anlayış birliÄŸine Meclisimizdeki diÄŸer grupların ve partilerin de en geniÅŸ ÅŸekilde katkı saÄŸlayacağını ümit ediyoruz. Hadiseye, ‘mesele Türkiye ise geri kalan her ÅŸey teferruattır’ diye bakıyoruz. Rotasını milletin çizdiÄŸi, önceliklerini milletin belirlediÄŸi, milletle aynı yöne bakan, aynı istikamette yürüyen tüm aktörlerden bu hassasiyetle hareket etmesini bekliyoruz.”
ErdoÄŸan, Cumhuriyetin 100’üncü yılına kavuÅŸmanın haklı gururunu yaÅŸadıkları 2023 senesini yeni bir dönemin müjdecisi haline getirmenin kendi ellerinde olduÄŸunu ifade ederek, ÅŸunları kaydetti:
“Bunu da beraber konuÅŸarak, tartışarak, uzlaÅŸarak ve neticede Türkiye ortak paydasında buluÅŸarak baÅŸarabiliriz. Demokrasiyi, diÄŸer yönetim tarzlarına göre üstün kılan en önemli vasfı, toplumsal müşterekleri artırmaya imkan tanımasıdır. Demokrasiyi güçlendirmek, bu bakımdan milletin birliÄŸini, bütünlüğünü, bir arada barış ve huzur içinde yaÅŸama iradesini de güçlendirmek demektir. Hakarete, iftiraya ve yalana varmadığı sürece her türlü tenkide, milletimize faydası dokunacak her türlü teklife açık olduÄŸumuzu tekrar vurgulamak istiyorum.
Her hal ve ÅŸart altında doÄŸru bildiklerini, Türkiye’nin hayrına olduÄŸuna inandıkları hususları açık yüreklilikle dillendirmeye devam edeceklerini dile getiren ErdoÄŸan, “Elbette haksızlıklar karşısında susmayacağız. Milletin, sandıkta bizlere emanet ettiÄŸi muazzez iradesine kesinlikle leke sürdürmeyeceÄŸiz. Vesayetin her türlüsüne karşı bugüne kadar olduÄŸu gibi bundan sonra da gerekirse göğsümüzü siper edeceÄŸiz. Türkiye’yi ve Türk Milleti’nin çıkarlarını küresel arenada cesaretle savunurken, hiç kimseden çekinmeyeceÄŸiz. Ama istiklal ve istikbalimiz adına verdiÄŸimiz bu mücadeleyi, mümkün olan en geniÅŸ zeminde ve mutabakatla yürütmenin çabası içinde olacağız.” diye konuÅŸtu.
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, Meclis çatısı altında Türkiye’ye hizmet gayesiyle çalışan siyasi partilerin, 85 milyonun her bir ferdinin birikiminden istifade etmeye gayret edeceklerini söyleyerek, “Meclisimizin yeni yasama yılının yeni bir iÅŸbirliÄŸi ruhuna kapı aralamasını ümit ediyorum. Rabbim yar ve yardımcımız olsun. Bu duygularla bir kez daha Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 28’inci Dönem 2’nci Yasama Yılı’nın hayırlı olmasını diliyorum. Milletvekillerimize yeni yasama yılında Mevla’dan baÅŸarılar temenni ediyorum. Türkiye Yüzyılı’nı inÅŸa etme mücadelemize vereceÄŸiniz destekler için her birinize ÅŸimdiden teÅŸekkür ediyorum.” ifadelerini kullandı.
Daha sonra TBMM BaÅŸkanı Numan KurtulmuÅŸ, birleÅŸimi 3 Ekim Salı günü saat 15.00’te toplanmak üzere kapattı.
Meclis’ten ayrılırken gazetecilerin sorularını yanıtlayan CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, Ä°sveç’in NATO’ya üyelik sürecine iliÅŸkin soru üzerine, “Süreci takip edeceksiniz.” dedi.
ErdoÄŸan, Ankara’daki terör saldırısına iliÅŸkin deÄŸerlendirmesinin sorulması üzerine, “İçiÅŸleri Bakanı görevini yaptı.” ifadesini kullandı.
Emekli maaÅŸlarına yapılacak düzenlemeye iliÅŸkin soruya karşılık ise ErdoÄŸan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın tüm gerekenleri söylediÄŸini kaydetti.
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Yılbaşından önce zam müjdesi olur mu?” sorusuna, “Ä°nÅŸallah.” cevabını verdi.
ErdoÄŸan, baÅŸka bir soru üzerine AK Parti’nin önümüzdeki hafta sonu yapılacak 4. OlaÄŸanüstü Kongresi’ne iliÅŸkin çalışmaların devam ettiÄŸini söyledi.
AA
Ankara’daki saldırıyı yapan teröristlerden biri terör örgütü PKK üyesi
İzlanda-Türkiye maçı iptal mi?
Ä°ÅŸte 1 kilo zeytinin maliyet!
TCMB BaÅŸkan Yardımcısı Akçay’dan ihracatçıya mesaj
2 yılın altında ceza alanlar da cezaevine girecek
Nobel Ekonomi Ödülü, Daron AcemoÄŸlu’na verildi
Seramik devi iflasın pençesinde
Canan Karatay ‘sakın’ tüketmeyin dedi
Uluslararası iÅŸ dünyası temsilcileri Ä°stanbul’da buluÅŸuyor
Bakan Işıkhan’dan ‘asgari ücret’ açıklaması
Kamu personeline servis hizmeti devam edecek mi?
İzlanda-Türkiye maçı iptal mi?
Ä°ÅŸte 1 kilo zeytinin maliyet!
TCMB BaÅŸkan Yardımcısı Akçay’dan ihracatçıya mesaj
2 yılın altında ceza alanlar da cezaevine girecek
Nobel Ekonomi Ödülü, Daron AcemoÄŸlu’na verildi
Seramik devi iflasın pençesinde
Canan Karatay ‘sakın’ tüketmeyin dedi
Uluslararası iÅŸ dünyası temsilcileri Ä°stanbul’da buluÅŸuyor
Bakan Işıkhan’dan ‘asgari ücret’ açıklaması
Kamu personeline servis hizmeti devam edecek mi?
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.