‘Delice tuzu’ mineral açısından zengin çıktı

0

BEÄžENDÄ°M

ABONE OL

News

0

Kırıkkale’de doÄŸal kaynak suyundan elde edilen, yurt içi ve yurt dışında ilgi gören “Delice tuzu”nun, Dünya SaÄŸlık Örgütü, Avrupa Konseyi ile diÄŸer kuruluÅŸlar tarafından belirlenen kriterlere uygun ve mineraller yönünden zengin olduÄŸu tespit edildi.

Delice ilçesinde Türkiye’nin en büyük doÄŸal kaynak suyu tuzlasında, 2017 yılında 10 milyon liralık yatırımla tuz iÅŸleme tesisi kuruldu.

Tesisten doÄŸal yollarla elde edilen ve mineral zenginliÄŸi nedeniyle tercih edilen tuz, kısa sürede çok sayıda ülkeden talep gördü.

Tuzlada üretilen yıllık 3 bin ton tuzun bin tonu distribütör firmalar aracılığıyla dünyaca ünlü futbol takımı Arsenal ile Yeni Zelanda ve Avustralya’daki bazı rugby takımlarının yanı sıra pek çok ülkeye de gönderiliyor.

Kırıkkale Ticaret ve Sanayi Odasının talebi doÄŸrultusunda Kırıkkale Üniversitesi (KKÜ) Bilimsel ve Teknolojik Uygulama ve AraÅŸtırma Merkezi, “Delice tuzu”nun içeriÄŸiyle ilgili çalışma yaptı.

Bilimsel ve Teknolojik Uygulama ve AraÅŸtırma Merkezi ÖÄŸretim Görevlisi Ogün Bozkaya, AA muhabirine, merkezde, tuz üzerinde mineral deÄŸerleri bakımından yaptıkları çalışma sonucunda, tuz içeriÄŸinin Dünya SaÄŸlık Örgütü, Avrupa Konseyi ve diÄŸer kuruluÅŸlar tarafından belirlenen kriterlere uygun olduÄŸunu tespit ettiklerini anlattı. Bozkaya, ÅŸöyle konuÅŸtu:

“Bununla birlikte literatür araÅŸtırması yaparak tuzun sahip olduÄŸu mineral deÄŸerlerini de incelemiÅŸ olduk. Ä°ncelemelerimiz sonucunda Delice ilçesinde çıkan tuzun gerçekten mineral deÄŸeri yüksek olan bir tuz olduÄŸunu gördük ve tespit ettik. Özellikle içerisinde bulunan kalsiyum, stronsiyum, vanadyum ve iyot gibi elementlerin saÄŸlık açısından ne kadar önemli olduÄŸu literatürce açık. Literatür araÅŸtırmalarına göre, bizim bulgularımızın saÄŸlık kriterleri açısından limitleri aÅŸmadığını da gördük ve aynı ÅŸekilde bu tuzun içerisinde bu minerallerin varlığı da bizi oldukça sevindirdi. Genel olarak düÅŸük düzeyde birçok mineral deÄŸerine de sahip. Ä°çerisinde potasyum, magnezyum, çinko ve aklıma gelmeyen birçok mineralin olduÄŸunu da görmüÅŸ olduk.”

“Hiçbir katkı maddesine rastlamadık”

Bozkaya, çalışmada tuzun içerisinde organik veya inorganik bir karbon kalıntısına da rastlamadıklarını aktardı.

Yüzde 97-98 civarında bir sodyum klorüre sahip tuzun doÄŸal yapısında karbonata da rastlamadıklarına dikkati çeken Bozkaya, ÅŸu bilgileri verdi:

“Teorik olarak yüzde 39 olması gereken sodyumdan daha düÅŸük bir sodyum deÄŸeri tespit ettik. Yüzde 36 civarında. Bu da Dünya SaÄŸlık Örgütü’nün gıda maddelerinde tuz oranlarını azaltmaya yönelik çalışmalarını da destekleyen bir besin maddesi oluyor. Bugün sodyum diyeti yapan hastaları da düÅŸündüÄŸümüzde, sodyum oranının az olması da avantajlı bir durum oluyor. En güzel tarafı da hiçbir katkı maddesine rastlamadık. Biliyorsunuz bu tuzların içerisine topaklanmayı önleyici çeÅŸitli kimyasallar katılır. Bunda böyle bir bulguya da rastlamadık. DoÄŸrudan kaynaktan gelen tuzlu suyun buharlaÅŸmasıyla elde edilen doÄŸal bir besin maddesi niteliÄŸi kazanmış oluyor.”

Mayi Tuz Madencilik Sanayi ve Ticaret Anonim Åžirketi Yönetim Kurulu BaÅŸkanı Oktay Gözüyukarı da tuzun sıvı halde çıktığı için topraktan iyot ve birtakım mineraller aldığını dile getirdi.

Tuzun en büyük özelliÄŸinin bu olduÄŸunu vurgulayan Gözüyukarı, ÅŸöyle devam etti:

“Dünyanın en büyük sorunu iyot noksanlığı. Özellikle yeni doÄŸan çocuklarda zeka geliÅŸimi için bu iyot gerekli. Kırıkkale Üniversitesinde yapılan araÅŸtırmada tuzumuzda 1 kilogramda 1,45 miligram doÄŸal iyot var. Bu doÄŸal iyodu bugüne kadar deniz tuzlarında diye bilirdik ama onlardaki oran 0,7’dir. En büyük farkı doÄŸal iyotlu olması. DoÄŸal iyodun tansiyon hastalarına zararı yok. Sodyum oranı dünyada en düÅŸük. Zaten kaliteli olmasının sebebi de sodyumu düÅŸük olması ve diÄŸer minerallerin yüksek olması.”

AA