“Dünya piyasalarındaki propolisin yüzde 90’ı sahte”

0

BEÄžENDÄ°M

ABONE OL

News

0

Gıda Yüksek Mühendisi ve BEE’O Kurucusu Aslı Elif TanuÄŸur Samancı, dünya piyasalarındaki propolisin yüzde 90’ının sahte olduÄŸunu belirterek, sahte ürünlerin önüne geçebilmek için tebliÄŸ oluÅŸturulması gerektiÄŸini söyledi. 

Samancı, son yıllarda dikkati çeken arı ürünü propolis, 2013 yılında KOSGEB desteÄŸiyle Ä°TÜ ARI Teknokent’te kurulan BEE’O ÅŸirketinin çalışmaları ve gelecek hedeflerine iliÅŸkin AA muhabirine deÄŸerlendirmelerde bulundu.

Propolisin kalorisinin sıfır ve doÄŸal tadının acı olduÄŸuna iÅŸaret eden Samancı, “Arı ürünlerini sıcak ürünlerle tüketmeyin. Propolisi de ılık ve soÄŸuk gıdalara ekleyerek tüketebilirsiniz. Yapılan bilimsel çalışmalarda bu ürünün toksik olup olmadığı araÅŸtırılmış. Propolis, günde ancak 100 ÅŸiÅŸe tüketilirse o toksik doza ulaşıyorsunuz. Dolayısıyla toksik olmayan bir bileÅŸen olarak tanımlanmış.” ÅŸeklinde konuÅŸtu.

Samancı, günlük 20 damla propolis tüketiminin yeterli bir miktar olacağını belirterek, “Bunun 10 damlası sabah ve 10 damlası akÅŸam tüketilirse daha iyi olur. Çünkü biriken serbest radikalleri günde 2 kere atmış olursunuz. Çocuklar bunun yarısını tüketebilir. Hasta olduÄŸunuzda ise rahatlıkla 80-100 damlayı tüketebilirsiniz.” dedi.

“Bazen ilaçlar da maalesef tedavi etmiyor”

Aslı Elif TanuÄŸur Samancı, tıbbın bir yere kadar insanlara yardımcı olabildiÄŸini ifade ederek, “Çocuk doktoru bir tanıdığımız bizi aradı ve çocuÄŸunu tedavi edemediÄŸini söyledi. Bu ürünlerin nasıl kullanılacağını sordu. Söyledik ve çocuÄŸu tedavi oldu. Bazen ilaçlar da maalesef tedavi etmiyor. Babam, kalp cerrahıydı, ‘ilaçla tedavi yoktur, ilaç sadece semptomları bastırır’ derdi. Rahmetli hastalandı ve ‘Bana ilaç vermeyin, gittiÄŸi yere kadar gitsin’ dedi. Ama ilaç verdik ve babam o ilaçların yan etkisinden gitti. O da bize bir hayat dersi oldu.” ÅŸeklinde konuÅŸtu.

Hemen hemen bütün hastalıkların kök nedeninin “bağışıklık” olduÄŸuna iÅŸaret eden Samancı, “Arı sütü ve propolis bağışıklığı düzelttiÄŸi için otomatikman birçok ÅŸeye iyi geliyor. Ä°laç gibi doÄŸrudan orayı hedeflemiyor ama metabolizmadaki sorunu gideriyor.” dedi.

Vücuttaki hücrelerin her gün serbest radikal denilen atıklar oluÅŸturduÄŸunu belirten Samancı, ÅŸunları kaydetti:

“Bu atıkların vücuttan atılması lazım. Ama bu atıkların miktarı fazla olduÄŸu zaman… Mesela çok stresliyiz, az uyuyoruz, saÄŸlıksız besleniyoruz, hasta olduk, hava kirliliÄŸi, yediÄŸimiz içtiÄŸimiz doÄŸal deÄŸil, sigara-alkol… Bunlar vücuttaki serbest radikal miktarını artırıyor. Bunların düzenli ÅŸekilde vücuttan atılması lazım. Serbest radikalleri vücuttan atan tek madde antioksidan. Propolis de doÄŸadaki en güçlü antioksidan.

Bir yetiÅŸkinin günlük alması gereken antioksidan miktarı 5-6 porsiyon taze meyve-sebze, 6-11 porsiyon tam tahıl. Çok yüksek ve bunu tüketebilen insan yok artık. Belki köylerde yaÅŸasaydık, tamamen doÄŸadan beslenseydik olurdu ama ÅŸu anda böyle beslenemiyoruz. Propolis, nar suyundan bile 80 kat daha güçlü antioksidan madde içeriyor. O yüzden çok deÄŸerli ve her gün tüketmeliyiz. Düzenli tüketmek çok önemli çünkü 12 saat içerisinde vücuttan atılıyor. Serbest radikalleri baÄŸlayıp uzaklaşıyor. Vücutta biriken bir ÅŸey deÄŸil. Ama devamlı yüksek doz almamıza gerek yok. Çünkü antioksidanı bir tek propolisten almıyoruz.”

“Sahte ürünlerin önüne geçebilmek için tebliÄŸ oluÅŸturulması gerekiyor”

Gıda Yüksek Mühendisi ve BEE’O Kurucusu Samancı, dünya piyasalarındaki propolisin yüzde 90’ının sahte olduÄŸunu belirterek, “Daha yeni analizlerini Kanada’daki kongrede sundum. Türkiye’de de bu konuda tebliÄŸi olmadığı için Çin’den propolis adı altında bazı ürünler geliyor. Sadece mikrobiyoloji bakılıyor. Normalde antioksidan içerikleri gibi propolisi gösteren fenolik bileÅŸiklerin bulunup bulunmadığının da test edilmesi gerekiyor. Öyle bir kriter olmadığı için çok rahat Çin’den sahte ürün gelebiliyor. Ä°nsanlar bunu kullanıyor ve bir sonuç elde edemiyorlar. Böylece propolis de kötüleniyor, onun deÄŸerini de düÅŸürüyorlar. Ä°çinde ne olduÄŸu belli deÄŸil ki… Yan etkileri de var. Dolayısıyla sahte ürünlerin önüne geçebilmek için tebliÄŸ oluÅŸturulması gerekiyor. Tarım Bakanlığı ile de bu konuyu görüÅŸtük.” ifadelerini kullandı. 

Samancı, propolislerin ekstraksiyonunun bir yatırım gerektirdiÄŸini vurgulayarak, bunun yatırımını 2 yıl önce yaptıklarını, bu konuda Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan 2 milyon TL destek aldıklarını söyledi. 

Propolis üretmenin kolay bir iÅŸ olmadığına iÅŸaret eden Samancı, “Benim lisansım, yüksek lisansım, doktoram, yani ömrümüz bu ürünlerle geçti ve hala araÅŸtırdığımız bir sürü konu var. Bu ekip ve uzmanlık iÅŸi ve de yatırım gerekiyor.” dedi. 

Samancı, ham propolisin doÄŸru özütlendiÄŸinde sindirilebilirliÄŸinin 60 kat arttığını belirterek, “Propolis, alkol ve alkol türevi maddelerde özütlenebiliyor. Fenolik bileÅŸikler; su, zeytinyağı ya da sirke ile açığa çıkmıyor. Buradaki alkol meyvelerde bulunan doÄŸal alkol. Glikol ve gliserol gibi… Zaten bütün ürünlerimiz helal sertifikalı. Su ile çözülseydi zaten herkes su ile çözerdi. Çünkü daha ucuz. ‘Su bazlı’ yazan propolisler analiz edildiÄŸinde içinde hiç propolis olmadığı görülüyor. Ä°çine bazik bir madde katıyorlar onu da etiketine yazmıyorlar ve onlar çok tehlikeli. Ä°ÅŸte mide aÄŸrıtan propolisler öyle çıkıyor meydana…” diye konuÅŸtu. 

“KOSGEB’den destek almasaydık ÅŸirketi kuramazdık”

Aslı Elif TanuÄŸur Samancı, ziraat mühendisi ve arı uzmanı eÅŸi Taylan Samancı ve hocası Prof. Dr. Dilek BoyacıoÄŸlu ile birlikte kurdukları ÅŸirkette ÅŸu anda 100 kiÅŸinin çalıştığını, 2 bin 500 sözleÅŸmeli arıcı ile Türkiye’nin en büyük propolis üreticisi olduklarını anlattı. 

Samancı, Türkiye’de iÅŸ kurmanın zannedildiÄŸi gibi zor olmadığını belirterek, ÅŸunları kaydetti:

“Biz sıfır parayla ÅŸirket kurduk ama bilginin de kralı bizde vardı. KuruluÅŸta KOSGEB’den 350 bin liralık Ar-Ge ve inovasyon desteÄŸi aldık. O destek olmasaydı kurabilir miydik? Kuramazdık. KOSGEB, harcama yapmadan peÅŸin para vermiyor. Bizim onun finanse etmemiz lazım. Halk Bankası’ndan da, tesadüfen duyduÄŸum, çok düÅŸük faizli 100 bin lira kredi aldık. Ä°TÜ ARI Teknokent’teki ofisimize 2 sene kira ve fatura ödemedik. Yeni ürünler geliÅŸtirirken TÜBÄ°TAK’a baÅŸvurduk. Oradan da destek aldık. Tanıdıkla almadık tüm bunları… Normal gittik, baÅŸvurduk, iÅŸimizi düzgün yaptık ve iyi anlattık.” 

Türkiye’deki markaları “BEE’O” ile ihracat markaları “BEE & YOU”nun cirosuna iliÅŸkin bilgi veren Samancı, “Ä°hracat, toplam ciromuzun yüzde 20-25’ini oluÅŸturuyor. Seneye bunun yüzde 40-50’lere çıkmasını hedefliyoruz. Bu yıl 40 milyon TL ciroya ulaÅŸmayı hedefliyoruz. Geçen yıl 21,5 milyon TL ciro yaptık. Bu sene ciromuzu 2’ye katlayacağız.” dedi.

Türkiye’de arıcılığın geliÅŸmesi, arı ve kovan sayısının artması ve Anadolu arı ürünlerinin dünyada bilinen bir marka haline gelmesinin peÅŸinde olduklarını vurgulayan Samancı, “Bunu baÅŸarırsak sürdürülebilir bir iÅŸ modeli oluÅŸturmuÅŸ oluruz. Yoksa bizimle ölüp giden bir iÅŸ modeli olur. Biz istiyoruz ki ülkemize bir fayda olsun.” ifadesini kullandı.

AA