ErdoÄŸan’ın avukatlarından Yunan gazetesine suç duyurusu

0

BEÄžENDÄ°M

ABONE OL

News

0

Türkiye CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan’ın avukatı, ErdoÄŸan hakkında hakaret içeren manÅŸet atan Yunan “Dimokratia” gazetesinin sorumluları hakkında kamu davası açılması için suç duyurusunda bulundu.

ErdoÄŸan’ın avukatı Hüseyin Aydın’ın Ankara Cumhuriyet BaÅŸsavcılığına verdiÄŸi suç duyurusu dilekçesinde, eser sahibi Manolis Kotakis, Yazı Ä°ÅŸleri Müdürleri Andreas Kapsampelis ve Yorgos Giatroudakis ile Yayın Yönetmeni Dimitris Rizoulis “ÅŸüpheli”ler olarak gösterildi.

Dilekçede, gazetenin 18 Eylül 2020 tarihli nüshasının manÅŸetine CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’ın fotoÄŸrafının konulduÄŸu belirtilerek, gazetenin manÅŸetinde Türkçe ve Ä°ngilizce olarak kullanılan hakaret ifadeleri ve gazetede yayımlanan haberden bazı bölümler nakledildi.

Yurt dışında iÅŸlenen CumhurbaÅŸkanına hakaret suçlarında Türk adli makamlarının görevli ve yetkili olduÄŸuna dikkat çekilen dilekçede, “Ceza kanunlarının yer bakımından uygulanmasında, ‘mülkilik ilkesi’ esas olmakla birlikte ‘maÄŸdura göre ÅŸahsilik ilkesi’ de bazı hallerde uygulama alanı bulmaktadır. Devletin yurt dışında iÅŸlenen ve vatandaÅŸlarına yönelik suçları kovuÅŸturma yetkisi ‘maÄŸdura göre ÅŸahsilik ilkesi’ olarak adlandırılmaktadır.” denildi.

Dilekçede, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 299. maddesinde düzenlenen “CumhurbaÅŸkanına hakaret” suçu hakkında Türk adli makamları tarafından soruÅŸturma ve kovuÅŸturma açılabilmesi için suçun Türkiye’de iÅŸlenmesine, failin Türkiye’de bulunmasına veya Adalet Bakanının talebine gerek bulunmadığı ifade edilerek, dolayısıyla fail hakkında herhangi bir koÅŸula baÄŸlı olmaksızın doÄŸrudan doÄŸruya soruÅŸturma açılmasının hukuken mümkün olduÄŸu kaydedildi.

“Dramatik bir ahlaki çöküntünün en çirkin tezahürlerinden biri”

Yunan gazetesinde CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’a yönelik kullanılan ifadelerin, dramatik bir ahlaki çöküntünün en çirkin tezahürlerinden biri olduÄŸu dile getirilen dilekçede, ÅŸöyle denildi:

“Yunan kamuoyunun sessizliÄŸine bakılırsa bu ahlaki çöküntünün marjinal kesimlerle sınırlı olmadığı anlaşılmaktadır. Küfür, söyleyecek sözü olmayanların veya söyleyecek sözü olmakla birlikte münasip bir dille söyleme becerisinden yoksun olanların dilidir. Küfür, muhatabı için deÄŸil, söyleyeni için büyük bir utanç ve aÅŸağılık bir eylemdir. Bu aÅŸağılık eylemin hedefi, sadece CumhurbaÅŸkanımızın ÅŸahsı deÄŸildir. Aynı zamanda CumhurbaÅŸkanımızın DoÄŸu Akdeniz’de ve Adalar Denizi’nde kararlı bir ÅŸekilde savunduÄŸu milletimizin yüksek menfaatleridir.”

“DüÅŸünce ve ifade özgürlüÄŸü çerçevesinde deÄŸerlendirilemez”

Söz konusu haberin, TCK’deki “CumhurbaÅŸkanına hakaret” suçunun unsurlarını ihtiva ettiÄŸine iÅŸaret edilen dilekçede, bunun düÅŸünce ve ifade hürriyeti çerçevesinde deÄŸerlendirilmesinin de mümkün olmadığı vurgulandı.

Avrupa Ä°nsan Hakları Mahkemesinin (AÄ°HM), kararlarında, Avrupa Ä°nsan Hakları SözleÅŸmesi’nin (AÄ°HS) ifade özgürlüÄŸünü koruma altına alan 10. maddesinin, bireylerin “görüÅŸlerini açıklayabilme, kanaat sahibi olabilme, kamu otoritelerinin müdahalesi ve ülke sınırları söz konusu olmaksızın bilgi ve fikir alıp verme” özgürlüklerinden oluÅŸtuÄŸunu belirttiÄŸine yer verilen dilekçede, bununla birlikte ifade özgürlüÄŸünün, sınırsız bir hak niteliÄŸi taşımadığı, sözleÅŸmenin 10. maddesinin 2. fıkrasında belirtilen amaçlarla sınırlandırılabileceÄŸi aktarıldı. 

Dilekçede, ÅŸöyle devam edildi:

“Bu durum, ifade özgürlüÄŸünün mutlak bir hak niteliÄŸi taşımadığını ve sayılan durumların varlığı halinde hakka müdahale imkanı verildiÄŸini göstermektedir. Demokratik toplumdaki önemine raÄŸmen ifade özgürlüÄŸü, mutlak nitelikte olmayıp bazı sınırlamalara tabidir. AÄ°HS’in 10. maddesinin 2. fıkrasında, ‘Kullanılması görev ve sorumluluk yükleyen bu özgürlükler, demokratik bir toplumda, gerekli tedbirler niteliÄŸinde olarak, ulusal güvenliÄŸin, toprak bütünlüÄŸünün veya kamu emniyetinin korunması, nizamın saÄŸlanması ve suç iÅŸlenmesinin önlenmesi, saÄŸlığın veya ahlakın, baÅŸkalarının ÅŸöhret ve haklarının korunması, gizli bilgilerin açığa vurulmasının önlenmesi veya yargı gücünün otorite ve tarafsızlığının saÄŸlanması için yasayla öngörülen bazı merasime, koÅŸullara, sınırlamalara veya yaptırımlara baÄŸlanabilir.’ denilmektedir. 

Aynı ÅŸekilde Anayasa’nın 26. maddesine göre ise ‘Bu hürriyetlerin kullanılması, milli güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliÄŸi, Cumhuriyetin temel nitelikleri ve devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüÄŸünün korunması, suçların önlenmesi, suçluların cezalandırılması, devlet sırrı olarak usulünce belirtilmiÅŸ bilgilerin açıklanmaması, baÅŸkalarının ÅŸöhret veya haklarının, özel ve aile hayatlarının yahut kanunun öngördüÄŸü meslek sırlarının korunması veya yargılama görevinin gereÄŸine uygun olarak yerine getirilmesi amaçlarıyla sınırlanabilir.’ BaÅŸkalarının ÅŸöhret ve haklarının korunması, yani özel hayata saygı hakkı da ifade özgürlüÄŸünün sınırlandırılmasında meÅŸru amaçlardan biri olarak hem sözleÅŸme hem de Anayasa tarafından kabul edilmektedir.”

Dilekçede sonuç itibarıyla ÅŸüphelilerin, CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’a karşı onur ÅŸeref ve saygınlığını rencide edici ifadeler kullandıkları, ErdoÄŸan’ın kiÅŸiliÄŸini, saygınlığını ve itibarını hedef aldıkları ve bu ÅŸekilde CumhurbaÅŸkanına hakaret suçunu iÅŸlediklerinin sabit olduÄŸu belirtilerek, haklarında kamu davası açılması istendi.

AA