25 Ekim 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.

1xbetbetpasmariobet
a
en iyi rulet siteleri

Hindistan, Türkiye’nin BRICS üyeliğini kabul etmedi

Hindistan, Türkiye'nin BRICS üyelik teklifini reddetti. Alman BILD gazetesine göre Hindistan, düşmanı Pakistan ile Ankara'nın iyi ilişkilerini gerekçe göstererek teklifi reddetti. Gerekli oybirliği sağlanamadı.

Hindistan, Türkiye’nin BRICS üyelik teklifini reddetti.

Alman BILD gazetesine göre Hindistan, düşmanı Pakistan ile Ankara’nın iyi iliÅŸkilerini gerekçe göstererek üyelik teklifini reddetti. Gerekli oybirliÄŸinin saÄŸlanamadığı bildirildi.

BRICS için bir araya gelen devlet ve hükümet başkanlarının, gruba şimdilik yeni üye kabul etmeme kararı aldığı bildirildi.

“Ãœlkeler geniÅŸleme dalgasına karşı”

BRICS bloÄŸuna son olarak Ä°ran, Mısır, Etiyopya, BirleÅŸik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan katıldı. Türkiye, Azerbaycan ve Malezya resmi olarak üyelik baÅŸvurusunda bulundu. Uzmanlar, BRICS’te yakın zamanda geniÅŸleme olmayacağını belirtiyor. Bunun nedeni olarak da geniÅŸleme dalgasına karşı olan birçok ülke olması gösteriliyor.

BRICS nedir? 

GeliÅŸmekte olan ülkelerin uluslararası konularda daha çok söz sahibi olmasını isteyen Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin 2006’da, “BRIC” grubunu kurdu. Grup adını, bu ülkelerin Ä°ngilizce baÅŸ harflerinden alıyor. 2011’de Güney Afrika’nın da katılmasıyla grubun adı “BRICS” oldu. BRIC kısaltmasını ilk kez 2001’de o zamanlar yatırım bankası Goldman-Sachs’ta yönetici olan Ä°ngiliz ekonomist Jim O’Neill kullandı. Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin’in Ä°ngilizce okunuÅŸunun baÅŸ harflerini bir araya getiren O’Neill, bu dört ülkenin 2050’ye kadar dünyanın en büyük ekonomileri arasında yer alacağı öngörüsünde bulundu.

 

NATO’nun Yugoslavya ve ABD’nin Irak müdahalesinin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ni devredışı bırakmasına tanık olan Rusya, 2009’da Brezilya, Hindistan ve Çin ile BRIC örgütünün ilk adımlarını attı. 2011’de Güney Afrika’nın (South Africa) katılımıyla örgüte bir harf daha eklenerek BRICS oldu. 2024’te Mısır, Etiyopya, İran ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin katılımıyla da BRICS+ diye anılmaya başlandı.

BRICS’in amacı ABD liderliğindeki Batı ekseninin karşısında küresel Doğu ve Güney’in de çıkarlarını esasa alan bir örgütlenme olarak tanımlanıyor.  Uluslararası Para Fonu, Dünya Bankası, Dünya Ticaret Örgütü ve Birleşmiş Milletler gibi Batılı görülen örgütlenmelerde reform talebi ortak amaçlardan biri olarak gösteriliyor. BRICS’te önceleri Rusya başı çekerken, ekonomik, nüfus ve siyasi gücüyle Çin’in giderek örgütlenmeyi domine ettiği belirtiliyor.

BRICS nasıl bir oluşum?

BRICS bünyesindeki ülkelerin toplam nüfusu 3,5 milyardır. Yani BRICS ülkeleri dünya toplam nüfusunun yüzde 45-50’sine sahiptir. Batı nüfusunun giderek yaÅŸlandığı, ekonomik verimliliÄŸin azaldığı bu süreçte BRICS, büyük çoÄŸunluÄŸu 35 yaÅŸ altı genç nüfustan oluÅŸan önemli ve etkin bir oluÅŸum haline geldi. Ayrıca, BRICS ülkelerinin ekonomilerinin toplam büyüklüğü 29 trilyon dolar seviyesindedir. Bu gösterge, dünya ekonomisinin yaklaşık yüzde 30’unun BRICS ülkeleri tarafından kontrol edildiÄŸi anlamına geliyor. BRICS’in dünya nüfusuna oranla elinde tuttuÄŸu ekonomik konumu birbiriyle dengeli olmayıp, ekonomik etkinliÄŸi görece daha düşüktür. Kısacası, BRICS’in kalkınma sürecindeki ülkelerden oluÅŸtuÄŸu söylenebilir.

Ayrıca, BRICS ülkeleri dünya ham petrolünün yaklaşık yüzde 45’ine sahiptir. Bu durum, BRICS’i enerji ihtiyacı açısından da önemli kılıyor.

BRICS kalkınma öncelikli projelere özel bir önem atfediyor. Bu minvalde BRICS, geliÅŸmekte olan ülkeler içerisinde ağırlık ve etkinliÄŸe sahip olabilmek için kendi bünyesinde çalışan Yeni Kalkınma Bankasını kurdu. Nitekim BRICS, 2022’ye kadar geliÅŸmekte olan ülkelere yeni yol, köprü, demir yolu ve su tedariki projelerinin gerçekleÅŸtirilebilmesi amacıyla yaklaşık 32 milyar dolar kredi saÄŸladı.

Batı BRICS’i nasıl görüyor?

Batılı uzmanlar, BRICS’i Batılı yaklaşımlara bir tepki oluÅŸumu olarak deÄŸerlendiriyor. Batı tarafında özellikle Rusya’nın, Ukrayna-Rusya savaşını takiben Batı’nın uyguladığı yaptırımları aÅŸabilmek için oluÅŸumu güçlendirmeye gayret ettiÄŸi ifade ediliyor.

Mevcut konjonktürde Avrupa ve Amerika BirleÅŸik Devletleri’nin (ABD) ekonomik anlamda en üst seviyeye ulaÅŸtığı ve Batı’nın bundan sonraki süreçte ilerlemeye yönelik faaliyetlerinin ekonomik kardan daha yüksek olacağı biliniyor. Son zamanlarda, Batı’nın DoÄŸu’ya olan ihtiyacı doÄŸal gaz gibi temiz enerji kaynaklarının yanı sıra geliÅŸmiÅŸ ülkelerde giderek yaÅŸlanan nüfusun oluÅŸturduÄŸu boÅŸluÄŸu genç nüfusla ikame zorunluluÄŸu, ekonomik ilerleme ve bunun gibi sorunlara çözüm saÄŸlanması konusunda belirgin bir ÅŸekilde arttı.

Rusya ve taraftarı olarak görülen Ä°ran’a uygulanan ambargolar ise karşı karşıya olunan enerji ve bununla beraber diÄŸer sorunların çözümünü daha kompleks hale getiriyor. Ukrayna-Rusya savaşı ve Ä°srail’in Gazze’yi iÅŸgaliyle ortaya çıkan yeni konjonktür ekonomik geliÅŸimi yeterince güçleÅŸtiriyor. Ayrıca son günlerde, Ä°srail’in Gazze’yi iÅŸgaline tepki olarak Kızıldeniz ve SüveyÅŸ Kanalı’nda ortaya çıkan durumun ise ulaşımı güçleÅŸtirerek, tüketiciler açısından ilave yüzde 15-25 düzeyinde yük getirmesi ekonomik konjonktürü daha da zorlaÅŸtırıyor. Tüm bu hususlar BRICS’in geliÅŸmekte olan ülkeler açısından cazibesini ve kendileri açısından etkinliÄŸini artırıyor.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Otomobil ilanlarına yeni düzenleme yolda

HIZLI YORUM YAP