İşte alzaymır riskini artıran faktörler!

0

BEÄžENDÄ°M

ABONE OL

News

0

Yeditepe Üniversitesi KoÅŸuyolu Hastanesi Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Burcu Örmeci, yaptığı yazılı açıklamada, alzaymırın son yıllardaki en önemli risk faktörlerinden birinin beyin kan akımının azalması olduÄŸunu belirtti. 

Beyin kan akımının azalmasının kilo ile baÄŸlantılı olduÄŸunu, vücut kitle endeksi ne kadar yüksekse beyindeki kan akışının da o kadar yavaÅŸladığını ifade eden Örmeci, “Hareketli bir yaÅŸam yoksa veya düzenli egzersiz yapılmıyorsa beyin kan akışı azalıyor ve bu da alzaymırın oluÅŸması açısından risk faktörü oluÅŸturuyor. Bir diÄŸer neden ise beslenme. Ä°ÅŸlenmiÅŸ karbonhidrat ve hayvansal yaÄŸ ağırlıklı ve protein, vitamin dengesine özen gösterilmeyen düzensiz beslenme de alzaymır hastalığı açısında önde gelen risk faktörü arasında. Bu yüzden iyi beslenmeye ve fiziksel aktiviteye emek harcamak istemeyen, hareketsiz ve kilolu kiÅŸilerde alzaymır hastalığı görülme ihtimali yüksek.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.

Doç. Dr. Örmeci, alzaymır için kullanılan ilaçların tamamının sadece süreci yavaÅŸlattığını aktararak, ÅŸu bilgileri verdi:

“Akdeniz tipi beslenen ve hareketli kiÅŸilerde alzaymır riski oldukça azalıyor. Åžu an elimizde alzaymırı durduracak veya iyileÅŸtirecek herhangi bir ilacın olmaması hastalıktan korunmanın önemini daha da net ortaya koyuyor. Elimizdeki ilaçların tamamı hastalık baÅŸladığında süreci yavaÅŸlatmaya yönelik. Bu nedenle çocukluktan itibaren saÄŸlıklı beslenmek ve egzersizi hayatımızın bir parçası haline getirmek son derece önem taşıyor. Hatta çalışmalar göstermiÅŸ ki, alzaymır hastalığı tanısı aldıktan sonra bile düzenli egzersiz ve iyi beslenme hastalığın gidiÅŸatını yavaÅŸlatabiliyor ve ilaçların yapamadığı düzelmeyi saÄŸlayabiliyor. Bu kriterler genetik risk olsun ya da olmasın herkesi kapsıyor. Alzaymıra iyi gelecek bitki, tohum veya kök aramaktansa iyi beslenme ve hareket etme çok daha kesin sonuçlar vermekte.”

YaÅŸ en önemli risk faktörü

Beslenme ve fiziksel aktivitenin yanı sıra hastalığının en önemli risk faktörünün yaÅŸ olduÄŸunun altını çizen Doç. Dr. Burcu Örmeci, ÅŸu bilgileri verdi:

“Net bir ÅŸekilde alzaymır yaÅŸlanma ile alakalı bir hastalıktır. Gençlerde bu hastalığın ortaya çıkması için yeterli yaÅŸlanma olmadığından alzaymır hastalığı da söz konusu deÄŸildir. 25- 30 yaÅŸ aralığında bana korku ile baÅŸvuran hastalarımız var. Ancak bu yaÅŸlarda alzaymır tanısı almanın zaten mümkün olmadığının bilinmesi gerekir. Özellikle ailesinde alzaymır hastalığı olan genç bireyler ‘Ben de alzaymır olacak mıyım?’ diye nörologlara baÅŸvuruyor. Bunu söylemenin olanağı yok. Ancak, ailede birden çok tanı almış kiÅŸinin olması ya da ailede 50 yaşından önce tanı almış hastaların olması durumunda genetik risk artıyor diyebiliriz ama kesinlikten söz edemeyiz.”

Hafızanın, yaÅŸla birlikte azalması gereken bir ÅŸey olmadığını vurgulayan Örmeci, “Beyinsel iÅŸlevlerinizi etkileyebilecek saÄŸlıklı alışkanlıklar edinmeye baÅŸlamak için asla çok geç deÄŸil. Beyninizi zekice yapılandırın. Beyin açısından saÄŸlıklı bir yaÅŸam tarzı, önemli sayıda insanda demans geliÅŸimini geciktirebiliyor veya önleyebiliyor. Bu nedenle alzaymır hastalığında hiçbir zaman geç deÄŸil, bu yüzden biz herkese ‘ÅŸimdi baÅŸla’ diyoruz.” tavsiyelerinde bulundu.

AA