Koronavirüs altını rekora taşıdı

0

BEÄžENDÄ°M

ABONE OL

News

0

Yatırımcılar tarafından güvenli liman olarak kabul edilen altın fiyatlarındaki yükseliÅŸ eÄŸiliminde, risk algısını artıran koronavirüs salgını ve jeopolitik riskler ana sebepler olarak kabul ediliyor. 

Yılın başında Irak’ta Ä°ranlı komutanın ABD tarafından öldürülmesiyle artan jeopolitik riskler, altının ons fiyatını Nisan 2013’ten bu yana ilk defa 1.600 doların üstüne taşımıştı. ABD ile Ä°ran arasındaki gerilimin kısa sürmesiyle 1.536 dolara kadar gerileyen altının ons fiyatı, bu seviyelerden tekrar yükseliÅŸe geçmiÅŸti.

Analistler, Çin’de yeni yıl tatili öncesi ortaya çıkan koronavirüs salgınının, küresel ekonomiye olumsuz etkileri sebebiyle yatırımcıları güvenli limanlara yönlendiren bir risk faktörü olduÄŸunu kaydetti. 

Altının ons fiyatı koronavirüsle ilgili tedirginliklerin baÅŸlangıcından itibaren sınırlı yükseliÅŸlerle hareket ederken, salgından dolayı farklı ülkelerdeki ölüm vakalarının artması, risk algısında yükseliÅŸin ivme kazanmasına neden oldu.

Altının ons fiyatı 1.637 dolar ile son 7 yılın zirvesini görürken, yıl başından bu yana getirisi yüzde 7,5 oldu. 

Öte yandan, azalan risk iÅŸtahının küresel çapta dolar talebini artırdığına ve dolar endeksini 99,9 ile son 3 yılın en yükseÄŸine taşıdığına dikkati çeken analistler, bu fiyatlamanın altının gram fiyatındaki yükseliÅŸin daha güçlü olmasına neden olduÄŸunu ifade etti.

Yurt içinde, altının gram fiyatı, ons fiyatı ve dolardaki deÄŸerlenmeye paralel yıl başından bu yana yüzde 10’un üzerinde artış kaydederek 324 lirayla tüm zamanların en yüksek seviyesini gördü.

Rekor düÅŸük seviyelerdeki faiz getirileri altını destekliyor

Analistler, yatırımcıları altına yönlendiren bir baÅŸka faktörün küresel çapta rekor düÅŸük seviyelerde seyreden faiz getirileri olduÄŸunu, getiri arayışının altını öne çıkan yatırım araçlarından biri haline getirdiÄŸini kaydetti. 

Dünya genelinde negatif getirili borç miktarı 2019 sonunda 10 trilyon dolar seviyesindeyken, ÅŸubatta 12,5 trilyon dolar seviyesine yükseldi. 

Analistler, Türkiye’de son dönemde faizlerdeki gerilemenin ve görece yükselen bölgesel risklerin yatırımcılarda benzer bir eÄŸilime neden olduÄŸunu kaydederek, baÅŸlıca merkez bankalarının güvercin tutumunun devam etmesi ve 2020’de faiz indirimlerinin süreceÄŸine yönelik beklentilerin altın fiyatlarını desteklediÄŸini söyledi.

Dünya Altın Konseyi (WGC) geçen ay altın bazlı yatırım fonlardaki geliÅŸmelerle ilgili yayımladığı raporda küresel altın fonlarındaki altın miktarının yaklaşık 3 bin tonla tarihin en yüksek seviyesine çıktığını, piyasa deÄŸerinin ise 150 milyar doları aÅŸtığını duyurmuÅŸtu.

ABD Merkez Bankası (Fed) ile Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) faiz indireceÄŸine dair tahminler koronavirüs salgını sonrası önemli ölçüde yükselirken, yıl sonuna kadar iki bankanın da birer kez faiz indireceÄŸine kesin gözüyle bakılıyor.

Çin Merkez Bankası (PBoC) ise ekonomik aktiviteye yönelik endiÅŸeleri gidermek amacıyla iç piyasaya likidite saÄŸlamaya devam ediyor. PBoC, son hamlesinde ise 1 ve 5 yıllık kredi faizlerinde indirime gitmiÅŸti.

Makroekonomik verilerin fiyatlar üzerindeki etkisi artabilir

Uluslararası piyasada dolar endeksi ile altın fiyatlarının genellikle birbirine ters hareket etmesine raÄŸmen son dönemde iki varlığın da aynı yönde hareket ettiÄŸine deÄŸinen analistler, bu hareketin arkasında, koronavirüs salgınının neden olduÄŸu tedirginliklerin olabileceÄŸine dikkati çekti. 

Aylık bazda yükseliÅŸini üçüncü aya taşıyan ve sene başından bu yana yüzde 10 deÄŸer kazanan gram altında kısmi kar realizasyonlarının gerçekleÅŸebileceÄŸini kaydeden analistler, uzun dönemde ise altında yukarı yönlü beklentilerinin devam ettiÄŸini ifade etti. 

Analistler, teknik açıdan altın fiyatındaki olası geri çekilmelerde 300-305 lira bandının takip edileceÄŸini, altının ons fiyatında ise 1.630 doların üzerinde kalıcılık saÄŸlanması durumunda 1.680 doların gündeme gelebileceÄŸini, aksi takdirde 1.520 dolar seviyelerine geri çekilmeler görülebileceÄŸini söyledi.

Bundan sonraki süreçte, koronavirüs salgını ile ilgili haber akışının yanı sıra Çin baÅŸta olmak üzere küresel ekonomiye etkilerinin gündemin odağındaki yerini koruyacağını dile getiren analistler, bu anlamda makroekonomik verilerin fiyatlar üzerindeki etkisinin artabileceÄŸini vurguladı.

AA