“Ä°LKBAHAR VE YAZIN DENÄ°ZLERDE UYANIÅž BAÅžLAR”
Prof. Dr. Okyar, bunun sucul ekosistemlerde bir veya birkaç alg türünün, ortamdaki besin tuzu yoğunluklarının artması sonucu meydana gelen bir olay olduğunu, alglerin diğer türlere göre gerek sıcaklığın yükselmesi gerekse ortamdaki azot ve fosforun artmasından faydalanıp mililitrede milyonlarca değere ulaşabildiğini belirtti.
İlkbahar ve yaz mevsiminde bütün doğada olduğu gibi denizde de uyanış başladığının altını çizen Okyar, özellikle bitkisel organizmaların bundan nasibini alarak çoğaldığını bildirdi.
Biyolojik canlının çoğalması sırasında çevresel koşul ve etkenlere bağlı olarak aşırı arttığını aktaran Okyar, fitoplanktonun türüne göre deniz turuncu, kahverengi, yeşil ve kırmızı renklerine boyandığını, bu doğa olayının genellikle derinliği az olan sahil sularında, iç deniz, körfezler, göller ve nehir ağzına yakın yerlerde yoğun görüldüğünü kaydetti.
Prof. Dr. Okyar, aşırı alg artışları sonucu oluÅŸan bu olayın artık Marmara Denizi’nin rutini olduÄŸunun altını çizerek, şöyle devam etti:
“Önceden yılda bir iki kez görülen bu olay ÅŸimdi yıl içinde daha sık görülmeye baÅŸlandı. Son 10-15 yıldır ise bu olayları senede 5-6 defa görmeye baÅŸladık. Fakültemiz tarafından “R/V Yunus-S” araÅŸtırma gemisiyle Marmara Denizi’nde son seferimizde özellikle Gemlik Bölgesi’nde yoÄŸun ‘red-tide’ olayıyla karşılaÅŸtık. Görsel olarak görünüm çok kötü. Denizin rengi kıpkırmızı ve yoÄŸun organik madde olduÄŸunu tespit ettik. Havalar birden bire çok ısındı, doÄŸal olarak su sıcaklığının oldukça yüksek ve denizin oldukça duraÄŸan olduÄŸunu görüyoruz. Ayrıca bu çalışma sonucunda ÅŸu an yüzeyde oksijen seviyesi 6-7 civarında ama 40-50 metreden sonra birin altındaki deÄŸerlere düşüyor ne yazıkki.”