23 Kasım 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) 12 AÄŸustos’taki toplantısına iliÅŸkin özet yayımlandı. Özette, temmuz ayında tüketici fiyatlarının yüzde 1,80 arttığı, yıllık enflasyon 1,42 puan yükseliÅŸle yüzde 18,95 olarak gerçekleÅŸtiÄŸi hatırlatıldı.
Gıda ve enerji gruplarındaki artışın bu geliÅŸmede belirleyici olduÄŸu, yıllık enflasyonun hizmetlerde sınırlı bir ÅŸekilde yükseldiÄŸi, temel mal grubunda ise bir miktar gerilediÄŸi belirtilen özette, “Temmuz ayında Türk lirası ılımlı bir seyir izlerken, uluslararası enerji fiyatları artış göstermiÅŸ, enerji dışı emtia piyasalarında sınırlı da olsa düşüşler sürmüştür. Buna karşın, gecikmeli etkiler ve tedarik zincirlerinde süregelen sorunlar nedeniyle üretici enflasyonundaki yükseliÅŸ eÄŸilimi devam etmiÅŸtir. Bu görünüm altında, yıllık enflasyon çekirdek enflasyon göstergelerinden B’de yükselirken, C’de gerilemiÅŸ; göstergelerin yakın dönem eÄŸilimlerindeki yüksek seviyeler korunmuÅŸtur.” ifadelerine yer verildi.
Özette, uluslararası tarımsal emtia ve gıda fiyatlarındaki yüksek seviyelerin, birikimli kur etkileri ve iklim koşullarına bağlı etkilere ilave olarak belirli ürünlerdeki arz kısıtlarının gıda üretici enflasyonunu olumsuz yönde etkilediği, söz konusu artışların açılmayla birlikte tüketici fiyatlarına yansıdığı vurgulandı.
Ä°ÅŸlenmemiÅŸ gıda fiyat geliÅŸmeleri incelendiÄŸinde, mevsimsellikten arındırılmış verilerin meyve fiyatlarında daha belirgin olmak üzere, taze meyve ve sebze fiyatlarında aylık bazda önemli bir artışa iÅŸaret ettiÄŸi belirtilen özette, “Süt fiyatları çiÄŸ süt referans fiyatlarındaki düzenlemeye baÄŸlı olarak yükseliÅŸ sergilerken, iklim koÅŸullarına baÄŸlı olarak yurt içi üretimi gerileyen bazı bakliyat kalemlerinde fiyat artışları izlenmiÅŸtir. Ä°ÅŸlenmiÅŸ gıdada ekmek ve tahıllar alt grubu, peynir ve diÄŸer süt ürünleri ile iÅŸlenmiÅŸ et ürünleri olumsuz ayrışmıştır. Dış fiyat baskıları nedeniyle katı ve sıvı yaÄŸlar bu dönemde öne çıkan bir diÄŸer alt kalem olmuÅŸtur.” deÄŸerlendirmesi yapıldı.
Özette, enerji fiyatlarının temmuz ayında yüzde 6,19 arttığı, grup yıllık enflasyonunun 4,23 puan yükselişle yüzde 21,51 olduğu hatırlatıldı.
Elektrik ve doÄŸal gaz fiyatlarının bu dönemde sırasıyla yüzde 15,01 ve yüzde 9,84 yükselmesinin, enerji grubu fiyat dinamiklerinde belirleyici olduÄŸu vurgulanan özette, “LPG’de ortaya çıkan fiyat artışı ihtiyacının bir kısmı eÅŸel mobil sistemiyle karşılanırken, bir kısmı fiyatlara yansıtılmıştır. LPG fiyatlarındaki artışa paralel olarak tüp gaz fiyatları da yükselmiÅŸtir.” ifadeleri kullanıldı.
Özette, temel mal grubu yıllık enflasyonunun temmuz ayında 0,70 puan düşüşle yüzde 21,22’ye gerilediÄŸi bildirildi.
Türk lirasının bu dönemde görece ılımlı seyretmesinin ithalat fiyatları kaynaklı baskıları hafiflettiği kaydedilen özette, şu ifadelere yer verildi:
“Yıllık enflasyon dayanıklı tüketim mallarında düşerken, diÄŸer alt gruplarda yükselmiÅŸtir. Dayanıklı mal fiyatları temmuz ayında yüzde 0,11 oranında gerilemiÅŸ, yıllık enflasyon 3,68 puan düşüşle yüzde 27,18’e gerilemiÅŸtir. Bu geliÅŸmede beyaz eÅŸya baÅŸta olmak üzere elektrikli ve elektriksiz ev aletlerinde süregelen aylık artışlara karşın, mobilya fiyatlarındaki gerileme ve baz etkisi belirleyici olmuÅŸtur. Kısıtlamalara baÄŸlı olarak ılımlı bir seyir izleyen giyim ve ayakkabı grubu enflasyonu, açılma ile birlikte baÅŸladığı yükseliÅŸ eÄŸilimini bu dönemde de sürdürmüş ve alt grubun yıllık enflasyonu 1,51 puan artışla yüzde 8,37’ye yükselmiÅŸtir. Dayanıklı tüketim mallarına kıyasla kur ve ithalat fiyat geliÅŸmelerine daha gecikmeli tepki veren diÄŸer temel mallarda ise yıllık enflasyondaki yükseliÅŸ devam etmiÅŸtir.”
PPK Özeti’nde yıllık enflasyonun lokanta-otel ve ulaÅŸtırma hizmetlerinde yükselirken, kira kaleminde yatay seyrettiÄŸi, haberleÅŸme ve diÄŸer hizmetlerde ise gerilediÄŸi belirtildi.
Normalleşme adımlarıyla birlikte lokanta-otel alt grubunda, gerek dışarıda yenen yemek gerekse konaklama hizmetlerinde, temmuz ayında da yüksek fiyat artışlarının izlendiği vurgulanan özette, yemek hizmetlerindeki olumsuz görünümde gıda enflasyonunun önemli rol oynadığının altı çizildi.
Özette, şu değerlendirmeler yapıldı:
“Bu dönemde ulaÅŸtırma hizmetlerinde fiyatlar nispeten yatay seyretse de bir önceki yıldaki düşük baz nedeniyle yıllık enflasyon yükselmiÅŸtir. Bu görünüm altında, temmuz ayında lokanta-otel dışında kalan hizmet fiyatlarında görece ılımlı bir seyir kaydedildi. Alkollü içecek ve tütün grubu yıllık enflasyonu, geçmiÅŸ altı aylık ÃœFE artışının maktu ve asgari maktu vergilere yansıtılmamasının etkisiyle temmuz ayında sınırlı bir gerileme gösterdi.”
PPK Özeti’nde geliÅŸmiÅŸ ülkeler baÅŸta olmak üzere dünya genelinde aşılamanın hızlanmasının küresel ekonomide toparlanma sürecini desteklediÄŸi vurgulandı.
Öncü göstergelerin, normalleÅŸme adımları ile birlikte, salgın kısıtlamalarından daha fazla etkilenen hizmetler sektörünün de imalat sektöründe halihazırda devam eden toparlanmaya eÅŸlik ettiÄŸine iÅŸaret etiÄŸi belirtilen özette, “Bununla birlikte, aşılama programlarında ilerleme kaydeden ekonomiler kısıtlamaları hafifleterek iktisadi faaliyette daha güçlü bir performans sergilemektedir. DiÄŸer taraftan son dönemde bazı virüs varyantlarının tekrar vaka artışlarına yol açması, salgın hastalığın seyrine iliÅŸkin belirsizliklerin küresel iktisadi faaliyet üzerinde yarattığı aÅŸağı yönlü riskleri canlı tutmaktadır.” ifadelerine yer verildi.
Özette, küresel talepteki hızlı toparlanmanın, emtia fiyatlarındaki yüksek seyrin, bazı sektörlerdeki arz kısıtları ve taşımacılık maliyetlerindeki artışın uluslararası ölçekte üretici ve tüketici fiyatlarının yükselmesine yol açtığı belirtildi.
Başlıca tarımsal emtia ihracatçısı ülkelerde yaşanan iklim koşullarının küresel gıda fiyatları üzerine olumsuz yansımalarının görüldüğü aktarılan özette, şu değerlendirmeler yapıldı:
“Yükselen küresel enflasyon ve enflasyon beklentilerinin uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkileri önemini korumaktadır. Bir önceki PPK döneminden bugüne, bazı geliÅŸmiÅŸ ülkelerde aylık ve yıllık enflasyonda artışlar sürmüştür. GeliÅŸmekte olan ülkelerdeki normalleÅŸme sürecinin devam ettiÄŸi ve bazı merkez bankalarının ilave sıkılaÅŸmaya gittiÄŸi görülmektedir. Bu görünüm, küresel finansal koÅŸullarda artan belirsizliklere ve bir miktar sıkılaÅŸmaya iÅŸaret etmektedir. Küresel risk iÅŸtahındaki dalgalı seyir ve uzun vadeli tahvil faizlerinin seyrine iliÅŸkin belirsizlikler küresel finansal piyasalarda dalgalanmaya yol açmaktadır. Kurul, küresel enflasyon baskılarının para politikalarında ve dolayısıyla küresel finansal piyasalarda veri duyarlılığını artırdığı ve buna baÄŸlı oynaklıkların görülebileceÄŸi yönündeki görüşünü korumuÅŸtur. İçinde bulunduÄŸumuz PPK döneminde geliÅŸmekte olan ülkelerden portföy çıkışları hisse senedi piyasaları kaynaklı olmuÅŸ, borçlanma senedi piyasalarına ise sınırlı giriÅŸler gözlenmiÅŸtir. GeliÅŸmiÅŸ ülkelerde uzun vadeli tahvil faizlerindeki oynaklık ve küresel finansal koÅŸulların seyri geliÅŸmekte olan ülkelere yönelen portföy akımlarına iliÅŸkin riskleri canlı tutmaktadır.”
– “Gelecek dönemde hizmetler sektöründe istihdam artışları görülebilecek”
Özette, üretici enflasyonunun, uluslararası emtia fiyatlarının gecikmeli etkilerinin, tedarik zincirlerinde devam eden sorunlar ve yurt içinde enerji fiyatlarında yapılan düzenlemeler neticesinde temmuz ayında da yükseliş eğilimini sürdürdüğü belirtildi.
Bu dönemde enerji, aÄŸaç ve mantar ürünleri, imalat sanayine temel girdi saÄŸlayan sektörlerden ana metal sektörü ile inÅŸaat sektörü ile baÄŸlantılı metalik olmayan mineral maddelerde üretici fiyatlarındaki artışların öne çıktığı vurgulanan özette, “Küresel ölçekte bakıldığında da, üretici fiyatlarının ulaÅŸtığı seviyelerin tüketici fiyatları üzerinde baskı oluÅŸturmaya devam etmekte olduÄŸu izlenmektedir.” ifadeleri kullanıldı.
Özette, ticari kredilerin ılımlı bir seyir izlediği bildirildi.
Son dönemde açılma ve ertelenmiş talebe bağlı olarak artış gösteren bireysel kredilerin ılımlı seyre dönmesi için alınan makroihtiyati tedbirlerin yeterliliğinin izlendiği aktarılan özette, şu değerlendirmelerde yer aldı:
“Kurul, bireysel kredilerin daha ılımlı bir büyüme sergilemesinin, enflasyon görünümü ve dış denge üzerindeki riskleri sınırlamak için önemli olduÄŸuna dair yaptığı vurguyu korudu. Bu çerçevede, kredilerin seyri ve kompozisyonu makroekonomik istikrar açısından yakından takip edilmektedir. Ä°kinci çeyrekte yurt içi iktisadi faaliyet güçlü seyretti. Ciro ve perakende satış hacmi endeksleri de haziran ayında açılma etkisiyle kuvvetli artış kaydetti. Bununla birlikte, imalat sanayi yurt içi reel ciro endeksi ve perakende satışlar ikinci çeyrekte bir önceki çeyreÄŸe göre geriledi.
Öncü göstergeler yurt içinde iktisadi faaliyetin üçüncü çeyrekte dış talebin de etkisiyle güçlü seyrettiÄŸine iÅŸaret etmektedir. Yüksek frekanslı veriler, hareketliliÄŸin artmasıyla, salgından en çok etkilenen hizmet kalemlerinde hızlı bir toparlanma olduÄŸunu göstermektedir. Nitekim kartla yapılan harcamalara iliÅŸkin haftalık verilere göre, kısıtlamalardan daha çok etkilenen hizmet sektörleri ile perakende ticarete konu olan kalemlerde artış oranları daha yüksek gerçekleÅŸti. Güven endeksleri açılmayla birlikte haziran ve temmuz aylarında genele yayılan artışlar gösterirken, bu toparlanmada hizmetler sektörü öne çıktı. Aşılamanın toplumun geneline yayılarak hızlanması salgından olumsuz etkilenen hizmetler ve turizm sektörlerinin canlanmasına ve iktisadi faaliyetin daha dengeli bir bileÅŸimle sürdürülmesine olanak tanımaktadır.”
Özette, yüksek frekanslı verilerin, açılmanın etkisiyle birlikte iş gücü piyasasında toparlanmaya işaret etiği belirtildi.
Bu çerçevede, gelecek dönemde hizmetler sektöründe istihdam artışlarının görülebileceÄŸi deÄŸerlendirilen özette, “Ancak iÅŸ gücüne katılım oranlarındaki artış, istihdam artışlarının iÅŸsizlik oranlarına yansımasını sınırlayabilecektir. Olumlu dış talep koÅŸulları ve uygulanmakta olan sıkı para politikası cari iÅŸlemler dengesini pozitif etkilemektedir. Ä°hracattaki güçlü artış eÄŸilimi ve aşılamadaki kuvvetli ivmenin turizm faaliyetlerini canlandırmasıyla yılın geri kalanında cari iÅŸlemler hesabının fazla vermesi beklenmektedir. Cari iÅŸlemler dengesinde görülen iyileÅŸme eÄŸilimi fiyat istikrarı hedefi için önem arz etmektedir. Kurul ayrıca, iktisadi faaliyetteki toparlanmanın sürekliliÄŸi ve finansal istikrar açısından cari iÅŸlemler dengesindeki seyrin önemine yaptığı vurguyu yinelemiÅŸtir.” görüşlerine yer verildi.
Özette, para politikası duruşunun, enflasyon görünümüne yönelik yukarı yönlü riskler dikkate alınarak, temkinli bir yaklaşımla enflasyonun kalıcı olarak düşürülmesi ve fiyat istikrarı hedefine ulaşılması odağında belirleneceği vurgulandı.
Bu doğrultuda politika duruşunun, enflasyon gelişmeleri ve enflasyon beklentileri dikkate alınarak dezenflasyon sürecini en kısa sürede tesis edecek ve orta vadeli hedeflere ulaşıncaya kadar bunun sürekliliğini sağlayacak bir sıkılık düzeyinde belirlenmeye devam edileceği belirtilen özette, şu değerlendirmeler yapıldı:
“Son dönemde ithalat fiyatları ve yönetilen/yönlendirilen fiyatlardaki artışların yanı sıra, talep koÅŸulları, bazı sektörlerdeki arz kısıtları, açılmanın etkisiyle yaz aylarında enflasyonda görülebilecek oynaklıklar ve enflasyon beklentilerindeki yüksek seviyeler, fiyatlama davranışları ve enflasyon görünümü üzerinde risk oluÅŸturmaya devam etmektedir. Uluslararası tarımsal emtia ve gıda fiyatlarındaki yüksek seviyelere ilave olarak, bazı ürünlerde iklim koÅŸulları kaynaklı arz yönlü etkilerin açılma etkileriyle birleÅŸmesiyle temmuz ayında gıda fiyatlarında gözlenen artış, enflasyondaki yükseliÅŸte belirleyici olmuÅŸtur. DiÄŸer taraftan, parasal sıkılaÅŸtırmanın krediler ve iç talep üzerindeki yavaÅŸlatıcı etkileri gözlenmektedir. Enflasyon ve enflasyon beklentilerindeki yüksek seviyeler dikkate alınarak, Enflasyon Raporu tahmin patikasındaki belirgin düşüş saÄŸlanana kadar para politikasındaki mevcut sıkı duruÅŸ kararlılıkla sürdürülecektir. Bu doÄŸrultuda Kurul, politika faizinin yüzde 19 düzeyinde sabit tutulmasına karar vermiÅŸtir.”
Özette, enflasyonun kısa dönemde, başta emtia fiyatları ve yönetilen/yönlendirilen fiyatlar olmak üzere arz ve talep yönlü çeşitli unsurların etkisiyle oynak bir seyir izlemesinin beklendiği ifade edildi.
Enflasyonda kısa vadede görülebilecek oynaklıkların ana eÄŸilime yansımalarının para politikası duruÅŸu açısından yakından izleneceÄŸi vurgulana özette, “Sıkı parasal duruÅŸ; enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve finansal piyasa geliÅŸmeleri baÄŸlamında dışsal ve geçici oynaklıklara karşı önemli bir tampon iÅŸlevi görecektir.” deÄŸerlendirmesi yapıldı.
PPK Özeti’nde, TCMB’nin, fiyat istikrarı temel amacı doÄŸrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edeceÄŸinin altı çizildi.
Enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar politika faizinin, güçlü dezenflasyonist etkiyi muhafaza edecek şekilde, enflasyonun üzerinde bir düzeyde oluşturulmaya devam edileceği vurgulanan özette, şunlar kaydedildi:
“Fiyatlar genel düzeyinde saÄŸlanacak istikrar, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikamesinin baÅŸlaması, döviz rezervlerinin artış eÄŸilimine girmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu etkileyecektir. Böylelikle, yatırım, üretim ve istihdam artışının saÄŸlıklı ve sürdürülebilir bir ÅŸekilde devamı için uygun zemin oluÅŸacaktır. Kredi piyasası ve iktisadi faaliyete iliÅŸkin göstergelerin yanı sıra döviz kuru oynaklığı ve ithalat fiyatlarındaki geliÅŸmeler doÄŸrultusunda enflasyon üzerindeki talep ve maliyet yönlü etkiler önemini korumaktadır. Uygulanmakta olan sıkı para politikası, krediler ve iç talebi sınırlayarak bir yandan talep yönlü unsurları kontrol altına alırken, diÄŸer yandan da cari iÅŸlemler dengesindeki iyileÅŸmeyi desteklemektedir. Bununla birlikte, geliÅŸmiÅŸ ülkelerdeki para politikası ile küresel risk iÅŸtahına iliÅŸkin görünüm, geliÅŸmekte olan ülkelere yönelik portföy akımları üzerindeki riskleri canlı tutmaktadır. Kurul, para politikasında fiyat istikrarı hedefi doÄŸrultusunda finansal istikrara yönelik riskleri de gözeten bir yaklaşım sergilemeyi sürdürecektir. Kurul, fiyat istikrarının saÄŸlanması için, güçlü bir politika koordinasyonuyla tüm paydaÅŸları içeren bütüncül bir makro politika bileÅŸimine ihtiyaç bulunduÄŸu deÄŸerlendirmesini yinelemiÅŸtir.”
Özette, Kurul’un, kararlarını ÅŸeffaf, öngörülebilir ve veri odaklı bir çerçevede almaya devam edeceÄŸi ifade edildi.
AA
Bankacılık sektörünün mevduatı arttı
Piyasalarda gözler ABD’nin büyüme verisinde
“YenidoÄŸan çetesi” davasında kritik gün
Bu hafta altın yatırımcısının yüzü güldü
Meteorolojiden Bursa dahil 44 ilde turuncu ve sarı uyarı
Bakanlıktan hızlı kargo dolandırıcılığı uyarısı
Kuyu operasyonlarında 50 şüpheli tutuklandı
Yedigöller yolu buzlanma nedeniyle kapatıldı
Bursa’da yolcu minibüsü yandı
Rusya benzin ihracatındaki kısıtlamaları kaldıyor
BUDO’nun bazı seferleri iptal edildi
Piyasalarda gözler ABD’nin büyüme verisinde
“YenidoÄŸan çetesi” davasında kritik gün
Bu hafta altın yatırımcısının yüzü güldü
Meteorolojiden Bursa dahil 44 ilde turuncu ve sarı uyarı
Bakanlıktan hızlı kargo dolandırıcılığı uyarısı
Kuyu operasyonlarında 50 şüpheli tutuklandı
Yedigöller yolu buzlanma nedeniyle kapatıldı
Bursa’da yolcu minibüsü yandı
Rusya benzin ihracatındaki kısıtlamaları kaldıyor
BUDO’nun bazı seferleri iptal edildi