29 Mart 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.

1xbetbetpasmariobet
a
en iyi rulet siteleri

Müyesser Yıldız tahliye edildi

Gazeteciler Yıldız ve Dükel ile onlara bilgi vermekle suçlanan astsubay Erdal Baran'ın "devletin güvenliği veya yararları bakımından gizli kalması gereken bilgileri açıklama" suçundan yargılandıkları davada Müyesser Yıldız tahliye edildi.

Gazeteciler Müyesser Yıldız ve Ä°smail Zeki Dükel ile onlara bilgi temin ettiÄŸi iddia edilen astsubay Erdal Baran’ın “devletin güvenliÄŸi veya yararları bakımından gizli kalması gereken bilgileri açıklama” suçundan 6 yıl 3’er aydan 17 yıl 6’ÅŸar aya kadar hapis istemiyle yargılanmasına baÅŸlandı.

Ankara 26. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruÅŸmaya tutuklu sanıklar Yıldız ve Baran, tutuksuz sanık Dükel ile sanıkların avukatları katıldı.

Bazı CHP milletvekillerinin de izlediÄŸi duruÅŸmada savunma yapan sanık Baran, kendisine atfedilen suçlamaları reddetti. Ä°stanbul’daki Birinci Elektronik Harp Tabur Komutanlığı’nda ikmal astsubayı olarak malzeme alımı, arızalı malzemenin tamiri gibi konularla sorumlu olduÄŸunu anlatan Baran, konumu ve görev yeri nedeniyle suçlamalara konu “gizli” evrakı hiç görmediÄŸini savundu.

Baran 2015’te hakkındaki bir suçlama nedeniyle açığa alındığını, Ankara’da askerlerce kurulan bazı derneklere gittiÄŸini, Yıldız ile de KUMPASDER’de tanıştığını ifade etti.

Dükel’in de o dönemde Uludere olayına iliÅŸkin bir yorum yaptığını, bunun üzerine yanına giderek tanıştığını bildiren Baran, Uludere olayının “F tipi” yapılanmanın iÅŸi olduÄŸunu Dükel’e anlattığını kaydetti.

Yıldız ile yalnızca bir kez kafede oturduklarını, ardından iki gazeteciyle de hep telefonda konuÅŸtuÄŸunu anlatan Baran, ÅŸunları söyledi:

“Suriye’de icra edilen harekatların sorumluluÄŸu 2. Ordu Komutanlığına, Libya’dakilerin ise Genelkurmay Harekat BaÅŸkanlığına aittir. Bunların lojistik desteÄŸini Kara Kuvvetleri Komutanlığı Lojistik Komutanlığı Ankara saÄŸlamaktadır. Dolayısıyla harekat bölgesinde irtibatlı olduÄŸum hiçbir meslektaşım yoktur.

Eylül 2017 ile Mayıs 2018 arasında Ä°dlib ve Afrin operasyonlarına katıldım. O günden bugüne kadar harekat bölgesine hiç gitmedim, hiçbir harekat toplantısına katılmadım 10 yılı aÅŸkındır bipolar tedavisi görüyorum. Bipolar ve ÅŸizofreni tedavisinde kullanılan ilaç kullanıyorum. Hastalığımdan dolayı gitmediÄŸim yerlere gitmiÅŸ, katılmadığım toplantılara katılmış gibi anlatıyorum.”

Mahkeme BaÅŸkanı daha sonra Baran’ın diÄŸer sanıklarla yaptığı telefon tespit tutanaklarını ayrı ayrı sordu.

Baran, bunları açıklarken Türk askerinin Libya ve Suriye’deki görevlerine iliÅŸkin medyadan dinlediÄŸi bilgileri kendi yorumlarıyla birlikte aktardığını iddia ederek, gazetecilerle konuÅŸmalarında bahsi geçen konuların açık kaynaklara düÅŸtüÄŸünü savundu.

Gazetecilerin telefon numaralarını neden aldığını yanıtlarken, “Ä°rtibatımız olsun, arkadaÅŸlığımız oluÅŸsun diye aldığımız numaralardır.” diyen Baran, Yıldız’ın kendisinden Kanal Ä°stanbul, Åžehitler Haftası ve Suriye ile ilgili üç evrak istediÄŸini ancak evrak göndermenin suç olduÄŸunu bildiÄŸi için bunları göndermediÄŸini söyledi.

Baran, birçok telefon görüÅŸmesindeki konuÅŸmaları, tahminlerine, mesleki tecrübelerine ve basında yer alan bilgilere dayanarak yaptığını ifade etti.

Bazı bilgilerin tahmin olamayacağının, net bilgiler içerdiÄŸinin ifade edilmesi üzerine Baran, oda arkadaşının WhatsApp hattına gelen fotoÄŸraf ve bilgileri gördüÄŸünü ancak bunları kimseye göndermediÄŸini aktardı.

“Åžehit haberi gelince neden hemen Müyesser Yıldız’a aktardınız?” sorusu üzerine Baran, “Özel bir amacım yoktu.” yanıtını verdi.

Ä°hbar mektubunu yazan DurmuÅŸ Özkan’ı tanıyıp tanımadığının sorulması üzerine Baran, bu kiÅŸiyi tanımadığını öne sürdü. Baran, soru üzerine, rahatsızlığını TSK’dan sakladığını söyledi.

Baran’ın avukatı da müvekkilinin hastalığının etkisiyle hareket ettiÄŸini, tape kayıtlarındaki konuÅŸmaların ise açık kaynaklardan elde edilen bilgilerin mesleki tecrübeyle birleÅŸtirilip yorumlanmasından ibaret olduÄŸunu belirtti.

“Bu bir intikamnamedir”

Müyesser Yıldız da savunmasında, yaklaşık 40 yıldır gazetecilik yaptığını, her kesimden insanla görüÅŸtüÄŸünü ifade etti.

Hakkındaki iddianameyi eleÅŸtiren Yıldız, “Huzurunuza gelmeme sebep olan bir iddianame deÄŸil bir intikamnamedir. Bu intikamnameye karşı herhangi bir savunma yapmayacağımı belirtmek istiyorum. BaÅŸtan itibaren kanun, hukuk ve ahlak tanınmadan oynanan bu kirli oyunu sürdürmek ve legalleÅŸtirmek istemiyorum.” dedi.

Mahkemeden bu intikamnameyi tarihin çöplüÄŸüne göndermesini beklediÄŸini ifade eden Yıldız, yazılarıyla bazı devlet büyüklerini rahatsız etmesinden dolayı hiçbir delil olmadan, hukuksuz biçimde gözaltına alınıp tutuklandığını savundu.

Kendisi için deÄŸil, ülkede hukukun ayaklar altına alınmasından dolayı üzüntülü olduÄŸunu belirten Yıldız, soruÅŸturma öncesinde de illegal biçimde dinlenildiÄŸini öne sürüp, ÅŸu iddialarda bulundu:

“Yıllarca aradılar, taradılar en son bu gariban astsubay üzerinden iÅŸi legalleÅŸtirdiler. Türkiye 15 Temmuz’da MÄ°T BaÅŸkanı’nın Genelkurmay Karargahı’nda olduÄŸunu benden öÄŸrendi. Acaba bunun intikamı mı alınıyor, bilmeden bir ÅŸeyi mi bozdum? 15 Temmuz’u sorguladığım için hapisteyim. Ben tutukluyum ama devletin güvenliÄŸini tehdit ettiÄŸim yazılarım özgür. Åžu gerçek bile suç unsurunun o yazılar deÄŸil, bizzat ben olduÄŸumu ispatlıyor. Askeri casusluk suçlamasıyla evim acımasız biçimde basıldı. Daha ifadem alınmadan suçun nevinin deÄŸiÅŸtiÄŸi söylendi. Resmi olarak aralıktan beri soruÅŸturulmuÅŸum, evim basılmış. Sonra gözaltındayken casus olmadığım anlaşılıyor ve suç deÄŸiÅŸtiriliyor. Aslında en başından beri olayın askeri casusluk olmadığını bal gibi biliyorlardı. Maksatları belliydi ve hasıl oldu.”

Ülkede uzunca süredir baÅŸka tür bir gazetecilik anlayışının hakim olduÄŸunu ifade eden Yıldız, sadece devletin açıkladığı bilgilerin yazılabildiÄŸini, onun dışındakilerin casusluk sayıldığını, yargılandığı davayla da bu mesajın verildiÄŸini savundu.

Atatürk’ün “Basın milletin ortak sesidir.” sözünü aktaran Yıldız, savunmasını ÅŸöyle sürdürdü:

“Gazetecilerin hali ortada. Çok kurban verdik. 10 yıl önce kitaplar bombadan daha tehlikeli sayılıyor, basılmamış kitaplar toplatılıyordu. Åžimdi tek tek yazılar bombadan daha tehlikeli gösteriliyor ve yazılma ihtimali olan kitaplarda korkulup operasyon yapılıyor. Çöle dönmüÅŸ koca bir ülkede bir vaha, bir serap gibi gazetecilik yapmaya çalışan bir avuç insan kaldı. Onlar da baskıyla, tehditle, hapisle yıldırılmak isteniyor. Bitirilmek istenen sadece basın özgürlüÄŸü deÄŸil, doÄŸrudan düÅŸünce özgürlüÄŸüdür. Basın susturularak insanların bilgi ve fikir sahibi olması, yani düÅŸünmesi ortadan kaldırılmak isteniyor.

Bu meslekte iÅŸsizlikle de açlıkla da hapisle de sınandım. Sınanmadığım bir canım kaldı. Onunla da sınayabilirler, umurumda deÄŸil. Ama bırakın dirimi, benim ölümü bile haksızlık, hukuksuzluk, yanlışlık, ihanet karşısında susmaya, yani mesleÄŸime, milletime, ülkeme ihanete kimse razı edemez.

Yaklaşık 40 yıllık gazeteciyim. Bunun 10 yılında devlette görev yaptım. Önümden çok gizli bilgi, belge geçti. Devletin güvenliÄŸinin ne olduÄŸunu ve ne olmadığını iyi bilirim. Devlet güvenliÄŸini, milli mücadeleden beri düÅŸmanın hedefinde olan Türk ordusunu binbir kumpas, hile ve desise ile tasfiye edenlerden öÄŸrenecek deÄŸilim.

Bu kesinlikle bir savunma deÄŸildir, haksızlığa ve hukuksuzluÄŸa maruz bırakılan tüm insanlar adına atılan bir çığlıktır. Bu, bağımsız, özgür, vatansever Türk basınına yapılan zulümlere bir itirazdır. Bu, hukuk devletinin derebeyliklere dönüÅŸtürülüp, canını, hak ve hukukunu korumakla yükümlü olduÄŸu vatandaÅŸlarına tuzak kurulmasına bir baÅŸkaldırıdır.”

Yıldız, savunmasının ardından sorulara cevap vermek istemediÄŸini, önceki savunmalarında kabul etmediÄŸi bir husus olmadığını söyledi.

Yıldız’ın avukatı Erhan Tokatlı da soruÅŸturmanın sipariÅŸ üzerine hazırlandığını öne sürdü.

“Benden vatan evladı, vatansever çıkar”

Sanık Ä°smail Zeki Dükel de savunmasına “Bir ülke gazetecisi kadar özgürdür, bir ülkenin demokrasisi basını kadar güçlüdür.” sözleriyle baÅŸladı.

40 yıllık gazeteci olduÄŸunu ve binlerce haber yaptığını beyan eden Dükel, “Benim haber kaynaklarım olur. Bilgi almak ve bunu kamuoyuyla paylaÅŸmak zorundayım. Bu benim görevim.” diye konuÅŸtu.

Dükel, soru üzerine, Baran’ı FETÖ maÄŸduru olması dolayısıyla tanıdığını, ardından da görüÅŸmeyi sürdürdüklerini söyledi.

Üzerine atılı suçlamayı kabul etmeyen Dükel, “Benden vatan evladı, vatansever çıkar, baÅŸka bir ÅŸey çıkmaz.” diye konuÅŸtu.

Savunmaların ardından talebi dinlenen Cumhuriyet savcısı, sanıkların tutuklu yargılanmasını, haklarında “devletin güvenliÄŸine iliÅŸkin bilgileri temin” suçundan ayrıca iddianame düzenlenip bu davayla birleÅŸtirilmesi için Ankara Cumhuriyet BaÅŸsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasını istedi.

Beyanlardan sonra ara kararını açıklayan mahkeme, sanıklar hakkında “devletin güvenliÄŸine iliÅŸkin bilgileri temin” suçundan bir deÄŸerlendirme yapılıp yapılmalayacağı yönünde Ankara Cumhuriyet BaÅŸsavcılığına bildirimde bulunulmasını, verilecek kararın bir örneÄŸinin dosyaya kazandırılmasını kararlaÅŸtırdı.

Erdal Baran’ın tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme, suç vasfının deÄŸiÅŸebileceÄŸini göz önüne alarak Müyesser Yıldız’ı tahliye etti. Yıldız’a yurt dışına çıkma yasağı getirildi.

Heyet, Ä°smail Zeki Dükel hakkındaki imza atma adli kontrol ÅŸartını da kaldırıp, davayı erteledi. 

AA

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Milli Savunma Bakanı Akar’dan ’10 Kasım’ mesajı

HIZLI YORUM YAP



Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.