Tarım ürünleri ihracatı Kovid-19’a raÄŸmen arttı

0

BEÄžENDÄ°M

ABONE OL

News

0

Türkiye Ä°hracatçılar Meclisi (TÄ°M) verilerine göre, Türkiye’nin ihracatı, temmuzda Kurban Bayramı tatilinin getirdiÄŸi iÅŸ günü farkı nedeniyle geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 5,8 düÅŸerek 15 milyar 12 milyon dolar oldu. Buna karşın Türkiye’nin ihracatı, temmuzda pandemi sürecindeki en yüksek aylık rakama ulaÅŸtı. Hazirana göre artış yüzde 11,5 oldu. Son 12 aylık ihracat da yüzde 7,9 kayıpla 166,6 milyar dolar olarak gerçekleÅŸti.

Bu yılın 7 ayında 2019’un aynı dönemine göre sanayi ve madencilik sektörlerinin gerçekleÅŸtirdiÄŸi ihracat azalırken, tarım sektörünün gerçekleÅŸtirdiÄŸi ihracat artış kaydetti.

Türkiye’nin toplam tarım ihracatı Ocak-Temmuz 2020’de geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 3,9 artarak 13 milyar 236 milyon 436 bin dolara yükseldi.

Söz konusu dönemde sanayi sektörünün ihracatı yüzde 16,3 azalışla 67 milyar 319 milyon 767 bin dolara, madencilik sektörünün ihracatı da yüzde 11,3 azalarak 2 milyar 223 milyon 67 bin dolara geriledi.

Tarıma baÄŸlı sektörlerin ihracatına bakıldığında, hububat, bakliyat, yaÄŸlı tohumlar ve mamullerinin ihracatı yüzde 7,2 artışla 4 milyar 63 milyon 734 bin dolara, yaÅŸ meyve ve sebze sektörünün ihracatı yüzde 24,4 artarak 1 milyar 364 milyon 610 bin dolara, meyve-sebze mamullerinin ihracatı yüzde 5,7 yükselerek 901 milyon 736 bin dolara çıktı.

Kuru meyve ve mamullerinin ihracatı ise yüzde 4,4 azalarak 694 milyon 740 bin dolara geriledi.

İhracat artışının lideri fındık oldu

Ocak-temmuz döneminde fındık ve mamulleri ihracatı yüzde 27,9 artarak 1 milyar 137 milyon 929 bin dolara yükseldi. Fındık, tüm sektörler arasında dış satımını oransal bazda en fazla artıran sektör oldu.

Yılın 7 ayında zeytin ve zeytinyağı ihracatı yüzde 8,4 azalarak 159 milyon 943 bin dolara, tütün ihracatı yüzde 2,9 düÅŸerek 500 milyon 978 bin dolara, süs bitkileri ve mamulleri ihracatı yüzde 9,8 gerileyerek 62 milyon 106 bin dolara, su ürünleri ve hayvansal mamuller ihracatı yüzde 10,1 azalışla 1 milyar 347 milyon 681 bin dolara, mobilya, kağıt ve orman ürünleri ihracatı da yüzde 3,9 düÅŸüÅŸle 3 milyar 2 milyon 981 bin dolara indi.

“Türkiye, fındık ihracatındaki liderliÄŸini gelecekte de sürdürecek”

Ä°stanbul Fındık ve Mamulleri Ä°hracatçıları BirliÄŸi (Ä°FMÄ°B) Yönetim Kurulu BaÅŸkanı Ali Haydar Gören, AA muhabirine yaptığı açıklamada, salgın sürecinde Türkiye’nin fındık ve mamulleri ihracatında olumsuz bir geliÅŸme yaÅŸanmadığını, en çok ihracat yapan kalemlerden biri olduklarını söyledi. 

Türkiye’nin, Kovid 19 salgını çerçevesinde dış ticarette baÅŸta lojistik ve tedarik zinciri ayaklarında olmak üzere aksama olmaması için gereken önlemleri zamanında aldığını aktaran Gören, bu çerçevede hayata geçirilen “temassız ticaret” uygulaması ve diÄŸer alternatif çözümlerle haklı bir baÅŸarı elde edildiÄŸini bildirdi.

Gören, “Ä°nsanlığın böylesi zorlu bir dönemde diÄŸer harcamalardan kısarak temel fizyolojik ihtiyaçlarından olan gıdaya yönelmesi, gıda ihracatının artmasındaki en önemli faktördür.” dedi.

Fındık ve mamulleri sektöründe dünyanın en büyük üreticisi ve ihracatçısı olan Türkiye’nin, gelecek dönemde de bu liderliÄŸini sürdüreceÄŸini vurgulayan Gören, “Ayrıca, bu yıl özelinde miktar bazında tüm zamanların ihracat rakamları rekoru kırılarak yaklaşık olarak 330-340 bin ton iç fındık ihracatının gerçekleÅŸeceÄŸini düÅŸünüyoruz. DeÄŸer bazında yaklaşık 2,2-2,3 milyar dolar olmasını öngörüyoruz.” diye konuÅŸtu.

“Ä°hracat, gelecek günlerde bir miktar daha artış gösterebilir”

Ä°stanbul Kuru Meyve ve Mamulleri Ä°hracatçıları BirliÄŸi BaÅŸkanı Muhsin Çakıcı da temel beslenme için insanlığın ilk gereksinim duyduÄŸu kaynakların başında gıda ve tarım ürünlerinin geldiÄŸini, bu nedenle salgın sürecinde ev içi temel besin maddelerinin tüketiminin ön plana çıktığını, bu durumun da ihracatlarına olumlu yansıdığını ifade etti.

Çakıcı, tarım hasat sezonlarının baÅŸlaması ve üretim kapasitelerinin artmasıyla bu alandaki ihracatın gelecek günlerde bir miktar daha artış gösterebileceÄŸini ifade ederek, “AB mevzuatındaki uygulama ve deÄŸiÅŸikliklere hızlı karşılık verilirse coÄŸrafi yakınlık ve üretim alanlarının geniÅŸliÄŸi ve çeÅŸitliliÄŸi, doÄŸal-organik üretime uygun altyapı, toprak ve iklim çeÅŸitliliÄŸi gibi avantajlar Türkiye’yi, AB piyasasında daha etkin ve tercih edilir kılabilir.” dedi.

Kuru meyve ve mamulleri ihracatında bu yıl yüzde 20’lik artış beklediklerini aktaran Çakıcı, yoÄŸun nüfuslu tüketim bölgelerine coÄŸrafi yakınlığın, üretim artışında çok fazla kısıtlama olmamasının, ürünlerinin doÄŸallığının ve yeni uygulanmaya baÅŸlanan iyi tarım tekniklerinin Türkiye’yi öne çıkardığını söyledi.

“Ä°hracatımızın olmadığı birçok ülkeden ürün talepleri geliyor” 

Ä°stanbul Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller Ä°hracatçıları BirliÄŸi BaÅŸkanı Müjdat Sezer ise bazı ithalatçı ülkelerin salgın nedeniyle tedarikçi ülkelerden taleplerini karşılayamadıklarını, bu ülkelerin rotalarını Türkiye’ye çevirdiÄŸini belirterek, “Ä°hracatımızın olmadığı birçok ülkeden bizlere ürün talepleri ulaÅŸmaktadır.” dedi.

Sezer, dünya genelinde gerçekleÅŸtirilen 420 milyar dolarlık su ürünleri ve hayvansal mamuller ithalatının 200 milyar dolarlık kısmını AB ülkelerinin yaptığını aktararak, “Bu sebeple AB, hem talebin yüksekliÄŸi hem de coÄŸrafi açıdan lojistik kolaylığı sebepleriyle su ürünleri ve hayvansal mamuller sektörü ihracatı açısından ülkemizin önemli hedef pazarlarının başında gelmektedir.” ifadesini kullandı.

Ä°stanbul YaÅŸ Meyve Sebze Ä°hracatçıları BirliÄŸi BaÅŸkanı Melisa Tokgöz Mutlu, tarım sektörünün insanların yaÅŸamı için çok önemli olduÄŸunu vurgulayarak, sektörün öneminin salgın sürecinde bir kez daha ortaya çıktığını kaydetti.

Bu dönemde ülkelerin tarıma ve gıdaya bakış açılarının da deÄŸiÅŸtiÄŸini ifade eden Mutlu, “YaÅŸ meyve sebze ile mamullerine olan talep tüm dünyada artarken, bu gıdalara yönelik tüketim alışkanlıkları da deÄŸiÅŸti. Salgın sürecinde hiç durmadık, tarlalar, fabrikalar, çiftçiler de durmadı. Türkiye’nin üretime ara vermeden devam etmesi yurt dışı pazarlarında bize avantaj saÄŸladı.” dedi.

Mutlu, salgının, ülkelere “artık tek bir tedarikçi ile deÄŸil, çoklu tedarikçi ile çalışmayı gerektiÄŸini” gösterdiÄŸini kaydetti.

Bu durumun, Türkiye gibi tarım üretimi yapan ülkelerin önemini artırdığını vurgulayan Mutlu, “Ülkemizin sahip olduÄŸu son teknolojiyle donatılmış fabrikalar üretime ara vermeden devam etti. Ham maddemizi saÄŸlayabildiÄŸimiz için diÄŸer ülkelere kıyasla meyve ve sebze mamulleri üretiminde hiçbir sıkıntı yaÅŸamadık. Bu, elbette ihracatımıza da yansıdı.” diye konuÅŸtu.

Türkiye’nin, bu dönemde artan önemine paralel olarak ihracatını da yükselteceÄŸini aktaran Mutlu, iyi tanıtımla ve algıyla sürecin yönetilmesinin önemine dikkati çekti.

YaÅŸ meyve ve sebze ihracatında yıl sonuna kadar yüzde 25-30 artış beklediklerini bildiren Mutlu, bu alanda Türkiye’nin sahip olduÄŸu avantajlara iÅŸaret etti. 

AA