Türkiye DoÄŸu Akdeniz’de söz sahibi

0

BEÄžENDÄ°M

ABONE OL

News

0

Polis Akademisi BaÅŸkanı Prof. Dr. Yılmaz Çolak, DoÄŸu Akdeniz’de yürütülen hidrokarbon arama faaliyetlerinin de masaya yatırıldığı “Akdeniz’de devlet ve düzen” temalı 4. Uluslararası Güvenlik Sempozyumu için geldiÄŸi Antalya’da, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son yıllarda önemi artan Akdeniz’in her anlamda Türkiye’nin iç meselesi olduÄŸunu söyledi. 

“Arap Baharı” sonrasında Akdeniz’e kıyısı bulunan birçok ülkede iç kargaÅŸa ve istikrarsızlıklar ortaya çıktığına, kamu düzeninin bozulmasıyla doÄŸudan batıya, batıdan kuzeye kitlesel göçlerin yaÅŸandığına iÅŸaret eden Çolak, bunun yansıması olarak Türkiye’ye 4 milyonun üzerinde sığınmacının geldiÄŸini hatırlattı.

DoÄŸu Akdeniz’de keÅŸfedilen hidrokarbon yataklarının uluslararası büyük güçlerin ve ÅŸirketlerin odağı haline geldiÄŸini aktaran Çolak, “Türkiye’nin hem uluslararası güvenliÄŸi hem de iç güvenliÄŸi anlamında Akdeniz’deki geliÅŸmeler çok kritik ve belirleyici unsurlardan oldu. DoÄŸu Akdeniz’deki kaynakların bölüÅŸümünde Türkiye’nin de hakkı var.” diye konuÅŸtu.

Çolak, kamu düzeninin yıkılmasıyla kitlesel göçler oluÅŸtuÄŸunu belirterek, ÅŸöyle konuÅŸtu:

“Ä°lk etapta bu bize yansıyor. Bu bölgenin insanıyla tarihsel anlamda ciddi bağımız var. Libya’daki bir sorun 100 yıl önce de ÅŸimdi de bizim iç sorunumuz. Ä°lk döndükleri yüz biz oluyoruz. Bu da bölgedeki en güçlü ve istikrarlı devlet olmamızdan kaynaklanıyor. Etrafımızdaki herhangi bir sıkıntıda iÅŸin içine girmesi gereken devlet olarak görülüyoruz. Bunun nedeni ise Akdeniz’in tarihsel anlamda bize uzak bir yer deÄŸil hatta bizim bir parçamız olması. Orta DoÄŸu da bizim parçamız Balkanlar da Kafkasya da. Akdeniz’in en batısından en doÄŸusuna kadar her ÅŸey ister istemez bizim iç meselemiz oluyor. Oradaki en küçük insani kriz, istikrarsızlık, çatışma ortamı bizi derinden etkiliyor.”

Prof. Dr. Tanrısever: Türkiye’nin eli artık daha güçlü

ODTÜ Uluslararası Ä°liÅŸkiler Bölümü ÖÄŸretim Üyesi Prof. Dr. Oktay Tanrısever de DoÄŸu Akdeniz’in enerji anlamında bölgenin en önemli konusu haline geldiÄŸini söyledi.

Buradaki sorunun çözülmesi için ortak bir çözüm geliÅŸtirilmesi gerektiÄŸine dikkati çeken Tanrısever, konunun hem enerji hem de diplomasi boyutuyla ele alınıp en rasyonel çözümün üretilmesi gerektiÄŸini ifade etti.

Türkiye’nin hem kendi meÅŸru haklarını hem de KKTC’nin enerji kaynakları üzerindeki haklarını korumak için konumunu dünyaya deklare ettiÄŸini vurgulayan Tanrısever, ÅŸunları kaydetti:

“Bazı ülkeler, Türkiye’yi dışarıda tutan bir yaklaşım sürdürüyor. Yanlış olan bu. Türkiye’nin bölgede uluslararası hukuktan gelen hakları var. Bunları koruyacağını söylemiÅŸ olması, uluslararası hukuk açısından gayet normal bir durum. Bölgedeki diÄŸer aktörlerin, Türkiye’nin menfaatlerini gözeten, ortak paydaya yönelen bir diplomasi içine girmesi gerekiyor. Türkiye ve KKTC’nin bazı projelerin dışında tutulması dikkati çekiyor. Menfaatleri gözardı edilince Türkiye kendi menfaatini kendisi korumak zorunda kalıyor. Türkiye’nin hakları korunarak ortak diyalog geliÅŸtirilebilir. DoÄŸu Akdeniz’deki enerji kaynakları çıkarılıp kazandırıldığında Türkiye ekonomisine büyük bir katkı saÄŸlayacaktır. Ekonomimizdeki en önemli konulardan birisi enerjide dışarıya yaptığımız harcama. Bu harcama nedeniyle oluÅŸan dış ticaret açığımızı, kendi milli ve yerli üretimimizle kapattığımız takdirde hem ekonomik dengeler hem de enerji güvenliÄŸimiz açısından yeni bir aÅŸamaya gelmiÅŸ olacağız.”

Türkiye’yi projelerin dışında tutmaya çalışsalar da kendi kaynaklarını geliÅŸtirebilecek, onu koruyacak imkan ve kabiliyete sahip olduÄŸunu anlatan Tanrısever, Türkiye’nin sismik ve sondaj gemilerinin olmasının önemine iÅŸaret etti.

Dünyada çok az ülkede böyle imkanlar bulunduÄŸunu aktaran Tanrısever, “Türkiye deniz sahalarındaki hidrokarbonları bulma ve geliÅŸtirme konusunda son yıllarda büyük adım attı. Artık elimiz çok daha güçlü.” diye konuÅŸtu.

AA