06 Aralık 2025 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.

jojobet
Marsbahis
deneme bonusu veren siteler
1xbetbetpasmariobet
escort konya
a
en iyi rulet siteleri

BM: “Türkiye topraklarının yüzde 88’i çölleÅŸme tehlikesi altında”

Birleşmiş Milletler (BM) desteğiyle hazırlanan yeni bir rapora göre, son iki yılda dünya, tarihin en şiddetli kuraklıklarından bazılarını yaşadı. Raporda, Türkiye’nin 2030 yılına kadar ciddi bir kuraklık riskiyle karşı karşıya kalabileceği uyarısında bulunuldu.

Raporda Akdeniz bölgesine özel bir yer ayrılarak, bölge iklim değişikliğinin odak noktalarından biri olarak değerlendiriliyor. Bu tespit, artan hava sıcaklıkları ve azalan yağış miktarlarına dayanıyor.

Akdeniz’de kuraklığın iklimin doğal bir parçası olduğu vurgulanırken, 1950’lerden bu yana hem sıklığının hem de etkisinin belirgin şekilde arttığına dikkat çekiliyor.

Rapora göre, Akdeniz’de ortalama sıcaklıkların 2050 yılına kadar 2 ila 3 derece, 2100 yılına kadar ise 3 ila 5 derece arasında artması öngörülüyor. Sıcaklıktaki her 2 derecelik artış, bölgedeki suya erişimde yüzde 15’e varan azalmaya yol açabilir.

“Türkiye yarı kurak ve toprak parçalanmaya yatkın”

Raporda ayrı bir yer ayrılan Türkiye de, çöl iklimine benzeyen bir iklimin görülmesi olasılığının artması nedeniyle bu kuraklıktan etkilenme potansiyeli en yüksek ülkeler arasında görülüyor. Akdeniz havzasında iklim değişikliği ve küresel ısınmanın etkisi ve olası risklerini incelemek için raporda üç ülke baz alınıyor: İspanya, Fas ve Türkiye.

“Türkiye yarı kurak ve toprak parçalanmaya yatkın. Ülkenin yüzde 88’i çölleÅŸme riskiyle karşı karşıya” ifadelerinin yer aldığı rapora göre, 21. yüzyılın sonunda Türkiye’de yağış oranları yüzde 30 oranında düşecek.

Eş zamanlı olarak sıcaklıklar da artacak ve 2100 itibarıyla ülkenin batısı ve güneyinde ortalama sıcaklıklar 4-5 derece daha fazla olacak.

2019’da Ekonomik İşbirliÄŸi ve Kalkınma Örgütü’ne (OECD) göre su konusunda sıkıntılar yaÅŸayan ülke kategorisinde olan Türkiye, 2030’da “su fakiri” ülke kategorisinde olma riskiyle karşı karşıya. Bu da, nüfusun ve tarım alanlarının yüzde 80’inin beÅŸ yıl içinde kuraklık riskiyle karşı karşıya kalması anlamına geliyor.

Türkiye’de su kaynaklarının yüzde 75’i tarım alanında kullanılıyor

Raporda, 2022’deki aşırı kurak geçen mevsimlerin ardından Türkiye’de 2023 yılında ciddi bir kuraklık görüldüğünü, bunun etkilerinin de özellikle tarım alanında hâlâ devam ettiÄŸi belirtiliyor.

Türkiye’de su kaynaklarının yüzde 75’i tarım alanında kullanılıyor. 2030’da olası kuraklık göz önüne alındığında, rapor, su kaynaklarının kullanımı ve hatta farklı kaynaklara yönelme konusunda ülkede ciddi yatırımlar yapılması gerektiÄŸi konusunda uyarıda bulunuyor.

2025 yılının Ocak ayı da, son 24 yılın en kurak Ocak ayı oldu. GüneydoÄŸu Anadolu Bölgesi ortalama Ocak ayı yağışının yüzde 6’sını alırken diÄŸer bölgeler de sadece yüzde 30’unu aldı.

Kuraklık yoksulluk ve ekosistem çöküşü gibi sorunları daha da ağırlaştırdı

Somali’den Avrupa’ya kadar pek çok ülke, iklim deÄŸiÅŸikliÄŸinin daha da belirginleÅŸtirdiÄŸi bu kuraklıklara tanık oldu.

“Sessiz bir katil” olarak nitelendirilen kuraklığın “yavaşça hayatımıza girdiÄŸi, kaynakları tükettiÄŸi ve yaÅŸamları mahvettiÄŸi” belirtilen raporda, kuraklığın yoksulluk ve ekosistem çöküşü gibi sorunları daha da ağırlaÅŸtırdığı aktarılıyor.

Raporda kuraklığın Afrika, Akdeniz, Latin Amerika ve GüneydoÄŸu Asya’daki etkilerine dikkat çekilirken, Somali’de bu yılın başında 4,4 milyon kiÅŸinin kriz düzeyinde gıda güvensizliÄŸiyle karşı karşıya olduÄŸu tahmin ediliyor.

Raporun yazarları, bu “yeni normale” hazırlanmaları için hükümetlere daha güçlü erken uyarı sistemleri de dahil olmak üzere çeÅŸitli tedbirler almalarını tavsiye ediyor.

ABD Ulusal Kuraklık Azaltma Merkezi’nin kurucu direktörü Dr. Mark Svoboda, “Bu yavaÅŸ ilerleyen küresel bir felaket ve ÅŸimdiye kadar gördüklerimin en kötüsü” diyor ve ekliyor:

“Bu rapor kuraklığın yaÅŸamları, geçim kaynaklarını ve hepimizin bağımlı olduÄŸu ekosistemlerin saÄŸlığını nasıl etkilediÄŸinin sistematik olarak izlenmesi gerektiÄŸinin altını çiziyor.”

“Dünyadaki Kuraklık Noktaları” adlı rapor 2023’ten 2025’e kadar kuraklıktan en ciddi ÅŸekilde etkilenen yerleri tespit etti.  Bu süre zarfında iklim deÄŸiÅŸikliÄŸinin ısıtıcı etkileri, küresel hava durumunu deÄŸiÅŸtiren doÄŸal iklim olayı El Niño tarafından daha da kötüleÅŸtirildi.

Pasifik Okyanusu’nun bazı bölgelerinde deniz yüzey sıcaklığı ortalamanın üstüne çıktığında ekvator boyunca rüzgarlar deÄŸiÅŸime uÄŸruyor. El Niño denen bu durum tipik olarak Güney Afrika, GüneydoÄŸu Asya, Kuzey ve Güney Amerika ve Avustralya gibi tropikal bölgelerde kurak koÅŸullara neden oluyor.

Raporda kuraklığın en savunmasız toplulukları ve kadınları daha çok etkilediği aktarıldı

Kenya, Etiyopya ve Somali’de yaÄŸmurlu olması gereken mevsimlerde üst üste yıllarca yaÄŸmur yaÄŸmaması sonucu Ocak 2023’te Afrika Boynuzu bölgesi son 70 yılın en kötü kuraklığıyla karşı karşıya kaldı.

Bundan bir yıl önce de kuraklığın yol açtığı kıtlık nedeniyle Somali’de yaklaşık 43 bin kiÅŸi hayatını kaybetmiÅŸti. Botsvana’daki su aygırlarının kuru nehir yataklarında mahsur kalması, Zimbabve ve Namibya’da yeterli gıdaya eriÅŸemeyen kiÅŸileri beslemek ve aşırı otlatmayı önlemek için öldürülen fillerle birlikte Afrika yaban hayatı da bu kuraklıktan etkilenmiÅŸ durumda.
Raporda kuraklığın en savunmasız toplulukları ve kadınları daha çok etkilediği, toplum üzerinde geniş kapsamlı etkileri olduğu aktarılıyor.

Bunun örneklerinden biri olarak da DoÄŸu Afrika’nın kuraklıktan en çok etkilenen dört bölgesinde ailelerin geçinebilmek için baÅŸlık parasına yönelmesiyle birlikte çocukların zorla evlendirilmesi vakalarının iki katına çıkması gösteriliyor.

“Bunlar ciddi birer kriz iÅŸareti”

Raporun baÅŸyazarı Paula Guastello, “İnsanların kuraklıkla baÅŸa çıkmak için baÅŸvurduÄŸu mekanizmaların, bu kuraklıkta iÅŸe yaramamaya baÅŸladığını gördük” diyor ve ekliyor:

“Okuldan alınan ve evliliÄŸe zorlanan kızlar, karanlığa gömülen hastaneler ve kirli su bulmak için kuru nehir yataklarında çukur kazan aileler… Bunlar ciddi birer kriz iÅŸareti.”

Rapora göre düşük ve orta gelirli ülkeler yıkımın en ağır yükünü taşırken diğer ülkeler de bundan etkileniyor.

ÖrneÄŸin İspanya’nın zeytin hasadı iki yıl süren kuraklık ve rekor sıcaklıklar nedeniyle yarıya indi. Amazon havzasında rekor seviyeye düşen su seviyeleri balıkları öldürdü ve nesli tükenmekte olan yunusları daha fazla risk altına soktu. Binlerce kiÅŸinin kullandığı su kaynakları da bundan etkilendi.

Hatta kuraklık dünya ticaretini de etkiliyor: Ekim 2023 ile Ocak 2024 arasında Panama Kanalı’nda su seviyesi o kadar düştü ki günlük gemi geçiÅŸleri 38’den 24’e indirildi. Raporun yazarlarından Dr. Kelly Helm Smith, “Kuraklık sadece bir hava olayı deÄŸil; sosyal, ekonomik ve çevresel buhranlara da yol açabiliyor” diyor ve ekliyor:

“Asıl soru bunun bir daha olup olmayacağı deÄŸil, bir dahaki sefere daha iyi hazırlanıp hazırlanmayacağımız.”

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Muhittin Böcek görevden uzaklaştırıldı

HIZLI YORUM YAP



bursa escort görükle eskort görükle escort bayan bursa görükle escort bursa escort bursa escort bayan