Bursa kestanesinde erken hasat

0

BEÄžENDÄ°M

ABONE OL

News

0

Bursa’da, içerdiÄŸi vitamin ve minerallerle kış mevsiminin “saÄŸlık deposu” olarak bilinen kestanenin olgunlaÅŸma döneminde alınan yağış, meyvenin erken olgunlaÅŸmasını saÄŸladı.

BirleÅŸmiÅŸ Milletler EÄŸitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Dünya Miras Listesi’nde yer alan, merkez Yıldırım ilçesine baÄŸlı kırsal mahallelerden tarihi “Osmanlı köyü” Cumalıkızık‘ta kestane hasadı sona erdi.

Kestane hasadı, ekim ayının ortalarında, “dokuyucu”ların sırık yardımıyla aÄŸaçtan düÅŸürdüÄŸü kestanelerin aÄŸaç diplerinden toplanıp bir bölgeye biriktirilmesinden sonra dikenli kabukların çürüyerek meyveden daha kolay ayrılmasını saÄŸlayan, “yumak” denilen eÄŸrelti otu ve dallarla kaplanmasıyla baÅŸlıyor.

Yaklaşık 20 gün sonra yumaklardan çıkarılarak temizlenen kestaneler, boyutlarına ayrılıp satışa hazır hale getiriliyor. Bu yıl ise kestanenin olgunlaÅŸma döneminde üç gün etkili olan yaÄŸmurla, hasat dönemi yaklaşık 20 gün erken tamamlandı.

Genellikle ÅŸekerleme yapılırken dağılmaması için tülbente sarma iÅŸlemi gerektirmeyen “OsmanoÄŸlu” cinsi kestane ilgi görüyor. Bu cins kestanenin kilogram başına toptan fiyatı 10-15 lira arasında deÄŸiÅŸiyor.

“Bu yıl fiyatlar iyi”

Cumalıkızık Tarımsal Kalkınma Kooperatifi BaÅŸkanı Mehmet Emin Yavuz, AA muhabirine, zorlu ve hızlı bir hasat döneminin geride kaldığını söyledi.

Bu yıl tam kestanenin hasat edileceÄŸi dönemde üç gün yoÄŸun bir yağış yaÅŸandığını belirten Yavuz, “Hızlı bir yaÄŸmur yağınca hasat süresi kısaldı. Normalde ekim ayı ortalarında hasada baÅŸlanması lazımdı ama en az 20 gün öne kaydı. Hızlıca da bitti. Her taraf birden olgunlaÅŸtı.” dedi.

Yavuz, kestane hasadının normalde alçak kesimlerde daha erken baÅŸlayıp yüksek kesimlere doÄŸru çıktığını ancak bu sene kestanenin yüksekte de alçakta da mevsim koÅŸullarından dolayı kısa sürede olgunlaÅŸtığını aktardı.

Bölgenin uzun süre yağış almadığını dile getiren Yavuz, “Tam kestanenin olgunlaÅŸma döneminde üç gün sıralı yaÄŸmur yağınca kestane birden olgunlaÅŸtı. Olgunlaşınca da zaten dibine düÅŸmeye baÅŸladı. Yarısını dibinden, yarısını üstünden dokuduk ve bitti.” ifadelerini kullandı.

Yavuz, bu yıl kestanelerin iri, verimin de güzel olduÄŸunu vurguladı.

Daha önce gal arısı, kanser gibi sorunlar yaÅŸadıklarını anlatan Yavuz, ÅŸöyle devam etti:

“Bu sene yaptığımız mücadelelerin sonucunda hastalıklardan da kurtulduk. Ekolojik mücadelemiz devam ediyor. Önümüzdeki sene kestane ekimi de daha çok olur çünkü iki yıldır üretici para kazanıyor. Bu yıl fiyatlar da iyi. Harman kestane 10-15 lira civarında, seçilmiÅŸ kestanelerde daha yüksek rakamlar da olabilir. Cumalıkızık’ta genellikle ‘OsmanoÄŸlu’ cinsi kestane yetiÅŸiyor. OsmanoÄŸlu cinsi, ÅŸekerleme yapılırken dağılmaması için tülbente sarılma gibi bir iÅŸlem gerektirmiyor. NiÅŸastası bol, güzel ve besin elementleri çok. Sadece kabukları soyularak kestane ÅŸekeri oluyor. O yüzden iyi alıcı var.”

“Yüzümüz gülecek inÅŸallah”

Kestane üreticisi Nuri Yavuz da eskiden mahallede kestanenin çok olduÄŸunu, en az toplayan üreticinin yılda ortalama 10 ton kestane elde ettiÄŸini belirtti.

AÄŸaçlarda “mürekkep hastalığı” ve “gal arısı” nedeniyle baÅŸlatılan mücadeleden olumlu sonuçlar alındığını söyleyen Yavuz, ÅŸunları kaydetti:

“Bu sene biraz iyileÅŸmeye baÅŸladı. Bundan sonra inÅŸallah daha iyi olur. Hasadın sonuna geldik. Dip biçmesi ve son dökülmesi 20-25 günü buluyor. Tabii çeÅŸidine göre de deÄŸiÅŸiyor. OsmanoÄŸlu, Ali Molla, Ä°nkaya, tüylü gibi cinsler var. Hasat çok zor. Dokumak için adam bulamıyoruz. Toplama için de kimseyi bulamıyoruz. DaÄŸ, bayır diye kimse gelmek istemiyor. Riskli bir iÅŸ. Aileden, dededen kalan aÄŸaçlara sahip çıkmaya çalışıyoruz. Kaç yıldır hastalıklardan zarar ediyorduk. Åžimdi daha iyi olmaya baÅŸladı. Yüzümüz gülecek inÅŸallah.”

AA