4 dakikada bir artçı sarsıntı yaşanıyor

0

BEÄžENDÄ°M

ABONE OL

News

0

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) Deprem Risk ve Azaltma Genel Müdürü Prof. Dr. Orhan Tatar, Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen depremlerin ardından bir yandan arama kurtarma faaliyetlerinin diğer yandan da iyileştirme süreçlerinin devam ettiğini söyledi.

Deprem bölgesinde şu anda bütün kurumlardan oluşan 250 binin üzerinde personel olduğunu belirten Tatar, her ilde bakan, bakan yardımcısı, mülki idare amirlerinin görevlendirildiğini aktardı.

Depremlerin Anadolu coğrafyasında 2 bin yılda yaşanan en büyük depremlerden biri olduğunu hatırlatan Tatar, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Bu depremin hem etki alanı çok geniÅŸ hem de ortaya çıkardığı yüzey kırığı çok geniÅŸ bir alanda. Cumhuriyet tarihinde son 100 yıla bakıldığında 7,9 büyüklüğünde 1939 Erzincan depremi var. O depremde 33 bin insanımızı yitirmiÅŸtik ve depremin sonucunda yaklaşık 340 kilometre uzunluÄŸunda yüzey kırığı meydana gelmiÅŸti. Bu depreme baktığımızda ise yüzey bakımından Erzincan depreminden belki de çok daha geniÅŸ alana yayılan, ortaya çıkardığı yüzey bakımından ise belki Erzincan depreminden daha fazla yüzey kırığı ortaya çıkaran bir deprem.”

“4 ve üzeri büyüklükteki sarsıntılar yaklaşık 40 civarında”

Bölgedeki güncel ve saÄŸlıklı veriler deÄŸerlendirildiÄŸinde DoÄŸu Anadolu Fay Zonu’nun 5 ayrı segmentinin kırıldığını ve bunun sonucunda 400 kilometre civarında bir fayda yüzey kırığının meydana geldiÄŸini söyleyen Tatar, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu kırılma neticesinde 7,3 metre civarında yerkabuÄŸunda yer deÄŸiÅŸtirme olduÄŸu yönünde sahadan gelen bilimsel veriler var. Åžu ana kadar 4 bin 700 civarında artçı sarsıntı var. Bakıldığında çok olaÄŸan dışı bir durum. Hem 7,7 hem 7,6 büyüklüğündeki bu iki depremin, iki ana ÅŸokun artçı sarsıntıları devam ediyor. 4 dakikada bir artçı sarsıntı meydana geliyor. Bu artçı sarsıntıların da çok büyük bir bölümü hissedilebilir düzeyde. 3,5 ve üzeri büyüklükte çok fazla sayıda artçı sarsıntı var ama 4 ve üzeri büyüklükteki sarsıntılar yaklaşık 40 civarında. Ä°zmir ve Düzce depremi büyüklüğünde artçı sarsıntılar meydana geliyor. Bunlar önümüzdeki günlerde de devam edebilir. Özellikle 5’in üzerinde meydana gelebilecek artçı sarsıntılarla karşı karşıya kalabiliriz.”

“Hasarlı binalardan uzak durmakta yarar var”

VatandaÅŸlara hasarlı binalardan uzak durulması konusunda uyarıda bulunan Tatar, “Çevre, Åžehircilik ve Ä°klim DeÄŸiÅŸikliÄŸi Bakanlığımızın çok sayıda personeli ÅŸu anda sahada hasar tespit çalışması yapıyor. Çalışmalardan elde edilen raporlar öğrenilinceye kadar bu binalardan uzak durmakta yarar var.” diye konuÅŸtu.

Yerleşim alanlarını jeolojik tehlikelerden uzak alanlarda kurmanın, afete dirençli şehirler oluşturmanın ön koşullarından biri olduğunu belirten Tatar, yerleşim alanlarının deprem dalgalarını karşılayabilecek özellikteki sağlam kayaların üzerine inşa edilmesi gerektiğini vurguladı.

Prof. Dr. Tatar, “Ãœmit ediyorum ki bu süreçten sonra bütün bölgede yoÄŸun bir ÅŸekilde kalıcı konut seferberliÄŸi baÅŸlayacak. Mart ayından itibaren ilk konutların inÅŸasının baÅŸlanacağı duyuruldu. Çevre, Åžehircilik ve Ä°klim DeÄŸiÅŸikliÄŸi Bakanlığı bu süreci yönetiyor. O anlamda da yeni rezerv alanlarının saptanması, bunlar saptanırken doÄŸru ÅŸekilde jeolojik tehlikelerden uzak alanlara kurulması konusunda gerekli çalışmalar yapılır. Bölgede çok sayıda fay var, bunun ötesinde bölgenin zemin yapısına bakıldığında çoÄŸu yerde ovalar içerisinde düşük kalite olarak nitelendirebileceÄŸimiz zeminler var.” açıklamasında bulundu.

“Aktif diri fay yeni bilgiler ışığında 500’ün üzerine çıkabilir”

Türkiye’de bilinen 485 aktif diri fayın olduÄŸunu ve bunların her an, her yerde 5 ve üzeri büyüklükte deprem üretebileceÄŸini bildiren Tatar, ÅŸunları kaydetti:

“Bakıldığında bu aktif diri fay yeni bilgiler ışığında 500’ün üzerine çıkabilir. Dolayısıyla burada en önemli husus, bireysel olarak baÅŸlayıp bizim toplumsal olarak bu farkındalığı yaratmamız gerekiyor. Ãœmit ediyorum ki bundan sonra afetlere karşı dirençli hem toplum hem de ÅŸehirlerimiz olacaktır. Büyük bir toplumsal seferberliÄŸin bu süreçten sonra yapılması lazım. Bütün ÅŸehirlerimizi, bütün yerleÅŸim alanlarımızı her türlü afete hazır hale getirmek en büyük amacımız.”

AA