ErdoÄŸan’dan AB üyelik süreci, vize serbestisi ve Gümrük BirliÄŸi açıklamaları

0

BEÄžENDÄ°M

ABONE OL

News

0

CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan Litvanya’nın baÅŸkenti Vilnius’taki NATO Zirvesi’nin ardından dün akÅŸam özel uçak “TC-TUR” ile Ankara’ya geldi.

Erdoğan, uçakta gündemi değerlendirdi.

Gazetecilerin sorularını yanıtlayan ErdoÄŸan’ın açıklamaları şöyle:

“DeÄŸerli basın mensubu arkadaÅŸlarım, sizleri kalbi duygularımla selamlıyorum. Vilnius’ta düzenlenen NATO Devlet ve Hükümet BaÅŸkanları Zirvesi münasebetiyle yaptığımız Litvanya ziyaretimizi baÅŸarıyla tamamladık.

Ukrayna’da devam eden savaşın etkilerinin bölgemizde ve küresel ölçekte hissedildiÄŸi bir dönemde gerçekleÅŸtirdiÄŸimiz zirvemizin hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Vilnius, NATO’nun birlik ve insicamının sergilenmesi, ittifak dayanışmasının pekiÅŸtirilmesi için önemli bir merhaleyi teÅŸkil etti.

NATO’nun Avrupa Antik Bölgesi’nde savunma ve güvenlik konuları bakımından asli istiÅŸare forumu olduÄŸunu bir kez daha teyit ettik. Müttefikler arasındaki yaptırım ve kısıtlamaların kaldırılması vaadini de içerecek ÅŸekilde yenilenen savunma yatırımları, özellikle bu tür taahhütlerin kabulü mahiyetindedir. Yine çabalarımız sonucunda ittifak tarihinde ilk defa Terörizmle Mücadele Özel Koordinatörü atanması kararı ilan edildi.

Ä°sveç’in NATO üyeliÄŸi konusu malumunuz zirve baÄŸlamında öne çıkarılan hususlardan biri oldu. Bu konudaki ilkeli duruÅŸumuz başından beri bellidir. Politikamızı burada da devam ettirdik.

Zirve hitamında yaptığımız basın toplantısında meseleyi enine boyuna deÄŸerlendirdik. Kendilerine ifade ettiÄŸimiz gibi Ä°sveç’in katılım protokollerini onaylayacak merci Türkiye Büyük Millet Meclisi’dir. Åžu an iÅŸleyen bir süreç vardır. Meclisimiz atılan adımları takip edecek, ülkemizin çıkarları doÄŸrultusunda en doÄŸru kararı verecektir.

Değerli arkadaşlar, zirve marjında birçok devlet ve hükümet başkanıyla görüşmelerimiz oldu. Liderlerle görüşmelerimizde hem ikili meseleleri hem de NATO bağlamında iş birliğimizi ele aldık.

Avrupa Birliği üyelik sürecimizin yeniden canlandırılması noktasında olumlu bir kanaat hâkim. Türk ekonomisine çarpan etki yapacak Gümrük Birliğinin güncellenmesi müzakerelerini de hızlandıracağız. Vize serbestisinde de mesafe alacağımıza inanıyorum.

Türkiye’nin savunma kabiliyetini güçlendirecek projelerle ilgili süreçler de ivme kazanacaktır. Muhataplarımızla olan görüşmelerimizde kendilerine Ä°letiÅŸim BaÅŸkanlığımızın hazırladığı dört vizyon eseri takdim ettim. Ä°nsani Yardımda Türkiye Modeli, Türkiye’nin NATO’ya Katkıları, Türkiye’nin Terörizmle Mücadelesi ve Lider Diplomasi baÅŸlıklı bu eserlerle tarihe not düştük.

Zirvemizin ve yaptığımız görüşmelerin ülkemiz, milletimiz ve güvenliÄŸimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. TeÅŸekkür ederim.”

“NATO Zirvesi marjında pek çok ikili görüşme yaptınız. ABD BaÅŸkanı Joe Biden ile yaptığınız görüşmeye dair detaylı bilgi vermeniz mümkün mü? F-16 tedarik ve modernizasyonuyla ilgili geliÅŸme beklemeli miyiz? Bundan sonraki Türk-Amerikan iliÅŸkilerine dair beklentileriniz nelerdir?”

“DeÄŸerli arkadaÅŸlar öncelikle Türkiye ile ABD, malum NATO müttefiki, stratejik ortaklığa sahip iki önemli ülkedir. 2021 yılında Sayın Biden ile kurulmasını kararlaÅŸtırdığımız stratejik mekanizma kapsamında kurumlarımız görüşmelerini sürdürmekte. Mekanizmayla aramızdaki diyalog kanallarına yeni bir dinamizm kazandırdık.

Zirve kapsamındaki görüşmemiz de çok çok verimli geçti. Yaklaşık 1 saat 15 dakika bir görüşme oldu. F-16’ların satışıyla ilgili Biden ve yönetimi aslında ülkemiz lehine bir tutum sergiliyor. Åžu anda gerek kendisi gerek DışiÅŸleri Bakanı ‘biz bu iÅŸin üzerindeyiz, takipçisiyiz’ dediler. Tabii bizden de DışiÅŸleri Bakanımız Hakan Bey, aynı ÅŸekilde Ä°brahim Bey her ikisi de muhataplarıyla görüşmek suretiyle bu sürecin, hatta YaÅŸar PaÅŸamız da muhatabıyla görüşmek suretiyle, bu sürecin lehe dönüştürülmesini inÅŸallah temin edecekler.”

Türkiye’nin Avrupa BirliÄŸi ile iliÅŸkilerinde yeni bir süreç, yeni bir açılım ihtimalinden söz ediliyor. Buradaki görüşmelerden aldığımız hava oydu ve bazı sözler de verildi. Bu aÅŸamada beklenen vize kolaylığı, vize serbestliÄŸi ve Gümrük BirliÄŸi çerçevesinde güncellemeler noktasında müzakerelerin devamına yönelik ilk adımlar nasıl atılacak? Nasıl bir takvim var önümüzde?

“Danışmanın ÇaÄŸatay Bey’i Brüksel’e gönderdik. Yarın orada bu konularla ilgili görüşmeleri yapacaklar. Gerek Gümrük BirliÄŸi konusu gerekse vize serbestisi konularını görüşecek. Bunların Türkiye lehine olacağına inanıyorum. Bugün Ursula von der Leyen de bununla ilgili bize olumlu bazı ÅŸeyler de söyledi. Danışmanım ÇaÄŸatay Bey de oradan olumlu geliÅŸmelerle dönecektir diye düşünüyorum.

Çünkü son Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesinde, yüksek temsilci ve komisyondan Türkiye-Avrupa Birliği ilişkileri hakkında rapor hazırlamasının istenmesi isabetli bir adım olmuştur. Raporun olumlu ve ileriye dönük biçimde hazırlanmasını bekliyorum.

Öte yandan Türkiye olarak verdiÄŸimiz sözlerin her zaman arkasında durduk, duruyoruz. Kazan-kazan ilkesiyle yürütülen müzakerelerin somut sonuçlarını en kısa zamanda görmek istiyoruz. Verilen sözlere dair somut adımlar öncelikle terör örgütlerinin faaliyetlerinin söz konusu ülkelerde sonlandırılması, teröristlerin iadesi. Avrupa BirliÄŸinden göreceÄŸimiz olumlu çalışmalar neticesinde biz de verdiÄŸimiz sözleri hayata geçirmek için çalışmalara baÅŸlarız. Geçen yıl üzerinde mutabık kalınan konular hayata geçmediÄŸi için süreç bugüne geldi. Bundan sonra da verilen sözlerin hayata geçirilmesine göre biz de harekete geçeriz. NetliÄŸimizi, bu konuda tavizsiz olduÄŸumuzu muhataplarımıza anlattık.”

“AK Parti sizin liderliÄŸinizde son 20 yılda 17 seçim kazandı. ’14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimleri uzun yıllar konuÅŸulmaya, üniversitelerde ders olarak okutulmaya devam edecektir. Millet olarak nasıl bir badire atlattığımız, nasıl bir uçurumdan döndüğümüz zamanla anlaşılacaktır.’ Dediniz. Milletin iradesiyle ortaya çıkan bu son tabloda hangi riskleri aÅŸtı Türkiye? Gelecekle ilgili fırsatlar nelerdir?”

“Buradaki en önemli risk, geçmiÅŸte biliyorsunuz biz Türkiye’de altı aylık hükümetler gördük. Bir yılı doldurmayan hükümetler gördük. Burada istikrar olur mu? Olmaz. Nitekim bu istikrarsızlığın neticesinde de Türkiye her yönden adeta bir çöküntüyle baÅŸ baÅŸa oldu. Bizim dönemimizde bu tür ÅŸeyleri yaÅŸamıyoruz. Karar almaksa, her tür kararı süratle, rahatlıkla alıyoruz. Yani burada savunma sanayiinden tutun eÄŸitime, ulaşıma, altyapı ve üstyapıdaki aldığı mesafe Cumhuriyet tarihinde yok. Bölünmüş yol dediÄŸin zaman 6 bin 100 kilometre bölünmüş yol yapılmış, ÅŸimdi sadece bizim bu dönemde 28-29 bin kilometreye ulaÅŸtı. EÄŸer bu bir koalisyon hükümeti olsaydı, biz bu yolları, köprüleri yapabilir miydik? Åžurada Yavuz Sultan Selim Köprüsünü yaptık, Yavuz Sultan Selim Köprüsünün ortasından da inÅŸallah raylı sistemi yapacağız. Åžu anda onun hazırlıkları içerisindeyiz. Raylı sistem onun üzerinden geçtiÄŸi zaman ki yaklaşık 110 kilometrelik bir sistem bu. Bu Türkiye’de deÄŸil, dünyada ayrı bir hava oluÅŸturacak. Aynı ÅŸekilde ÅŸu anda Çanakkale Köprüsü, dünyada ilk üçün içerisinde, böyle bir köprü. Bunlarla biz iftihar ediyoruz. Ä°stanbul-Ä°zmir arasını 7,5 saatten 3 saat 15 dakikaya düşürmek bunlar rastgele olaylar deÄŸil. Ä°ÅŸte bütün bunlar ÅŸu andaki hükümet etme yapısının bize kazanımlarıdır. Yani bütün parti genel baÅŸkanlarının CumhurbaÅŸkanı Yardımcısı olacağı bir sistem bizi nereye götürürdü? Felakete götürürdü. Yani duvarlara çarpa çarpa giden bir araç düşünün, ondan bir ÅŸey olur mu? Olmaz. Pert olur. Ama maalesef bunlar pert araç kullanmaya alışmışlar. Åžu an itibariyle yoÄŸun bir ÅŸekilde inÅŸallah yatırımlarımızı devam ettireceÄŸiz. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla inÅŸallah büyümeyi saÄŸlayacağız. Bu anca ÅŸu andaki yapıyla olur. Bunların mantığıyla olmaz. Ne oldu, hesap uzmanı çok baÅŸarılıydı, iyi hesap yapıyordu? Ama gelin görün ki hesap, kitap tutmadı. 38 tane milletvekilliÄŸini beraber seçime girdiÄŸi ve toplamı yüzde 1’i bile bulmayan ortaklarına dağıttı. Kendisi de zafiyete düştü. Åžimdi ‘kalayım mı kalmayım mı’ devamlı bunun hesabı yapılıyor. Ve önümüzdeki haftalarda, aylarda kalır mı kalmaz mı bu görülecek. Ama bu bizim iÅŸimiz deÄŸil. Bizim iÅŸimiz farklı. 3 gündür buradayız. NATO Zirvesinde toplantılarımızı yapıyoruz. Ve bütün liderlerin Türkiye’ye bakışı çok farklı.

Dünya liderleri bize bu gözle bakarken, Türkiye’nin terörizmle mücadelesi NATO tarafından kabul görürken, bizim muhalefetimiz ne yazık ki teröristlerle yol yürümeye çalıştı. Feraset sahibi milletimiz teröristlerle kol kola yol yürünmeyeceÄŸini, ortaklıklar kurulmayacağını anlattı. Umut ediyorum ki muhalefet bu dersi almıştır. Ãœlkemiz için en büyük risklerden birini de terör örgütleriyle bir araya gelen siyasi partiler oluÅŸturdu.

Bu ülke, 2023 seçimlerinde terör örgütlerinin güdümüne giren, onların çizdiği yol haritasını kullanan siyasileri gördü. Terör örgütlerine verdikleri sözleri hayata geçirmek için çırpınan siyasiler gördük. Ekonomide yaşanan sıkıntılar öne çıkartılarak, terör örgütlerine alan açılmak istendi.

Ãœlkemize ‘Türkiye Yüzyılı’ vizyonunu çizdik. Bu vizyonumuz doÄŸrultusunda çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz. Türkiye’nin önünde çok büyük fırsatlar var. BeÅŸerî sermayemizi öne çıkartarak, bu fırsatları ülkemiz lehine, vatandaÅŸlarımızın refahına kullanacağız. 21 yılda her alanda saÄŸlam temellere oturan altyapıyı inÅŸa ettik. Åžimdi bu altyapı üzerine kurduÄŸumuz yapıyla Türkiye Yüzyılını hayata geçireceÄŸiz.”

“Sayın CumhurbaÅŸkanım ben ekonomiyle ilgili bir soru sormak istiyorum belirttiÄŸiniz çerçevede. Genel yaklaşımınızda yatırım, üretim, istihdam, ihracat, doÄŸal olarak büyüme ve cari fazla ana baÅŸlıklar. Gerek ekonomi yönetiminde gerekse Merkez Bankası yönetimindeki yenilemeyle birlikte önceki dönemi deÄŸerlendirip, farklılaÅŸan, mali sıkılaÅŸtırma diyebileceÄŸimiz karar süreci, kamu maliyesini güçlendirecek ek gelir önlemleri devreye girdi. Bu hamleleri siz özellikle enflasyonun tek haneye düşürülmesi noktasında nasıl bir takvim öngörüyorsunuz? Bu arada önümüzdeki hafta bir Körfez ziyaretiniz olacak. Körfezden Türkiye’ye farklı yol ve yöntemlerle kaynak giriÅŸimleri oldu geçmiÅŸte. Daha kapsamlı, daha sürdürülebilir bir çerçeve anlaÅŸmasıyla bu süreci destekleyecek farklı ve yeni bir dönemin kapısı aralanabilir mi?”

“Bu ziyarette umutlarımız var. ArkadaÅŸlarımı önceden gönderdim. Suudi Arabistan, Katar, BirleÅŸik Arap Emirlikleri buraları dolaÅŸtılar. Biz de bir heyetle gideceÄŸiz. Suudi Arabistan, Katar, BirleÅŸik Arap Emirlikleri’ni dolaÅŸarak onlarla aramızdaki her türlü iliÅŸkileri daha da güçlendirelim istiyoruz. Hatta bugün Muhammed bin Zayed aradı. Merak ediyorlar. Ne oldu, nasıl gitti falan. Dedik ki ‘Nasıl olsa ÇarÅŸamba günü sizdeyiz. Orada etraflıca bunları görüşürüz.’ Katar’dan oraya gideceÄŸiz, Suudi Arabistan’a, Katar’a geçeceÄŸiz ve umutluyum. Ön ziyaretlerde arkadaÅŸlarımız belli bilgilendirmeleri yaptılar. Yapacağımız ziyarette de Türkiye’ye verecekleri destekleri bizzat görme, yaÅŸama imkânımız olacak. Daha önce yaptığım görüşmelerde kendileri söyledi. ‘Türkiye’ye ciddi yatırımlar yapmaya biz hazırız.’ Bunu bu ziyaretle birlikte de inÅŸallah noktalamış olacağız. Bu yatırımlar belki bizde olacak, belki Suudi Arabistan’da, Katar’da, BirleÅŸik Arap Emirlikleri’nde olacak.

Her dönem olduÄŸu gibi bu yeni dönemde de ekonomi ehil kadroların elinde. Bu ülkede enflasyonu tek haneye daha önce kim indirdi? AK Parti kadroları. VatandaÅŸlarımız müsterih olsun, enflasyonu yine tek haneye indireceÄŸiz. Ekonomiyi güçlendirecek, Türkiye’yi büyütecek adımları attık, atıyoruz. Yapılan çalışmaların, göreve getirilen ekibin olumlu yansımalarını da almaya baÅŸladık.

26 Mayıs’ta 98.5 milyar dolar olan Merkez Bankası rezervleri, 30 Haziran’da 108.6 milyar dolar seviyesine çıktı. Bu 1 aylık dönemde net rezervler ise 14.2 milyar dolar iyileÅŸme gösterdi. Bu rakamlar ekonomi, finans, ticaret çevrelerine de güven ve cesaret veriyor. Ekonomi programımızı, belirlediÄŸimiz hedeflerimiz doÄŸrultusunda tavizsiz uygulayacağız. Uluslararası rezerv birikimini artırmak için rasyonel politikaları hayata geçiriyor, uluslararası yatırımları ülkeye çekmek için çalışıyoruz.

Türkiye’nin büyümesi, vatandaşımızın refahı için gereken adımları atmaktan geri durmayacağız. Gerekli tüm altyapı, üstyapı çalışmalarını yaptıktan sonra düşme eÄŸilimindeki enflasyon da kendi seyrinde tek haneye düşecektir. Ä°nanıyorum ki tek haneli enflasyon rakamlarını kısa zamanda göreceÄŸiz.”

“GeçtiÄŸimiz günlerde Karadeniz’de yine bir sel felaketi yaÅŸandı. Afet Bakanlığı kurulması gündeme gelmiÅŸti, bu yönde bir çalışma var mı? Varsa süreç nasıl iÅŸliyor?”

“Karadeniz baÅŸta olmak üzere Türkiye’nin çeÅŸitli bölgelerinde yoÄŸun yağıştan kaynaklı sel, heyelan olayları yaÅŸandı. Bu afetlerden etkilenen tüm vatandaÅŸlarıma geçmiÅŸ olun dileklerimi iletiyorum. Ä°lgili bakanlarımız hemen afet bölgelerine geçerek, çalışmaları koordine etti. Can ve mal kayıplarını en aza indirmek için ne gerekiyorsa yapıldı, yapılıyor.

Åžu anda Afet Bakanlığı’nın yapacağı iÅŸi AFAD yapıyor zaten. Bütün donanımlarıyla, her ÅŸeyiyle AFAD’ın, Türkiye genelinde her yerde, her noktada belirli hazırlıkları var. Bizim AFAD’la oturmuÅŸ bir kurumumuz var ve bu kurumumuzla beraber de bu iÅŸleri yürütüyoruz. Mesela yangınlarla ilgili daha yeni 100 milyonluk bir yatırım yaptık. Helikopterler aldık, uçaklar aldık vesaire. Åžimdi bunu daha da takviye edeceÄŸiz. Ä°nÅŸallah Sayın Putin ile bir araya geldiÄŸimizde onların amfibik uçakları var onlardan belki birkaç tane almayı düşünüyoruz. Çünkü yangın söndürmede çok etkin bu uçaklar. Denize dalıyor, oradan suyunu alıyor ve ondan sonra bakıyorsun hemen birkaç dakika içerisinde yangın mahalline ulaşıp oraya suyu döküyor. Bunlar tabii bizim için çok çok önemli. Yani bunlarda iki, üç tane takviye yaparsak, mevcut ÅŸu andaki filomuzdan çok daha etkin olacak.”

“İçiÅŸleri Bakanı Ali Yerlikaya, haziran ayında 15 bin 591 düzensiz göçmenin yakalandığını ve 6 bin 883’ünün sınır dışı edildiÄŸini açıkladı. Yerlikaya, 4-5 aylık sürecin ardından ÅŸehirlerdeki kaçak göçmen kümelenmesinde gözle görülür bir farklılaÅŸma olacağını söylüyor. Türkiye kaçak göçmenlerle ilgili daha farklı bir döneme mi giriyor? Yani Sayın Yerlikaya’nın bahsettiÄŸi farklılaÅŸmanın detayları nelerdir?”

“Düzensiz göçle mücadele hiçbir zaman sekteye uÄŸramadı, uÄŸrayamaz. Bunun detayı dediÄŸimiz zaman uygulamada birçok adımlar atılacak. Bunlar kah polisiyedir kah o sınırlardaki uygulamalarımızdır. Türkiye’ye bu göçmen giriÅŸlerinin engellenmesi ve yakalananlarının sığınma evleri veya göçmen evlerine alınması önemli. Atılacak adımlarla da bu iÅŸi daha da sınırlamak ve yerinden özellikle, Suriye’nin kuzeyinden olacak göçleri yerinde engellemek önemli. Åžu anda buna yönelik çalışmalarımız var. Kaçak göçmenler yakalanır, yakalanmaz hemen Geri Gönderme Merkezlerine gönderilerek orada gerekli olanlar yapılıyor. Bunlar ülkelerine gönderiliyor ve bununla beraber halkımızdaki endiÅŸe, korku, bunları da gidermiÅŸ oluyoruz.

Yapılan çalışmalarla kısa zamanda düzensiz göçmenler konusunda gözle görünür değişiklikleri vatandaşımız hissedecek. Güvenlik güçlerimiz, önlemleri ve çalışmalarını vatandaşlarımızın rahatı ve huzuru için sıkılaştırdı. Ancak çalışmalar da hiçbir insanın onuruna aykırı şekilde yapılmayacak. Medeniyetimizin, değerlerimizin gerektirdiği adımları atacağız.

Göçmen kaçakçılarına da göz açtırmıyoruz. Jandarma, emniyet ve ilgili güvenlik güçlerimiz kaçakçılık organizatörlüğü yapan kiÅŸilere karşı baÅŸarılı operasyonlar gerçekleÅŸtiriyor. GeçtiÄŸimiz aylarda Van-Ä°ran sınır hattında göçmen kaçakçılığı suçunu organize olarak iÅŸleyen suç örgütlerine yönelik eÅŸ zamanlı operasyonlar düzenlendi. Bu operasyonlarda 300’e yakın göçmen kaçakçılığı organizatörü yakalanırken, bunlardan 168’i tutuklandı. Düzensiz göçmenlerle, ülkemize sığınmış, misafir ettiÄŸimiz mültecileri de birbirine karıştırmamalıyız. Mültecilerin onurlu, gönüllü ve güvenli ÅŸekilde ülkelerine dönmeleri için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

Türkiye’de Medeni Kanununa göre evin geçiminden mesul olan koca, fakat eÅŸ vefat ettiÄŸinde ve bu arada tabii Türkiye sosyolojisinde bugün yaşı 65-70 üzerinde olan hanımlar çalışmıyorlar. Dolayısıyla çalışma hayatları olmadığı için bir emekli maaÅŸları yok ve eÅŸlerinden emekli maaşı alıyorlar. Fakat dul olduklarında bugün en düşük emekli maaşı 7 bin 500 ama dul bir hanım 6 bin 300 lira alıyor eÅŸinin maaşını daha düşük alıyor. Bu konuda bir çalışma yapılıp yapılmayacağını sormak istiyorum. Onların adına. Çünkü eÅŸ kendi çalışınca eÅŸinin maaşını düşük alması anlaşılabilir. Aman hiç çalışmadığında evin reisi erkek vefat ettiÄŸinde geriye kalan eÅŸ bir parça maÄŸdur kalıyor.

Türkiye’de aileye ve kadına Cumhuriyet tarihinde en fazla deÄŸer ve sosyal yardım AK Parti hükümetleri döneminde verilmiÅŸtir. Türkiye Yüzyılı vizyonumuz çerçevesinde hiçbir vatandaşımızın maÄŸduriyet yaÅŸamasına izin vermeyeceÄŸiz, topyekûn bir kalkınmayı hedefledik ve hedefimize ulaÅŸacağız. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Sosyal hizmet modellerimizle düşük gelirli bireyleri ve aileleri ihtiyaçları doÄŸrultusunda hep destekledik, hep destekleyeceÄŸiz. Bunun adımları atıyoruz. Aile ve Gençlik Bankamız da bunun en somut adımı olacak.

Türkiye Aile Destek Programı kapsamındaki ödemelerimiz de baÅŸladı. Bir yıl daha sürecek bu programımızın baÅŸlangıcından bu yana yaklaşık 4 milyon haneye saÄŸlanan destek tutarı 40 milyar lirayı buldu. Fakat sosyal hizmet modelleri kapsamındaki yaÅŸlı aylığını 1997 liradan 2 bin 348 liraya, yüzde 40-69 arası engelli oranına sahip olan vatandaÅŸların aylığının 1594 liradan 1874 liraya, yüzde 70 ve üzeri engelli raporu bulunan vatandaÅŸların aylığını 2 bin 392 liradan 2 bin 811 liraya yükselttik. Åžimdi yeni bir adım atıyoruz. O da Aile ve Gençlik Bankasını kurmak. Bizim doÄŸal gaz, bunun yanında petrolden gelirin belli bir bölümünü biz bu Aile ve Gençlik Bankası kapsamına aktaracağız. Oradan da bu tür hanımlara ve gençlere bunu tahsis edeceÄŸiz. Bu iÅŸin en güzel örneÄŸi veren ülke de Norveç’tir. Norveç bu iÅŸi baÅŸarıyla sürdürüyor. Onun bütün petrol gelirlerinin belli bir kısmı rezerv olarak tamamen gençlere ayrılır. Gelecek kuÅŸaklara ayrılır. Åžimdi bunun bir benzerini de inÅŸallah Aile ve Gençlik Bankasıyla ülkemizde yapacağız. Dezavantajlı durumdaki bireylerin çeÅŸitli hizmet ve sosyal yardım modellerinden yararlanması için Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımızın çalışmaları devam ediyor.”