04 Aralık 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.

1xbetbetpasmariobet
escort konya
a
en iyi rulet siteleri

Üretici-market arasındaki fiyat farkında şampiyon oldu

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, bu yılın ocak ayında üretici ile market arasındaki fiyat farkının yüzde 404,2 ile en fazla portakalda yaşandığını belirterek, "Üreticide 4 lira olan portakal 20 lira 17 kuruşa satıldı." dedi.

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, bu yılın ocak ayında üretici ile market arasındaki fiyat farklılıklarına, narenciye üretiminde yaşanan sorunlara, girdi fiyatlarında yaşanan değişimlere ve aynı marka ürünlerin marketlerdeki fiyat değişimlerine ilişki açıklamalarda bulundu.

Ocak ayında üretici ve market arasındaki fiyat farkının en fazla yüzde 404,2 ile portakalda görüldüğünü belirten Bayraktar, portakaldaki fiyat farkını yüzde 396,7 ile mandalina, yüzde 385,2 ile limon, yüzde 256,5 ile kuru soğanın takip ettiğini söyledi. Portakal ve mandalinanın 5 kat, limonun 4,9 kat, kuru soğan 3,6 kat fazlaya satıldığına dikkat çeken Bayraktar, “Üreticide 4 lira olan portakal 20 lira 17 kuruşa, 5 lira 25 kuruş olan mandalina 26 lira 8 kuruşa, 3 lira 83 kuruş olan limon 18 lira 58 kuruşa, 5 lira 8 kuruş olan kuru soğan 18 lira 11 kuruşa satıldı.” dedi.

Markette 42 ürünün 29’unda fiyatlar arttı

Ocak ayında markette 42 ürünün 29’unda fiyat artışının 13’ünde fiyat azalışının görüldüğünü anlatan Bayraktar, “Ocak ayında markette fiyatı en fazla artan ürün yüzde 34,7 ile yeşil fasulye oldu. Yeşil fasulyedeki artışı yüzde 29,8 ile salatalık, yüzde 28,4 ile ıspanak, yüzde 22,9 ile pırasa takip etti.
Markette fiyatı en çok azalan ürün ise yüzde 20,7 ile kuru üzüm oldu. Kuru üzümdeki fiyat düşüşünü yüzde 10,8 ile fındık, yüzde 10 ile beyaz lahana, yüzde 9,1 ile maydanoz izledi.” şeklinde konuştu.

Bayraktar, üreticide ise 34 ürününün 24’ünde fiyat artışının, 2’sinde fiyat düşüşünün görüldü, 8 üründe ise fiyatlarının değişmediğini bildirdi. Üretici fiyatlarında kuru fasulye, nohut, kırmızı mercimek, yeşil mercimek, pirinç, kuru üzüm, kuru incir, Antep fıstığında fiyatların değişmediğini anlatan Bayraktar, “Üreticide en çok fiyat düşüşü yüzde 27,3 ile portakalda görüldü. Portakaldaki fiyat düşüşünü yüzde 10,8 ile yumurta izledi. Üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 56,9 ile yeşil soğanda görüldü. Yeşil soğandaki fiyat artışını yüzde 53,4 ile salatalık, yüzde 53,1 ile marul, yüzde 47,6 ile patlıcan takip etti. Ocak ayında fiyatı en fazla artan ürün markette domates, üreticide yeşil soğan olurken, fiyatı en fazla düşen ürün markette kuru üzüm, üreticide portakal oldu.”

“Narenciye üreticilerinin sorunları devam ediyor”

Portakalda rekoltenin fazla olması ve yeterli talebin olmamasının fiyatların düşmesine neden olduğunu belirten Bayraktar, devamında şunları kaydetti: “Üretimin fazla olduğu narenciyede bu üretim sezonunda sorunlar bitmiyor. Erkenci limon hasadında yaşanan pazarlama sorunu hasat olgunluğuna gelen mandalina, portakal ve diğer ürünlerde de devam ediyor. Artan üretime karşılık beklenen talebin de yeterli olmaması ile ürünler dalında kaldı. Narenciye üreticileri bu yıl emeklerinin karşılığını alamadı. Bazı üreticiler ağaçlarını kesmeye devam ediyor. Pazar bulamayan çoğu üretici işçilik maliyetlerini karşılayamıyor, ürünlerini toplatamıyor. Bu mevsimde yerlere dökülen mandalina, portakal ile toprağın turuncu renkle kaplandığı bahçeleri görür olduk. İhracatçıya verilen destek çiftçiye yansımadı. Çiftçiler halen işçilik giderlerine ve ürün fiyatlarına destek bekliyor, ağaçta kalan ürünlerin satılması için çözüm talep ediyor. Narenciye üreticisi alan bazlı desteklenmelidir. Dalda bekleyen ürünler devlet, belediye ve benzeri kuruluşlar tarafından üreticiden alınıp, halka dağıtılmalıdır. Bir üretim sezonu emek verdiği ürünlerden yeterli gelir elde edemeyen üreticilerin kredi borçları faizsiz ertelenmelidir. Narenciye üreticilerine kullandırılacak faizsiz kredilerde limitler artırılmalı, kredi masrafları alınmamalıdır. 2023 yılı portakal ihracatı bir önceki yıla göre yüzde 32,5 azalarak 213 bin 427 ton olarak gerçekleştir. Aynı dönemde limon ihracatı yüzde 11 artarak 658 bin 849 tona, mandalina ihracatı ise yüzde 13,3 oranında artarak 927 bin 940 tona ulaştı. Bu yıl artan üretime karşı yeterli ihracat da yapılamadı. Narenciye ihracatının artırılması için yeni pazarlar oluşturulmalı, daha fazla ihracat yapılması sağlanmalıdır.”

Arz ve talepteki değişim ile yumurta fiyatları düştü

Bayraktar, üreticide fiyat değişim nedenlerine ilişkin ise şu değerlendirmeyi yaptı: “Kuru soğanda her ne kadar son bir ayda yüzde 17,9 oranında artış görülse de, bu sezon oluşan fiyatlar geçen yılın aynı ayında 7 lira 6 kuruş olan fiyatın gerisinde kaldı. Bu üretim sezonuna maliyetin altında fiyatla başlayan üreticiler halen sabırla piyasanın canlanmasını, fiyatın yükselmesini bekliyor. Bu yıl ki rekolte fazlası ve ihracatın sınırlı açılması kuru soğan üreticisini mağdur etti. Çiftçilerimiz Tarım Kredi Kooperatifleri ve Toprak Mahsulleri Ofisi’nin devreye girerek, çiftçiden alım yapmasını bekliyor. Yumurtadaki fiyat düşüşünün sebebi arz ve talepteki değişimden kaynaklandı. Yeşil soğan, salatalık, marul ve patlıcanda ise arzdaki azalma ürün fiyatlarının artmasına neden oldu.”

Girdi fiyatlarındaki değişimler

Ziraat Odaları aracılığıyla girdi piyasalarından aldıkları fiyat verilerine göre ocak ayında, aralık ayına göre, amonyum nitrat gübresinin yüzde 12,1, amonyum sülfat gübresinin yüzde 7, üre gübresinin yüzde 4,5, DAP gübresinin yüzde 0,4 oranında arttığına dikkat çeken Bayraktar, 20.20.0 kompoze gübresinin fiyatının ise yüzde 2,2 oranında düştüğünü söyledi.

Geçen yılın ocak ayına göre son bir yılda DAP gübresinin yüzde 25,3, amonyum nitrat gübresinin yüzde 22,1, amonyum sülfat gübresinin yüzde 21,8, üre gübresinin yüzde 16,9, 20.20.0 kompoze gübresinin yüzde 15,7 oranında arttığını kaydeden Bayraktar, devamında şunları söyledi: “Süt yemi ocak ayında aralık ayına göre yüzde 4,7, besi yemi yüzde 4,6, son bir yılda süt yemi yüzde 43,3, besi yemi ise yüzde 41 oranında arttı. Elektrik fiyatları son bir yılda yüzde 2,11 oranında arttı. İlaç fiyatları aylık yüzde 3,18, yıllık yüzde 16,7 oranında arttı. Ocak ayında girdilerde aylık ve yıllık değişimde en fazla fiyat artışı mazotta görüldü. Mazot fiyatı aylık olarak yüzde 12,2 artarken, son bir yılda yüzde 78,6 oranında arttı. En önemli girdilerden olan mazot toprak hazırlığından, ekim, gübreleme, ilaçlama ve hasada kadar üretimin her aşamasında kullanılıyor. Mazot fiyatlarındaki değişim doğrudan üreticilerimizi ilgilendiriyor. Üreticilerimiz artan mazot fiyatları karşısında bahar aylarında kullanması gereken mazotu nasıl alacağını bugünden düşünür hale geldi. Tarım ve çiftçilerimiz için mazot zorunlu bir üretim aracıdır, tüketim maddesi değildir. Bu nedenle özel tüketim olarak düşünülmemeli ve vergi de konulmamalıdır. Ayrıca artan fiyatların üretim maliyetlerini etkilememesi, üretimde sürdürülebilirliğin sağlanması için mazot desteği artırılmalı ve desteklerin ödeme tarihi öne çekilmelidir.”

Aynı marka ürünlerin market fiyat farkı

Yüksek maliyetle yapılan tarımsal üretimin bir taraftan tarım ürünlerinde fiyat artışına neden olurken diğer taraftan artan enflasyonla tüketicinin alım gücünü azalttığına işaret eden Bayraktar, “Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik şartlar nedeniyle ürün fiyatları marketlerde çok sık değişiyor. Maliyetler sebep gösterilerek aynı ürün yan yana iki markette farklı fiyata satıldığı gibi aynı marketin farklı şubelerinde bile farklı fiyatlara satılıyor. Birliğimizce Ankara’da halkımızın temel tüketim maddeleri arasından seçilen 6 ürünün aynı marka ve miktarlarının 6 farklı marketteki fiyatlarına yönelik çalışma yapıldı. Yaptığımız çalışma sonucunda ürünlerin belirli markalar tarafından paketlenmiş fiyatı marketten markete oldukça değişkenlik gösterdiği görüldü. Normal fiyatların bile tüketicilerimizi zorladığını düşündüğümüzde, 6 üründe yapılan çalışmada sadece sütte marketler arası fiyat farkının yüzde 32 oranında olması uygulanan yüksek fiyatların göstergesidir. Kaldı ki tüketicilerin artan fiyatlara dayanma gücünün kalmadığını da görüyoruz. Tüketiciler yüksek fiyattan ürün sattığını tespit ettikleri marketlerden alışveriş yapmaktan kaçınmalıdır. Tüketicilerin marketler arasındaki değişen fiyatları göz önünde bulundurmaları ve alışverişlerinde fiyat araştırması yapmaları önemlidir. Yaşanan yüksek fiyat farkının önüne geçmek amacıyla tavan fiyat uygulaması bir an önce hayata geçirilmelidir. Yüksek fiyat konusunda yapılan denetimlerin sayısı arttırılmalı, halkımızda karşılaştıkları yüksek fiyatları gerekli mercilere şikâyet etmelidir.”

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Altın fiyatları Fed sonrası yükselişte

HIZLI YORUM YAP