“BİR ADIM SONRA ÖLECEKLERİNİ BİLİYORLARDI”

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Özge Comba Alkış

Hikaye değil, masal değil, destan hiç değil… Gerçeğin ta kendisi…İliklere kadar işleyen… Bir milletin kurtuluşa adım adım yaklaştığının, bir dehanın bir milletin kaderini değiştireceğinin habercisi oldu Çanakkale Savaşları… “Çocukların” vatan savunmasına katıldığı, bir adım ötesinde öleceğini bile bile hiç tereddüt etmeden kurşunun üzerine yürüdüğü, aç kaldığı, en güçsüz anında bile ilahi bir güçle yeniden ayağa kalktığı, süngüyle savaştığı ve sonunda kazanılan zaferin adıdır Çanakkale… “Çanakkale Geçilmez” sözünün tüm dünyaya duyurulduğu, Osmanlı topraklarını bir bir paylaşan milletlerin geri adım attığı, Mustafa Kemal adının yankılandığı yerdir Çanakkale…

Çanakkale Zaferi’nin bu yıl 105’inci yılını kutluyoruz. Engin bir deniz Çanakkale Savaşları… Her detayı bilmek elbette çok zor ama tarihi belgeler aydınlatıyor önümüzü… Her noktayı anlatmak da çok zor elbette… Rekabet.Net olarak Türkiye’nin sayılı tarihçilerinden birine başvurduk. Çanakkale Savaşları ile ilgili konuştuk kendisiyle…Uludağ Üniversitesi Tarih Bölümü Kurucusu/ Düzce Üniversitesi Tarih Bölümü Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr Yusuf Oğuzoğlu ile bir araya geldik. Elbette anlatılacak öğrenilecek çok şey var! Kısa kısa anlattıklarını zaman zaman gözlerimiz yaşlanarak dinliyoruz biz de…

Zırhlı donanmaya karşı Osmanlı askeri

“Çanakkale Savaşı’nda Osmanlı Devleti dönemin en büyük donanmalarıyla karşı karşıyaydı. Osmanlı Devleti’nde birçok eksikliğinin yanında sadece Çanakkale’de cephesi yoktu. Savaşın ilk dönemlerinde Ruslar’a karşı Sarıkamış Cephesi’nde de mücadele veriyordu. Ne yazık ki Sarıkamış’ta 80 bine yakın askerimiz şehit oldu. Tamda bu dönemde Çanakkale önlerine karşıt donanma kuvvetleri geldi.

18 Mart 1915 yılında doğrudan boğazlara saldırdılar. Öte yandan Dünya 2’inci Sanayi Devrimi’ni yaşamaktaydı. Bu sanayiyle oluşmuş donanmayla karşı karşıyaydık. Ama onların karşısında da savunma mevzilerinde kahramanca çatışan Türk askeri, çok iyi çalışan mayın gemileri ve savaşın seyrini değiştirecek Mustafa Kemal ve O’nun askeri dahası vardı.”

Zafere susamış bir devlet…

Kimsenin beklemediği sonuç nasıl elde edildi?

“İnsan faktörü çok önemli… O topraklar, Türk askerinin inancı ve gücüyle kazanıldı. Çanakkale Savaşı’ndan üç yıl önceye 1912’ye bakalım. Balkan yenilgisini yaşayan bir Osmanlı Devleti ağır insan kaybına uğradı. Bu savaştan çıkan askerler artık ölümü düşünmeden Çanakkale Savaşı’na girdiler.”

Mustafa Kemal ve Çanakkale

“Çanakkale Savaşı’nın kazanılmasında, Mustafa Kemal büyük rol oynadı. Bazı çevreler hala bu gerçeği kabul etmemektedir. Oysa her şey belgelidir. Manevi duyguların yanında bu savaş büyük mücadele verilerek kazanılmıştır. Almanların kendi iç yazışmalarına baktığımızda Mustafa Kemal’in savaşın geleceğini tayin ettiği belirtiliyor. Çanakkale Savaşı başladığında Mustafa Kemal yarbay rütbesindeydi. Kara savaşları sırasında yani 1915 yılının yaz aylarında Albay oldu. Yani üstünde paşalar vardı. İşte bunların arasında savaşın geleceğini tayin etmek olağanüstü bir özelliktir.”

Mustafa Kemal’le ilgili  bir anı dinleyebilir miyiz?

Bununla ilgili belgelenmiş bir olay anlatacağım:

“Savaştan bir yıl sonra Mustafa Kemal o dönemde Şehzade olan Vahdettin’le Almanya seyahatine çıkar. Mustafa Kemal Vahdettin’in fahri yaverine rütbesine sahip. Bu grup Alman İmparatoru Wilhem tarafından küçük bir salonda kabul edilir. Mustafa Kemal Albay olduğu için arka sıralarda durmakta… Herkes tanıtılır ve sıra Mustafa Kemal’e gelir. Birdenbire bir sessizlik olur. İmparator Mustafa Kemal’le tanışmak istediğini söyleyip O’nu ön tarafa davet eder. Kendisinin hakkında çok şeyler duyduklarını söyler ve “Çanakkale Savaşı’nda büyük rol oynadınız kutlarız!” Der. ,

Mustafa Kemal’in başarısını neye bağlayabiliriz?

Biraz geriye gidelim yıl 1908

Bu dönemde Mustafa Kemal askeriye ile ilgili Almanca ve Fransızca’dan iki tane çeviri yaptı. Almanlarla Trakya’da yapılan bir tatbikatta henüz Binbaşı rütbesinde olan Mustafa Kemal bir plan sundu ve o planı kendisi yönetti.

Daha da geriye gidecek olursak…

Arkadaşlarının anlattığı anılara göre… 1900’lerin başında Mustafa Kemal, Efkan-ı Harbiye’de yani Kurmay okulunda… Okulda hafta sonlarında Mustafa Kemal sınıfın kapısını kapatıp dünyada son bir haftada olan gelişmelere arkadaşlarına anlatırdı. Tüm bu birikimler Çanakkale Savaşı’nda ortaya çıktı.

Eşsiz Öngörü

Mustafa Kemal’in öngörüsüne göre, karaya çıkacak Anzak Kuvvetleri Saros Körfezi’ne çıkacak ve ardından Trakya’ya gidecek ordan da İstanbul’a ulaşacaklardı. Alman general ve Osmanlı paşalarının da öngörüleri ise aksi yöndeydi. Ama Mutafa Kemal alay komutanı olarak Alman General’e fikrini kabul ettirdi.

Bursa ve Çanakkale Zaferi…

Çanakkale Savaşı’nda en çok şehit veren ilimiz Bursa…Neler söylersiniz?

“Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nın kayıtlarına göre Çanakkale’de şehit olanların sayısı 60 bin… Ama bizler 250 bin civarında şehidimizin olduğunu düşünüyoruz. Çanakkale Savaşı ani gelişti… Askerlik yaşına gelmiş herkes savaşa alındı. Karşı tarafın da 250 bin askeri var. Burada Bursa faktörü ön plana çıkıyor. Çanakkale’ye yakın olması da burada çok etkili. Orhangazi ve Yenişehir ilçelerinde çok şehitler verildi. İnsanlar savaştan kaçmadı, gönüllü olarak savaşa koştu.  Bursa Çanakkale’de en fazla şehit veren ilimiz… Bursa Jandarma Seyyar Taburu da gönüllü askerlerden oluşuyordu, düşman kuvvetlerinin çıkarmaya hazırlandığı zamanlarda Çanakkale’ye geldi. Bu tabur Mustafa Kemal’in de işaretiyle Saros Kıyılarında Anafartalar’a doğru Kireçtepe’de düşmanı oyalamak için görevlendirildiler. Yani şehit düşeceklerini biliyorlardı. Ve ne yazık ki Seyyar Jandarma Taburu’nun hepsi şehit oldu. Ve bu tabur için mermilerden oluşan bir anıt yapıldı. Mustafa Kemal’inde orada fotoğrafı var…”

Denizaltıyı durduran Yenişehirli

Müstecip Onbaşı kimdir?

“Yenişehir’in Orhaniye köyünden Müstecip Onbaşı Gelibolu tarafında topçu olarak savaşıyor. Sabaha karşı nöbetinin biteceği sırada denizde küçük bir karaltı fark ediyor. Bir denizaltı olduğunu anlıyor. Hemen topunu ateşliyor ve vuruyor. Önünü göremeyen Fransız denizaltı mürettebatı beyaz bayrak sallıyor ve teslim oluyor. Bizim Müstecip Onbaşı, denizaltıyı esir alan adam olarak ünleniyor. Enver Paşa tarafından ödüllendiriliyor. 1950’lerde de köyünde vefat ediyor.”

Bu savaşı sadece Türk milleti kazandı!

Yeni nesil sizce yeterince anlıyor mu bu savaşı?

“Çanakkale zaferi her millete nasip olmayan bir başarıdır. Bu savaşı sadece Türk milleti kazanmıştır. Her bakımdan üstün bir orduya karşı bu zafer kazanılmıştır. Ama düşman ittifakını olanaksızlıklar içinde kazandı. Giysi yok, yemek yok, hijyen yok… Tüm bunlara rağmen bile bile ölüme gittiler. Mustafa Kemal bu cephenin içinden ölmeyi emretti… Düşünsenize bir grup yürüyor düşmanın üstüne doğru, şehit oluyor. Arkadaki sıra öleceğini bile bile düşmanın üzerine yürüyor. Böyle kazanıldı bu savaş. Yeni neslin çok okuması lazım… Vatan sevgisi nedir öğrenmesi lazım.”

Rekabet.net