12 Aralık 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.

1xbetbetpasmariobet
escort konya
a
en iyi rulet siteleri

DİR ve STA’da kaçak iddiası

İTHİB Başkanı Ahmet Öksüz, DİR’de kontrollerin yapılmaması ve Malezya, Güney Kore ve Mısır gibi ülkeler ile imzalanan STA’ların Türkiye’nin aleyhine gelişmesi nedeniyle sadece tekstil sektöründe 2 milyar dolarlık suistimal yaşandığını kaydetti.

Tekstil sektöründe Serbest Ticaret Anlaşmaları (STA) ve Dahilde İşleme Rejimi (DİR) kaynaklı suistimallerin artması ile oluşan dış ticaret açığı büyüyor. Her yıl iplik ihracatının yüzde 70’inin DİR kapsamında geldiğini ancak iç piyasada satıldığını dile getiren İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı Ahmet Öksüz, Malezya, Güney Kore ve Mısır ile imzalanan STA’larla da Çin menşeli ürünlerin ülkeye girdiğini söyledi. DİR ve STA kaynaklı suistimaller ile tekstil sektöründe sadece geçen sene 2 milyar doları aşkın dış ticaret açığı verildiğini dile getiren Öksüz, gelişmelere paralel olarak kapanma ve istihdam kaybının arttığını dile getirdi.

Ekonomi’de yer alan habere göre, tekstil sektörünün son birkaç yıldır sıkıntılı bir dönemden geçtiğini vurgulayan Öksüz, olumsuz tablonun nedeninin sadece taleple ilgili olmadığını, birçok alanda suistimallerin de yaşandığını dile getirdi. Öksüz, bu alanda en bariz suistimalin DİR kapsamında yapıldığını anlattı. DİR’e konu ürünün Türkiye’de üretiminin sınırlı olması gerektiğinin altını çizen Öksüz, “Yaptığımız saha araştırmasına göre Türkiye’nin ithal ettiği ipliğin yüzde 70’i DİR kapsamında getiriliyor ancak kontrolleri yapılmıyor. Bu nedenle yüzde 40’a yakın fiyat avantajı ile ithal edilen iplik, iç piyasada satılıyor” dedi.

Suistimalin önüne geçmek için üründen şahit numune alınması gerektiğini hatırlatan Öksüz, “Şu anda bunu denetleyen hiçbir şey yok. Orada büyük bir ticaret, kâr var” görüşünü paylaştı.

TİM rakamları ve Öksüz’ün açıklamaları dikkate alındığında sadece geçen sene gerçekleşen 2 milyar 98 milyon dolarlık iplik ithalatının 1 milyar 466 dolarlık kısmı DİR kapsamında ülkeye girdi ve bunların en az yarısı kontrolleri yapılmadan iç piyasada satıldı. Bu yılın ocak-eylül dönemini kapsayan dönemde ise tekstilde dış ticaret fazlası verilmesine rağmen iplikte 179 milyon dolarlık dış ticaret açığı oluştu.

 

“STA’lar aleyhimize gelişiyor”

Sektörde diğer önemli sorun da STA’ların Türkiye aleyhine gelişmesi. Ahmet Öksüz bu konuda Malezya, Güney Kore ve Mısır örneğini verdi. Öksüz’ün verdiği bilgilere göre 2014’te Malezya ile imzalanan STA sonrasında ticari ilişkiler Türkiye aleyhine gelişti. Son 8 yılda Malezya’dan ithalat yüzde 215 artarak 1,3 milyar dolardan 4,1 milyar dolara yükselirken, Malezya’ya ihracat ise yalnızca yüzde 37 artarak 357 milyon dolardan 490 milyon dolara çıktı. Öksüz, “STA sonrası Malezya’dan tekstil ve hammaddeleri ithalatı 180 milyon dolardan 244 milyon dolara çıkarken Malezya’ya ihracat 6 milyon dolardan 7 milyon dolara çıktı. Malezya’nın en fazla tekstil ihracatı gerçekleştirdiği ülkeler sıralamasında Türkiye ilk sıraya yerleşmiş durumda. 2015 yılından bu yana tekstilde 2 milyar dolar açık verildi” dedi.

Güney Kore için ise Öksüz, şu ifadeleri kullandı: “Güney Kore ile Mal Ticareti Anlaşması 2013’te imzalandı. İki ülke arasındaki dış ticaret açığı bu sürede 5,6 milyar dolardan 8,4 milyar dolara çıktı. Tekstil ve hammaddeleri dış ticaretine ise açık 253 milyon dolardan 373 milyon dolara yükseldi. Veriler STA sonrası ticari ilişkilerin Güney Kore lehine geliştiğini net bir şekilde gösteriyor. STA sonrası Türkiye’nin dış ticaret açığı içinde Güney Kore’nin payı yüzde 5’lerden yüzde 10’lara yükselirken, 2014-2021 arasında Türkiye, tekstil sektöründe Güney Kore ile dış ticarette 3,5 milyar dolar açık verdi.”

“Mısır, Çin’den alıp bize satıyor”

Bu konuda ilginç örnek ise Mısır. Türkiye’de maliyetlerin artması yanı sıra ABD ile vergisiz ticaret avantajı nedeniyle başta hazır giyim ve konfeksiyon olmak üzere birçok alanda yatırımlar Mısır’a kaymıştı. Öksüz, ülkenin daha çok konfeksiyon alanında üretim yoğunluğu yaşamasına ve tekstil üretiminin sınırlı olmasına rağmen Mısır’ın Türkiye’ye yüksek miktarda kumaş ihracatı yaptığına dikkati çekti. Öksüz, “STA sonrası 17 yılda Mısır’dan tekstil ve hammaddeleri ithalatı 55 milyon dolardan yüzde 758 artışla 472 milyon dolara çıkarken, Mısır’a ihracat ise yüzde 245 artışla 107 milyon dolardan 370 milyon dolara çıktı” diye konuştu. Mısır’ın kumaş konusunda ithalatçı bir ülke olduğuna dikkat çeken İTHİB Başkanı Öksüz, şöyle konuştu: “Mısır yılda 1,5 milyar dolar kumaş ithalatı yapıyor. Bunun da 1,2 milyar dolarını Çin’den gerçekleştiriyor. Mısır’ın en fazla kumaş ihracatı yaptığı ülke ise Türkiye… Mısır, 600 milyon dolarlık kumaş ihracatının yarısını Türkiye’ye gerçekleştiriyor.”

Fas ve Tunus, tek taraflı askıya aldı

İTHİB Başkanı Öksüz, “Bizim Fas, Tunus, gibi ülkeler ile de STA’mız var. Ama ticari ilişkilerin ülke aleyhine gelişmesi nedeni ile bu ülkeler tek taraflı olarak STA’ları askıya aldı: Tunus tekstil hariç, Fas bazı tekstil kalemlerinde, hazır giyimde tamamen… Ülke menfaatlerini düşündüler. Oyunun daha akıllı oynanması lazım. STA’ların karşılıklı kazanç sağlaması lazım” diye konuştu.

Tekstil, dünya pazarındaki payını korudu

Ahmet Öksüz, tekstil ve hammaddeleri ihracatının yılı %1,5 düşüşle 11 milyar dolara yakın kapatmasını beklediklerini belirterek “Maliyetlerin arttığı ama birim fiyatın düştüğü bir yıl yaşadık. Sektör kâr etmekten ziyade varlığını devam ettirmeye odaklandı. Bizi sevindiren payımızı korumamız oldu” dedi. 2025 yılı için belirleyici olan faktörlerin kurun seviyesi ve asgari ücret olduğunun altını çizen Öksüz, “Faizlerde düşüş trendinin başlaması olumlu. İkincisi kurun seyri. Şu an doların en az 50 TL olması gerekiyor. Yılbaşında asgari ücrete zam gelecek. Gelecek zam ne işçiyi ne de iş vereni memnun edecek. Asgari ücrette iki tarafı da düşünerek hareket etmek lazım” şeklinde konuştu.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Türkiye’den ihraç edilen kimyonlarda ‘Salmonella SP’ tespit edildi

HIZLI YORUM YAP