Dış ticaret rakamları açıklandı

0

BEÄžENDÄ°M

ABONE OL

News

0

MuÅŸ, Erzurum’da DoÄŸu Anadolu Ä°hracatçılar BirliÄŸinin (DAÄ°B) açılışında, haziran ayı dış ticaret rakamlarını açıkladı.

Türkiye’nin ihracatta 2021 yılında yakaladığı baÅŸarıyı 2022 yılının ilk 6 ayında da devam ettirdiÄŸini belirten MuÅŸ, şöyle konuÅŸtu:

“Geride bıraktığımız haziran ayında ihracatımız, geçtiÄŸimiz yılın aynı ayına göre yüzde 18,5 artışla 23,4 milyar dolar olmuÅŸtur. Memnuniyetle belirtmek isterim ki bu rakam, tüm zamanların en yüksek aylık ihracat rakamıdır. Böylelikle 2022 yılının ilk 6 ayının tamamında, en yüksek aylık ihracat deÄŸerine ulaÅŸtık ve altıda altı yaptık. Yılın ilk 6 ayında ülkemiz toplamda 126 milyar dolar ihracat gerçekleÅŸtirmiÅŸtir.”

Haziran ayı ithalatının ise 31,6 milyar dolar olarak gerçekleÅŸtiÄŸini bildiren MuÅŸ, “Enerji kalemi 8,1 milyar dolarlık payla bu ay da ithalatımızda önemli bir yer tutmuÅŸtur.” ifadesini kullandı.

“Tersine bir küreselleÅŸme dönemine girdiÄŸimizin sinyallerini alıyoruz”

Küresel ekonomide uzun bir süredir salgın süreciyle baÅŸlayan ve halen devam eden küresel tedarik zincirlerindeki bozulmalar ile arz-talep dengesizliklerinin neden olduÄŸu sorunlarla mücadele ettiklerini dile getiren MuÅŸ, Ukrayna’daki savaşın gerek enerji gerekse tarım ürünleri fiyatlarında ciddi artışlara neden olduÄŸunu, piyasalardaki dalgalanmaları daha da artırdığını söyledi.

Tüm bunların neticesinde, birçok geliÅŸmiÅŸ ülkede rekor düzeye ulaÅŸan enflasyonun, insanlık için baÅŸat bir sorun haline geldiÄŸini aktaran MuÅŸ, “Nitekim ABD ve Ä°ngiltere’de son 40 yılın zirvesine yerleÅŸen enflasyon, Avro Bölgesi’nde de çift hanelere ulaÅŸarak rekorlar kırmaktadır.” ifadesini kullandı.

Buna karşın, son haftalarda açıklanan veriler ve enflasyonla mücadele için duyurulan politikaların, gelinen noktada küresel ekonomide bir yavaşlama olması ihtimalinin güçlendiğini gösterdiğine işaret eden Muş, şöyle konuştu:

“Nitekim Dünya Bankası, geçtiÄŸimiz ay yayımladığı ‘Küresel Ekonomik Beklentiler’ raporunda 1970’lerde yaÅŸanan stagflasyon durumu ile günümüzde yaÅŸanan geliÅŸmeler arasında bazı benzerlikler kurmuÅŸtur. Bu doÄŸrultuda, birçok uluslararası kuruluÅŸun küresel büyüme tahminlerini düşürdüğüne ÅŸahit olmaktayız. OECD, küresel büyüme tahminini yüzde 3’e çekerken, Dünya Bankası da beklentisini yüzde 2,9 olarak güncellemiÅŸtir. Bu atmosferde, artan korumacı politikalar ve küresel deÄŸer zincirlerinde yaÅŸanan deÄŸiÅŸimler ile tersine bir küreselleÅŸme dönemine girdiÄŸimizin sinyallerini alıyoruz.”

Bakan MuÅŸ, küresel sorunların çözümü için her zamankinden daha çok dayanışma ve iÅŸ birliÄŸine ihtiyaçlarının olduÄŸunu belirterek, BirleÅŸmiÅŸ Milletler’in gıda fiyatlarındaki artışın, iklim deÄŸiÅŸikliÄŸi nedeniyle özellikle Afrika’da yaÅŸanan kuraklık ile birleÅŸerek 2023’te bir gıda krizine dönüşebileceÄŸi konusunda uyarılarda bulunduÄŸunu hatırlattı.

Hükümet olarak, küresel çapta giderek büyüyen sorunları yakından takip ederek gerekli adımları hızla attıklarını dile getiren Muş, lojistik operasyonların zorlaştığı bir dönemde iş insanlarıyla sürekli istişare ederek önlerindeki engelleri tek tek kaldırmak için yoğun mesai harcadıklarını aktardı.

Sermaye kontrolü iddialarına yanıt

Bu kapsamda, ticari diplomasi faaliyetlerini yoğun bir şekilde yürüterek transit geçiş belgelerinden yeni hatların açılması ve limanların kullanılmasına kadar birçok konuda kapsamlı müzakereler gerçekleştirdiklerini bildiren Muş, şöyle devam etti:

“Åžunu net bir ÅŸekilde ifade etmek istiyorum. Ekonomimize güvenen, yatırım yapan, üreten, ihraç eden herkese sonuna kadar destek olmaya ve sahip çıkmaya devam edeceÄŸiz. Özellikle son günlerde bazı çevreler tarafından sermaye kontrolüne iliÅŸkin iddiaların maksatlı ÅŸekilde ortaya atıldığını üzülerek görmekteyiz. Bunlar itibar edilmemesi gereken iddialardır, bunların tamamı lafügüzaftır. Türkiye, kurallı serbest piyasa sisteminin etkin bir ÅŸekilde iÅŸlediÄŸi geliÅŸmiÅŸ bir ekonomidir ve serbest piyasa sisteminden asla taviz vermemiÅŸtir ve vermeyecektir.”

Türkiye’de yerli ve yabancı sermayenin, güven içerisinde yatırım yapabilecek bir ekonomik iklimin içerisinde olduÄŸunu ve kurallı serbest piyasa konusundaki bu kararlı tutumundan asla vazgeçmeyeceÄŸini vurgulayan MuÅŸ, ÅŸunları kaydetti:

“Nitekim küresel ekonominin tökezlediÄŸi böylesi bir ortamda Türkiye ekonomisi, 2021 yılında yüzde 11 gibi bir oranla yakaladığı büyüme ivmesini, 2022’nin ilk çeyreÄŸinde de devam ettirmiÅŸ ve yüzde 7,3 oranında büyümüştür. Söz konusu 15 aylık dönemde Gayri Safi Yurtiçi Hasıla artışımızın neredeyse yarısı, net ihracatımızdan kaynaklanmıştır. Bir diÄŸer ifadeyle, ülkemizin yerli ve milli deÄŸerleri, yani iktisadi bağımsızlık mücadelemizin sivil neferleri olan ihracatçılarımız, Türkiye ekonomisinin lokomotifi olmaya devam etmiÅŸtir. Öte yandan büyümenin öncü göstergelerinden olan Sanayi Ãœretim Endeksimiz yıllık yüzde 10,8 artarak ekonomideki üretim ivmesinin devam ettiÄŸini göstermiÅŸtir.”

Ticaret Bakanı Mehmet MuÅŸ, Türkiye’nin ithalat miktarını artırmadığını, artan rakamın ithal enerji fiyatı olduÄŸunu belirterek “Bugün karşı karşıya olduÄŸumuz enerji kaynaklı dış ticaret açığı da tüm dünyada artan enerji fiyatlarının bir sonucudur.” dedi.

“Toplam ithalat artışımızın yaklaşık yüzde 57’si enerji ithalatından kaynaklanmıştır”

Muş, dünyada artan enerji fiyatlarının ithalat rakamlarındaki yansımalarının devam ettiğini söyledi.

Bu noktada, ithalattaki artış içerisinde enerji fiyatlarının etkisi üzerine detay vereceÄŸini bildiren MuÅŸ, “Enerji ithalatımız, 2022 ocak-haziran döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 155 artarak 47,8 milyar dolar olarak gerçekleÅŸmiÅŸtir. Toplam ithalat artışımızın yaklaşık yüzde 57’si enerji ithalatından kaynaklanmıştır.” ifadelerini kullandı.

Muş, ithalat artışında enerji başta olmak üzere emtia fiyatlarındaki yükselişin etkisinin açıkça görüldüğüne dikkati çekerek şöyle konuştu:

“Nitekim 2022 ocak-mayıs döneminde küresel enerji fiyatları, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 83 artış göstermiÅŸtir. Küresel emtia fiyatlarındaki artışa paralel olarak en son açıklanan verilere göre 2022 Ocak-Nisan döneminde ülkemiz ithalat birim deÄŸer endeksi, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 38 artış göstermiÅŸtir. Ancak ithalat endeksimiz sadece yüzde 1,8 ile sınırlı bir artış göstermiÅŸtir. DiÄŸer taraftan, enerji ithalat birim deÄŸer endeksi aynı dönemde yüzde 190 artış gösterirken enerji ithalat miktar endeksi ise yüzde 5,3 azalış göstermiÅŸtir. Aslında miktarsal olarak azalış varken rakamsal olarak ciddi bir artışla karşı karşıyayız. Yani Türkiye ithalat miktarını artırmamıştır. Artan, ithal enerjinin fiyatıdır. Bugün karşı karşıya olduÄŸumuz enerji kaynaklı dış ticaret açığı da tüm dünyada artan enerji fiyatlarının bir sonucudur.”

“Uluslararası ticaretin önündeki engelleri kaldırmak için çalışmalar yapıyoruz”

Bakan MuÅŸ, aynı dönemde ihracatın ithalatı karşılama oranının, yine enerji hariç yüzde 93,4 düzeyinde gerçekleÅŸtiÄŸini belirterek, 246,2 milyar dolara ulaÅŸan 12 aylık ihracatla CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan’ın 2022 yılı sonu için iÅŸaret ettiÄŸi 250 milyar dolar ihracat hedefine emin adımlarla ilerlediklerini dile getirdi.

Martta faaliyetlerine baÅŸlayan Ä°hracatı GeliÅŸtirme AÅž’nin bugüne kadar 3,4 milyar liranın üzerine kefalet verdiÄŸine iÅŸaret eden MuÅŸ, “Ticaretimizin daha üst seviyelere ulaÅŸması kapsamında yürüttüğümüz çalışmalardan bir diÄŸeri de uluslararası ticaretin önündeki engelleri kaldıran ticaret anlaÅŸmalarıdır. Bu kapsamda, Ä°slam Ä°ÅŸbirliÄŸi TeÅŸkilatı üyeleri arasındaki Tercihli Ticaret Düzenlemesi’nin, Resmi Gazete’de yayımlanarak dün itibarıyla yürürlüğe konmasından büyük memnuniyet duyuyoruz. Bu düzenleme ile anlaÅŸmaya iliÅŸkin yükümlülüklerini tamamlayan 12 ülke arasında, belli ürünlerde karşılıklı gümrük vergisi ve ek mali yükümlülükler, daha düşük oranlarda uygulanacaktır.” diye konuÅŸtu.

Haziranda ticari diplomasi faaliyetlerini hızlandırdıklarını aktaran Muş, şöyle devam etti:

“Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) tarafından düzenlenen 12. Bakanlar Konferansı’na iÅŸtirak ederek DTÖ’nün kapsayıcı reform sürecinin baÅŸlatılması konusu baÅŸta olmak üzere ülkemizin tutumunu net biçimde ortaya koyduk. Cenevre programımız kapsamında ayrıca ABD, Çekya ve Lübnanlı muhataplarımızla ikili görüşmelerde bulunduk. Gaziantep’te düzenlenen ‘2. Türk-Arap Ä°ÅŸ Zirvesi’ne katılarak Türkiye ile Arap ülkeleri arasında ticari ve ekonomik iliÅŸkilerin daha da güçlendirilmesi konusunda iÅŸ dünyalarımız için yol gösterici çalışmalarda bulunduk. Yine ‘D-8 Yatırım Forumu’na katılarak Ä°slam dünyasının hızla geliÅŸen 8 ekonomisinin ticaret ve yatırımlara iliÅŸkin potansiyelini önümüzdeki dönemde daha verimli deÄŸerlendirmesi gerektiÄŸi çaÄŸrısında bulunduk.”

Muş, yakın coğrafyayla ticari ilişkileri geliştirmek ve var olan sorunları ortadan kaldırmak için ay içerisinde Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistanlı muhatapları ile ikili görüşmeler gerçekleştirdiklerini söyledi.

“Gümrük vergilerimizde gerektiÄŸi takdirde bazı düzenlenmelere baÅŸvurduk”

Bir yandan yakın coğrafya ile ticaret potansiyelini en verimli şekilde değerlendirmek için çalışmalarına devam ettiklerini, diğer yandan hizmet ihracatını geliştirmeye yönelik de önemli adımlar attıklarını vurgulayan Muş, şunları kaydetti:

“Bunun yanı sıra ihracatımıza yeni pazarlar kazandırmak ve dünya ticaretindeki konumumuzu güçlendirmek için çeÅŸitli giriÅŸimlerde bulunuyor ve çağın ihtiyaçlarına uygun strateji ve destek mekanizmalarını hayata geçiriyoruz. Bu manada 6 Haziran’da düzenlenen SaÄŸlık Hizmeti Ä°hracatı Zirvesi ile Yeni Desteklerimiz ve ‘Heal in Türkiye’ portalının tanıtımını gerçekleÅŸtirdik. Öte yandan, 6 Temmuz’da Ä°stanbul’da lansmanını gerçekleÅŸtireceÄŸimiz Uzak Ãœlkeler Stratejisi ile kapsamlı analizler sonucunda belirlenen uzak ülkelere ihracatımızı dört kat artırmayı hedefliyoruz. Ayrıca, ülkemiz üreticilerini haksız rekabetten korumak ve ekonomik kalkınmamızı saÄŸlıklı temellere oturtmak amacıyla, ticaret politikası araçlarımızı etkin bir ÅŸekilde kullanmaktayız. Bu anlamda, yerli üretimimizi desteklemek amacıyla gümrük vergilerimizde gerektiÄŸi takdirde bazı düzenlenmelere baÅŸvurduÄŸumuzu da belirtmek isterim.”

Muş, teknoloji ve sürdürülebilirlik trendlerine erkenden uyum sağlayan, yatırım kararlarını bu yönde alarak verimlilik artışına giden aktörlerin, küresel ekonomideki payının arttığını anlattı.

“Mevcut büyüme ortamını sürdürülebilir kılacağımıza eminim”

Bu yılda da ihracatın ekonomik büyümenin ana unsuru olacağına inandığını söyleyen MuÅŸ, “Sanayimizde son yıllarda gösterdiÄŸimiz atılımları devam ettireceÄŸimize, ihracatın ve yatırımların itici bir güç olduÄŸu mevcut büyüme ortamını sürdürülebilir kılacağımıza eminim. Åžunu herkes iyi bilmeli ki ülkemizin Ä°stiklal ve Milli Mücadele ruhu 103 yıl önce nasılsa, bugün de aynı ÅŸekilde mevcudiyetini korumaktadır. Bu noktada, büyük özveri ve gayret ile çalışmalarını sürdüren tüm ihracatçılarımıza ÅŸahsım ve milletim adına teÅŸekkürlerimi sunuyorum.” dedi.

MuÅŸ, Bakanlık ile sıkı iÅŸ birliÄŸi içerisinde çalışan Türkiye Ä°hracatçılar Meclisi’nde gerçekleÅŸen seçimler sonucunda göreve gelen TÄ°M BaÅŸkanı Mustafa Gültepe’yi ve yeni yönetim kurulunu tebrik etti.

Konuşmalar öncesinde Doğu Anadolu İhracatçılar Birliğinin (DAİB) yeni hizmet binasının açılışını kurdele keserek yapan Muş, bar ekibi gösterisini izledi.

AA