27 Nisan 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.

1xbetbetpasmariobet
a
en iyi rulet siteleri

Küresel piyasalarda gözler Lagarde’nin açıklamalarında

Küresel piyasalar, geçen hafta merkez bankalarının agresif faiz artırımlarına devam etmesinin ardından, gelecek hafta gözler yoğun veri gündeminin yanı sıra Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde'ın açıklamalarına çevrildi.

Geçen haftanın ilk yarısı nispeten sakin geçmesine karşın çarÅŸamba günü ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz kararının ardından piyasalarda hareketlilik arttı.

Enflasyonist baskıların artacağı beklentileriyle Ä°ngiltere, Ä°sveç, Ä°sviçre ve Norveç baÅŸta olmak üzere birçok ülke merkez bankası Fed’in agresif faiz artırımı adımını takip etti.

Gelecek dönemde de faiz artırımlarının devam edeceği sinyalini veren merkez bankalarının kararlarının ardından resesyon endişeleri derinleşirken, bu durum piyasalarda risk iştahının düşük seyretmesine neden oldu.

Bu geliÅŸmelerle pay ve tahvil piyasalarından çıkışlar hızlandı, küresel çapta dolar talebinin gücünü korumasıyla dolar endeksindeki yükseliÅŸ sürdü. ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi Nisan 2010’dan bu yana ilk kez yüzde 3,83’ü test ederken, dolar endeksi 113,2 ile Mayıs 2002’den bu yana en yüksek seviyeyi gördü.

Emtia piyasalarında ise artan resesyon kaygılarının fiyatlanması ve dolardaki yükseliÅŸin etkisiyle satış baskıları arttı. Altının ons fiyatı haftalık bazda yüzde 1,9 deÄŸer kaybederek 1.644 dolarla Nisan 2020’den bu yana en kötü kapanışını gerçekleÅŸtirdi. Brent petrolün varil fiyatı da geçen hafta yüzde 5,4 azalarak 84,6 dolarla 8 ayın en düşük seviyesinden kapandı.

Fed agresif faiz artırımlarına devam etti

Fed Açık Piyasa Komitesi (FOMC), federal fonlama oranını beklentiler doÄŸrultusunda 75 baz puan artırarak 2008’den bu yana en yüksek seviye olan yüzde 3,00-3,25 bandına çıkardı.

Ãœyelerin gelecek döneme iliÅŸkin projeksiyonları daha yüksek iÅŸsizlik ve yavaÅŸ ekonomik büyümeye iÅŸaret ederken, enflasyonun ancak 2025’te Fed’in yüzde 2’lik hedefine geri döneceÄŸini ortaya koydu.

Yetkililerin federal fonlama oranına iliÅŸkin medyan beklentileri ise yıl sonu için yüzde 4,4 ve 2023 için yüzde 4,6 düzeyinde gerçekleÅŸti. Bu da bankanın kasım ve aralık aylarında gerçekleÅŸtireceÄŸi toplantılarda en az 125 baz puan ile agresif faiz artırımlarına devam edeceÄŸini gösterdi. Güncellenen projeksiyonlarla faiz indirimi baÅŸlangıcı için 2024’e iÅŸaret edilmesiyle bu yönde ilk hamlenin gelecek yıl yapılabileceÄŸi beklentileri de ÅŸimdilik rafa kalkmış oldu.

Kararın ardından değerlendirmelerde bulunan Fed Başkanı Jerome Powell, bankanın enflasyonu yüzde 2 hedefine düşürme taahhüdüne sıkı sıkıya bağlı olduğunu ve bunu gerçekleştirene kadar mücadele edeceklerini söyledi.

Powell, enflasyonu düşürmenin acılı olacağını vurgulayarak, “Fiyat istikrarını saÄŸlamamız gerekiyor, yoksa sonra daha fazla acı çekeriz. KeÅŸke bunu yapmanın acısız bir yolu olsaydı ama yok. Bizim ihtiyacımız olan enflasyonda anlamlı bir ÅŸekilde aÅŸağı yönlü baskı oluÅŸması. Bunu görmek istiyoruz.” ifadelerini kullandı.

Gelecek dönem faiz artırımlarının açıklanacak verilere bağlı olacağını aktaran Powell, toplantıdan toplantıya karar vermeye devam edeceklerini kaydetti.

GeliÅŸmelerin ardından, para piyasası fiyatlamalarında Fed’in gelecek ay da 75 baz puanlık faiz artırımına gideceÄŸi ihtimali yüzde 73’e yükseldi.

Hafta genelinde açıklanan verilerin de karışık sinyaller vermesi dikkati çekerken, New York borsası 3,5 ayın en kötü kapanışını gerçekleÅŸtirdi. Dow Jones endeksi yüzde 4,65’lik, Nasdaq endeksi yüzde 5,07’lik ve S&P 500 endeksi yüzde 4,65’lik kayıpla 13 Haziran haftasından bu yana en düşük seviyeden kapandı.

Yatırımcılar gelecek hafta ABD’de tüketici güven endeksi, dayanıklı mal sipariÅŸleri, 2. çeyrek nihai büyüme, çekirdek kiÅŸisel tüketim harcamaları ve askıda konut satışları verilerini takip edecek.

Avrupa’da faiz artırım yarışı

Avrupa tarafında, geçen hafta genelinde merkez bankalarının faiz kararları yakından takip edilirken, süregelen enerji krizine tarımsal üretimde belirgin düşüşe neden olabilecek gübre tedariki problemleri de eklendi.

Rusya-Ukrayna savaşı kapsamında artan jeopolitik riskler de gündemin odağındaki yerini korudu.

Ä°ngiltere Merkez Bankası (BoE), politika faizini 50 baz puan artırarak yüzde 2,25 ile son 14 yılın en yüksek seviyesine çıkardı. Arka arkaya 7. kez faiz artırımına giden Banka’nın kararının ardından sterlin/dolar paritesi 1,0840’la 37 yılın en düşük seviyesini gördü. Ä°sviçre Merkez Bankası da politika faizini 75 baz puan artırarak 8 yıldır süren negatif faiz dönemine son verirken, aynı gün faiz kararını açıklayan Norveç Merkez Bankası politika faizini yüzde 1,75’ten yüzde 2,25’e yükseltti.

Öte yandan Ä°sveç Merkez Bankası (Riksbank), 31 yılın en yüksek seviyesini gören enflasyon karşısında politika faizini beklentilerin üzerinde 100 baz puan artırarak yüzde 1,75’e çıkardı.

Kararların etkisiyle 10 yıllık tahvil faizi Ä°ngiltere’de 14 yılın zirvesini görürken, Ä°sviçre’de 3 ayın en yüksek seviyesine çıktı. Almanya’nın 10 yıllık tahvil faizi de Aralık 2011’den sonra ilk kez yüzde 2,1’in üzerini test etti.

Bu geliÅŸmeler sonrası para piyasalarında, Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) ekim ayı toplantısında politika faizini 75 baz puan artıracağı ve yıl sonunda yüzde 3’ün üzerine çıkaracağı beklentileri fiyatlanmaya baÅŸladı.

Avrupa’da yüksek faiz döneminin gelecekte devam edeceÄŸine iliÅŸkin beklentiler, halihazırda enerji kriziyle mücadele edilen ve enflasyonist baskıların sürdüğü bölgede resesyon endiÅŸelerini artırdı. Söz konusu endiÅŸelerle Stoxx 600 endeksi Åžubat 2021’den bu yana en düşük seviyeyi gördü.

Haftalık bazda Almanya’da DAX 40 endeksi yüzde 3,59 düşüşle Kasım 2020’den bu yana en kötü kapanışını gerçekleÅŸtirirken, Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 4,84 ve Ä°ngiltere’de FTSE 100 endeksi de yüzde 3,01 deÄŸer kaybıyla 28 haftanın en düşük seviyesinden kapandı. Avro/dolar paritesi de 0,9668 ile Eylül 2002’den bu yana en düşük seviyeye geriledi

Avrupa tarafında gelecek haftanın veri gündeminde Almanya’da Ifo iÅŸ dünyası güven endeksi ve iÅŸsizlik, Avro Bölgesi’nde ekonomik güven endeksi ve reel kesim güven endeksi, Ä°ngiltere’de büyüme ve cari denge öne çıkarken, yatırımcılar pazartesi ve çarÅŸamba günü ECB BaÅŸkanı Christine Lagarde’ın açıklamalarını takip edecek.

BoJ, negatif faiz uygulayan tek merkez bankası konumuna geldi

Asya tarafında geçen hafta Fed’in ÅŸahin duruÅŸunun aksine BoJ, faizlerde ve ultra gevÅŸek para politikasında deÄŸiÅŸikliÄŸe gitmedi.

Böylece dünya genelinde negatif faiz uygulayan tek merkez bankası konumuna gelen Banka, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına yönelik devreye alınan özel fon tedariki programının da kademeli olarak kaldırılacağını duyurdu.

Piyasalarda BoJ’un, ultra gevÅŸek para politikası ve faizlerde deÄŸiÅŸikliÄŸe gitmesi beklenmiyordu. Buna karşın bankanın, aşırı zayıflayan yen karşısında Kovid-19 tedbirlerini kaldırması ve para birimini destekleyici tedbirler alabileceÄŸi belirtiliyordu.

Kararın ardından BoJ Başkanı Haruhiko Kuroda, faiz oranlarını yükseltmeyi şimdilik değerlendirmediklerini, güçlü parasal gevşemeye kararlı bir şekilde devam edeceklerini vurgulayarak, ileriye dönük ajandalarını gelecek 2-3 yılda değiştirmeyi düşünmediklerini bildirdi.

BoJ’un “ultra gevÅŸek politikaya devam” sinyali ile 145,9’a kadar çıkan dolar/Japon yeni paritesi, müdahale sonrası 140,4’e kadar geriledi.

Ãœlkede temmuz ayında yüzde 2,4 artan çekirdek Tüketici Fiyat Endeksi (TÃœFE) de aÄŸustosta yüzde 2,8 ile Ekim 2014’ten bu yana en hızlı yükseliÅŸini kaydetti. Aynı dönemde manÅŸet TÃœFE ise yüzde 3 artışla 1991’den bu yana en yüksek seviyeye çıktı.

Çin tarafında ise salgın tedbirleri ile kapanan bazı kentler hafta başında yeniden açılırken, Çin Merkez Bankası ekonomiye destek kapsamında piyasaya yaklaşık 12 milyar yuan likidite enjekte etti. Banka ayrıca, 14 günlük ters repo faiz oranını yüzde 2,25’ten yüzde 2,15’e düşürdü, yüzde 3,65 düzeyinde bulunan referans temel kredi faizi oranını ise deÄŸiÅŸtirmedi.

Bu geliÅŸmelerle geçen hafta genelinde Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 1,50, Çin’de Åžanghay bileÅŸik endeksi yüzde 1,22, Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 3,9 ve Hong Kong’da Hang Seng endeksi yüzde 4,4 deÄŸer kaybetti.

Asya’da gelecek hafta Japonya’da tüketici güven endeksi, iÅŸsizlik, perakende satışlar ve sanayi üretimi, Çin’de ise imalat sanayi ve hizmet sektörü Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) verileri izlenecek.

TCMB, üst üste 2’nci ayında da politika faizini indirdi

Yurt içi piyasalarda yatırımcılar geçen hafta Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) kararını takip ederken, Banka yüzde 13 düzeyinde bulunan politika faizini yüzde 12’ye çekti. Böylece üst üste 2’nci ayında da politika faizini 100 baz puan indiren Banka’nın karar metninde küresel büyümeye yönelik belirsizliklerin ve jeopolitik risklerin arttığı bir dönemde finansal koÅŸulların destekleyici olmasının önemine iÅŸaret edildi.

Bankacılık hisseleri üzerindeki satış baskısının devam ettiği hafta boyunca, BIST 50 endeksinde yer alan paylar için açığa satış işlemlerinde yukarı adım kuralı uygulamasına devam edildi.

Küresel çapta risk iÅŸtahının azalmasının etkisiyle geçen hafta Borsa Ä°stanbul’da dalgalı seyir de sürerken, BIST 100 endeksi haftalık bazda yüzde 2,83 gerileyerek 3.281,61 puandan kapandı.

Dolar/TL ise 18,4210 ile zirvesini gördüğü haftayı yüzde 0,9 artışla 18,4139’dan tamamladı.

Yurt içinde gelecek haftanın veri gündeminde reel kesim güven endeksi, kapasite kullanım oranı ve ekonomik güven endeksi verileri öne çıkıyor. Gelecek hafta cuma günü ise uluslararası kredi derecelendirme kuruluÅŸu S&P’nin Türkiye’nin not görünümüne iliÅŸkin deÄŸerlendirmesini açıklaması bekleniyor.

AA

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

EPDK, Vergi Kaçıranların Lisansını İptal Edecek!

HIZLI YORUM YAP



Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.