En çok deniz ürünlerinde var!

KPMG’ye göre 8,1 trilyon dolar deÄŸerinde olduÄŸu tahmin edilen dünya gıda sektörü, piyasaya sokulan ÅŸaibeli ürünler nedeniyle her yıl 100 milyar dolar kaybediyor.

KPMG araÅŸtırmasına göre dünyada son 10 yılda gıda ürünleriyle ilgili sahtecilik büyük bir artış gösterdi.

AraÅŸtırmaya göre, dünyanın hemen her ülkesinde her gün birçok tüketici ücretini ödediÄŸi gıda ürününün karşılığını alamıyor. Bazı ürünlerin bilinen ve çok tercih edilen markalara benzetilmek için taklitleri yapılıyor, bazı ürünlerin ise maliyetini düÅŸürmek için içine yabancı veya daha ucuz ürünler ekleniyor.

En büyük sahtekarlık deniz ürünlerinde

En büyük sahtekarlık örnekleri deniz mahsullerinde tespit ediliyor. 10 yıl içinde dünyada satışa sunulan deniz mahsullerinin yüzde 30’unda taklit ve taÄŸÅŸiÅŸ tespit edildiÄŸi ve ÅŸaibeli ürün olarak sınıflandırıldığı belirtiliyor. AB bölgesinde, daha taze görünmesi için pembe boya ile renklendirilmiÅŸ 227 milyon dolarlık konserve ton balığı satıldığı araÅŸtırmada yer alıyor.

Yine New York süpermarketlerinde satılan kızıldil balığı ürünlerinin yüzde 88’inin kızıldil balığı olmadığı geçen yıllarda tespit edilmiÅŸ. Kanada’daki 177 balık restoranın yüzde 10’unda balıkların saÄŸlığa zararlı bir madde ile boyandığı kayıtlara geçti.. Pensilvanya’da yüzde 100 gerçek parmesan diye satılan peynir paketinde hiç parmesan bulunmadığı anlaşıldı. 2013’te Avrupa ülkelerinde yaÅŸanan skandalda hamburger etlerinin yüzde 29’unun at etinden oluÅŸtuÄŸu ortaya çıktı.

Avrupa Komisyonu’nun gıda sahteciliÄŸine iliÅŸkin yayımladığı aylık bültenlerinde özellikle Ä°talya’da 2019’un son çeyreÄŸinde yumurta, zeytinyağı ve ÅŸarap gibi ürünlerde yanlış etiketleme ve menÅŸe gizleme vakaları tespit edilmiÅŸ.

Yaklaşık 8,1 trilyon dolar büyüklüÄŸünde olduÄŸu tahmin edilen dünya gıda sektörünün, piyasaya giren ÅŸaibeli veya sahte ürünler nedeniyle bu gelirin yüzde 2 ile 5’ini kaybettiÄŸi hesaplanıyor. Tahmini kayıp her yıl için 100 milyar dolar olarak telaffuz ediliyor.

Her şirket risk altında

KPMG Türkiye Özel Kapsamlı Ä°ncelemeler ve Ticari UyuÅŸmazlık Danışmanlığı Åžirket Ortağı Oytun Önder, ÅŸaibeli ürünlerin gıda sektöründe milyar dolarlık kayıplara sebep olduÄŸunu, tüketiciyi de maÄŸdur ettiÄŸini belirtti. Önder, ÅŸunları kaydetti:

“Åžaibeli ürün riskiyle her gıdada karşılaÅŸsak da Türkiye’de et ve süt ürünleri, zeytinyağı, bal ve gıda üretimlerinde kullanılan katkı maddelerinin daha yüksek riskler taşıdığını görüyoruz. ÖrneÄŸin; iÅŸlenmiÅŸ kırmızı et ürünlerinde kanatlı eti kullanımı, tüketiciyi yönlendirmek ve yanıltmak amacıyla boya kullanımı ve tüketicinin kalitesini ayrıştırmakta güçlük çektiÄŸi zeytinyağı ve bal gibi ürünlerde düÅŸük kalite ürün kullanımı sıklıkla karşımıza çıkıyor. Bu sebeple hem tüketiciler hem de üreticiler ciddi riskler altında. SaÄŸlığımızı tehdit eden bu durumla mücadele etmede gıda ürünlerini tüketici ile buluÅŸturan firmalara çok büyük görev düÅŸüyor. Bu görevlerden en önemlileri ise üretim tesislerinin sık ve sistematik denetimi ile tedarikçi ve dağıtıcılarının kalite standartlarının sürekli izlenmesidir.”

Tabaktaki balığı telefonla tarayacağız

Oytun Önder, gıda sektörünün teknolojiyi de yanına alarak tüketici güvenini tekrar kazanacak formüller üzerinde çalıştığını ifade ederek, ÅŸöyle devam etti:

“Blockchain tabanlı veri takip sistemleri bu çalışmalardan birisi. Zinciri takip ederek üretimden satışa sunulana kadar ürünün içeriÄŸini izlemek mümkün olacak. Ayrıca geleceÄŸin tüketicileri için dijital çözümler de gündemde. Marketten tavuk alan veya restoranda balık sipariÅŸ eden bir tüketici cep telefonundaki bir uygulama ile aldığı ürünün kaynağını, gördüÄŸü iÅŸlemleri ve içerisindeki katkı maddelerini öÄŸrenebilecek.

Bu uygulamalar, standartlara uygun gıda ürünlerine ulaÅŸmayı kolaylaÅŸtıracak ve buna baÄŸlı olarak da taklit ve taÄŸÅŸiÅŸ oranları azalacak. Ancak bu tip uygulamaların doÄŸru çalışması ve tüketicinin güvenini kazanacak düzeye gelmesi için zamana ve yatırıma ihtiyacımız var.”

AA