18 yaşa aşı randevuları açılıyor

0

BEÄžENDÄ°M

ABONE OL

News

0

SaÄŸlık Bakanı Fahrettin Koca, Kovid-19’la mücadelede aşılama sürecine iliÅŸkin, cuma gününden itibaren 18 yaşından gün almış herkesin aşı randevusunun açılacağını bildirdi.

Bakan Koca, SaÄŸlık Bakanlığı Bilkent YerleÅŸkesi’nde düzenlenen Koronavirüs Bilim Kurulu Toplantısı‘nın ardından açıklamada bulundu.

Bilim Kurulu’nda salgının bugüne kadar etkisi, aşılama programı kapsamında karşılaşılan aşı yan etkilerinin durumu ve yerli aşı TURKOVAC’ın Faz 3 çalışmaları olmak üzere üç önemli baÅŸlığın ele alındığını aktaran Koca, “Salgını aşı ile aÅŸacağız demiÅŸtik. Mevcut gidiÅŸat bu hedefe ilerlediÄŸimizi gösteriyor. Zaferden emin ve yakın ama temkinli ve teyakkuzdayız.” diye konuÅŸtu.

Kovid-19 küresel salgınının beraberinde birçok zorluğu getirdiğini ve bu durumun dört bölüm halinde ele alınabileceğini aktaran Koca, ilk dönemin salgına hazırlık, karantina ve önlemlerin neler olabileceğiyle ilgili olduğunu belirtti.

Hastalığın ortaya çıktığı günden üç ay sonra ilk vakanın Türkiye’de görüldüğünü, bu aÅŸamada alınan tedbirlerin ülkeye üç ay kazandırdığını anlatan Koca, ikinci bölümün ise tanınmayan bu düşmandan nasıl korunulacağını öğrenmekle ilgili olduÄŸunu ifade etti.

Koca, bu dönemde salgın yönetimi ve çalışma rehberleri ile salgın döneminde kontrollü sosyal hayatın nasıl olabileceğine odaklanıldığını, Hayat Eve Sığar uygulaması ve HES kodunun artık en çok kullanılan araçlara dönüştüğünü dile getirdi.

Üçüncü dönemde ise hastalıkla mücadelenin baÅŸladığını vurgulayan Koca, hastaların nasıl tedavi edileceÄŸine odaklanıldığını, Kovid-19 sebebiyle büyük kayıplar verildiÄŸini aktardı. Koca, Türkiye’nin güçlü saÄŸlık altyapısı sayesinde dünyada görülen, koridorlarla hastaların entübe edildiÄŸi, oksijen maskeleriyle sıra beklediÄŸi görüntülerin oluÅŸmadığını, salgın boyunca altyapı eksikliÄŸi yaÅŸanmadığını vurguladı.

“Aşı ile salgından tamamen kurtulmanın eÅŸiÄŸindeyiz”

Sağlık Bakanı Koca, bu süreçte en büyük gururlarının sağlık çalışanları olduğunu, tam bir seferberlikle hastalıkla mücadele edildiğini, salgın yönetiminin en zorlu döneminin de bu günler olduğunu söyledi.

Dördüncü bölümde ise salgının kontrolünün ele alınarak aşılama programının baÅŸladığına, salgının gerilediÄŸine dikkati çeken Koca, “Åžu an bu aÅŸamadayız ve salgının kısa sürede son bulacağına inancım tam. Kısaca özetlemek gerekirse salgınla karşılaÅŸmadan önlemler aldık, salgından toplumumuzu korumak için tedbirler aldık, hastalık ile mücadele ettik. Åžimdi de aşı ile salgından tamamen kurtulmanın eÅŸiÄŸindeyiz.” ifadesini kullandı.

“Salgında ertelenen saÄŸlık hizmetleri sebebiyle yaÅŸadığımız kayıp çok daha büyük”

Hastalıkla mücadelenin yoğun şekilde sürdürüldüğü üçüncü dönemin bazı sonuçları hakkında bilgiler paylaşan Koca, şunları kaydetti:

“Salgın süresince salgından yaklaşık 50 bin insanımızı kaybettik. Salgın sürecinde ertelenen saÄŸlık hizmetleri sebebiyle yaÅŸadığımız kayıp ise bundan çok daha büyük. ÖrneÄŸin kalp krizi teÅŸhisleri salgın döneminde yüzde 56 azalmasına raÄŸmen kalp krizine baÄŸlı ölümler yüzde 10’dan fazla artış gösterdi. Bu durumun temel sebebi, salgın dışında saÄŸlık hizmetine ulaşımın yavaÅŸlaması ya da vatandaÅŸlarımızın salgın dışındaki sebeplerden hastanelere gitmekten imtina etmeleridir. Benzer birçok hastalığın teÅŸhisinde azalış olurken o hastalığa baÄŸlı kayıplarda artışlar yaÅŸadık.

Kovid-19 ölümlerini Dünya SaÄŸlık Örgütünün belirlediÄŸi kriterlere göre tespit edip ’50 bin kaybımız var’ derken dolaylı nedenlerle en az bir bu kadar daha vatandaşımızı kaybettik. Dünya genelinde de durum farklı seyretmedi. Bugün küresel ölçekte en az 3,9 milyon insan Kovid-19 sebebiyle hayatını kaybetti ancak doÄŸrulanmamış vakalar ve saÄŸlık hizmetine eriÅŸimin kısıtlanması gibi dolaylı nedenlerle 10 milyonun üzerinde ölümün de Kovid-19 ve onun yıkıcı etkisi olduÄŸu deÄŸerlendiriliyor.”

“Gelecek 3 yıl bu hasarı telafi etmekle geçecek”

Koca, “Ãœzücü olan hastalığı geçirmiÅŸ kiÅŸileri, hastalığın bıraktığı hasarlar ile neyin beklediÄŸi konusudur. Gelecek üç yıl boyunca hastalığı geçirmiÅŸ kiÅŸilerde ne tür yan rahatsızlıklar çıkacağı tespit edilemese de mevcut ölümlerin 3-4 katı kadar daha kayıp beklendiÄŸi belirtilmektedir. Bu son derece hazin, vahim bir tablo ve beklentidir.” diye konuÅŸtu.

Koca, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bizim yaptığımız deÄŸerlendirmelerde hastalığı geçirdikten ve tamamen iyileÅŸtikten 45 gün sonrasında yaÅŸanan ölüm olaylarını incelediÄŸimizde, özellikle 65 yaÅŸ üzeri grupta vefat sayılarının 2 kattan fazla arttığını tespit ettik. Öyle görünüyor ki gelecek 3 yıl bu hasarı telafi etmekle geçecek ancak tüm bu vahim tabloya raÄŸmen umudumuzu diri tutacak, geleceÄŸe güvenle bakmamızı temin edecek güzel geliÅŸmeler de var. ÖrneÄŸin aşılarımızın hastalık sebebiyle gerçekleÅŸen ölümleri çok önemli ölçüde sınırladığına ÅŸahit oluyoruz. Aşı olanlar virüsü kapsa da ölümden ve hastaneye yatıştan korunuyorlar. Aşılanarak salgın küllerini aÅŸacağımız görünüyor.”

Türkiye’nin dünyanın en hızlı aşılama programlarından birini yürüttüğüne iÅŸaret eden Koca, “Aşı olsun yeter, günde bir buçuk milyon aşı yapabiliriz dediÄŸimde inanmayanlar vardı, canları saÄŸ olsun. Devletimizin ve güçlü saÄŸlık altyapımızın, kahraman saÄŸlık çalışanlarımızın gücüne güvenin.” dedi.

Bilim Kurulu Ãœyesi Prof. Dr. Kara’dan aşının yan etkileriyle ilgili bilgilendirme

Bakan Koca’nın bu sözlerinin ardından Koronavirüs Bilim Kurulu Ãœyesi Prof. Dr. AteÅŸ Kara, aşının yan etkilerine yönelik incelemelere iliÅŸkin bilgi verdi.

Türkiye’de aşının yan etkilerinin salgın döneminde çok yakın takip edildiÄŸini, bunun daha önce uygulanan aşılarda da yapıldığını belirten Kara, Aşı Sonrası Ä°stenmeyen Etki Ä°zleme Sistemi çerçevesinde bu bilgilerin düzenli toplanıp deÄŸerlendirildiÄŸini, incelemelerin önce her ilde ve ardından SaÄŸlık Bakanlığı merkezinde yapıldığını anlattı.

Prof. Dr. Kara, Türkiye’de uygulanan inaktif ve mRNA Kovid-19 aşılarında ÅŸiÅŸlik, kızarıklık, aÄŸrı gibi yan etkiler oluÅŸtuÄŸunu belirterek, ÅŸu bilgileri paylaÅŸtı:

“Ä°ki aşı arasında bir miktar fark var ama bu yan etkiler her iki aşıda da 24 saatten çok uzun sürmüyor ancak 100 aşı olan kiÅŸide deÄŸerlendirdiÄŸimizde yaklaşık 8’inde belki de 2 gün kadar en fazlasıyla kolda aÄŸrının devam ettiÄŸini görüyoruz. Ayrıca ‘sistemik’ dediÄŸimiz, yani tüm vücudu etkileyen kas aÄŸrısı, halsizlik, yorgunluk gibi etkiler görülebiliyor. Aşılar arasında bir miktar fark olmakla beraber ancak aşı olanların yüzde 10 ile yüzde 15’inde görülebilen yan etkiler ÅŸeklinde. Hem ülkemiz hem de dünyadaki verilerle bunların hiç birinin kalıcı olmadığını, birkaç gün içinde geçtiÄŸini görüyoruz.”

Yan etkiler içinde baÅŸ aÄŸrısının çok nadiren, aşı olmuÅŸ 250-300 kiÅŸide bir görüldüğünü ve üç gün kadar sürdüğünü anlatan AteÅŸ, “Çok ciddi anlamda, gündelik yaÅŸamı etkileyecek kadar yan etki ise çok daha nadir. Hiç görünmüyor deÄŸil ama aşı olduktan sonra, aÅŸağı yukarı 1000 ila 1200 kiÅŸide bir kiÅŸi veya 1000 ila 1200 kiÅŸide iki kiÅŸi kadar ikinci dozdan sonra 24 saat kadar kendisini ciddi ÅŸekilde halsiz ve yorgun hissedip, evden çıkmamayı tercih edebilecek düzeylerde yan etkiler olduÄŸunu görüyoruz.” diye konuÅŸtu.

Kara, bu verileri ve sonuçları çok daha detaylı toplayıp tüm dünya ile yayın olarak paylaşmayı istediklerini belirti.

Ä°naktif yerli aşı TURKOVAC’ın Türkiye Koordinatörü ve Koronavirüs Bilim Kurulu Ãœyesi Prof. Dr. Serhat Ãœnal’a söz veren Koca, Ãœnal’dan yerli aşının faz 3 aÅŸamasıyla ilgili bilgi vermesini istedi.

Ãœnal, Türkiye’nin, Eylül 2020’de Sinovac aşısının faz 3 çalışmasına baÅŸladığını ve baÅŸarılı yürütülen çalışma sonucunda 23 Aralık’ta aşılama programına geçtiÄŸini hatırlatarak bu anlamda dünyadaki ilk ülkeler arasında yer aldığını ifade etti.

Yürütülen çalışmanın sonucunun da önemli tıp dergilerinden Lancet’te yayına kabul edildiÄŸini bildiren Ãœnal, gelecek hafta içinde yayımlanacağını söyledi.

Åžu günlerde de Kayseri Erciyes Ãœniversitesinden Prof. Dr. Aykut Özdarendeli’nin geliÅŸtirdiÄŸi inaktif yerli aşının faz 3 çalışmalarıyla ilgilendiklerine deÄŸinen Ãœnal, aşı çalışmasının planlı ÅŸekilde yürütüldüğünü dile getirdi.

Ãœnal, TURKOVAC’ın dün faz 3 çalışmasına baÅŸlandığını anımsatarak en kısa sürede Türk ve dünya tıbbına kazandırılması çabası içinde olacaklarını ifade etti.

Cuma gününden itibaren 18 yaşından gün almış herkes aşı randevusu alabilecek

Daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan Koca, yeni yaş gruplarına aşı sırasının ne zaman geleceği ve aşılamanın kaç yaşa kadar düşürüleceği yönündeki bir soruya şu yanıtı verdi:

“Biz, özellikle ÅŸu dönemde hızla 18 yaÅŸ ve üzeri olan vatandaşımızı aşılamak istiyoruz. Bunu ne kadar erken dönemde yapabilirsek, toplumsal bağışıklığı o kadar erken dönemde saÄŸlamış olabileceÄŸimizi ve ülkeye giriÅŸ ihtimali olan mutasyonlara karşı da erken dönemde tedbir anlamında bir çözüm olacağına inanıyoruz. O nedenle ÅŸu an 25 yaÅŸa kadar biliyorsunuz inmiÅŸ oldu, 25 yaÅŸ ve üzeri. Bugünden söyleyebilirim, cuma günü itibarıyla 18 yaşından gün almış bütün vatandaÅŸlarımızı tanımlamış olacağız. Yani cuma gününden itibaren 18 yaşından gün almış herkes randevu alabilir olacak. Bizim hedefimiz, özellikle 18 yaÅŸ üstü aşılanabilir olma durumu olan, yani hastalığı geçirenleri düşürdüğümüzde nüfusun en az yüzde 70’inin, 55 milyona yakın vatandaşımızın Kurban Bayramı’na kadar en az bir doz aşılanmış olmasını saÄŸlamak istiyoruz.”

Vatandaşlardan bu süreçte hassasiyet göstererek erken dönemde aşılarını olmalarını isteyen Koca, yazın daha rahat olabilmek, bayramı bayram gibi geçirebilmek için herkesin aşılarını erken dönemde olma gayreti içinde olması gerektiğini söyledi.

TURKOVAC faz 3 çalışması 40 bin 800 kişi üzerinde yapılacak

Bakan Koca, yerli aşı TURKOVAC’ın faz 3 çalışmalarında plasebo yerine Sinovac aşısı kullanılıp kullanılmayacağı ve Türkiye dışında farklı merkezlerde aşının faz 3 çalışmasının yapılıp yapılmayacağı ile ilgili bir soru üzerine ÅŸunları kaydetti:

“Faz 3 çalışması 40 bin 800 kiÅŸi üzerinde yapılacak. Plasebo yerine, kıyaslamalı olan Sinovac ile birlikte yapılıyor olacak. Bununla ilgili izinler alındı ve o çerçevede zaten etik kurul onayını vermiÅŸ oldu. Ayrıca Macaristan, Azerbaycan, Kırgızistan’da da bu faz 3 çalışması yapılmış olacak. Biz, ilave birkaç ülkeyi daha bu çalışmaya katmaya çalışıyoruz. Onunla ilgili de görüşmeler devam ediyor. 29 merkezde 40 bin 800 kiÅŸi üzerinde yapılacak.”

Delta varyantıyla ilgili soru üzerine Koca, Delta Plus’ın Türkiye’de daha tespit edilmediÄŸini belirterek şöyle devam etti:

“Delta Plus’ın daha ülkemizde görüldüğünü bilmiyoruz, yani görülmedi, tespit etmedik ama delta varyantıyla ilgili ülkemizde ÅŸu ana kadar sekansı yapılmış olup adı konan 134 vakamız oldu. Toplam 16 ilimizde görüldü. Giderek illerdeki dağılımı artmaya baÅŸladı ve yoÄŸunluklu, ağırlıklı olarak da Ä°stanbul’da görüldü. 134 vakanın 82’si Ä°stanbul’da. Düzce’de 18, Van’da 8, Ankara’da 4, Ä°zmir’de 3 ve diÄŸer illerimizde de bir, iki ÅŸeklinde olmak üzere toplam 16 ilimizde görüldü. Ãœlkede çok ciddi bir oranın olmadığını biliyoruz ama her geçen gün bunun artabileceÄŸinden de endiÅŸe ediyoruz. Aşıların bu varyanta etkili olduÄŸunu biliyoruz. Aşıların erken dönemde bir an önce yapılmasının önemiyle birlikte ikinci dozla delta varyantında daha güçlü bir etkinin olduÄŸunu da biliyoruz. Önümüzdeki süreçte 18 yaÅŸa kadar indirdiÄŸimiz bu dönemde aşının tedarikiyle birlikte muhtemel 6 haftalık süreyi daha erkene, 4 haftaya da çekebiliriz. Önümüzdeki haftalar bunu netleÅŸtirmiÅŸ oluruz. 18 yaÅŸa kadar olan vatandaşımızın hızla en az bir kez aşılanmasını saÄŸlamak birinci ÅŸartımız. Gelebilecek aşıda sorun olmadığını gördüğümüzde hızla ikinci aşılarını da vatandaşımızın bir an önce yapmak, bu virüsün delta varyantına karşı etkinliÄŸinin hızla saÄŸlanmasını oluÅŸturmak istiyoruz.”

“Åžu ana kadar kaç doz aşının sevkiyatı tamamlandı?” sorusu üzerine Koca, en geç nisan sonuna kadar 100 milyon doz Sinovac aşısının gelmesi gerektiÄŸini ancak ÅŸu ana kadar gelen aşı miktarının 34 milyon olduÄŸunu söyledi.

BioNTech için mart sonuna kadar 4,5 milyon dozun teslim edilmesine iliÅŸkin 27 Aralık’ta anlaÅŸma yapıldığını anımsatan Koca, bu aşıların belirtilen tarihte geldiÄŸini kaydetti. Sonrasında haziranda 30 milyon doz aşının gelmesine iliÅŸkin sözleÅŸme yapıldığını ifade eden Koca, ÅŸunları kaydetti:

“Eylül ayı sonu itibarıyla toplam 120 milyon. Bu 30 milyondan 20 milyon aşımız gelmiÅŸ oldu. Pazartesi ve salı günü de 5 milyona yakın daha gelmiÅŸ olacak. Yani 25 milyon. Belki 30 milyona tamamlanması temmuzun ilk 3, 4 günü içinde olabilir. Åžu ana kadar gelen ilk 4,5 milyon ile birlikte 24,5 milyon oldu. Devamının da bir sonraki hafta tamamlanacağını söyleyebilirim. Bu anlamda ciddi bir sorun olmadığını çok rahatlıkla söyleyebilirim.”

BionTech Ãœst Yöneticisi UÄŸur Åžahin’e, 30 milyon doz tamamlandıktan sonra aşı gündeminden çıkmak, daha çok üretim ve Ar-Ge dahil olmak üzere baÅŸka konuları konuÅŸmak üzere Türkiye’ye gelmesinin saÄŸlıklı olacağını söylediÄŸini belirten Koca, bu çerçevede Åžahin’in de Kurban Bayramı’ndan sonra gelebileceÄŸini söyledi.

Koca, ayrıca 200 bin kişilik 400 bin doz Sputnik V aşısının da geldiğini, testlerin yapıldığını bildirdi.

“Rapel dozla ilgili klinik çalışmada son durum nedir?” sorusuna, Koca, “Rapel dozla ilgili bu çalışma Etik Kurul onayından geçti, baÅŸladı. Åžehir hastanemizde özellikle 6. ayından gün almış olan Sinovac aşısı yapılmış olan kiÅŸilerin immün yanıtıyla birlikte Sinovac, BioNTech ve TURKOVAK aşımızı yapmak üzere bir çalışma baÅŸlatıldı. Buradaki etkinliÄŸe göre bununla ilgili paylaÅŸmış, ona göre de yol almış olacağız.” yanıtını verdi.

“Sinovac ve BioNTech ikinci dozu olanlarda hastaneye ve yoÄŸun bakıma yatış oranları nedir?” sorusu üzerine Koca, “Aşıların etkisi, koruyuculuÄŸu, hastaneye yatış, yoÄŸun bakım ve vefatlarla ilgili bir hazırlık yapıldı. Yayına hazır hale getirilme noktasına gelmiÅŸ oldu ama özellikle yaÅŸ, ek hastalık arttıkça koruyuculuÄŸun giderek azaldığını görüyoruz. Genç yaÅŸ grubunda, ek hastalığı olmayan kiÅŸilerde bu koruyuculuÄŸun daha yüksek olduÄŸunu çok rahat söyleyebilirim.” dedi.

“Belki bazı ülkelerde yasak koymak gerekebilir”

Koca, bir gazetecinin Hindistan varyantına iliÅŸkin vakaların görülmesinin ardından bazı ülkelerden gelenlere test ve karantina ÅŸartı getirildiÄŸini anımsatarak “Åžu anda delta varyantı oldukça yaygın. Özellikle Rusya gibi Türkiye’nin yaklaşık bir sezonda 5 milyon turist beklediÄŸi bir ülkede de son iki haftada vakaların yüzde 90’nını oluÅŸturduÄŸu açıklandı. Rusya özelinden giderek, daha da geniÅŸ görerek bu ülkelere karşı herhangi bir tedbir düşünülüyor mu?” sorusuna ÅŸu yanıtı verdi:

“Åžu an Hindistan, Brezilya, Güney Afrika gibi hatta Pakistan ve Afganistan gibi ülkelere karantinayı 14 gün olarak uyguluyoruz. Zannediyorum 1 Temmuz itibarıyla bunu biraz daha detaylandırmış olacağız. Belki bazı ülkelerde yasak koymak da gerekebilir. Biz yurt dışından gelenlere, Rusya’dan gelenler dahil olmak üzere son 48 saatte antijen, 72 saatte PCR mutlak istiyoruz. Bunun dışında özellikle yurt dışından gelenlerle ilgili yaygın bir ÅŸekilde örneklem yöntemiyle PCR çalışıyoruz. Bunu, bu süreçte daha da artırmaya çalışıyoruz. GeldiÄŸi ülkeden bize gösterilen PCR ve antijen sonucu dışında bizim örneklem yöntemiyle yaygın yaptığımız testlerde bir artış, kötüye doÄŸru oranların arttığını hissettiÄŸimizde de zaten o anlamda gereÄŸi yapılmış olur. Bu konuda da hassas ve titiz çalışmaya devam ediyoruz.”

“Kısıtlamaların kaldırılması sonrası vaka artışı öngörüyor musunuz?” ÅŸeklindeki soru üzerine Koca, ÅŸunları söyledi:

“Kısıtlamaların devre dışı kalmasıyla veya azaltılması ile birlikte bu dönemde vakaların hareketlilikle birlikte ve temasla birlikte çok arttığını biliyoruz. Normalde bu kısıtlamaların kaldırılması ile birlikte düşüşün stabil bir döneme girdiÄŸini görüyoruz. Gördüğünüz gibi vakalar 5-6 bin bandında sabit kalmaya baÅŸladı, 3-4 haftadan bu yana. Bu hareketin artışıyla birlikte genelde bu kadar sabit kalma sonrası daha öncede Ä°ngiliz varyantında da gördüğümüz ÅŸekli ile ÅŸimdi Delta varyantı şüphesi ile genelde yukarı doÄŸru bir çıkış eÄŸilimini görmüş oluruz. Bu endiÅŸemiz var mı, var ama ÅŸunu görüyoruz bu dönemde yukarı doÄŸru çıkıştan ziyade daha sabit kaldığını daha önceki Ä°ngiliz varyantında görülenden farklı olarak bu dönemde yoÄŸun aşılama yaptığımızı, aşının etkisinin de 14 günden sonra oluÅŸtuÄŸunu biliyoruz.”

Maske kullanımı

Aşının etkisi ile yukarı doÄŸru çıkışın baskılandığı kanaatinde olduklarını bildiren Koca, “Önümüzdeki 2-3 hafta içinde aşılamayı giderek yoÄŸunlaÅŸtırmak kaydıyla buradaki statik durumun giderek aÅŸağı doÄŸru inebileceÄŸini ümit ediyoruz. Önümüzdeki dönemde zorunlu olmadıkça kısıtlamaları yapmak istemiyoruz.” dedi.

Koca, “Maske kullanımı ne zaman kaldırılabilir?” sorusu üzerine, “Biz toplumsal bağışıklığın oluÅŸmadığı bu dönemde, maskeyi halen o güvenlik çemberi içinde kullanmamız gerektiÄŸini tekrar hatırlatmak istiyorum. Toplumsal bağışıklığın oluÅŸtuÄŸu, en az yüzde 70 oranında aşılamanın olduÄŸu dönemde maskelerden de artık kurtulabileceÄŸimiz dönem olur diye düşünüyorum.” diye konuÅŸtu.

“Toplumsal bağışıklığı tamamlamak istiyoruz”

Vatandaşların bu dönem de özellikle aşılama noktasında hassasiyet gösterdiğini ve yoğun bir ilgi olduğunu belirten Koca, şunları söyledi:

“Biz bu aşılama dönemini bayrama kadar özellikle 18 yaÅŸ ve üstünü en az bir kez aşılama noktasında gayret içinde olmamız gerektiÄŸi kanaatindeyim. O durumda bayram ve sonrasını daha rahat geçirebileceÄŸimizi, yazı biraz daha kolay atlatacağımızı, önümüzdeki dönem özellikle 18 yaşı, üniversite gençliÄŸi için önemsiyoruz. Ãœniversitelerin, gençlerimizin bağışık olmalarıyla birlikte üniversitelerin çok kolay rahat açılabileceÄŸini söylemek istiyorum. Yani biz hızla pandemiyi gündemden, ülkemizden çıkarmak istiyoruz. Buna odaklanmış durumdayız o nedenle de vatandaşımızı bu dönemde yoÄŸun bir ÅŸekilde aşılamayı saÄŸlayarak bu toplumsal bağışıklığı tamamlamak istiyoruz.”

Koca, “Son haftalarda haftalık vaka tablosunda 3 büyük ÅŸehri kıyasladığımızda neler söylersiniz? Ankara’da son haftalarda hep vaka sayısı yüksek görünüyor, bunun bir sebebi var mıdır?” ÅŸeklindeki soruya, “Bu anlamda önemli bir sebep olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim. Normalde Ankara’daki vakaların biraz daha Ä°stanbul’a göre yüksek olduÄŸunu söyleyebilirim, Ä°zmir için aynı ÅŸey deÄŸil ama Ankara, Ä°stanbul’dan biraz daha fazla. Aşılamanın Ankara’da oran olarak Ä°stanbul’dan daha iyi olduÄŸunu görmüş oluyoruz.” yanıtını verdi.

Özellikle bu dönemde vatandaşın biraz daha kiÅŸisel tedbirlere önemle dikkat etmesi gerektiÄŸini tekrarlayan Koca, “Aşılamayı da giderek saÄŸlayabilirsek, arttırabilirsek bu oranların daha da düşeceÄŸi kanaatini ifade etmek istiyorum.” dedi.

“Yeterince dozun olduÄŸunu söylemek istiyorum”

Aşılama çalışmalarına ilişkin bir soruya karşılık Bakan Koca, şunları kaydetti:

“55 milyona, en az 1 doz aşıyı yapmayı erken dönemde hedefliyoruz. Aşı açısından normalde 6 haftada yapıldığı için bu anlamda bir sorun yok toplamda sadece BioNTech için her ay ortalama 30 milyon doz aşının geleceÄŸini, 120 milyon olduÄŸunu söylemek istiyorum. Sinovac ve Sputnik dışında sadece BioNTech’le baktığınızda bu sayıyı çok rahatlıkla 55 milyon, 110 milyon demek.

Kaldı ki biz ÅŸu ana kadar 28 milyon doz Sinovac yaptık, ÅŸu an elimizde 6 milyon daha Sinovac aşısı var ki, bu önümüzdeki 3-4 hafta içerisinde daha da artacağını biliyoruz ama onun dışında 34 milyonu siz 120’ye ilave etmiÅŸ olun hiç olmadığını varsayın 120 artı 34, 154 milyon yapar. Dolayısıyla bu anlamda 55 milyon, 110 milyon yapar, ilave saÄŸlık çalışanlarımız ve 65 yaÅŸ üstü kiÅŸileri de düşündüğümüzde olabilecek ilave en fazla 10 milyon doz gelmiÅŸ olur. Yani elimizde bu anlamda yeterince dozun olduÄŸunu söylemek istiyorum.”

“Ä°kna etme çabası içinde olacağız”

Bakan Koca, aşı olmayan vatandaşlara ilişkin soru üzerine, şunları kaydetti:

“Aşı olmayanlarla ilgili şöyle bir yaklaşımımız var daha önce de söylemiÅŸtim. Özellikle vatandaşımızı zorlayan, kamu kurumlarında daha bir hassasiyetle bu anlamda tedbirler koyan bir yaklaşım içinde olmayacağız. Biz vatandaşımızı daha çok ikna etme çabası içinde olacağız ve ÅŸunu çok rahat söyleyebiliriz vatandaşımız bu süreçte aşıya olması gerektiÄŸi kadar raÄŸbet etti. Ben bu anlamda ciddi bir sorun olacağını düşünmüyorum, yüzde 80’lerin üzerinde aşılamanın olacağını düşünüyorum.

Bizim toplamda baktığımızda 45 yaÅŸ üzeri yüzde 90’lara varan aşılama oranımız var o nedenle ben aşı reddi anlamında ciddi bir sorunun olmadığını, vatandaşımızı ikna etmenin çok zor olmayacağını, gerektiÄŸinde vatandaşımızın, mobil ekip sayılarımızı arttırarak ayağına giderek eriÅŸimde yer yer sorunlar olabilir, bu mobil ekiplerle birlikte aşılamayı arttırmak istiyoruz ve bunu da saÄŸlayacağımıza inanıyorum.”

“18 yaÅŸ altı için Bilim Kurulu dünyadaki çalışmaları deÄŸerlendiriyor”

Türkiye’de 18 yaÅŸ ve altının aşı olup olmamasına yönelik soru üzerine ÅŸu açıklamalarda bulundu:

“18 yaşı zaten yapıyoruz. 18 yaÅŸ altı için Bilim Kurulu dünyadaki çalışmaları, uygulamaları deÄŸerlendiriyor. Ãœlkeden ülkeye farklı yaklaşımların olduÄŸunu biliyoruz. Biz en azından ÅŸunu yapmak istiyoruz, 18 yaÅŸ altı kronik rahatsızlığı olan çocuklarımızı, gençlerimizi aşılamaktan yanayız. Devamında çok uzun sürmez, muhtemelen 1 hafta 10 gün olabilir, özellikle kronik rahatsızlığı ve ek hastalığı olan kiÅŸileri aşılamış olacağız. Bunun dışında hangi 18 yaÅŸ altı grubunun tanımlanıp aşılanmasıyla ilgili bir netliÄŸimiz yok. Bununla ilgili Bilim Kurulu zaten deÄŸerlendiriyor, geliÅŸmelere göre bunu aktarmış oluruz.”

AA