23 Aralık 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.
Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Ticaret Bakanlığı Konferans Salonu’nda Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı İsmail Gülle ile düzenlediği basın toplantısında, ekim ayı dış ticaret rakamlarını açıkladı.
Bu yılın ihracat için rekorlarla dolu bir yıl olduğuna işaret eden Muş, ihracatın, ekonomik büyümeye ivme katarken dış ticaret dengesini de güçlendirdiğini söyledi.
Muş, bu kapsamda, ihracatta 2021 yılı boyunca ortaya konulan güçlü performansın ekim ayında da devam ettiğine dikkati çekerek, “İhracatımız geçtiğimiz yılın ekim ayına göre yüzde 20,2’lik artışla 20,8 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmiştir. Bu değerle geçen ayki Cumhuriyet tarihinin en yüksek aylık ihracat değeri tazelenmiştir. Ayrıca, son 12 aylık ihracat değerimiz olan 215,7 milyar dolar da yeni bir rekordur. 2021 yılı ocak-ekim döneminde ise ihracatımız, geçtiğimiz yılın aynı dönemiyle karşılaştırıldığında yüzde 33,9 artarak 181,8 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Bu rakamla 2021 yılının henüz 10 ayında, 2019 yılında yakalamış olduğumuz 180,8 milyar dolarlık en yüksek yıllık ihracat rekorumuzu geride bırakmış olduk.” diye konuştu.
İthalatın ise ekimde geçen yılın aynı ayına göre yüzde 13 artışla 22,3 milyar dolar olduğunu dile getiren Muş, şunları kaydetti:
“Ocak-ekim dönemi ithalatımız, 2020’nin aynı dönemine göre yüzde 22,5 artışla 215,6 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Ekim ayında ihracatın ithalatı karşılama oranı ise geçtiğimiz yılın aynı ayına göre 5,6 puan artışla yüzde 93,4’e ulaşmıştır. Bakın, dikkat ederseniz ihracatımızın ithalatı karşılama oranı sürekli artış eğilimindedir. Göreceksiniz çok kısa bir süre içinde dış ticarette fazla veren Türkiye hedefine ulaşmış olacağız. Karşılama oranımız, ocak-ekim döneminde ise geçtiğimiz yıla göre 7,2 puan artışla yüzde 84,3’e yükselmiştir. Benzer şekilde, dış ticaret açığımız ocak-ekim döneminde geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 16 azalarak 33,8 milyar dolara gerilemiştir.”
TİM, Ticaret Bakanı Mehmet Muş’un katılımıyla ekim ayına ait dış ticaret verilerini, Ankara’da düzenlediği toplantıda açıkladı.
Burada konuşan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle, “Ekim ayında ihracatımız, geçtiğimiz yılın aynı ayına göre, yüzde 20,2’lik artışla, 20,8 milyar dolar oldu. Tarihimizin en yüksek aylık ihracat rakamına imza atarken, 20 milyar dolar sınırını bir kez daha aşarak ihracatta yeni bir lige çıktığımızı tescilledik. Gururla ifade ediyorum ki, takvimin olumsuz etkisine rağmen bu rakam tarihimizin en yüksek ihracat rakamı. Bu rekorla beraber, ocak-ekim dönemi ihracatımız 181,8 milyar dolara ulaştı.” değerlendirmesinde bulundu.
Gülle, son 12 ayda 215,7 milyar dolar ihracatla, yıllık ihracat hedefi olan 211 milyar doların şimdiden aşıldığına değinerek, şunları söyledi:
“Son 12 ayın 10’unda ihracat rekorları kırdık. Orta Vadeli Program’daki hedefimizi şimdiden yakalamış olduk. Yıl sonu hedeflerimiz için önemli bir kilometre taşını başarıyla geride bıraktık. Yıl sonu hedefimiz 211 milyar dolardı; mevcut ivme gösteriyor ki bu rakamı rahatlıkla aşacak, hatta 220 milyar dolar seviyesini zorlayacağız. Bizler, ‘İhracatla Yükselen Türkiye’ için aralıksız çalışmayı ve tüm hedeflerimizi birer birer gerçekleştirmeyi sürdüreceğiz. Cumhuriyetimizin ilk yılında 50,8 milyon dolar ihracat gerçekleştirirken, 50. yılda 1 milyar doları, 64. yılda 10 milyar doları, 84. yılda 100 milyar doları ve 98. yılda 215 milyar doları aşmayı başardık. Orta Vadeli Program’da 100. Yıl hedefimiz olan 242 milyar dolara doğru emin adımlarla ilerliyoruz. Mevcut ivmeyle, inşallah bu rakama 100. yıldan önce ulaşacağız.”
İhracatın büyümeye katkısına değinen Gülle, “İhracatçılarımız hiçbir zaman döviz kurlarında spekülatif artıştan yana olmamıştır. İhracatçılarımızın kurların yükselişi ile ilgili bir talebi ya da beklentisi de hiçbir zaman olmamıştır. Bizler için istikrarlı kur, istikrarlı ihracat demektir. Rakamlar da zaten net bir şekilde gösteriyor ki; kurun seviyesi ne olursa olsun ihracatta rekor üzerine rekor kırmayı sürdürüyoruz.” şeklinde konuştu.
Gülle, büyüme beklentisine ilişkin, “Birçok uluslararası kuruluşun değerlendirmesine göre ülkemiz yılı yüzde 9’luk bir büyüme ile kapatacak. Bu büyümenin 2 puanı doğrudan ihracattan, 3 puanı ihracatın tetiklediği sanayi üretim artışından ve 1 puanı yine ihracatla yükselişe geçen yeni yatırımlardan gelecek. Yani ihracatla büyüyor, ihracatla güçleniyoruz.” diye konuştu.
Sektörlerin ihracat performanslarıyla ilgili bilgi veren Gülle, şunları aktardı:
“Tam 22 sektörümüz ihracatını artırdı. 2,6 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiren otomotiv sektörümüz ilk sırada yer alırken (yüzde 10,6 düşüş), 2,3 milyar dolara ulaşan kimyevi maddeler sektörümüz ikinci (yüzde 34,4 artış) ve 2,3 milyar dolara yaklaşan çelik sektörümüz ise üçüncü oldu (yüzde 108 artış). Bununla birlikte, ihracat birim fiyatımızda da oldukça pozitif bir ivme görmekteyiz. Birim ihracat değerimiz geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 16 artışla 1,38 dolara yükseldi. Bu ay birim ihracat değerini en çok artıran sektörlerimiz, yüzde 72 artışla gemi ve yat, yüzde 68 artışla çelik, yüzde 33 artışla kimyevi maddeler sektörlerimiz oldu. Katma değerli ve markalı ihracatımız arttıkça, ürünlerimizin değeri daha da artacak. Sektörel anlamda en dikkat çekici artışlar ise, geçtiğimiz yıla göre ihracatını 1,2 milyar dolar artıran çelik, 591 milyon dolar artıran kimyevi maddeler ve 344 milyon dolar artıran demir ve demir dışı metaller sektörlerimizde yaşandı. Hububat sektörümüz ise 903 milyon doları aşan ihracatıyla tarihinin en yüksek rakamına erişti.”
Gülle, ekim ayında miktar bazında ihracatın geçen yılın aynı ayına göre yüzde 3,3 artarak 15,1 milyon ton olarak gerçekleştiğini ve ilk 10 ayda yüzde 15 artışla 144,2 milyon ton ihracat yapıldığını vurguladı. Ekimde 217 ülke ve bölgeye ihracat yapıldığını belirten Gülle, “157 ülkeye ihracatımızı artırma başarısı gösterdik. Aralarında İtalya, İsrail, Yunanistan, Senegal ve Kanada’nın da bulunduğu, 15 ülkede, aylık ihracat rekoruna imza attık. Bu ay ihracatçılarımızın en çok ihracat gerçekleştirdiği ilk 3 ülke 1,7 milyar dolarla Almanya, 1,3 milyar dolarla ABD ve 1,2 milyar dolarla Birleşik Krallık oldu.” dedi.
İhracatın tutar bazında en çok arttığı ülkeleri sıralayan Gülle, “Bunlar, 341 milyon dolar artışla ABD, 267 milyon dolar artışla İspanya ve 194 milyon dolar artışla İtalya oldu. Ülke gruplarına göre baktığımızda, en büyük pazarımız olan AB’ye ihracatımız yüzde 18 artışla, 8,6 milyar dolarlık bir hacme ulaşarak yüzde 41’lik pay aldı. AB haricindeki diğer Avrupa ülkelerini de topladığımızda, Avrupa kıtasının, ekim ihracatımızdaki payı yüzde 55 oldu. Diğer ülke gruplarında, Yakın ve Orta Doğu ülkelerine 3,6 milyar dolar, Afrika kıtasının tamamına 2 milyar dolar, Uzak Doğu ülkelerine 1,4 milyar dolar ve Kuzey Amerika’ya 1,5 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdik.” şeklinde konuştu.
İhracatta ortaya konulan güçlü performansın küresel ticaretteki trendin çok üstünde olduğunu ifade eden Muş, “Ama üzülerek görüyoruz ki Türkiye’nin ihracattaki başarısını takdir etmek yerine bu başarıyı küçümseyenler, hatta başarısızlık gibi göstermeye çalışanlar bulunmaktadır. Bu her şeyden evvel halkımıza, ihracatçılarımıza ve onların emeklerine karşı yapılmış bir saygısızlıktır. Masa başında birtakım istatistik oyunlarıyla rakamları çarpıtma uğraşı içinde olanlar var. Tabii bu çarpıtma işini yaparken de ellerine yüzlerine bulaştırıyorlar. Önü arkası kesilmiş grafiklerle, rastgele kıyaslanmış dönemlerle, anlamsız karşılaştırmalardan yola çıkılarak tespit yapılamaz. Buradan açıkça sesleniyorum, isterseniz kafanıza göre eksiltin, bölün, toplayın, hangi kıyaslamayı yaparsanız yapın Türkiye’nin ihracat başarısını gizleyemezsiniz. 215 milyar dolarlık ihracat başarısını ve ortaya konulan vizyonu yok sayamazsınız.” diye konuştu.
Muş, Türkiye’nin bugün ihracatta 2000 yılı öncesi dönemin çok ilerisinde bir noktada olduğunu vurguladı. Dünya Ticaret Örgütünün (DTÖ) 2021 yılı ikinci çeyrek verilerine göre dünya ihracatının 10,4 trilyon dolarla yüzde 30,3 arttığını dile getiren Muş, Türkiye ihracatının ise 104,9 milyar dolarla yüzde 39,8 yükselerek, dünya genelinden daha hızlı artış kaydettiğini söyledi. Muş, bu değerler ışığında, yıllıklandırılmış olarak ülkenin dünya ihracatından aldığı payın ilk defa yüzde 1 seviyesinin üzerinde gerçekleştiğine dikkati çekerek şu değerlendirmede bulundu:
“Türkiye, DTÖ’nün ikinci çeyrek verilerine göre G20 ülkeleri içinde ihracatını en fazla artıran üçüncü ülke konumundadır. Bu açıkladığımız rakamlar uluslararası kuruluşların verilerine göre bilimsel istatistiki yöntemle elde edilmiş resmi rakamlardır. Birileri bu rakamların ifade ettiği başarıdan rahatsız olsa da hakikat budur. Dolayısıyla ‘Güneş balçıkla sıvanmaz’. Gerçekleri birtakım algı oyunlarıyla gizleyemezsiniz, hakikati çarpıtamazsınız.”
İhracatçılar dünyanın her yerine ülkenin bayrağını taşırken kendilerinin de onlara tüm imkanlarla destek olacağını belirten Muş, 2022 yılında mal ve hizmet ihracatçılarına verdikleri destekleri yüzde 27 artırarak 5 milyar 250 milyon liraya yükseltmeyi öngördüklerini bildirdi.
Muş, Merkez Bankasının yılın son enflasyon toplantısında aldığı karara da işaret ederek, “Merkez Bankamızın reeskont kredileriyle üretim ve ihracatın desteklenmesi yoluyla cari açığın azaltılmasına yönelik yapısal yaklaşım önerisini duyurması olumlu bir gelişmedir. 30 milyar dolarlık söz konusu kaynakla ihracat ve ithal ikamesine yönelik yatırımlar desteklenecektir. Atılan bu adımla dış ticaret dengemiz güçlenecek ve fiyat istikrarına katkı sağlanacaktır.” ifadelerini kullandı.
Dünyada pek çok olumsuzluğun yaşandığı bu dönemde Türkiye’nin güçlü ekonomisiyle pozitif olarak ayrışıp, yatırımlar için güvenli bir liman ve bilhassa tedarikçi ülkeler için bir ticaret partneri olarak ön plana çıktığını vurgulayan Muş, “İş dünyamızla istişarelerimizde, iş insanlarımızın önemli bir kısmının çağrılarımıza kulak verdiğini görüyor, 2021 yılını yeni yatırımlarla kapatacaklarının sinyallerini alıyoruz. Savunma sanayisinde elde ettiğimiz başarılar ortada. Bu sektörde önemli bir ihracatçı olma yolunda hızla ilerlemekteyiz.” dedi.
Muş, Türkiye’nin salgın döneminde aldığı tedbirler ve özel sektörün ortaya koyduğu özveriyle üretimine devam ederek Asya’nın alternatifi olarak öne çıktığını, bugün dünya ticaretinde güçlü bir tedarikçi olduğunu dile getirdi.
Ülkenin güçlü altyapısı, birikimi, nitelikli insan kaynağı ve coğrafi konumunun verdiği avantajla büyük bir üretim ve ihracat üssü konumunda olduğuna dikkati çeken Muş, “Bu sayede, dünyaca ünlü yabancı markalar da ülkemizin sunduğu fırsatları değerlendirmek için üretim üslerini ülkemize taşımaya devam etmektedir.” diye konuştu.
Bakan Muş, olumlu gelişmeler sayesinde uluslararası kuruluşların Türkiye’nin 2021 büyüme beklentilerini art arda revize ettiğini anımsatarak, bu güncellemelerin dayanaklarından birisinin de “cari açıktaki kapanma sayesinde ülkenin dış finansman ihtiyacının azalma eğilimine girmesi” olduğunu söyledi.
Bugün açıklanan PMI Endeksi’nin üst üste 5’inci ay 50 eşik değerinin üzerinde yüzde 51,2 olarak gerçekleştiğini ifade eden Muş, yeni ihracat siparişlerinde de artışın güçlü şekilde sürdüğünü bildirdi.
Ticari diplomasi faaliyetlerine de hız kesmeden devam ettiklerini belirten Muş, Türkiye-Afrika 3’üncü Ekonomi ve İş Forumu kapsamında Afrikalı mevkidaşlarıyla yaptıkları görüşmelerde ticari meseleleri ele alırken 3 bine yakın Türk ve Afrikalı iş insanının da bir araya geldiğini anlattı. Muş, forum vesilesiyle birçok alanda iş birlikleri için somut adımlar atıldığına işaret ederek, “Forum, Türkiye ile Afrika kıtası arasındaki 50 milyar dolarlık dış ticaret hedefine ulaşmamız konusunda önemli bir aşama olacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.
İhracatın çok büyük bir kısmının gerçekleştirildiği ABD ve Avrupa Birliği (AB) ülkeleriyle ticari ilişkileri güçlendirme arzusunda olduklarını dile getiren Muş, şöyle konuştu:
“Bu minvalde 10 ülkenin büyükelçileriyle yaşanan son hadisenin diplomatik kanalların işletilmesi sonucu uzlaşıyla çözülmesi fevkalade olumlu olmuştur. Türkiye’nin güçlü ekonomik ve ticari ilişkilere sahip olduğu bu 10 ülkenin büyükelçilerinin bundan sonra Türkiye’deki yargısal süreçlere etki anlamına gelecek söz ve davranışlardan kaçınacağına inanıyoruz. Türkiye, meselelerin çözümünde her zaman uzlaşı ve diyalogdan yanadır, bundan sonra da bu tavrını sürdürecektir.”
Gümrük Birliği Anlaşması’nın güncellenmesi konusunda siyasi meselelerle ekonomik ve ticari meselelerin birbirinden ayrılması gerektiğini vurgulayan Muş, AB ülkeleriyle olan ilişkilerde her iki tarafın da karşılıklı çıkarının olduğunu bildirdi.
Muş, dün Roma’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD Başkanı Joe Biden ile yaptığı olumlu görüşmeyi de ekonomik ve ticari ilişkiler açısından önemsediklerini belirterek, “Bu görüşmede ortaya konulan ikili ticaret hacminin artırılması yönündeki ortak perspektif doğrultusunda her iki ülkenin de gerekli adımları atacağı kanaatindeyiz. Bu kapsamda biz Türkiye olarak ekonomik ve ticari ilişkilerde kazan-kazan politikamızı sürdürmekteyiz.” ifadelerini kullandı.
Hesaplarının her yılın bir öncekinden daha iyi olacağını gösterdiğine dikkati çeken Muş, şunları kaydetti:
“Bizim hesabımız, 2021’de Türkiye ihracatının yıllık rekor kırmaya hazırlandığını göstermektedir. İhracatımızda ve ekonomimizde güzel gelişmeleri hep birlikte yaşayarak göreceğiz. Yeter ki ülkemize güvenelim ve felaket tellallarına itibar etmeyelim. Yeter ki üreten Türkiye vizyonumuzu daha da güçlü şekilde devam ettirelim.”
TİM Başkanı Gülle, 61 ilin ihracatını artırdığını belirterek, “İzmir, Ankara, Mersin, Adana, Çorum, Zonguldak, Aydın, Diyarbakır ve Niğde ise tarihlerinin en yüksek aylık ihracatını, ekim ayında gerçekleştirdiler. Ekimde en çok ihracat gerçekleştiren ilk 3 ilimiz, sırasıyla, 8,1 milyar dolarla İstanbul, 1,6 milyar dolarla Kocaeli, ve 1,3 milyar dolarla Bursa oldu. Ayrıca, ihracatını 250 milyon dolar artıran İzmir ve 212 milyon dolar artıran Hatay illerimizin performansı oldukça değerliydi.” dedi.
İhracata “merhaba” diyen firma sayısının da, TL ile yapılan ihracatın da arttığını kaydeden Gülle, şunları söyledi:
“Ekimde tam 2 bin 477 firmamız, bu ay ilk kez ihracat yaptı. Yeni firmalarımız, ekim ayında 107 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Yılbaşından bu yana ihracat yapan firma sayısı 87 bini aştı. Geçtiğimiz ay avro/dolar paritesinde yaşanan düşüşün ihracata etkisi negatif yönlü 180 milyon dolar oldu. Yılın geneline bakıldığında, pozitif yönlü 3,6 milyar dolarlık bir etki oldu. Yerel para birimleriyle ticaret her geçen gün daha da önem kazanıyor. Türk lirası ile açılan beyannamelere göre, 171 ülkeye toplam 6,6 milyar TL tutarında TL ile ihracat gerçekleştirildi. 7 bin 389 firmamız ihracat işlemlerinde TL’yi tercih etti. Karşılıklı ticarette yerel para birimlerini desteklemeyi sürdüreceğiz.”
AA
Ukrayna, Türkiye ile ilişkilerin 30. senesini STA imzalamak için fırsat olarak görüyor
Yavru goril kaçakçıların elinden kurtarıldı
İşte 2024 yılının “Kelimesi”
Çarşı’ davasında tüm sanıklara beraat
Otomobil devleri birleşiyor
Eski tip kimlikle tapuda işlem yapılamayacak
İdari para cezaları yılbaşından itibaren artırılacak
Dikkat! Kartınız bloke olacak Bu şifreler artık yasak
Kabine toplanacak: Bakan Işıkhan asgari ücret sunumu yapacak
Gümrükteki rüşvet ağı deşifre oldu, 91 şüpheli tutuklandı
Konteyner yüklü gemi yan yattı
Yavru goril kaçakçıların elinden kurtarıldı
İşte 2024 yılının “Kelimesi”
Çarşı’ davasında tüm sanıklara beraat
Otomobil devleri birleşiyor
Eski tip kimlikle tapuda işlem yapılamayacak
İdari para cezaları yılbaşından itibaren artırılacak
Dikkat! Kartınız bloke olacak Bu şifreler artık yasak
Kabine toplanacak: Bakan Işıkhan asgari ücret sunumu yapacak
Gümrükteki rüşvet ağı deşifre oldu, 91 şüpheli tutuklandı
Konteyner yüklü gemi yan yattı