27 Nisan 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.

1xbetbetpasmariobet
a
en iyi rulet siteleri

Denizler alarm veriyor

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürü Eyyüp Karahan, "Her alanda planlı ve entegre çalışmalarımızı devam ettiriyoruz." dedi.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürü Eyyüp Karahan, Bakanlık olarak denizlerin kirliliğe karşı korunması konusunda son derece kararlı olduklarını belirterek, her alanda planlı ve entegre çalışmalarını devam ettirdiklerini bildirdi.

Marmara Denizi’nde yaÅŸanan müsilaj (deniz salyası) sorununun çözümü için Çevre ve Åžehircilik Bakanlığı, Marmara Belediyeler BirliÄŸi (MBB) merkezi yönetim, yerel yönetimler, üniversiteler, meslek odaları, sivil toplum kuruluÅŸları ve diÄŸer paydaÅŸlar birlikte hareket ederek geliÅŸtirilecek ortak eylem planı kapsamında Bakanlık ve MBB’nin iÅŸ birliÄŸiyle çevrim içi düzenlenen “Marmara Denizi’nde Müsilaj Problemi ve Çözüm Önerileri” baÅŸlıklı çalıştayın açılışında konuÅŸan Karahan, Marmara Denizi’nde yaÅŸanan müsilaj sorununa çözüm aramak için bir araya geldiklerini söyledi.

Doğal kaynaklardan biri olan denizlerin yönetiminde temel ilkenin, koruma ve kullanma dengesi olduğuna işaret eden Karahan, herkesin ortak değeri olan denizleri, ülkenin kalkınması için en doğru şekilde kullanacaklarını kaydetti.

Karahan, Bakanlık olarak sürdürülebilir kalkınma ilkeleri ve koruma ve kullanma dengesi içerisinde çevre alanında önemli çalışmalar yaptıklarını vurgulayarak, şöyle konuştu:

“Atık su yönetiminde yapılan çalışmalar sonucunda 2020 yılı sonu itibarıyla 1170 atık su arıtma tesisiyle toplam belediye nüfusunun yüzde 89’una atık su arıtma hizmeti verilmektedir. Bu 1170 tesisin, 249’u Marmara Denizi kıyısında yer almaktadır. Marmara Havzası’nın, toplam belediye nüfusunun yüzde 99,9’una, Susurluk Havzası’nın yüzde 91,3’üne atık su arıtma hizmeti veriliyor. Bu oranlara, ön arıtma olarak nitelendirilen derin deniz deÅŸarjı sistemleriyle verilen atık su miktarları da dahil. Alıcı ortamın su kalitesinin yükseltilmesi ve doÄŸal kaynaklarının korunması amacıyla atık su tesisini, mevzuata uygun çalıştıran yerel yönetimlere Bakanlığımızca 2011’den itibaren enerji teÅŸviki verilmektedir. Bu kapsamda 2020’de 153 milyon lira destek verdik. 2021’de de bu desteÄŸin hesaplarımıza göre 250 milyon liraya ulaÅŸması beklenmektedir.”

“2 yılda 85 bin ton deniz çöpünü toplayarak bertaraf ettik”

Bakanlık olarak atık suları alternatif su kaynağı olarak deÄŸerlendirdiklerini aktaran Karahan, bugün itibarıyla arıtılmış atık suların kullanım oranının yüzde 3,2’ye yükseldiÄŸini bildirdi.

Karahan, Bakanlığın stratejik hedefleri doÄŸrultusunda 2023 yılı sonu itibarıyla bu oranın yüzde 5’e yükselmesi için çalışmaların devam ettiÄŸini kaydetti.

Doğaya atılan her atığın bir şekilde denize ulaştığının bilincinde olduklarına işaret eden Karahan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Biz bu kapsamda, daha önce CumhurbaÅŸkanımızın eÅŸi Emine ErdoÄŸan hanımefendinin himayelerinde baÅŸlattığımız Sıfır Atık kampanyasına ilave olarak, 2019’da Sıfır Atık Mavi projesini baÅŸlattık. 2019’dan bugüne, 2 yılda 85 bin ton deniz çöpünü toplayarak bertaraf ettik. Yine plajlarımızda mavi bayrak sayımızı hızla artırıyoruz. Bu anlamda Ä°spanya ve Yunanistan’la bir yarışımız var. Åžu anda dünyada üçüncü sıradayız, 519’a çıkardık bunu. Hedefimiz 2023’te mavi bayrakta dünya birincisi olmak. Yine gemi ve kıyı tesislerinden kaynaklanabilecek kirlenme ve kaza risklerine karşı ulusal ve bölgesel kıyı bazlı acil müdahale planlarımızı hazırladık. Yine kara sularımızda faaliyet gösteren gemilerden kaynaklanan atıkları 321 atık tesisimizde toplayıp bertaraf ediyoruz. Bu konuda belediyelerimizle ortak çalışmalarımız var.”

Karahan, iklim değişikliğine uyum sağlamak için İklim Değişikliği Stratejik Eylem Planlarını 2030 ve 2050 hedefleriyle güncellediklerini, denizle ilgili her alanda çalışma yaptıklarını anlattı.

Marmara Denizi’ne kıyısı olan illerde toplam 92 sürekli atık su izleme sistemi bulunduÄŸunu aktaran Karahan, toplam 364 izleme noktasında denizlerin kirlilik durumunu izlediklerini belirtti.

Karahan, ODTÃœ Deniz Bilimleri Enstitüsü desteÄŸiyle Marmara Denizi’nde artan kirlilik yüklerini ve deÄŸiÅŸen iklim koÅŸullarını göz önüne alarak çözüm önerilerini üretecek Marmara Denizi BütünleÅŸik Modelleme Sistemi (MARMOD) Projesi’ni yürüttüklerini belirtti.

“Müsilaj denilen ciddi bir deniz kirliliÄŸi sorunuyla karşı karşıya kaldık”

Ãœlkenin 3 tarafını çevreleyen denizlerin, ulaşım, balıkçılık ve turizm gibi amaca hizmet ettiÄŸini, bunun sosyoekonomik açıdan önemli olduÄŸunu anlatan Karahan, Marmara Denizi’nin etrafında yaÅŸayan nüfustan, endüstriyel faaliyetlerden ve tarımsal faaliyetlerden diÄŸer denizlere göre daha fazla etkilendiÄŸini söyledi.

Karahan, bu durumun Marmara Denizi’nin ekolojisine önemli oranda baskı oluÅŸturduÄŸuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:

“Bu baskılar sonucunda müsilaj denilen ciddi bir deniz kirliliÄŸi sorunuyla karşı karşıya kaldık. Müsilajın, deniz yüzeyinde ve deniz dibinde geniÅŸ alanları kaplayarak görsel ve ekolojik hasarlara yol açtığını da görüyoruz. Müsilaj problemine neden olan ana kaynakların, iklim deÄŸiÅŸikliÄŸi nedeniyle deniz suyu sıcaklığının aşırı yükselmesi, Marmara Denizi’nin durgun yapısı ve azot ve fosfor birikimleri olduÄŸunu görüyoruz. Bu ilk ikisine çok müdahale etme ÅŸansımız yok. Bilim adamlarının da verdiÄŸi bilgileri dikkate aldığımızda, bu problemin yönetilebilen tek kaynağının azot ve fosfor birikiminden kaynaklanan kirlilik olduÄŸunu deÄŸerlendiriyoruz. Azot ve fosfor birikiminin neden olduÄŸu kirliliÄŸin ana kaynağının arıtılmadan denize verilen atık su olduÄŸu da herkesin malumu. Bu husus, yapılan izleme ve deÄŸerlendirme çalışmaları sonucunda da Bakanlığımızca belediyelerimize ve illerimize ocak ayı içerisinde bildirildi. Bunlarla ilgili gerekli dönüşüm çalışmalarının ivedilikle baÅŸlatılmasını istedik.”

“Tüm paydaÅŸlar el birliÄŸiyle sorunu çözmek adına her türlü sorumluluÄŸu üstlenmelidir”

Karahan, deniz kirliğine etki eden bir unsurun da tarımsal kaynaklı kirlilik olduğuna işaret ederek, bunun önüne geçilmesinin önem arz ettiğini vurguladı.

Balık popülasyonu ve biyoçeşitliğin korunması konusunda çeşitli adımların atılmasına ihtiyaç duyulduğunu dile getiren Karahan, şu ifadeleri kullandı:

“Bakanlık olarak denizlerimizin kirliliÄŸe karşı korunması için son derece kararlıyız. Deniz çöplerinden atık su yönetimine, atıkların geri kazanımından acil müdahaleye, deniz eko sistemlerimizin korunmasından bütünleÅŸik kıyı alanları yönetimine, planlı ÅŸehirleÅŸmeden kıyı habitatlarının korunmasına, denizlerdeki kirlilik izleme çalışmalarından gemilerden atık alınmasına kadar her alanda planlı ve entegre çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. Bakanımız Murat Kurum’un da sürekli dile getirdiÄŸi gibi çevresel konuların tüm tartışmaların üzerinde bir konu olduÄŸunu dikkate alarak, tüm paydaÅŸlar el birliÄŸiyle bu sorunu çözmek adına her türlü sorumluluÄŸu üstlenmelidir. Bakanlığımızın tüm birimleri, baÅŸta yerel yönetimler olmak üzere tüm paydaÅŸlara her türlü desteÄŸi vereceÄŸinin bilinmesini isterim. Marmara Denizi’nin gelecek nesillere saÄŸlıklı bir ÅŸekilde taşınabilmesi ve çalışmaların entegre bir yapı içerisinde devam ettirilebilmesi için bugün bir araya geldik. Daha temiz denizler için attığımız bu adımların ülkemize faydalı ve hayırlı olmasını diliyorum.”

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Muhtarlar seçime gidiyor

HIZLI YORUM YAP



Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.