29 Mart 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.

1xbetbetpasmariobet
a
en iyi rulet siteleri

FÄ°KRÄ° MÃœLKÄ°YET HAKLARINDAN DOÄžAN UYUÅžMAZLIKLARDA ZORUNLU ARABULUCULUK

Hızla gelişen teknolojiyle birlikte Fikri ve Sınai Mülkiyet Hakları, son yıllarda gittikçe daha da önem kazanmış ve soyut bir niteliğe sahip olan bu hakların korunması da oldukça zorlaşmıştır.

Fikri Mülkiyet Hakları genel olarak, insanların fikri çabaları ve emekleri ile ortaya çıkardıkları, ortalama seviyede bir insanın ortaya çıkarabileceÄŸinden daha fazla yaratıcı niteliÄŸe sahip olan ürünleri için kendilerine saÄŸlanan haklardır. Uluslararası hukukta “Intellectual Property” terimiyle karşımıza çıkan “Fikri Mülkiyet” kavramı, telif hakları (copyrights) olarak da bilinen fikir haklarını ve sınai hakları kapsayan bir kavramdır.

5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 1/B maddesinde eser; “Sahibinin hususiyetini taşıyan ilim ve edebiyat, musiki, güzel sanatlar veya sinema eserleri olarak sayılan her nevi fikir ve sanat mahsulleridir.” olarak tanımlanmaktadır. 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu kapsamında, 2/ı maddesine göre Sınai Mülkiyet Hakkı kavramının ise markayı, coÄŸrafi iÅŸareti, tasarımı, patent ve faydalı modeli ifade ettiÄŸi hükme baÄŸlanmıştır.

Hızla geliÅŸen teknolojiyle birlikte Fikri ve Sınai Mülkiyet Hakları, son yıllarda gittikçe daha da önem kazanmış ve soyut bir niteliÄŸe sahip olan bu hakların korunması da oldukça zorlaÅŸmıştır. Bu zorlaÅŸmaya paralel olarak hızla artış göstermiÅŸ olan fikri ve sınai mülkiyet haklarından doÄŸan uyuÅŸmazlıkların da hızlıca ve adil bir ÅŸekilde çözülme ihtiyacı doÄŸmuÅŸtur. Bu doÄŸrultuda daha az masrafla, daha hızlı ve tatmin edici çözüm imkanı sunan alternatif uyuÅŸmazlık çözüm yolları, ve özellikle arabuluculuk Fikri Mülkiyet Hukuku kapsamında da dünyada ve ülkemizde daha geniÅŸ uygulama ÅŸansı bulmaya baÅŸlamıştır.

Fikri Mülkiyet Hukuku ile ilgili uyuÅŸmazlıkların alternatif uyuÅŸmazlık çözüm yöntemleri ile çözülmesi için Dünya’da atılmış önemli adımlardan bir tanesi, Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü (World Intellectual Property Organization) Tahkim ve Arabuluculuk Merkezi’nin kurulmasıdır. Türkiye, WIPO’a 1976 yılında katılmıştır. WIPO Tahkim ve Arabuluculuk Merkezi, zamandan tasarruf ve düÅŸük maliyetli alternatif uyuÅŸmazlık çözümü saÄŸlayan, tarafsız ve kar amacı gütmeyen uluslararası bir fikri mülkiyet uyuÅŸmazlık çözüm merkezidir. WIPO Tahkim ve Arabuluculuk Merkezi verilerine göre, büyük bir kısmı fikri mülkiyet hakları ile ilgili olmak üzere, Türkiye’nin de içinde bulunduÄŸu 25’in üzerinde ülkede yerleÅŸik, gerçek kiÅŸiler, her türlü ÅŸirket ve üniversitelerden yapılan baÅŸvuruların çoÄŸunluÄŸunu tahkim ve arabuluculuk vakıaları içerdiÄŸini söylemek mümkündür. Fikri mülkiyet hukuku konusunda yaÅŸanan uyuÅŸmazlıklar sebebiyle, WIPO’ya yapılan baÅŸvuruların büyük çoÄŸunluÄŸunun çözümle sonuçlanmasının nedeninin ise, uzun süreli ticari iliÅŸkiye sahip tarafların çıkarlarını düÅŸünerek iliÅŸkilerini bozmak yerine devam ettirmeyi tercih etmesinden kaynaklandığı düÅŸünülmektedir.

Ülkemizde ise, en çok kullanılan alternatif uyuÅŸmazlık çözüm yollarından olan arabuluculuk, fikri mülkiyet haklarından doÄŸan uyuÅŸmazlıklarda zorunlu hale gelmeden önce aslında ihtiyari olarak uygulanmakta, ÅŸöyle ki Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemeleri nezdinde açılan davalarda tarafların arabuluculuÄŸa baÅŸvurması teÅŸvik edilmekte idi.

“Ticari UyuÅŸmazlıklarda Dava Åžartı Olarak Zorunlu Arabuluculuk” baÅŸlıklı makalemizde ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, 01.01.2019 tarihinde yürürlüÄŸe girmiÅŸ olan 7155 sayılı Abonelik SözleÅŸmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına Ä°liÅŸkin Takibin BaÅŸlatılması Usulü Hakkında Kanun’da doÄŸrudan fikrî mülkiyet haklarına iliÅŸkin bir düzenleme yer almamakla birlikte söz konusu kanunun Türk Ticaret Kanunu’na iliÅŸkin düzenlemeleri fikri mülkiyet haklarını da etkilemektedir. Buna göre, fikri mülkiyet haklarına iliÅŸkin bir uyuÅŸmazlığın dava ÅŸartı olan arabuluculuk kapsamında olup olmadığının tespiti için;

   – Öncelikle söz konusu bir uyuÅŸmazlık genel anlamda arabuluculuÄŸa elveriÅŸli olmalıdır. Burada Arabuluculuk Kanunu ilgili hükümlerine bakılmaktadır.

    – UyuÅŸmazlığın Fikri Mülkiyet Mevzuatı’nda öngörülen hususlardan doÄŸması gerekmektedir. Burada dikkat edilmesi gereken ise, yalnız fikri mülkiyet hukukuna dair mevzuatta açıkça belirtilen davaların deÄŸil; açıkça belirtilmemiÅŸ olsalar da söz konusu mevzuatta öngörülen hususlardan doÄŸan tüm hukuk davalarının ticari dava niteliÄŸinde olduÄŸudur.

   – TTK 4/1 maddesi hükmüne göre tarafların tacir olup olmamalarına bakılmalıdır. 4/1(a) hükmü, tarafların sıfatına (tacir/tüccar olup olmamasına) bakılmaksızın fikri mülkiyet mevzuatından doÄŸan bütün uyuÅŸmazlıkları/davaları ticari uyuÅŸmazlık/ticari dava saymıştır. Ancak, söz konusu hükümde her ne kadar “Fikri Mülkiyet Mevzuatı” ibaresi kullanılmışsa da bu ibareyle kastedilen marka, patent, tasarım gibi “sınai haklar mevzuatı ”(dar anlamda fikri mülkiyet mevzuatı) dır. Bu nedenle geniÅŸ anlamda Fikri Mülkiyet Mevzuatı kapsamına giren, yani sadece fikir/telif hakları mevzuatından doÄŸan bütün uyuÅŸmazlıklar mutlak ticari dava sayılmamaktadır. Buna göre taraflarının sıfatına bakılmaksızın sadece sınai haklar mevzuatından, özellikle Sınai Mülkiyet Kanunu’ndan doÄŸan bütün davalar kural olarak mutlak ticari dava sayılacaktır.

  – Bunlara ilaveten, en önemlisi uyuÅŸmazlık konusunun bir miktar paranın ödenmesi olan alacak veya tazminat talebine iliÅŸkin olması gerekmektedir.

Buna göre örneÄŸin Türk Patent ve Marka Kurumu’nun fikri mülkiyet hakları ile ilgili verdiÄŸi kararlara karşı iptal davası açmadan önce arabulucuya gitme zorunluluÄŸu olmadığı gibi, fikri mülkiyet haklarına karşı hükümsüzlük davası açmadan önce de arabulucuya gitme zorunluluÄŸu bulunmamaktadır. Buna karşılık fikri mülkiyet haklarının ihlali nedeniyle örneÄŸin bir marka veya patentin taklit edilmesi halinde açılacak tazminat davalarında öncelikle arabulucuya baÅŸvurmak gerekecektir.

Sonuç olarak, 6325 sayılı Hukuk UyuÅŸmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu, 7155 sayılı Abonelik SözleÅŸmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına Ä°liÅŸkin Takibin BaÅŸlatılması Usulü Hakkında Kanun ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümleri birlikte deÄŸerlendirildiÄŸinde, tarafların sıfatına bakılmaksızın, “sınai mülkiyet haklarından doÄŸan” ve “konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak veya tazminat talebine iliÅŸkin uyuÅŸmazlıklar” için arabuluculuÄŸa baÅŸvuru bir dava ÅŸartı haline gelmiÅŸtir. Davadan önce zorunlu arabuluculuÄŸa gidilmemiÅŸ olması halinde ise, dava ÅŸartı yokluÄŸu nedeniyle davanın usulden reddi kararı verilecektir.

 

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Asya-Pasifik ülkelerine ihracat atağı

HIZLI YORUM YAP



Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.