25 Nisan 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.

1xbetbetpasmariobet
a
en iyi rulet siteleri

Ä°ÅŸ insanı Güler Sabancı’dan, Cumhuriyetin 100. yılı için mektup

İş insanı Güler Sabancı, Cumhuriyetin 100. yılı için yazdığı mektupta, "Cumhuriyetin ikinci yüzyılına girerken sadece kazanımlarımıza değil, başaramadıklarımıza da odaklanmalıyız. Kız çocuklarının istedikleri meslekleri seçebilmeleri ve daha az temsil edildikleri bilim, teknoloji, mühendislik, matematik gibi alanlarda da ilerleyebilmelerini sağlamalıyız" açıklamasını yaptı.

Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, Cumhuriyetin 100. yılına girerken Cumhuriyetin yeni yüzyılına dair kararlarını, beklentilerini ve umutlarını dile getirmek amacıyla bir mektup yayımladı.

Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti BaÅŸkanı Güler Sabancı, “Cumhuriyetin ikinci yüzyılına girerken sadece kazanımlarımıza deÄŸil, baÅŸaramadıklarımıza da odaklanmalı ve pek çok alanda kendini gösteren eÅŸitsizliklerle mücadele etmek için titizlikle çalışmaya devam etmeliyiz” ifadesini kullandı.

Geçen yıl bu kapsamda ilk mektubunu paylaÅŸan Sabancı’nın bu yılki mektubunun baÅŸlığı “Cumhuriyetin 100. Yılına Girerken Tamamlanmamış Bir Meselemiz Var” oldu.

Açıklamada mektuptaki görüşlerine yer verilen Güler Sabancı, son yıllarda peş peşe gelen salgın, savaş ve ekonomik zorlukların, herkesin geleceğe dair beklentilerinde belirsizlik ve güvensizliğe yol açtığını ve eşitsizliklerin derinleşmesine sebep olduğunu belirtti.

Hem ülkede hem dünyada eÅŸitsizliklerden en fazla etkilenen grupların başında ise yine kadınlar ve kız çocuklarının geldiÄŸini vurgulayan Sabancı, “Ekonomik zorluklar, bakım yükü, ÅŸiddet ve cinsiyet temelli ön yargıların artmasıyla iÅŸe, eÄŸitime ve sosyal hayata eriÅŸim konularında daha da geriye düştük.

Küresel Cinsiyet Uçurumu Raporu kabul edilemez

Ülkemizin kurucusu, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyetin temellerinin atıldığı dönemde ‘Yalnız erkeklerin ilerlemesiyle o millet yükselemez.’ sözüyle kadınların hayatın her alanında eşit bir konumda bulunmasının gelişmiş bir toplum için vazgeçilmez olduğunun altını çizmiş ve kadınların bu mücadelede önünü açmıştı.

Ancak Cumhuriyetimizin 100. yılına girerken bugüne kadar elde ettiÄŸimiz kazanımlara raÄŸmen hala olmamız gereken noktada deÄŸiliz” ifadelerini kullandı.

Dünya Ekonomik Forumu’nun 2022 yılında yayımladığı Küresel Cinsiyet Uçurumu Raporu gibi birçok raporun da kabul edilemez nitelikteki bu durumu tüm ciddiyetiyle gözler önüne serdiÄŸini belirten Sabancı, “Kaybedecek daha fazla zamanımız yok.

Cumhuriyetin ikinci yüzyılına girerken sadece kazanımlarımıza deÄŸil, baÅŸaramadıklarımıza da odaklanmalı ve pek çok alanda kendini gösteren eÅŸitsizliklerle mücadele etmek için titizlikle çalışmaya devam etmeliyiz” deÄŸerlendirmesinde bulundu.

Kız çocuklarının eğitiminde gereken noktada değiliz

Güler Sabancı, kız çocuklarının eğitime katılması için önlerinde bulunan bariyerlerin kalkması gerektiğini belirterek, şunları kaydetti:

“Fırsatların, ancak tüm çocuklar için eÅŸitlik ilkesiyle ortaya koyulduÄŸunda kıymet kazandığına inanıyoruz. Kız çocuklarının hayat boyu karşılarına çıkarılan toplumsal cinsiyet rolleriyle mücadele edebilecek özgüvene kavuÅŸması ve çocukların eÅŸitlikçi bir bakış açısıyla büyüyebilmesi için özellikle ailelere önemli bir görev düşüyor. Ailede baÅŸlayan eÅŸitliÄŸin, eÄŸitim sisteminde de aynı ÅŸekilde desteklenmesi gerekiyor.

Ne mutlu ki ülkemizde kız çocuklarının eğitime erişimi konusunda kamu kurumlarının ve sivil toplum kuruluşlarının çabaları sayesinde önemli kazanımlar elde ettik. Zorunlu eğitim kademelerinde okullaşma oranlarımız yüzde 90’lara ulaştı. Ancak okullaşma oranlarının artması kadar üzerine hassasiyetle eğilmemiz gereken bir diğer konu ise eğitimin niteliği ve öğretmenlerin desteklenmesidir. Bununla birlikte kız çocuklarının eğitimi özelinde de çözülmesi gereken önemli meseleler var.

Bugün çeşitli sebeplerden okula gidemeyen yüz binlerce kız çocuğu olduğunu biliyoruz. UNICEF’e göre dünya genelinde 129 milyon kız çocuğu okula gidemiyor. Bununla mücadele edebilmek için kız çocuklarının eğitimde kalmasının önünde engel olabilecek erken yaşta ve zorla evlilikler, ev içi bakım yükü, regl tabusu, engellilik, yoksulluk gibi durumların üstünün kapanmaması ve bu meselelere göz yumulmaması gerekiyor.

BaÅŸta aileler olmak üzere özel sektör, kamu, akademi ve sivil toplum olarak, kız çocuklarının eÅŸitlikçi bir anlayışla nitelikli bir eÄŸitim alması ve meslek sahibi olması için önlerini açacak itici güç olmalı ve bunun için var gücümüzle, taviz vermeden çalışmalıyız.”

Bilim ve teknolojide kadınlar eşit şekilde var olmalı

Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Sabancı, kız çocuklarının kendilerine fırsat verildiğinde dünyayı değiştirecek başarılar elde ettiğine değinerek, yeni yüzyılda üzerine daha çok eğilinmesi gereken bir diğer konunun ise kız çocuklarının istedikleri meslekleri seçebilmeleri ve daha az temsil edildikleri bilim, teknoloji, mühendislik, matematik gibi alanlarda da ilerleyebilmelerini sağlamak olduğunu vurguladı.

Bilim ve teknolojinin hızla ilerlediği belirten Sabancı, kız çocuklarının meslek seçiminde hala önlerine çıkarılan toplumsal cinsiyet rolleriyle mücadele etmek zorunda kaldığını ifade etti.

Sabancı, Küresel Cinsiyet EÅŸitsizliÄŸi Raporu’na göre Türkiye’de yükseköğrenimde STEM alanlarını tercih eden kadınların oranının sadece yüzde 14 olduÄŸunu aktararak, şöyle devam etti:

“Cumhuriyetin 100. yılına girerken bu oranı asla kabul edemeyiz. Kız çocuklarının kendilerine STEM alanında hedefler koyabilmesi için yine eÄŸitimin niteliÄŸinin artırılması için çalışmak, kızları bu alana girmeye teÅŸvik etmek ve mesleklerdeki cinsiyet eÅŸitsizliÄŸiyle mücadele edebilmek için bu konuyu sürekli gündemde tutmak gerektiÄŸine inanıyorum. Çünkü biliyoruz ki; kız çocuklarına fırsat verildiÄŸinde, hayallerinin peÅŸinden koÅŸup dünyayı deÄŸiÅŸtirecek baÅŸarılar elde ediyorlar.

Atatürk’ün mirası ‘genç cumhuriyetin’ ilk kadın tıp doktoru olan merhum Safiye Ali’den, ilk kadın sümerolog Muazzez Ä°lmiye Çığ’a, dünyada ilk kez kara deliÄŸin görüntülenmesini saÄŸlayan astrofizikçi Prof. Dr. Feryal Özel’den, pandeminin yönünü deÄŸiÅŸtirecek aşıyı geliÅŸtiren Prof. Dr. Özlem Türeci’ye kadar, tüm dünyaya ilham veren kadınların baÅŸarılarını gururla takip ediyoruz.”

Sabancı Vakfı’nın 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü’nde yayınladığı ve gerçek bir hikayeye dayanan filminde Sivas’ın Kolluca köyündeki kadın doktorların tüm ülkeye örnek olması gerektiğini belirten Sabancı, şunları kaydetti:

“Kız çocuklarına inandığımızda ve onların önlerindeki engelleri kaldırdığımızda geleceÄŸin baÅŸarılı ve ilham veren kadınlarına dönüştüklerini görüyoruz. Bunu en iyi gözlemlediÄŸimiz yerlerden biri Sivas’ın Kolluca köyü oldu. Sabancı Vakfı olarak bu yıl 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü’nde fırsat eÅŸitliÄŸinin önemine deÄŸindiÄŸimiz ‘Bir Kız ÇocuÄŸu DeÄŸiÅŸir, Dünya DeÄŸiÅŸir’ mesajıyla ülkemizden içimizi ısıtan gerçek bir hikayeyi ekranlara taşıdık. Hikayemizde bir kız çocuÄŸunun tıp fakültesini kazanmasıyla köydeki diÄŸer kız çocuklarına, ailelerine, çevresine örnek olmasını ele aldık.

Bugün 200 nüfuslu Sivas’ın Kolluca köyü onlarca kadın doktor yetiÅŸtirdiyse, bunu kız çocuklarının azmi ve onlardaki potansiyeli görüp onlara cesaret veren ve fırsatlar sunan aileleri mümkün kıldı. Ä°nanıyoruz ki hayallerinin peÅŸinden gitmesi için fırsat verilen bir kız çocuÄŸunun hayatındaki küçük bir deÄŸiÅŸim, kartopu misali büyüyecek ve ülkesini, hatta dünyayı deÄŸiÅŸtirme gücüne sahip olacak. Bizlerin görevi de iyi örnekleri çoÄŸaltmak, daha fazla görünür kılarak, baÅŸka ailelerin ve baÅŸka köylerin cesaretini artırmaktır.”

Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak doğru bir iş kararıdır

Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti BaÅŸkanı Güler Sabancı, kadınların istihdama katılımının artmasının ÅŸirketleri de pozitif olarak etkilediÄŸini belirterek, “EÄŸitimle birlikte, kadınların çalışma hayatında da var olmasının temel bir hak ve toplumsal geliÅŸme için itici güç olduÄŸunu biliyoruz. Küresel verilere baktığımızda, son 30 yılda kadınların iÅŸ gücüne katılımlarının artması sadece kendilerinin sosyo-ekonomik durumlarını deÄŸil; ailelerini, çevrelerini ve tüm toplumu etkiliyor.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.

Uluslararası Çalışma Örgütü’nün yürüttüğü bir araştırmaya göre, toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik iç politikaları olan, kadınların iş gücüne katılımını destekleyen şirketlerde verimlilik ve itibarın yüzde 60 artış gösterdiğini aktaran Sabancı, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Pek çok ÅŸirkette yapılan benzer araÅŸtırmalar gösteriyor ki ÅŸirketler açısından toplumsal cinsiyet eÅŸitliÄŸini desteklemek ve kadınların eÅŸit ÅŸekilde istihdama katılımını saÄŸlamak ‘doÄŸru bir iÅŸ kararı’dır. Önümüzdeki dönemde de doÄŸruyu ve baÅŸarıyı arayan iÅŸ dünyasının azimle çalışan eÄŸitimli kadınları iÅŸ hayatına kazandırmak için daha güçlü adımlar atacağına eminim. Ä°ÅŸ hayatında kadınların daha fazla yer alması, kariyerlerinde üst basamaklara gelmesi ve özellikle STEM alanlarında kadın oranlarının artması için iÅŸ dünyasının çekici bir güç olacağına inanıyorum.

Bugüne kadar olduğu gibi, Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında da kadınların ve kız çocuklarının hayatın her alanında eşit şekilde var olması için ısrarla, suyun taşı delmesi misali bir kararlılıkla çalışmaya devam edeceğiz. Üzerimize düşen görev, başta kadın hareketi olmak üzere eşitlik mücadelesi veren sivil toplum kuruluşlarını desteklemek, iyi örnekleri görünür kılmak, devlet kurumları, özel sektör ve akademi paydaşlarıyla iş birliği içerisinde olmaktır.

Mektubumun başında da söylediÄŸim gibi, yarım kalmış bir mesele olan bu eÅŸitlik mücadelesinde artık kaybedecek daha fazla zamanımız yok. Hepinize bu yolda eÅŸitlikçi bir toplum hayaliyle emin adımlar atacağımız mutlu bir yıl diliyor, Cumhuriyetimizin yüzüncü yılını kutluyorum.”

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

BEST GRUBU YILIN SON TOPLANTISINDA

HIZLI YORUM YAP



Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.