20 Nisan 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.

1xbetbetpasmariobet
a
en iyi rulet siteleri

Juncker döneminin ekonomi gündemine ABD damgası

Avrupa Birliği'nin (AB) son 5 yıllık ekonomi karnesine, ABD ile ticari ilişkilerde yaşanan gerilim ve uzlaşmazlıklar damga vurdu.

Süresi bugün sona erecek olan Juncker Komisyonu, göreve baÅŸladığı 2014 yılından günümüze Avrupa’nın küresel finansal kriz sonrası durmuÅŸ ekonomisini canlandırmayı öncelikli hedef olarak belirledi.

Üye ülkelerde büyümeye, istihdama ve yatırımları artırmaya odaklanan politikalara öncelik veren AB Komisyonu, ilk adımı yeni bir fon kurarak attı.

AB Komisyon BaÅŸkanı Jean-Claude Juncker’in adıyla özdeÅŸleÅŸen ve AB ülkelerinde küresel finansal kriz sonrasında azalan yatırımları artırmak amacıyla 2014 yılında yeni bir yatırım planı ortaya kondu.

“Juncker Planı” olarak adlandırılan yatırım programına, AB ile Avrupa Yatırım Bankası bütçelerinden toplam 33,5 milyar avroluk kaynak doÄŸrudan aktarıldı. 

Ortaya çıkan fonla özel ve kamu sektörleri iÅŸ birliÄŸinde özellikle stratejik altyapı projelerine desteklemeler verilerek AB ekonomisinde 300-400 milyar avroluk bir hareketlilik ortaya kondu. Böylece AB ekonomisinde bir canlanma gözlemlendi.

Ä°ÅŸsizlikte düÅŸüÅŸ

Juncker Komisyonu’nun görev süresinde önceki dönemin aksine AB ve Avro Bölgesi ekonomileri hep pozitif büyüme rakamları yakalarken, iÅŸsizlik oranları da her yıl geriledi. En son açıklanan verilerde ise AB’de ortalama iÅŸsizlik oranının yüzde 6,3’e, Avro Bölgesi’nde ise yüzde 7,5’e kadar inmesi dikkati çekti. Söz konusu iÅŸsizlik rakamları, Avrupa’da 2000 yılından beri ölçülen en düÅŸük seviyeleri buldu.

AB Komisyonu’nun, söz konusu 5 yıllık görev süresince üye ülkelerde 14 milyon yeni istihdam ortaya çıkarması baÅŸarı hanesine yazıldı.

Yunanistan kurtarıldı

Juncker Komisyonu, ekonomik kriz içindeki Yunanistan’ın kurtarılmasında da öncü rol oynadı. Yunanistan’la kreditörler arasında 2015 yılında 3’üncü kurtarma programı üzerinde anlaÅŸma yapılmasını destekleyen Komisyon, ülkenin Avro Bölgesi’nden kopmasına engel oldu. 

Yunanistan’a toplam 86 milyar avroluk yeni kredi saÄŸlanan kurtarma programıyla ülkedeki yapısal reformların desteklenmesi ve borcun sürdürülebilir hale getirilmesi saÄŸlandı. Böylece kemer sıkma politikalarının ardından Yunanistan’ın yeniden pozitif ekonomik büyümeyi yakalaması ve bütçe fazlası vermesi baÅŸarıldı.

Ticaret anlaşmaları

Juncker Komisyonu, ticaret anlaÅŸmalarına hız verip tüm dünyada küresel ticaretin öncü rolünü üstlenmeye çalıştı. Bu çerçevede AB, Kanada ile 7 yıl boyunca müzakere ettiÄŸi Kapsamlı Ekonomik ve Ticaret AnlaÅŸması’nı (CETA) 2017 yılında geçici olarak yürürlüÄŸe soktu. Bu anlaÅŸmayla taraflar arasındaki gümrük vergilerinin ortadan kalkması, karşılıklı ticaret, yatırım ve istihdamın artması saÄŸlandı.

AB ile Japonya arasında da müzakerelerinin 4 yıl sürdüÄŸü ve resmi onay süreçlerinin tamamlandığı Ekonomik Ortaklık AnlaÅŸması, 1 Åžubat 2019’da yürürlüÄŸe girdi. Karşılıklı biçimde kademeli olarak gümrük vergilerini kaldıran anlaÅŸmayla finansal hizmetler, elektronik ticaret, telekomünikasyon ve ulaÅŸtırma gibi alanlarda piyasalara eriÅŸim saÄŸlandı.

Singapur’la da benzer serbest ticaret anlaÅŸması müzakerelerini tamamlayan AB, Meksika, Avustralya, Yeni Zelanda, Arjantin, Brezilya, Uruguay ve Paraguay’ın da aralarında bulunduÄŸu çok sayıda ülkeyle ticaret anlaÅŸmaları için müzakerelere hız verdi.

Avro kullanımı 

Küresel ticarette doların egemenliÄŸinden rahatsızlık duyan Brüksel, avronun uluslararası rolünü güçlendirmek için çalışmalar yürüttü. Enerji ithalatından birlik ülkelerinde üretilen uçaklara kadar çeÅŸitli ticari iÅŸlemlerin ABD doları yerine avro ile yapılması yönünde tavsiye kararları alındı. Böylelikle avronun küresel olarak kullanımının yaygınlaÅŸtırılması amaçlandı.

AB Komisyonu’nun, Avrupa’daki finansal sistemin daha istikrarlı bir hal alması ve sermaye piyasalarının geliÅŸtirilmesi yönünde adımlar atmasına karşın söz konusu düzenleme tekliflerinin pek çoÄŸu yasalaÅŸamadı.

Ekonomik ve parasal birlik alanında yapılan çalışmalara, üye ülkelerin ekonomik yapılarındaki farklılıklar ve bu konuda siyasi uzlaşı saÄŸlanamaması engel oldu.

AB’de özellikle bankacılık birliÄŸi ve ortak bir mevduat garanti sistemi kurulması müzakereleri sonuçsuz kaldı.

Brexit belirsizliÄŸi 

Juncker Komisyonu gündeminde, Ä°ngiltere’nin birlikten ayrılması (Brexit) ana baÅŸlıklar arasında yer alırken, yaklaşık 3 yıl süren ayrılık müzakerelerinde önemli ölçüde zaman ve emek harcandı.

Brexit’in ortaya çıkardığı belirsizlikler öncelikle Ä°ngiltere’de olmakla birlikte AB ekonomisinde de kırılgan bir iÅŸ ortamına neden oldu.

AB ve Ä°ngiltere’nin uzlaÅŸtığı anlaÅŸmanın onaylanamaması, kıtaya yönelik ekonomik beklentileri olumsuz etkiledi. 

Ä°ngiltere’nin AB’den anlaÅŸmasız bir biçimde ayrılması riski, diÄŸer 27 ülke ekonomisine yönelik büyüme beklentilerini aÅŸağıya çeken bir unsur olarak öne çıktı. 

ABD ile ticari gerilim

AB’de Juncker dönemi ABD ile ciddi ticari gerilimlere sahne oldu. AB ve ABD arasında yapılması beklenen Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (TTIP) anlaÅŸması müzakereleri, korumacı ekonomi politikalarını savunan Donald Trump’ın ABD BaÅŸkanı seçilmesiyle rafa kaldırıldı.

AB ile ABD arasında ticari gerilimlerde tansiyonu, ABD BaÅŸkanı Trump’ın 2018 yılında ulusal güvenlik gerekçesiyle devreye aldığı ithal çelik ve alüminyuma ilave gümrük vergileri uygulama kararı yükseltti.

YoÄŸun müzakerelere raÄŸmen AB tarafı, ABD’yi çelik ve alüminyuma sırasıyla yüzde 25 ve yüzde 10’luk gümrük vergisi uygulama kararından vazgeçiremedi.

ABD’ye karşı ticari misilleme yapan AB, yüzlerce farklı ABD ürününe yüzde 25 oranında gümrük vergisi uygulamaya baÅŸladı.

AB’nin misilleme kararının ardından ABD BaÅŸkanı Trump, Avrupa’yı en hassas sektörlerinden biri olan otomotiv ile tehdit etti.

Trump, Avrupa’dan ithal edilen tüm araçlara yüzde 20 ek gümrük vergisi uygulama tehdidinde bulunarak zaten gergin devam eden transatlantik iliÅŸkilerde tansiyonu daha da yükseltti.

Geçici barış

AB Komisyonu BaÅŸkanı Jean-Claude Juncker ve Trump arasında ticari gerginliÄŸi azaltmak için 2018’de gerçekleÅŸtirilen görüÅŸmeden ise otomotiv sektörü dışındaki sanayi ürünlerine iliÅŸkin gümrük vergilerini ve tarife dışı kısıtlamaları sıfıra indirmeye yönelik birlikte çalışma kararı çıktı.

Liderler, ticari uzlaÅŸmazlıkların müzakere edilerek çözülmesi konusunda anlaÅŸma saÄŸladı. Karşılıklı ticareti kolaylaÅŸtırmak üzere diyalog yürütülmesinde mutabık kalan taraflar, hizmet sektörü, kimya, ilaç ve soya fasulyesi alanındaki ticareti artırma konusunda ortak çalışma yapacaklarını açıkladı. 

Böylece AB, kritik olan otomotiv sektörüne, ABD ile ticari müzakereler sürdükçe ilave gümrük vergisi uygulanmamasını saÄŸladı.

Havacılık desteklemeleri

Öte yandan, ABD’nin havacılık alanında Airbus’a saÄŸlanan yasa dışı desteklemelerden ötürü AB ürünlerine yıllık 7,5 milyar dolarlık ilave gümrük vergileri uygulamasına onay veren Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) kararı ise gerginlikleri bir üst seviyeye çıkardı.

Kararla eÅŸ zamanlı biçimde AB tarafı “ABD’nin DTÖ’nün izin verdiÄŸi gümrük vergilerinin uygulanması halinde buna misilleme yapılacağını” açıklamasına raÄŸmen Trump yönetimi geri adım atmadı.

ABD, DTÖ kararıyla birlikte 2019’un ekim ayı ortasından itibaren Fransa, Almanya, Ä°spanya ve Ä°ngiltere’den sivil havacılık taşıtlarına ve AB üyesi ülkelerin çeÅŸitli ürünlerine yüzde 10 ila 25 arasında ilave vergi uygulamaya koydu.

Böylece AB ve ABD arasında son yıllarda ticari iliÅŸkiler, her an ticaret savaşı baÅŸlaması riskiyle birlikte gergin bir süreç yaÅŸadı.

Muhabir: Ata Ufuk Åžeker

AA

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Siber tatbikat için Türkiye’ye gelecekler

HIZLI YORUM YAP



Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.